22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘Tarihi Liderler ve Aşkları’ Otorite ve iktidarın gölgesinde aşk Şair ve yazarlar, Özcan Erdoğan’ın hazırladığı ve İkaros Yayınları’nca okuyucuya ulaştırılan Tarihi Liderler ve Aşkları‘nda kendi ülkelerinin hatta dünyanın kaderini belirlemiş liderlerin aşkını tartışıyor. Ë Musa YAZICI iderler çoğu zaman aşkla iktidar arasında kalır ve birinden birini tercih eder. Yoksa kendilerini aşkla devletin birbirine üstün çıkmaya çalıştığı bir çatışmanın içinde bulur. Tarihte aşkla iktidar çatışmasında baskın çıkan genelde iktidar arzusu olmuş ve çoğu ilişki gizli yaşanmıştır.Sonuç olarak devletin başında olsun olmasın, otoriteryanizmi reddeden antiotoriterler, anarşistler dışında (onlar bildik lider özelliği de taşımaz), nerdeyse hepsi iktidar olduklarına göre, otorite ve hiyerarşinin belirlediği dünyada yaşananın bundan payını almaması düşünülemez. Bu bağlamda aşk ilişkisinin bu dünyanın içinde kendini gerçekleştirmek zorunda olduğunu unutmamak gerekir. Bu ise devlet katında aşk düşüncesini baştan zora sokar, tartışmalı hale getirir. Çünkü her zaman devletin bekası her şeyin önündedir, önünde olmak zorundadır!Çünkü devleti her şeyin önüne koyan biriyle hiçbir zaman aşk gibi eşitlik ve asilik talep eden şey bildik haliyle yaşanamaz. Bu yüzden Hitler’in, Stalin’in devlet temelli totalitarizmi içinde yaşanan bir aşk ilişkisinin sorun olması muhtemeldir. Bu durum liderlerden çok partnerlerini etkiler. Hitler’in hayatına giren yedi kadından yedisinin de intihara kalkması (bunlardan sadece ikisi kurtulabilmiştir) ve Stalin’in ikinci eşi Nadya’nın da intiharı ancak bu sorunla açıklanabilir. Herkesin sorgulanıp hapse atıldığı, sürüldüğü, öldürüldüğü, intihara zorlandığı bir dünyada ise ne Hitler’in kadınlarının ne de Stalin’in Nadya’sının intiharı bir ağırlık oluşturmuştur. Özcan Erdoğan’ın hazırladığı Tarihi Liderler ve Aşkları kitabında şu liderler ve yazarlar bulunuyor: Nefertiti (Emel İrtem), Ramses (Halim Şafak), Gotama Buddha (Semra Çeçen), Büyük İskender (Halim Şafak), Spartaküs (Halim Şafak), Cleopatra&Jül Sezar& Marcus Antonius (Funda Aksüt), Neron (Yakup Öztürk), Attila (A.Galip), Jüstinyen& Theodora (Ferhat Uludere), Cengiz Han (A.Galip), II. Edward ( Korkmaz Uluçay), VIII. Henry& Anne Boleyn (Burcu Ağırdemir), Kraliçe I. Elizabeth (Ceren Şanlıdağ), Kanuni Sultan Süleyman& Hürrem Sultan (Melike Koçak), Şah Cihan& Mümtaz Mahal (Atakan Yavuz), Çar I.Petro&I. Katerina& Baltacı Mehmet Paşa (A.Galip), Napoleon Bonaparte (Derya Önder), Abraham Lincoln (Elif Bereketli), Kraliçe I. Victoria (Barış Behramoğlu), Mahatma Gandhi (Özcan Erdoğan), Vladimir İlyiç Lenin (Aziz Kemal Hızıroğlu), Winston Churchill (Özlem Bayat), Josef Stalin (Halim Şafak), Lev Troçki (A.Galip), Mustafa Kemal (Fatma Gizem Asiltürk), Benito Mussolini (Nicola Verderame), Adolf Hitler (Özcan Erdoğan), Mao Zedung (Asuman Susam), Juan Domingo Peron& Eva Peron (Ceren Şanlıdağ), John F.Kennedy (Cenk Gündoğdu), Nelson Mandela (Gonca Özmen), Şah Muhammet Rıza Pehlevi&Prenses Süreyya (Makuble Aras), Fidel Castro (İzlem Oral), Che Guevara (Nihat Ateş), Prenses Diana (Sibel Oral). Böylesi bir çalışmanın baştan risk aldığını belirtmek gerekir. Keza bu insanları ve aşk ilişkilerini tartışırken oluşturulana bağlı olarak nesnelliğin geri planda kalma ihtimali her zaman mevcut. Tarihi Liderler ve Aşkları’na da bu hava baştan sinmiş. Böylelikle de çalışma aşk ve onun oluşturduğu ilişkileri tartışmak ve düşünce üretmenin yanı sıra bir biyografi kitabı da. Aşka ilişkin düşünceler biyografik bilgilerin yazı üstünde kuracağı baskıya bağlı olarak geride kalmaya hatta belirsizleşmeye açıktır. Bu noktada yazanları suçluyor ya da eleştiriyor değilim. Tersine böylesi bir çalışmanın zaaflarının olabileceğini ifade etmeye çalışıyorum. Söz konusu tehlikelere rağmen kadınlı erkekli şairler ve yazarlar grubu, ele aldıkları liderlerin hayatını ve aşklarını, biyografi temelli okumaların desteğiyle kendi bakış açıları doğrultusunda; özel hayatlar/ aşklar üzerinden tutku dolu kronolojik bir tarih okumasıyla tartışma konusu etmiş. Biyografi ağırlıklı ya da değil sonuç olarak Tarihi Liderler ve Aşkları kitabının ele aldığı insanlara dönük iktidar ve aşkları doğrultusunda düşünce üretmeye uygun bir yapı oluşturmuştur. Kitabın devlet ve aşk konusundaki tartışmalara, ikisi arasında kurulabilecek olumlu/ olumsuz ilişkilere rağmen, büyük bir katkısı olacağını düşünüyorum. Bunlardan daha önemlisi kitap iktidar sahiplerini, başka bir deyişle muktedirlerin tahakküm arzularına rağmen insani yanlarını ve bu duruma düşürdüğü ikilemleri de somutlaştırmaktadır. İkide bir kendi aşklarının karşısına iktidar olarak dikilmelerine rağmen başka bir dünyalarının olduğuna/olabileceğine işaret etmektedir. Tarihi Liderler ve Aşkları, muktedirlerin hayatından çekip çıkardıklarını aşkın hanesine yazıp geçmektedir. Böylelikle de insanlığın temel duygu ve düşüncelerinden olan aşk duygu/düşüncesine katkıda bulunuyor. Kitabın asıl ortaya çıkardığı ise iktidarın olduğu yerde aşk düşüncesinin pek güçlü olmayacağı ve tam bir aşk haliyle yaşanamayacağı. Tarihi Liderler ve Aşkları/ Yayıma Hazırlayan: Özcan Erdoğan/ İkaros Yayınları/ 812 s. SAYFA 23 L Özcan Erdoğan CUMHURİYET KİTAP SAYI 1049
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle