03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T anıtlamaya hiç ara vermedim; yine de yanıt bekleyen mektuplar, sorular çok birikti. En eski ve ivedilikle yanıt gerektiren sorulardan başlıyorum: “Günlük üretim yüksekliği / alçaklığı / düşüklüğü gibi ifadeler, yerine günlük üretim fazlalığı, eksikliği, çokluğu, azlığı dersek daha doğru olmaz mı?” diye sormuş Esra Manguoğlu. “Bilimsel çalışmalarda bir şeyin düzeyini söylerken örneğin kanda alyuvar hücresinin düşüklüğü / yüksekliği demekle kanda alyuvar hücresinin fazlalığı / eksikliği / çokluğu / azlığı demek arasında fark var mı? Bana var gibi geliyor.” demiş. Aman Esra Hanım, ben sizden iyi mi bileceğim? Siz, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Esra Manguoğlu’sunuz. Bu sözcükler benden daha özenli bildiğiniz kuşkusuz. Ben yalnızca “performans” sözcüğünü kullanmadan neyi, nasıl söyleyebileceğimiz konusunda birkaç örnek vermeye çalışırken kulağımda kalan “...günlük üretim yüksekliği...” sözünü örnekler arasında sayıvermiştim. Siz bilimsel olarak doğruluğuna inandığınız biçimi kullanmayı sürdürün lütfen. ntalya’dan, Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, EğiA tim Bilimleri Bölümünden Prof. Dr. Mualla Aksu, Aksu Köy Enstitüsü anısına bir kitap hazırladıklarını ve kitap için yazı istedikleri kişilerin Aksu Köy Enstitüsünü kastettikleri durumda enstitü sözcüğünü büyük harfle yazdıklarını, “de hali”nde kesme işareti kullandıklarını yazmış. “Bu, anlaşılabilir bir durum olarak görünüyor. Ancak TDK’nin internetteki Yazım Kılavuzu’nda kurum adlarının büyük harfle yazılacağı, fakat ek aldığında kesme işareti kullanılmayacağı belirtiliyor. Uygulamada ise çoğunlukla kesme işareti kullanılıyor. Dil Derneğinin de gazete ilanındaki kurum adında kesme işareti kullandığını gördüm. En çok kabul göreni sizden öğrenebilir miyim? Ayrıca genel anlamda köy enstitülerinden söz edilirken ben küçük harflerle yazılacağını düşünüyorum özel isim olmadığı için. Ama bize yazı verenler bu kurumu çok önemsedikleri için büyük harfle başlatıyorlar. Bu konuda da ikilemde kalıyoruz.” diyor. Şu yazım kargaşasına ne yazık ki bir türlü son veremedik. Benim en çok yakındığım ve giderek yaygınlaştığını gördüğüm; yaygınlaştıkça içinden çıkılmaz bir duruma geleceğine emin olduğum kullanımlardan biri, tam da Mualla ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER Y 10 MART ÇARŞAMBA 14 MART PAZAR Aksu’nun sorduğu konu: Bir özel adın yerine kullanılan tür adlarını büyük harfle başlatma çabası. “Aksu Köy Enstitüsü” olduğunda evet, özel addır; her sözcüğü büyük harfle başlatılarak yazılır; ama yalnızca “enstitü” ya da “köy enstitüsü” deniyorsa bu özel ad değildir. Yazım kılavuzlarımızın çoğu onay verse de “kastedilen ad” büyük harfle başlatılmamalı. Bugünkü gazetelerden birinde, “Kim bu …?” diye başlayan tanıtım, “Aslında Çevre Mühendisi, ama aynı zamanda…” diye sürüyordu sözgelimi. “Çevre mühendisi” özel ad değil. Yanında bir özel ad olsa tamam; ama yoksa? Niye büyük harflerle başlatılmış? Bir kişi kastedildiği için, denecektir açıklama olarak. “Bugün Teyzem çok üzgün görünüyor.” diye yazan kişi de haklı olur o zaman. Onun kastettiği de bir kişi. Bütün gazeteler, “başbakan” sözcüğünü büyük harfle başlatarak yazıyor. “Teyze”nin büyük harfle başlamayacağını söyleyeceğimiz kişiye ne diyeceğiz? “Başbakan önemli bir insan, senin teyzen ise önemsiz; bu yüzden o büyük harfle başlayacak senin teyzen ise küçük harfle.” Bu yanlış uygulama kişilerle, kurumlarla sınırlı kalmıyor. “Pencerenin önündeki Koltuk kırmızıydı.” diye yazanı bile gördüm. Uzattım; ama bu konuda çok dertliyim. İşin nerelere varacağını şimdiden görüyorum çünkü. Her özel ada gelen çekim ekini kesme ile ayırmak gerekmez. Mümtaz Başkaya da bu konuyla ilgili olarak şunları yazmıştı: “Sizin ‘Halamgillere gideceğiz’, ‘halamgilin evi’ biçimindeki yazım önerinize katılıyorum ama ‘Ayşelere gideceğiz’ biçimindeki yazımınıza katılmıyorum. Çünkü Ayşe özel ad. Bitişik yazılması gereken ler ekinden sonraki ‘e’ durum eki. O halde yazımı ‘Ayşeler’e’ olmalı. Tür adlarına bitişik yazılabilir. Ancak özel adlarda yazılmamalı. Aynı biçimde Türkçenin değil, Türkçe’nin olmalı. Bu ayrımı gözetemezsek, önemli bir ayrıntıyı yok etmiş oluruz. Bu da olması gereken kuralı yok saymak demektir. Dilimizdeki yanlış anlamaların yaygınlaşmasını yazı dilinde de genişlemesini sağlamış oluruz. Örnek: Ali’ye. Aliye. Ali bir erkek adı iken, oldu bir bayan adı. Sayın Hepçilingirler, sizin e hal ekinin yazılışında böyle bir yorumunuz ve öneriniz yok elbette. Ama bazıları, bu ekleme yanlışını bile yapıyor. En büyük yanlışlık Türkçe’nin demeyip Türkçenin denmesi. Türkçe, dünyada kullanılan ve özel durumda olan bir dil. Tür olarak dil. Ancak özel bir konumu var ve o yüzden bütün dillerin adını yazarken büyük harfle başlıyoruz. O halde, tamlama eki de üstten ayrılmalı. Sanırım bu konudaki öneriniz bu yönde.” Neresinden başlamalı? Aile anlamı katan “lar, ler” eki özel ada bitişik yazılır; kesme ile ayrılmaz. Bunun mantık bağlantısı şöyle kurulabilir. Ayşe, Ali özel adlardır; Ali’ye, Ayşe’de diye yazarız; ama “Ayşeler” dediğinizde kaç kişiden oluştuğu belli olmayan bir aile kastedilmiştir, dolayısıyla “varlığı tek olan” diye tanımlanan özel ad kapsamından bir anlamda çıkmış olur. Dil adlarını küçük harfle başlatarak yazanlar var; ama genel kabul görmüş olan kural, dil adının büyük harfle başlaması ve aldığı çekim eklerinin kesme ile ayrılmaması biçimindedir. Yani Mümtaz Bey yanılıyor. Doğru yazım, “Türkçe’nin” değil, “Türkçenin” biçiminde olan. merika’dan döndükten sonraki üç hafta içinde Bodrum, A Eskişehir, Bandırma ve Kuşadası’na gittim. İstanbul’da iki okulda, bir televizyon kanalında, bir kültür merkezinde konuştum ve her gittiğim yerden zenginleşerek döndüm. Sınıfta bilgisayar kullanımı, “akıllı tahta” uygulaması olarak Bodrum Marmara Koleji’nin sınıflarında varmış meğer. Benim pek özendiğim ders kitaplarının benzerleri Eskişehir TED Kolejinde okutuluyor. Öğretmen yetiştiren kurumların eski yapısına kavuşturulması ve okul dışına itilmiş çocuklara özel eğitim verilmesi gerektiği konusunda birçok öğretmenle ve yöneticiyle aynı düşüncede olduğumuzu öğrendim. Ayrıca yollarda çok kitap okudum. Müge İplikçi’nin “Kısa Ömürlü Açelyalar”ı (Everest Yayınları) zaten geniş bir coğrafyayı anlatıyordu; benimle de çok yer dolaştı. Zor anlatılır durumları kolaycacık dillendiriveriyor Müge İplikçi. “Gençliğin ıtırlı günlerinde başlayan, sonraki zamanlarda obsesif, dipsiz bir kuyu haline gelen güzellik, formda olma, fitre ve zekât dışında yoksullara köpek gibi davranma, yılın 365 gününü her daim patron olarak ucuz bir mağrurlukla taşıma fikrinde buluşuveriyor.” Öykülerini topladığı bu son kitabında kalabalıkların içindeki yalnızlıkları, alışveriş merkezlerindeki, hastane bahçesindeki kadınların içlerini, anları, anların içinde saklı aşkları anlatıyor; çok da güzel anlatıyor. ? www.feyzahepcilingirler.com / [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. 16 MART SALI B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını; bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Turgay Kantürk’ün kitabının adını ve yazılarının çoğunun konusunu oluşturan edebiyat dalının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı kitaptan bir alıntı ortaya çıkacaktır. 1 A 2 E 3 B 4 C 5 F 6 K 7 L 8 K 9 J 10 L 11 A 12 H 13 F 14 J 15 C 16 E 17 D Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 46 32 51 35 12 60 71 30 I. Kötü, kötülükçü, fesat kimse. 18 L 19 B 20 K 21 D 22 E 23 G 24 D 25 F 26 A 62 59 55 63 44 27 C 28 C 29 G 30 H 31 K 32 H 33 A 34 A 35 H 36 A 37 A J. “... Murdoch” (Kesik Bir Baş ve Ağ adlı romanları da olan yazar). 38 F 39 G 40 E 41 G 42 D 43 B 44 I 45 C 46 H 47 C 76 65 14 9 48 D 49 G 50 E 51 H 52 E 53 L 54 A 55 I 56 A 57 E 58 C K. “... Küçükömer” (Düzenin Yabancılaşması adlı yapıtı da yaratan bilim adam). Tanımlar ve sözcükleriniz: 59 I 60 H 61 K 62 I 63 I 64 B 65 J 66 E 67 F 68 C 69 G A. “... Kuyu” (Metin Kaygalak’ın ilk şiir kitabı). 61 6 8 20 31 70 B 71 H 72 L 73 D 74 L 75 B 76 J 77 L L. Otel, gazino, lokanta, taşıt gibi yerlerde yer ayırtma. 26 34 33 37 36 11 54 1 56 B. “... Kaburga Kemiği” (Ülker Köksal’ın bir oyunu). nerim çıkmaz. / En ... gecede ölesim tutmuş, / Etme gel, / Ay karanlık” (Ahmed Arif). ra Komitesi Üyesi). 18 74 72 10 77 53 7 38 5 25 67 13 1048. sayının çözümü: A. ŞAHNİŞİN, 43 19 70 3 64 75 73 24 42 21 17 48 E. Karakteroloji. C. Necati Cumalı’nın bir oyunu. G. Para ya da başka bir şeyin teslim alındığını gösteren belge, makbuz. B. İNCİL, C. İBİBİKLER, D. REFİĞ, E. DUBLE, F. EBRULİ, G. NAZIM HİKMET RAN, H. DOLUCA, I. İLGİLİ, J. GÖLGEYE, K. REÇEL, L. AUE, M. FALEZ. 15 45 58 47 7 28 27 68 D. “Dört yanım puşt zulası, / Dönerim dö 52 40 50 16 22 66 2 57 F. “... Erzik” (UEFA Asbaşkanı ve FİFA İc 39 49 29 23 69 41 H. “... Kökeni” (Charles Darwin’in yapıtı). Metin: “bilmeceyi kuranlar bile bilemezdi içi boş kutuları hangi harflerin işgal edeceğini! Fergun Özelli” SAYFA 35 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1049
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle