03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA denilince Türkiye’de akla gelen birkaç ismin başında yer alıyor. Özellikle felsefe tarihine ilişkin önemli çalışmaları, bu konuya meraklılara ufuk açıyor. Yeni kitabı ‘Gençler İçin Felsefe Tarihi’, bu alanda ortaya konanları merak eden “çaylaklar” için hatırı sayılır bilgiler içeriyor. Timuçin’le felsefe, Türkiye’de felsefenin durumu ve yeni kitabı üzerine söyleştik. Mısır’ın belki de en bilinen yazarlarından olan Necib Mahfuz, yaşadığı dönemde ülkesinde olup bitenlerden hareketle yarattığı eserleriyle gününü ve kendisinden sonra olabilecekleri edebi biçimde anlatmıştı. Doğumunun yüzüncü yılında ömrünü hep tehditlerle, yasak ve baskılarla geçiren Mahfuz’un çabası ile eserlerinin değeri bugün çok daha açık şekilde görülüyor. Mısır’da yaşananlar Mahfuz’u haklı çıkarmadı mı? ‘Aşk Zamanı’nı Fatma Cihan Akkartal değerlendirdi. Hayatı kendini bildi bileli yazı ile iç içe geçmiş Ali Poyrazoğlu’nun. Öyle ki tiyatro sahnesiyle koşut gelişse de imza attığı kitaplar, sayısız çeviri, klasikler, oyunlar, gazete yazıları ve senaryolar düşünülürse yazının öne geçtiği bile olmuş. Söyleşimizde de “tiyatro”yu parantez içinde ele alarak, başrolü “yazı”ya verdik bu nedenle. ‘Tamamla Beni Ey Aşk’, ‘İçimdeki Timsah’, ‘Bir Sen Kaldın Yalnızlık Gelince’, ‘Ödünç Yaşamlar’ adlı kitaplarında, anılarından yola çıkarak toplumsal ve evrensel paydalardan hayata bakıyor Poyrazoğlu. Bir büyük sanatçı ile kitaplarını, yaşadığı pür neşe edebiyat mahallesini ve sahnesini konuştuk. Bol kitaplı günler... Afşar Timuçin, felsefe P frika, Okyanusya, Kuzey ve Güney Amerika “yerli”lerinin sanatları üzerine kurulu Branly Müzesi. Sanatçısız, çünkü imzasız yapıtlarla inşa edilmiş kapsamlı bir kalıcı koleksiyon: Totem, maske, takı, giysi, çalgı, silâh, kap kacak. Ezici çoğunluğu doğal malzemeden: Taş, tahta, bitki, kabuk, kaz tüyü, yün pek az işlenmiş (metal, cam) ürün. Tümü gündelik hayattan sökün eden, ritüelleri donatan parçalar. Uçsuz bucaksız bir estetik görkem 1999’da, New York’da içimi kaplayan duyguları, düşünceleri perçinlediler. ervasız Pertavsız EN S BATUR Branly Müzesi’nde birkaç saat A Ek bir sergi: “Kongo ırmağı”, Orta Afrika’dan bir seçme. Çoğu XIX.XX. yüzyıl kesitinden: Koşullar, daha eskilerinin korunmasına elvermemiş besbelli. Paradoksal veri: Bu koleksiyonları, sömürgeciliğe borçluyuz genelde: İnsanları, ülkeleri, bölgeleri paylaşan Avrupalılar, kan emerken, bir avuç meraklı Batılı toplamaya koyulmuş onları. Batı başkentlerinin büyük müzelerinde sergileniyor bugün, üç kıtanın asıl kültür mirası; sanmıyorum ki, kendi ellerinde böylesine seçkin ürünlerden çok sayıda kalmış olsun. İşin acısı, o kültürlerin sanat tarihçilerinin, tıpkı antropologların ve etnologların, dilbilimcilerin ve folklor uzmanlarının olduğu gibi, Batı dünyasının uzmanları arasından çıkmış olması. Belki yarın, durum değişecektir. Branly Müzesi, benim gibi sıradan körkütük cahiller için hem büyük bir kapı, hem kalın bir duvar niteliği taşıyor. Bir üniversite gibi örgütlenmiş: Sergilemekle yetinmiyor, konferansından mediatekine, filimdi müzikti, her türlü donanımı sağlayacak biçimde öngörülmüş. Kapı, çünkü: Aylarınızı ayırır, sık içeri girer, kitaplığından yararlanır, yan olanaklarını kullanırsanız, o umman dünyaya açılmanın yollarını usul usul bulabilirsiniz. Duvar, çünkü: Bırakalım farklı iki Gabon maskesini okumayı, bir Senegal maskesini bir Nijerya maskesinden ayırt etmekten aciz biçimde yetişmiş, en iyi niyetle Avrupa ve Ortadoğu kültürüne belli ölçülerde açılabilmiş, evet sıradan körkütük cahil açısından bütünüyle muamma bir bütünlük karşısındaki. Birilerini düşünerek söylemiyorum bunları: Kendime bakıyorum. ÖTEKİ KÜLTÜRLERLE TANIŞMAK Durumum, her zaman canımı yaktı. Malraux gibi, hem de çıplak gözle, yeryüzü kültürünün panoramasına açılabilmiş insanlar önünde kendimi ezik hissetmekten yorgun düştüm. “Bilgililiğim” nedeniyle bana hayranlık duyanlara da, “bilgililik tasladığım”a inanarak beni yerenlere de hep şaşkınlıkla baktım: Sınırlarımın darlığı onca ürpertirken. Öteki kültürlerle tanışmak olanaksız değildir bugün: İş niyete, açıklığa, meraka kalmış. Hepsinden önce, ama: İçinde yaşadığınız ortamın koşullarına. Türkiye’de eğitim/öğrenim çerçevesi, zihniyeti, müfredatı ve araçları evrensel kültüre kapalı. Kendi kültürel çeşitliliğine bile tahammül edemeyen bir genel ideolojik hamur egemen ülkeye her siyasal akım farklı kilitler kullanmış. “Kültürlü” geçinen kesimin üyelerinin bile pencerelerinin çoğu tuğlalarla örülü. Her şey bireyin, yurttaşın güdük, tıkanık, atgözlüklü kalması için seferber edilmiş. Branly Müzesi, dünyalar sunuyor. Bizim gibi yaşamayan kültürlerin ortak ve farklı yönlerini sergiliyorlar orada. Donanımımız ve donanım eksikliğimiz ile doğrudan orantılı, bağlantılı sonuçlarla tamamlanan müthiş bir yolculuk. Bir seferde, bir Branly Müzesi, dünyalar sunuyor. Bizim gibi yaşamayan kültürlerin ortak ve farklı yönlerini sergiliyorlar orada. TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] kaç seferde nüfuz edilmesi düşünülemeyecek enginlikte diyarlara gitmişcesine: Yabancısı olduğunuz bir ülkenin insanının gelenek ve göreneklerini, giyimkuşam ve yemeiçme adabını, müziğini ya da danslarını tanımak geniş zamanlar, yatırımlar ister. İkidebir yönelttiğim soruyu, yazdıklarıma aşina okur anımsayacaktır: Lorca’nın şiirlerine iyice sokulmak için Endülüs’e gitmek gerekir mi? Olumlu ya da olumsuz yanıtı şıpınişi vermek nasıl da kolaydır. Ben, doğru yanıtı sonuçta bulamadım. Buna karşılık, bir vakitler ilgilenme çabası verdiğim Nô tiyatrosunun metinleriyle ve Mişima’nın çağdaş versiyonlarıyla didişirken, Japonya’ya hiç gitmemiş olmamın önüme aşılmaz bir engel çıkardığı düşüncesine ulaştım. Kim ne derse desin, metin (texte) ile bağlam (contexte) arasında birebir bağlantılar devrededir. Branly Müzesinden çıkışta ilk vargım bu oldu. İlk(el) sanatların, “yerli” sanatının, giderek halk sanatlarının Zanaat’tan koparılamaz ontolojileri, bir de buna “anonim”liğin mührü eklenirse, Avrupa sanatının ve sanat tarihçiliğinin, kuramcılığının karşısında yalpaladığı, tedirginlik duyduğu noktalar. Sanatçının kişisel dünyasına, üslubuna, geçirdiği evrimlere yalnız yapıtının değil, yaşamının ve döneminin içinden bakmaya alışmış, sanat akımlarının kollektif boyutları üzerinde odaklanmış bir perspektif için zorlayıcı bir komşu alan bu. Gauguin’den başlayarak, farklı kültürlerle yüzleşen modern sanatçıda, Zanaat’a yaklaşım değişmiş, Dürer’in çağındaki arayış çizgisine bir dönüş başgöstermişti. Dokunduğu her şeyi işlemeye yatkın bir karakter görülür Gauguin’de: Quimper’deki fıçısından, duvar resminden Orsay’daki ev süslemelerine kesintisiz bir yol. Sonraki kuşakta, Afrika sanatının ne denli sarsıcı etkiler doğurduğu biliniyor. Viyana Atölyeleri’yle birlikte Zanaat’ın horgörülmez olduğu da yaratıcılar bağlamında. Avrupa sanatının büyük erdemlerinin başında geliyor, farklı kültürel değerlerin ve estetik anlayışların gücünü kendi gücüne katma eğilimi: Dışlamayı akıllarından geçirmemiş, yaşlı kıtanın gizilgücünden yorgun sanatçıları. Çağdaş Sanat’a gelince: Bir coğrafyanın kültürü değil artık günümüzün oluşturduğu, Çin’den Maçin’e bütün yerkürenin yaratıcıların buluştuğu yekpare bir platform ve herkes ötekinin geçmişinin de sahibi. Ekleyelim: Sanatın bu yeni koşulu, ille de daha güçlü, derin bir yaratıcı kuşağın doğmasını sağlama almıştır diyemeyiz. Tersini savunmak şimdilik nasıl elde değilse. Jean Clair’in üzerinde durduğu tehlikeli gelişmeleri hesaba katmak en doğrusu. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Sorumlu Müdür: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya/ Müşteri Temsilcisi: Ozan Altaş Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 Yerel süreli yayın Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1099 10 MART 2011 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle