Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER ¥ olduğu kitabı “Gelecek”le okuyucularının karşısına çıkıyor. Hapiste Yatacak Olana Öğütler/ Tuncay Özkan/ Cumhuriyet Kitapları/ 148 s. Vattimo gibi entelektüellerin temel görüşlerini ve kitabı oluşturan Mehmet Küçük’ün ilgili metinlerini içeren “Modernite versus Postmodernite”, ister konuya yeni ilgi duysun isterse süreci yeniden değerlendirmek istesin, her okur için düşünürken, çağıyla hesaplaşmayı da beraberinde getiriyor. Eleni’nin Kızı Halime/ Ferda Bozoklar Ardalı/ Şenocak Yayınları/ 250 s. 19. yy sonlarında, Osmanlı İmparatorluğu’nun günden güne eridiği yıllarda Girit’te mutlu günler artık çok gerilerde kalmıştır. Romanın kahramanı Ahmet Celal de çocukluk aşkı, sevgilisi Eleni’yle Anadolu’ya kaçmak zorundadır. Bir yanda dostluğun erdemi, bir yanda savaşın çirkin yüzü eşliğinde Eleni’den Halime’ye uzanan çarpıcı bir süreç anlatılıyor romanda. Ferda Bozoklar Ardalı, yaşanmış gerçeklerden yola çıkarak aile büyüklerinin destansı kaçış öyküsünü romanlaştırıyor. “Eleni’nin Kızı Halime” savaşı, barışı, insan olgusunu yeniden düşündürmeyi amaçlıyor. Prag Mezarlığı/ Umberto Eco/ Çeviren: Eren Yücesan Cendey/ Doğan Kitap/ 494 s. Umberto Eco, 2010 yılında İtalya’da yayımlanır yayımlanmaz ses getiren romanı “Prag Mezarlığı”nda, çok renkli, çok katmanlı, çok kişilikli bir dünya sunuyor okuyucusuna. Hitler’in Tuncay Özkan bu kitapta, senelerdir ‘Silivri Esir Kampı’nda yaşadıklarını ve hapishane deneyimlerini okurlarıyla paylaşıyor. Sadece kendisinin değil, sırf muhalif olduğu için sabaha karşı polis baskınlarıyla evinden alınıp götürülenlerin, hapse atılanların ya da atılmayı bekleyenlerin de yaşadıkları Özkan’ın gözünden anlatılıyor. Yazar, yurttaşların adını sadece televizyonlardan duyduğu örgütlere üye olduğu iddiasıyla tutuklanmaktan çekindiği bugünün Türkiyesi’nde, korku imparatorluğundan sıyrılıp gerçeklerle yüzleşmek adına bir başucu kitabı sunuyor herkese. Modernite versus Postmodernite/ Mehmet Küçük/ Say Yayınları/ 528 s. Mehmet Küçük, modernizm postmodernizm tartışmaları kimi zaman genişleyerek, kimi zaman salt birtakım temel argümanların ardında sığ bir bakış açısıyla farklı şekillerde ve boyutlarda yinelenerek devam ediyor. Stjepan Mestrovic, Scott Lash, Agnes Heller, Octavio Paz, Andreas Huyssen, Jürgen Habermas, Richard Rorty, Giovanni cumhuriyet25x17c.fh11 10/14/11 10:19 AM Page 1 Yahudi soykırımının gerekçesini oluşturduğu iddia edilen Siyon Bilgelerinin Protokolleri’nin ortaya çıkışını ele alıyor bu romanında Eco. Dönemin popüler macera romanlarından gazete yazılarına kadar çok sayıda kaynağın bir araya gelmesiyle oluşan protokollerin tarihçesini, o dönemin tefrika romanlarına uygun bir tarzda ve tabii ki her zamanki gibi engin tarih, edebiyat ve popüler kültür bilgisini konuşturarak romanlaştırıyor. Ayrıca dönemin kaynaklarından seçilmiş uygun resimler de romanın sayfalarına taşınıyor. Barones ve Müzisyen – Madam von Meck ve Çaykovski/ Henri Troyat/ Çeviren: Ayşe Öktem/ Pan Yayıncılık/ 134 s. Barones Nadejda von Meck ve Piyotr İlyiç Çaykovski 19. yüzyıl Rusyası’nda müziğin birbirine yakınlaştırdığı, hatta birleştirdiği iki karakter. Sevmeden evlendiği kocası Karl von Meck’in ölümünden sonra kocasının işinin başına geçen ve zekâsı sayesinde servetinin büyümesini sağlayan Nadejda, piyano çalar; kendini müzikle oyalar. Herkesi kolay kolay beğenmez. Ta ki, adı yeni duyulmaya başlayan genç bir bestecinin, Çaykovski’nin, eserinin çalınacağı, biraz da küçümsemeyle gittiği bir konserde, Fırtına adlı senfonik şiiri dinleyinceye kadar. 1877 yılında ise besteciyle Barones arasında garip bir ilişki başlar. Çaykovski’nin kendini bestelerine tamamıyla adayabilmesi için önemli tutarlarda yardımlar yapar; sayısız evini onun emrine açar. Tek bir koşulu vardır: hiçbir zaman görüşmeyeceklerdir. Bu ilgi çekici ilişki yine ilgi çekici bir kalemden, Henri Troyat’dan okuyucuların karşısına çıkıyor. ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1131 20 EKİM 2011 SAYFA 29 SAYF