Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKURLARA Brecht’ten seçme hikâyeler Cumhuriyet tarihi birçok alanda anlatıldı. Bilimle anlatıldı, şiirle anlatıldı, romanla, tiyatro oyunuyla, sinemayla, belgeselle, müzikle anlatıldı. Ama karikatürle anlatılmamıştı. Oysa karikatür bu sürece başından beri tanıklık eden bir sanat dalıydı. Turgut Çeviker ‘Karikatürkiye’ adlı üç ciltlik çalışmasında Cumhuriyet tarihine çizgi penceresinden bakıyor. Karikatür, kendi ısırgan diliyle bu sürece başından itibaren tanıklık etti. Karikatürün bu olayları ele alış biçimi de Cumhuriyet tarihinin nasıl oluştuğunu, her dönemin siyasi atmosferini ve zihniyet dünyasını gösterir. Karikatürün eleştirel dozundaki düşüklük, demokrasinin dozundaki düşüklüğü de yansıtır. “Karikatürlerle Cumhuriyet Tarihi” alt başlığıyla yayımlanan üç ciltlik bu muazzam çalışmanın hazırlık aşamasında Çeviker, Cumhuriyetin 85 yılına yayılan bütün önemli gazete ve dergileri taradı ve önümüze mükemmel bir Türkiye tarihi çıkardı. Kitapları edebiyatımızın önemli yazarlarından İrfan Yalçın değerlendiriyor. ‘Filozofça: Söyleşiler Düşünceler’ adlı çalışmasıyla dikkatlerimizi çeken Mehmet Akkaya, yeni çalışması ‘Filozofça Portreler’le onun yazdıkları bir bakıma “Türk Düşüncesi” ya da “Türkiye Düşüncesi” üzerine çalışmaları andırıyor. Dolayısıyla da bu çalışmalara düşünce çalışmaları demek gerekiyor, çünkü Akkaya’nın anlayışında felsefenin hinterlandı bir hayli geniş tutuluyor. Felsefe, özellikle sanata, sosyal bilimlere ve siyaset düşüncesine doğru genişleyerek felsefe dışına taşıyor. Bol kitaplı günler... Brecht bir şey söylüyor Şiirleriyle ve tiyatro oyunlarıyla tanınan, muhalif tavrıyla nam salan epik tiyatronun kurucusu Bertolt Brecht, öbür ürünlerinin gölgesinde kalan öykülerinden bir seçkiyle karşımızda. Bertolt Brecht’ten Öyküler adıyla yayımlanan kitapta, yazarın güçlü ahlak söylemiyle beraber, insan ve barışçıl bir dünyadan yana zar atışı yine öne çıkıyor. Ë Ali BULUNMAZ ertolt Brecht’in tiyatro oyunlarını, şiirlerini, denemelerini ve öykülerini birbirinden koparmak, onu tam anlamıyla kavrayamama tehlikesi taşır. Oyunları ve şiirleri öne çıksa da Brecht’in tüm ürünleri hep yan yana değerlendirilmeli. İŞLEVİ OLAN METİNLER Yirminci yüzyılın en önemli fikir insanlarından biri Brecht. Bireyin yanında ve savaşın karşısında durmayı hayatının merkezine koyan bu adam, savaş borularının üflenişine denk düşen lise yıllarında yazdığı bir kompozisyonda “aptal bir savaş uğruna ölmek ahmaklıktır” diyerek tavrını gösterir. Öğretmenleri de onu okuldan atmak için yarışa girer adeta. Dolayısıyla, Brecht’in iktidarla sürtüşmesi daha lise yıllarında başlar ve ömrünün sonuna dek sürer. 1920’de Karl Valentin’le tanışması ve ardından geliştirdiği epik tiyatroyla ne demek istediği çok daha açık biçimde anlaşılır. Siyasi söylemini oyunla sunduğu bu tiyatro biçemi, kapısını halka açar ve eleştiriyi en başa koyar. Seyirci bir gözlemci olur ve yargıya varır: Bildiğini sanan izleyici, ona gösterilen sayesinde epey yanıldığını anlar. Brecht, epik tiyatroyla seyirciyi kandırmaya çalışmadığını, aksine onun kendisinin bir çözümleme yapıp öğrenerek önceden nasıl kandırıldığını kavramasına yardım ettiğini söyler. Brecht’in tiyatro oyunlarının yanında öteki eserleriyle de yapmak istediği şey toplum yapısını şeffaflaştırmak ve böylece değişime giden yolu açmak. Ona göre bu yolda edebi metinlerin belli oranda işlevi var. Bertolt Brecht’ten Öyküler adıyla yayımlanan ve yazarın öykülerinden seçmeler sunan yapıttakiler de aynı yolun yolcusu. Seçkidekiler, kimi zaman politize hikâyeler şeklinde karşımıza çıkarken kimi zaman da sıradan insanın öyküsünü aktarıyor. Hemen hepsinin ortak özelliğiyse masal naifliğinde olması. Brecht, seçilen öykülerindeki anlatımında büyük ölçüde yalın bir dil kullanmayı tercih etmiş. Bazılarında kıssadan hisseler de gözümüze çarpıyor. Örneğin “hayır” demeyi zor da olsa öğrenen bir adamın durumunu ya da savaş karşıtlığını, anne ve oğlu üzerinden yansıtan hikâye. ye uğraşanlara karşı hep tetikte durulması gereken bir dünya düşünü yansıtıyor. Bir ölçüde “evet”lerle “hayır”ların zamanlaması ve yerine ilişkin uyarılarda bulunuyor. Bu uyarıların zeminini güçlendiren de alıp başını gitmiş bir dünyada Brecht’in sapasağlam ayakta kalmayı başarmış, ölçüsü insan veya insanın değeri olan ahlak söylemi. B TURHAN GÜNAY eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr “EVET” VE “HAYIR” Metinlerin bir başka özelliği, halk hikâyelerine bezemesi. Sokakta, meydanda, günlük konuşmalar içinde ve herhangi bir olay karşısında hemen anlatılıveren; kulaktan kulağa yayılmış öykülerle akrabalığı varmış izlemine kapılıyorsunuz. Bu anlamda kitapta yer alanlar, hep bir alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr yere; bir eksikliğe, bir kusura ya da övgüye http://bulunmazali81.blogspot.com değer bir niteliğe dokunuyor. Kısacası Bertolt Brecht’ten Öyküler/ Çeviren: İlBrecht’in “herhangi bir metin bir işe yarahami Hakverdioğlu/ Hayal Yayınları/ 84 s. malı” görüşünden uzağa düşmüyor. Belki de bir öyküde geçen “insan kendini iyi tanımalı” sözü de buna işaret ediyor. Brecht, kitaba alınan öykülerin büyük çoğunluğunda belli bir sonuca ulaşıyor; anlattıklarını bağlıyor. Ama bazılarında işi okura bırakıp son cümleyi onun yazmasını istiyor. Brecht’in epik tiyatroyla yapmaya çalıştığının bir benzerini, öykülerde okuru etkin kılarak ortaya koyduğunu görüyoruz. Öykülerde, Brecht’in şiir ve oyunlarındaki tadı bulmak zor. Bu, son derece sade ve bir an önce sonuca ulaşmaya çalışan yapıdan ya da çeviride zaman zaman göze çarpan eğilip bükülmelerden kaynaklanıyor olabilir. Beri yandan Brecht, seçilen öykülerinde (aslında bütün öyküleri, parçalanmadan çevrilip yayımlansa çok daha yerinde olurdu), sakin ama insanın gev Epik tiyatronun babası Bertolt Brecht, metinlerinin hep belli bir işlevle nefes şeyip kalmadığı; ken alıp verdiğini söyler. Bertolt Brecht’ten Seçme Öyküler adıyla yayımlanan seçme öyküler de politikadan ahlaka ve günlük yaşama dek pek çok soruna disini oyuna getirme değiniyor. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 Yerel süreli yayın Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1124 1 EYLÜL 2011 SAYFA 3