13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hazırlayanlar: Mavisel Yener, Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. [email protected] ÇOCUKGENÇLİK ËE T OKUMA T Fotoğraf: Emek YURDAKUL Yürek dili konuşulan bilgi şöleni üniversiteler için ilk örnek sayılabilecek olan Eğitim Bilimleri Fakültesi Çocuk Kütüphanesi’nin açıldığını, 0406 Ekim 2006’da çocuk ve gençlerimizin sevgilisi, Fadiş’in annesi Gülten Dayıoğlu’nun onur sanatçısı olarak katıldığı 2. Ulusal Çocuk Kitapları Sempozyumu’nu anımsatarak belleklerimizi tazeledi. Muzaffer İzgü’nün açılışta çocuk okurlarla kucaklaşması unutulmaz anlar yaşattı Muzaffer İzgü, Okuyan Kız Heykeli’ni Talat Halman ve Sedat Sever’in elinden alırken avuçlarımız patlarcasına alkışlıyorduk emek veren ustayı ve emeğin değerini bilenleri. Sempozyumun ilk oturumu, sonradan yaşanacak üç günün muştusunu veriyordu. Prof.Dr. Cahit Kavcar’ın yönettiği, Prof.Dr. Talat Halman ve Prof.Dr. Orhan Öztürk’ün konuşmacı olarak katıldığı bu oturumda Halman “Okuma Beynin Sulanacak” başlıklı bildirisiyle hem güldürdü hem düşündürdü hepimizi. Öztürk ise, “Çocuklarda Bilme Dürtüsü ve Merak Gelişimi” başlıklı bildirisinde bu kavramların bilimsel karşılığı ve rolü üzerinde durarak katılımcılara yeni kapılar araladı. Cumhuriyet tarihinin kendi konu alanındaki en kapsamlı etkinliği olan 3. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’na 300’ü aşkın başvuru yapılmış. Her bildiri özeti, ilgili üç bilimsel danışma kurulu üyesi tarafından değerlendirilip sonuçta, ilgili kurul tarafından 178 bildirinin sunumuna karar verilmiş. Sempozyum Düzenleme Kurulu’nca da 55 atölye ve sanatçı söyleşisi program kapsamına alınmış. Sempozyum düzenleme kurulu başkanı, ÇOGEM Müdürü Prof. Dr. Sedat Sever, çalışma arkadaşları ve öğrencileri üç gün boyunca insanüstü bir gayretle hiçbir aksaklık yaşanmaması için çaba gösterdiler. Sempozyumda bilimsel gelişmeler ışığında, çocuk ve gençlere seslenen edebiyat yapıtları masaya yatırıldı, ülkemizde çocuk ve gençlik yazınının dünkü ve bugünkü durumu saptandı, sorunlar ortaya koyuldu, sorunlara çözüm önerileri getirildi. Ülkemizde son yıllarda hızlı bir gelişim gösteren çocuk ve gençlik edebiyatı alanındaki yaklaşımlar, bilimsel bir yaklaşımla değerlendirildi. Sempozyumda açılış bildirilerinin ardından, bilimsel ve sanatsal etkinlikler 11 paralel oturumda, ATAUM salonları ile eğitim Bilimleri Fakültesi’nin salon ve dersliklerinde yürütüldü. Sempozyumda, üç gün boyunca, 20 yayınevi ve 48 çocuk ve gençlik edebiyatı sanatçısının katılımıyla Ankara Üniversitesi yerleşkesinde kurulan yayınevi çadırlarında imza saatleri düzenlendi, okurlar kitap ve yazarlarla buluşturuldu. ÇOGEM Müdürü Prof. Dr. Sedat Sever’in açılış konuşmasında dikkat çektiği önemli konular: “Çocuk merak duygusunu, girişimciliğini; başka bir söyleyişle kendini insan kılan duyma ve düşünme yetisini kullanarak doğruya ulaşmaktan, düş ve düşünce serüvenlerine çıkmaktan, öğrenmekten mutlu olur. Bunun için de erken dönemden başlayarak duyu algılarını uyaracak, düşüncesini geliştirecek uyaranlara gereksinim duyar. Çocuklara yaşam ve insan gerçekliğini sezdiren; onları birer özne olarak öğrenmeye isteklendiren en etkili uyaranlardan biri de sanatçılar tarafından renk, çizgi ve sözcüklerle kurgulanmış edebiyat yapıtlarıdır. Çok iyi bilinmelidir ki duygu ve düşünceleri eğitme, duyarlık kazandırma ders vererek gerçekleştirilemez. Duyuların eğitilmesi, düşüncenin geliştirilmesi sürecinde sanatçı duyarlığıyla oluşturulmuş ürünlere gereksinim vardır. Edebiyata, resme, müziğe, tiyatroya… gereksinim vardır. Toplumumuzun bilim ve sanat üretebilmesini, bütün değerleriyle demokratik kültürü içselleştirebilmesini istiyorsak; o zaman, sorma, öğrenme, bağımsız düşünme; yalın bir söyleyişle anlama ve anlatma becerileri gelişmiş bireylerin yetiştirilmesinde sorumluluk üstlenmeliyiz. Çünkü demokratik toplum; anlam ve anlatma becerileri gelişmiş, düşünen duyarlı bireylerin kavrayabileceği ilişkilerle donanır. Çok iyi bilinmelidir ki duygunun eğitilmediği, düşüncenin gelişmediği yerde güç kabalaşır; kaba güç toplumsal ilişkilerde egemen olmaya başlar. İletişimle, sevgiyle saygıyla biçimlendirilmesi gereken ilişkilerin yerini hoyratça, düşmanca duygular alır. Okuma kültürü edinmiş insan, kavramsal yönden gelişmiş; kendi duygu ve düşünce gücünün kılavuzluğunda yaşamını yönetme yeterliği edinmiş insandır. İnsan sevgisi, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, yaşama sevgisi, yurt sevgisi gibi tüm sevgi bileşenleri içselleştirmiş; bunları yaşamında uygulayabilen insandır, okuma kültürü edinmiş insan…” Cumhuriyetimizin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi’nde gerçekleşen bu sempozyumda birçok disiplinin çocuk ve gençlik kitapları çatısı altında buluşması önemliydi. Aynı anda on bir eş zamanlı oturum yapıldığı için ne yazık ki izleyemediğimiz oturumlar/işlikler vardı. Bu nedenle, sempozyumda sunulan bildirilerin bir araya toplanacağı kitabı dört gözle bekliyorum. Yeniden yarattık, senaryolar ürettik, tasarımlar, fikirler geliştirdik Sempozyumda 9 yaş grubu öğrenciler için gerçekleştirdiğim yaratıcı okuma işliğine çeper okullardan öğrenciler katılmıştı. Çocuklarla birlikte akıcı, özgün ve esnek düşünebilme, dolayısıyla sorun çözebilme becerisini tetiklemeye yönelik bir işlik çalışması gerçekleştirdim. Bir anlamda, elimizdeki kitabı birlikte yeniden yarattık, senaryolar ürettik, tasarımlar, fikirler geliştirdik. Eleştirel ve yaratıcı okumanın gerektirdiği donanımlara dikkat çektik. Çocuklarla birlikte nasıl geçtiğini anlamadığımız o verimli bir saatin ardından öğretmenlerinin paylaşımı çok önemliydi. “Çeperlerde yaşıyan bu öğrenciler için değil bir yazarla atölye çalışması yapmak, onları görmek, seslerini duymak bile bir mucizeydi. Bu mucizeyi sempozyum gerçekleştirdi. Özel okul öğrencilerinin her zaman bulabileceği bu olanaklardan çeper okul öğrencileri de yararlanabildi, ne kadar teşekkür etsek azdır” diyordu öğretmen. Sempozyumun çocuklara, gençlere, yazarlara, öğretmenlere katkısı olduğu gibi yayınevlerine de katkısı olduğunu gözlemledim. Bir yayıncı “Bu sempozyumdan sonra kitaplarımızı başka bir gözle değerlendirip basacağız” diyordu. Bu geribildirimlere daha onlarcasını eklemek olası. Sempozyumun son oturumunu Prof Dr. Cahit Kavcar yönetti. Prof. Dr. İpşiroğlu, Prof. Dr. Dilidüzgün, M.Ruhi Şirin, M.Soysal, Yrd. Doç.Dr Necdet Neydim, Y.Çotuksöken değerlendirmelerini sundular. M. Soysal “Eğitim ve Edebiyat” konusundaki görüşlerini aktardı. M.Ruhi Şirin “Bu sempozyum ile tohum ekilmiştir” dedi. Selahattin Dilidüzgün yeryüzünde kalan son kitabın öyküsünü anımsatarak hepimizi düşündürürken, İpşiroğlu okuma kültürü konusunu büyüteç altına aldı. Çotuksöken, sempozyumla ilgili gözlemlerini aktarırken Neydim “Edebiyat, eğitimin bir yanına yamanmış bir araç değildir” görüşünü vurgulayarak edebiyatın özgür alanında kendince var olması konusundaki düşüncelerini belirtti. Sayın Kavcar’ın “elli yıl sonraki sempozyumda yine birlikte olabilmek” dileğine katılmamak olası değildi. Prof. Dr. Sedat Sever’in okuduğu Sonuç Bildirgesi’nde, eğitim fakültelerinin okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretim öğretmenleri yetiştiren programları için “Çocuk ve Gençlik Edebiyatı” öğretimi programlarının çağdaş bir anlayışla yeniden yapılandırılmasının gereği, Türkçe ve Türk dili ebediyatı öğretiminde çağdaş çocuk edebiyatı ürünlerinden de yararlanılması, YÖK tarafından uygulamaya konulan öğretmen yetiştirme programlarının bazılarından çocuk edebiyatı dersinin kaldırılması, ders saatlerinin azaltılması yönündeki kaygıların ortaya konulması, 100 Temel Eser uygulamasına MEB tarafından son verilmesi, TEDA projesinde onaylanacak çocuk edebiyatı yapıtlarının yazınsallık ve çocuğa görelik temel ilkesinde değerlendirilmesi gibi pek çok önemli konuya dikkat çekildi. Cumhuriyet tarihinin, alanındaki en kapsamlı sempozyumuna tanık olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Her şey çocuklar ve gençler için, gelecek için… www.maviselyener.com 0507 Ekim 2011’de Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı 3. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu’nun Hacettepe Üniversitesi Muzaffer Arkan Çocuk Korosu’nun dinletisiyle başlaması çok anlamlıydı. Bir zamanlar, rahmetli Muzaffer Arkan’ın çalıştırdığı koroda şarkı söylemiş biri olarak, sempozyumun ilk anlarında çocukluğum karşıladı beni. Çocukların cıvıltısı, sempozyumun bize nasıl da güler yüzlü bir yolculuk hazırladığının ipucu gibiydi. Ë Mavisel YENER OGEM’in düzenlediği bu bilgi şölenine yalnızca akademisyenlerin değil, annebabaların, öğretmenlerin, bakanlık temsilcilerinin, yazarların, çocuk kitabı resimleyenlerin, yayıncıların ve çocukların da davetli olması onu diğer akademik sempozyumlardan ayıran önemli bir özellikti. Bu sempozyumda yalnızca akademik dil değil, yürek dili de konuşuldu. ÇOGEM, Ankara Üniversitesi bünyesinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğiyle 28 Aralık 2009’da kuruldu. Bir üniversite yapılanması olarak ülkemizde bir ilk. ÇOGEM’in temel sorumluluğu, çocukların ve gençlerin okuma kültürü edinmeleri konusunda, yurtiçinde ve dışında, toplumu aydınlatıcı bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapmak. ÇOGEM kurulduğundan bu yana, amaçlarına koşut olarak bilimsel ve sanatsal bazı etkinlikler de gerçekleştirdi. Çocuklarımızı sanatçıyla, sanatçı duyarlığıyla buluşturmayı temel ilke edinen ÇOGEM, sanatçıöğrenci buluşmalarını gerçekleştirdi. ÇOGEM, önümüzdeki 10 yıl içinde gerçekleştireceği bilimsel ve sanatsal etkinlikleri planlamak amacıyla; ÇOGEM Danışma ve Sempozyum Bilimsel Danışma Kurulu Üyeleri, ilgili kurum kuruluş temsilcileri, yazar ve çizerler kurulu ve yayıncı kuruluş temsilcileri ile 03 Haziran 2011’de I. Bilim ve Sanat Kurulları Toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda oluşan görüşlerin yer aldığı kitap Temmuz 2011’de ilgililere sunuldu. ÇOGEM 2010 yılından başlayarak Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün eşgüdümüyle, “Çocuklarımıza ve gençlerimize okuma kültürü nasıl kazandırılabilir?”sorusuna yanıt vermek amacıyla Ankara il merkezinde ve ilçelerinde binlerce öğretmenle söyleşiler gerçekleştirdi. ÇOGEM’in sorumluluğunda, Dr. Kepenekçi ve Dr. Aslan tarafından yürütülen, “Okulöncesi Döneme Seslenen Kitaplarda Çocuk Hakları” adlı araştırma, 2011’in ilk ayında tamamlanarak Ankara Üniversitesi tarafından ilgililere sunuldu. 3. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu, çocuklara daha iyi bir dünya sağlamak için çaba gösteren herkesin ilgi alanındaydı. Edebiyatımızın büyük ustası, çocuklarımızı güldürürken düşündüren Muzaffer İzgü sempozyumun onur sanatçısıydı. Prof. Dr. Sedat Sever, açılış konuşmasında, 2021 Ocak 2000 tarihinde, “Türkçem, benim ses bayrağım” diyen büyük ozan Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın onur sanatçısı olarak katıldığı 1. Ulusal Çocuk Kitapları Sempozyumu’nu, aynı tarihte ülkemizde zorund bir san gizilgü uygun Metinl çalışm lıdır. Bu a gerçek Cumh yıldır s ve anla nan ki istiyor Chr yayıml kapağ yapıt. tabın o aile içi örnek oluyor mayac rüyoru şimdid Öğr okuma visel Y bı olan soluks genç o Ç vesli ve cek. O g rında da mamaya bir hafta Bu, Fato birlikte b sonra, o narak ke Fatoş mış bir o “Yazdıkç ceğiz.” F ancak d herkesin laka bu k likte Ley dedir as lerine ku Mavisel Yener Ata Cad. Defne Sok. No: 1 D: 1 Balçovaİzmir www.maviselyener.com [email protected] SAYFA 24 27 EKİM 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1132 nüyormu ağaçların lar harek oynaşan CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle