19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 14 AĞUSTOS PAZAR ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇ L NG RLER “Mousike: Mousa’lara ait dokuz sanatın her biri, özellikle müzik ve lirik şiir.” “Mousa: mitolojide sanat tanrıçası, ilham perisi, Müz.” Samet Sabuncu’nun sorusu bu kadar ayrıntı gerektirmiyordu; ama ben “mızıka, mozaik, musiki, müze, müzik” sözcüklerinin tümünün eski Yunancadaki “mousa” ile ilgili olduğunu da yazdıktan sonra Samet Bey’in beklediği yanıtı vereyim. Sözcük “musiki” diye yazılıyor; ı’sı da yok, şapkası da yok. 15 AĞUSTOS PAZARTESİ amet Sabuncu “baki” sözcüğünü sormuş ve şöyle demişti iletisinde: “Bazı bankalar ısrarla ‘borcunuzun kalan bakiyesi’ ya da ‘bakiye kalan borcunuz’ gibi ifadeleri kullanmakta devam ediyorlar. Bunlara üşenmedim, tek tek mektuplar yazdım ama değiştirmediler. Acaba, ben mi yanlış düşünüyorum? Hiç bakiye kalır mı?” Samet Sabuncu doğru düşünüyor. Ancak, sözcüğün doğru ya da yanlış olmasından daha büyük bir derdimiz var bizim. “Borcunuzun kalanı”, “kalan borcunuz” denince, herkesin bildiği sözcüklerle söylenmiş oluyor ya söz, pek sıradanlaşmış sayıyoruz onu, basit, gündelik dil sayıyoruz. Bence bunun nedeni kendimizle bir türlü barışamamış olmamız, kendimizle ve dilimizle. Ekini, kökünü bilmediğimiz (Türkçe kökenli olmayan) sözcüklerde yüksek anlamlar bulunduğunu varsayıyoruz. Böyle söylendiğinde sözün yükseldiğini, değer kazandığını, sıradanlıktan kurtulup resmileştiğini sanıyoruz. “Bakıyye: artan, geri kalan, artık” diyor Osmanlıca Sözlük. “Kalan” anlamı, “bakıye”nin içinde zaten bulunduğuna göre, “kalan bakıye” diye bir şey olmamalı, değil mi? Ama resmi hava, o yabancı sözcükle sağlanabilirmiş gibi ille yabancı bir sözcük eklenecek. Yapmayın beyler! Herkesin anlamasını istemiyor musunuz zaten? Bırakın anlasın insanlar ne dediğinizi. Şıp diye anlaşılan Türkçesini kullanmaktan niye kaçınıyorsunuz? Samet Bey, son sorusunu da “‘Musiki’ sözcüğü mü, ‘musıki’ sözcüğü mü doğrudur? Ya da bu sözcükteki ‘ı’ ya da ‘i’ harflerinin biri şapkalı mıdır?” diye sormuş. Ferit Devellioğlu, “ka’sı uzun okunur” diye not düştüğü sözcüğün Farsça “musikar”dan geldiğini belirtiyor; “musîkar”ı da şöyle açıklıyor: “1. Mizmar çeşidinden sıra, kalem, düdük; kaval, dervişlere mahsus bir saz. 2. Rüzgâr estikçe gagasındaki deliklerden türlü türlü ses çıkardığı için ‘musikî’ sözünün de bundan alındığı rivayet olunan mevhum bir kuş”. Sevan Nişanyan ise “musiki” sözcüğünün Arapçadan geldiğini belirtiyor ve eski Yunan’daki “mousike” ile de ilişkilendiriyor sözcüğü. S Olur da nasıl sağlayacağız bunu? Birçok dilde “sigara içmek” anlamındaki eylem, “tütmek, tütsü” gibi sözcüklerle ilişkilidir zaten. Türkçede de “tütün”, “tütsü” gibi sözcükler “tütmek”ten gelir. “Tütün” hem bitkinin hem de sigaranın adı olarak kullanıldığı gibi, halk arasında “duman” anlamında da kullanılır. (Türkülerde geçer: “Çamlığın başında bir tütün tüter” vb.) Keyifli, özel bir sigara içimi kastedildiğinde “tüttürmek” eylemi şu anda da kullanılıyor; ama “Beni çaldır” demeleri bile yadırgamayan halkımız, “Sen hâlâ tütüyor musun? Bırak artık şu tütmeyi” dendiğinde büyük olasılıkla tepki gösterecektir. 17 AĞUSTOS ÇARŞAMBA Yazılmasından 51, yazarının ölümünden 41 yıl sonra bulunup yayımlanan bir kitap: Orhan Kemal’in “Yüz Karası” (Everest Yayınları) adlı romanı. Işık Öğütçü, kitabın başına eklediği, ”Kayıp Romanın İzinde” adlı yazıda, babasının bütün yazdıklarını bildiğini sanırken bu romanı keşfetmesinin heyecanını anlatmış. İstanbul Son Saat gazetesinde bölümler halinde yayımlanmış roman; ama kitap olarak basılmamış. O zaman gazetelerde roman yayımlanırdı ve her gün romanın bir bölümünün yayımlanmasına “tefrika edilmek” denirdi. Birçok önemli roman, okurla ilk kez gazetelerde buluşmuştur. Işık Öğütçü de babasıyla yapılan bir röportajda romandan söz edildiğini okuyunca romanın peşine düşmüş ve gazetedeki tefrikasına ulaşmış. O röportajda, “… bir akşam gazetesinde ne gibi yenilikler olmalıdır?” sorusu üzerine Orhan Kemal’in verdiği yanıt da ilginç: “Bir edebiyat adamı olarak temennim öteki gazetelerin bir hayli ihmal ettikleri sanat edebiyat yanına önem vermesi, bunun için de sayfalarını genç istidatlara açmasıdır.” 50 yıl sonra gazetelerimizin sayfalarını hangi yeteneklere açtıklarını gördükçe zamanın hep daha iyiye, daha güzele götürmediğini bir kez daha ve derinden kavrıyor insan. Romana gelince… Edebiyatın ölümsüzlüğünün kanıtı... Üzerinden yıllar geçse de has edebiyat eskimiyor, değerinden bir şey yitirmiyor. 16 AĞUSTOS SALI İşte sevindirecek bir haber: Aziz Özkan, TDK Türkçe Sözlük’te “çoğaltım” sözcüğü olmasına karşın, “azaltım” sözcüğünün bulunmadığını saptayınca durumu Türk Dil Kurumu’na bildirmiş. Kurum ne yapmış? “Azaltım” sözcüğünü sözlüğe eklemiş, bunu da Aziz Özkan’a bir yazıyla bildirmiş. Alkışlar TDK’ye…Sözlükte “yoğuşma, yoğuşmak, yoğuşturmak” sözcükleri de yok. “Buharın sıvı duruma gelmesi” anlamında bir sözcük “yoğuşma”. Türemişleriyle birlikte TDK, bunu da katar mı ki sözlüklerine? 18 AĞUSTOS PERŞEMBE Ayvalık’tayım. Nasıl özlemişim Ayvalık’ın denizini, havasını, suyunu. Ayvalık’ın her şeyini özlemişim de pazarı başka. Tazecik otlar, yeşillikler, sebzenin, meyvenin şaşırtmayan, bildiğimiz tadı. Bugün arka arkaya üç başarılı sefer düzenledim pazara; ama aklım hâlâ orada. Dördüncü seferi de yapsam mı acaba? YİNE 18 AĞUSTOS PERŞEMBE Eğitimci Ayhan Yılmaz diyor ki: “ Güzel Türkçemizde ‘sigara içmek’ yerine ‘ sigara tütmek’ kullanılırsa daha anlamlı olmaz mı?” Mustafa Yıldırım’ın Samim Kocagöz 2002 Edebiyat Ödülünü kazanan romanı “Ulus Dağı’na Düşen Ateş”i Tarık Konal, torunumun doğumundan 15 gün kadar önce ona, Aras’a imzalamıştı. Güner Günay’ın yazdığı “Her Kuşakta Atatürk” (Babıali Kitaplığı) ile Herbert Melzig’in yazdığı, Ahmet Arpad’ın çevirdiği “Kemal Atatürk Osmanlı’nın Çöküşü, Türkiye’nin Dirilişi” (Alfa Yayınları) adlı kitapları ise başka kitaplarla birlikte Ayvalık’a getirdim. Her gelişimde taşıyabildiğim kadar kitabı Ayvalık’a getirmeye çalışıyorum. Hem İstanbul’daki evi rahatlatmak hem de Ayvalık Belediyesi eğer uygun bir yer gösterirse Ayvalık’ta bir kütüphane açmak için. İnsan doğduğu yere bir borçluluk duyar ya, ben de Ayvalık’a borcumu, bir kütüphane ile ödemek istiyorum. Eğer gerçekleşecek gibi olursa okurlarımdan ve dostlarımdan da yardım isteyeceğim elbette. [email protected] [email protected] BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. Dikkat: “İ/63 harfi ipucu olarak yerine konmuştur. A. “İzmir’den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi ... uzaklaşamazdım” (Atatürk) 1 K 2 K 3 I 4 G 5 F 6 G 7 C 8 E Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 9 B 10 I 11 E 12 I 13 E 14 J 15 A 16 D 17 E 18 D 19 A dürülen ve takımyıldıza dönüştürülen, Poseidon’un oğlu olan dev avcı. 20 D 21 G 22 B 23 D 24 A 25 A 26 E 27 E 28 E 29 K 68 52 77 34 57 30 A 31 K 32 E 33 D 34 H 35 A 36 A 37 C 38 D 39 E I. “Ali Paşa A...”(Modern Folk Üçlüsü’nün söylediği bir şarkı). 40 E 41 D 42 D 43 F 44 K 45 J 46 E 47 A 48 I 49 D 48 10 3 12 50 D 51 F 52 H 53 G 54 C 55 E 56 C 57 H 58 K J. Türk para birimi. 59 F 60 D 61 B 62 E 63 Tanımlar ve sözcükleriniz: İ 64 A 65 J 66 A 67 A 68 H 65 14 74 45 A 74 J 75 E 76 A 77 H 69 B 70 A 71 E 72 A 73 K. Ulah dili. 76 70 30 47 15 66 19 36 24 72 25 67 35 73 64 B. Melodi. 38 23 16 59 18 41 20 60 50 42 33 59 43 5 51 G. Uzakdoğu’da yetişen fakat nemli tropikal bölgelerde de yetiştirilen ve meyvelerinden yiyecek, odunundan kereste olarak yararlanılan ağaç. 29 31 58 1 44 2 61 9 69 22 C. Türlü müzik araçlarının verdiği sesleri birbirinden ayırt etmeyi sağlayan ses özelliği. E. “Zorba” adlı romanı da yaratan Yunanlı yazar. 1123. sayının çözümü: A. GOL 71 40 26 27 62 7 54 37 56 D. “... ... Masaldı” (Mario Levi’nin bir yapıtı). 13 32 39 17 46 11 8 55 75 28 F. Mazhariyet. 21 6 53 4 H. Yunan mitolojisinde, Artemis tarafından öl1 DİNG, B. ÜÇ KADIN, C. NAMI, D. DAYAMA, E. ÜÇLER YEDİLER KIRKLAR, F. ZUM, G. DÖTTİNGEN, H. ÜÇ, I. ŞIKIDIM, J. LÖK, K. EMA, L. RAHMİ, M. İBDA. Metin: “kim çaldı gözlerimden güneşi, dudaklarımdan narı, kim çaldı? Gemi battıkça dökülüyor her yanım.” CUMHURİYET K TAP SAYI 1124 EYLÜL 2011 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle