25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 13 EKİM PERŞEMBE ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER ane” sözcüğü, Yusuf Çotuksöken’in dediği gibi, “bir tanem” derken pekâlâ insan için kullanılabilir de “adet” sözcüğü için söyleyebilir miyiz bunu? Bursa Devlet Klasik Türk Müziği Topluluğu (Korosu?) adına verilen bir resmi ilanı Dr. Mesut Ersönmez bildirdi. “Adet” sözcüğünden önce metne yakından bir bakalım: “Maliye Bakanlığı’nca 375 Sayılı kanun hükmünde kararname istinaden 2011 – 2012 Sanat Sezonu için vize edilen Misafir Sanatçı Pozisyonunda çalıştırılmak üzere; Yarım tümcede bu kadar çok yazım yanlışı yapabilmek için özel bir yetenek gerekiyor olmalı! “Maliye Bakanlığınca” derken kesme kullanmaya gerek yok (Bkz. TDK Yazım Kılavuzu, 26. basım, s. 47) “375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname” böyle, her sözcüğü büyük harfle başlanarak yazılmalı; çünkü varlığı tek olan bir kararnameden söz ediliyor; özel ad kapsamında düşünülmeli. Bu söz öbeğinden sonra anlatım gereği bir “ye” ekinin gelmesi gerek. Kesme burada kullanılacak (Bkz. TDK Yazım Kılavuzu, s. 47), yani son sözcük “… Kararname’ye” olacak. Niye “Sanat Sezonu” diye yazılmış? Bu söz özel ad değil, büyük harfle başlanarak yazılmamalı. “Misafir Sanatçı Pozisyonu” da öyle! Büyük harfler niçin? “Vize edilen” ne demek? Noktalı virgüle de gerek yok, oraya virgül yeterdi. Tümcenin öteki yarısında kimlere (yoksa “nelere” mi demeli?) gereksinme olduğu sıralanmış: “1 Adet Kanun Sanatçısı 1 Adet Ud Sanatçısı 1 Adet Viyolonsel Sanatçısı 1 Adet Keman Sanatçısı İçin sınav yapılacaktır. Başvuruların…” Halden sebze meyve siparişine benziyor. O 1’ler nedir öyle? Neden bütün sözcükler büyük harfle başlamış? “Adet” sözcüğü de tüy dikmiş. Bu sözcüğün “tane” anlamı var; ama “Bir düzine diye aldım, paketten on bir adet defter çıktı.” örnek tümcesindeki gibi kullanılıyor. Öteki anlamları da şunlar: “1. Sayı: Silahlarımızın adedi müsavi “T olsun (Ömer Seyfettin). 2. Sayı bildiren işaret, rakam.” Öyleyse “adet” sözcüğünün insan için kullanılması, en azından ayıptır. Bu tür yazılar nasıl olmalı? Kısa olmalı; ama amacın iyi anlaşılmasını sağlamalı; açık ve kesin olmalı; duygu değeri taşımayan sözcüklerle yazılmalı, nesnel ve yansız olmalı. 15 EKİM CUMARTESİ Bir iki hafta once “kimi” sözcüğü üzerinde durmuştuk. Anımsatayım: “Kimi kitaplar diyebilir miyiz? Kimi insanlar, kimi yazarlar olur da, kimi kitaplar, kimi balıklar, kimi yapraklar olur mu?” diye sormuştu Öğretmen Osman Cevat Hızal. Ben de böyle bir soruyla ilk kez karşılaşmanın şaşkınlığını yaşamış, “kimi” sözcüğünün anlam ve kullanım örneklerini vermeye çalışmıştım. Benim açıklamalarımdan sonra, kalmışsa eğer Osman Cevat Bey’in kuşkularını giderecek katkı Selahattin Özpalabıyıklar’dan geldi: Osmanlı ve Osmanlıca konusunda temel başvuru kaynağım Nuri Akbayar, tanışıp beraber çalıştığımız Temel Britannica‘da şöyle bir soru sormuştu bana: “Şeyh Galib’in ‘düştü’ redifli gazelindeki ‘Rehi Mevlevi’de Galib bu sıfatla kaldı hayran / Kimi terki nam ü şane kimi itibare düştü’ beytinde geçen ‘kimi’ neye ya da kime işaret ediyor?” Hemen herkes gibi ben de o dizeden “Kimileri ... kimileri de ... düştü” anlamını çıkarıyordum. Bunu belirttiğimde Nuri Hoca gülerek, bunun çok genel bir yanlış olduğunu, aslında o dizeden “[Galib] kimi zaman ... kimi zaman da ... düştü” anlamını çıkarmamız gerektiğini söyledi. Yıllardır kafamı kurcalayan “Eğer kararsız (= hayran) kalan Şeyh Galib’se, o zaman ikinci dizede neden kimilerinin öyle kimilerinin de böyle yaptığından söz ediliyor?” sorusu da işte o zaman cevabını buldu. Demek ki, sizin de dediğiniz gibi, “Kimi sözcüğü (...) zamanla ‘bazı’ sözcüğünün bütün anlam alanını kaplamış”. Özpalabıyıklar’ın şu önerisini duyurmayı da görev biliyorum: “Ayverdi Sözlüğü’ne ve bütün Türkçe sözlüklerin “kimi” girişine (= entry) Şeyh Galib’in beytinin tanıklığıyla “kimi zaman” anlamı eklenmeli artık diye düşünüyorum.” ni bitirdim. Daha başka kişilerin gözünün değmesini de sağlamaya çalışacağım; ama önce kendim bakacağım. Tümünü teker teker gözden geçireceğim, ilgimi çeken yazıları okuyacağım; sonra da yolcu edeceğim. Eskişehir’den ses veren yepyeni bir dergi: dünden bugünden edebiyat. Adını Nursel Duruel koymuş. Haziran Temmuz 2011 tarihli ilk sayısı dopdolu. Dilerim bundan sonraki sayılarda da nitelik çıtası hiç düşmez. Akpınar 6. yılında ve Niğde’den sesleniyor, edebiyatla, araştırmayla, şiirle… Kızılcık, İstanbul’da çıkıyor; kendisini “iki aylık sosyalist siyasi kültür dergisi” diye tanımlıyor. Edebiyat adına biyografiler yer alıyor dergide. Türk ve dünya siyasetinden çözümlemeler, fotoğrafların yanı sıra çok güzel resimlerle sunulmuş. Olup bitene bir de sosyalist pencereden bakmak isteyenler için... Elimde 27. ve 28. sayıları var; ama “Aylık okul öncesi, çocuk ve gençlik kitapları gazetesi” İyi Kitap şu anda 33. sayının hazırlığı içinde olmalı. En başta öğretmenlere, sonra çocuk edebiyatı ile ilgilenenlere, sonra da çocuğunun beyinsel donanımıyla ilgilenen herkese… “Aylık kitap tahlili ve eleştiri dergisi” Ayraç, üçüncü yılına ulaşmış. İlk iki yılda 168 yazar ve 762 kitabı okurla buluşturmuş. Ağustos 2011 sayısında bir önceki yıl, hangi kitaplarla ilgili hangi yazıların yazıldığının dökümü var. Karabüklü Tay, 119. sayıya ulaşmış. Kapaktan soruyor: “Siz de Tay’ın yelesinden tutanlardan mısınız?” Denizli’nin edebiyattaki sesi Sunak, derginin içeriğini tek sözcüklerle kapakta özetlemiş: savaş… sansür…şiir… söyleşi… bildiri… tanıtım… sergi… sanat… Kapaktaki kırmızı şeridin üstünde de bunların tümünü kapsayan bir özlü söz yer almış: “…yazılmamış şiirler, yapılmamış heykeller, çizilmemiş resimler, basılmamış kitaplar ve yakılacak sanat için artık biz de korkuyoruz! Ama yılmıyoruz.” Beşinci yılını süren Afrodisyas Sanat her sayısında, kapaktan yineliyor: “NASIL ANLATILDIĞI” çok önemli; ama “NE ANLATILDIĞI” da. 28. sayısında halk kültürü, 29. sayısında “Dil, üstdil; yaratıcılık ve dil” konuları işlenmiş. 27. sayıda, Türkiye’nin politik ve ekonomik durumunu, geleceğini nasıl bulduğu sorusuna Bilal Kayabay, “yanıtın şairce yolunu seçip” şöyle demiş: “Arabmerikan / Sevgiyi Boğazla / Güzeli Unut / Süphanallah Wery Good / Eğriyi Hep Sula / Doğruyu Kurut / Hay Maşallah Wery Good / Yalanı Yay Hızla / Gerçeği Uyut / Esteğzübillah Wery Good / Temizi Karala / Kirliyi Durult / Kerimallah Wery Good / Beynini Kirala / İçini Boş Tut / Baarekallah Wery Good / Mideni ayarla / Ne Bulursan Yut / Elhamdülillah Wery Good”. feyzahep@gmail.com feyza@feyzahepcilingirler.com www.feyzahepcilingirler.com 16 EKİM PAZAR Yaz boyunca okula gönderilen dergileri eve taşımayı ye BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şair ve yazarın adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, yazarın Cunda Öyküleri adlı yapıtından bir alıntı ortaya çıkacaktır. 10 20 D 1 2 G 3 B 4 L 5 F 6 F 7 B 8 J 9 E Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU C 11 I 12 H 13 D 14 C 15 C 16 J 17 F 18 L 19 A I. Eski Yunan’da, Dionysos şenliklerinde icra edilen koral od türü. 21 J 22 G 23 B 24 G 25 A 26 G 27 G 28 D 29 G 11 1 41 77 73 56 30 G 31 C 32 A 33 A 34 D 35 F 36 K 37 G 38 B 39 E J. Faslı yazar Tahar Ben Jelloun’un Kör Melek adlı romanının konusu. 40 A 41 I 42 A 43 B 44 C 45 H 46 K 47 K 48 E 49 J 21 67 16 49 8 50 B 51 B 52 C 53 A 54 K 55 F 56 I 57 H 58 A 59 G K. Herhangi gizli bir şeyi açığa çıkama, yayma. H 60 B 61 B 62 B 63 A 64 A 65 A 66 E 67 J 68 L 69 A 70 Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Duygu Asena’nın bir romanı. 71 G 72 C 73 I 74 G 75 G 76 G 77 I 78 A 46 54 47 36 42 53 64 63 58 78 32 25 33 65 40 19 69 B. “Benim sadık yarim kara topraktır” diyen halk ozanı. L. “Cebrail ...” (Fransız yazar Jeard d’Ormesson’un bir romanı yalnız sessiz harflerini yazacaksınız). D. “Bir sırı sürüklüyor terlikler pıtır pıır / ... sofalarında” (N. F. Kısakürek). 5 35 55 6 17 18 68 4 61 62 38 60 7 43 3 23 51 50 13 20 28 34 G. Aylak Adam romanının yazarı. 1131. sayının çözümü: A. EDİTH, B. MI C. “Antikacı ...” (Charles Dickens’in bir romanı). E. Cilo Dağları’nın en yüksek tepesi. 74 29 71 22 26 76 24 59 37 30 27 75 H. Taya. 9 48 66 39 2 10 31 14 52 15 44 72 F. Kafkasya’da yaşayan bir halk. 45 70 12 57 SIRKAL YONİĞNE, C. İGUANANIN GECESİ, D. NUTKU, E. KÖLEMEN, F. ADAMOV, G. REZA, H. AKYEL, I. CİDDİYET, J. AYDEDE. Metin: “Ancak Nâzım Hikmet’in Doktor Galina’ya aynı derecede ilgi duyduğu söylenemez; Destek Yayınevi”. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1132 27 EKİM 2011 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle