07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ yatı anlamlandırma çabasına “blues/caz” eşliğinde keyifli bir yelken seyri yaptırıyor. Filozofları, yazarları, roman ya da film kahramanlarını, hatta “blues/caz” müzisyenlerini teknesinin güvertesine konuk ederken onları bir deniz feneri ya da şamandıra gibi kullanarak okuru düşünmeye davet ediyor. Açıkoturumlar Çağı/ Erendiz Atasü/ Everest Yayınları/ 344 s. “Açıkoturumlar Çağı”, roman ve öykülerinde toplumsal olanı yetkinlikle işleyen yazar Erendiz Atasü’nün önemli çalışmalarından biri. Atasü, bu romanıyla tüm kavramların, değerlerin yozlaştığı bir coğrafyada insan kalabilmenin zorluğunu tartışarak okurlarını Türkiye’de 1980 sonrası yaşanan değişimin ve iletişimsizliğin farkında olmaya çağırıyor. Eczacılardan oluşan bir çevrede geçen “Açıkoturumlar Çağı”, kadınerkek ilişkilerinden liberal ekonomiye, Güneydoğu sorunundan çarpık kentleşmeye Türkiye’nin süregelen sorunlarını ele alırken, çözümün nasıl acil bir ihtiyaç olduğunu, bu gerçeğin bunca yılda hiç değişmediğini gösteriyor herkese. Bebek Töreni/ Chantal Deltenre/ Çeviren: Sosi Dolanoğlu/ Metis Yayınları/ 122 s. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa’ya göç etmiş Japon bir ailenin bir Fransız gibi yetiştirilmiş kızı Keiko ile kusursuz Japonca bilen, sarışın, mavi gözlü sevgilisi Pierre üniversite bursuyla Japonya’ya giderler. Kendini adeta evinde hisseden Pierre’in aksine Keiko tuhaf bir hastalığa tutulur burada: Gizlenmiş, üstü örtülmüş, bastırılmış acıların eline geçer sanki yavaş yavaş ve evinin taraçasında kurmaya başladığı taş bahçesi ile Pierre’den gitgide uzaklaştığı bir dünyanın peşine düşer. Yazmaya Henry Bauchau’nun teşvikiyle başlayan Chantal Deltenre, genç bir kadın üzerinden insanlığın acılarına uzanan romanıyla ustasının açtığı yolda ilerliyor. Bir Sahtekâr Olarak Hayatım/ Peter Carey/ Çeviren: Handan Saraç/ Ayrıntı Yayınları/ 242 s. Edebiyat âleminde her daim sahte imzalarla gerçek yapıtlar üretilmiş, camianın direkleri sallanmaya çalışılmış, edebiyat adına korsan gösteriler düzenlenmiş. İki Booker ödüllü Peter Carey de Avustralya’da 1943’te yaşanan Ern Malley Hilesi’nden esinlenerek ve onun temel olay örgüsünü ve şiirlerini kullanarak yarattığı Bob McCorkle Hilesi ile okurunu edebiyat ve edebiyat âlemi üzerine düşündürüyor bu romanında. Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi/ Nazan İpşiroğlu, Mazhar İpşiroğlu/ Hayalbaz Kitap/ 200 s. “Sanatçı nasıl bir ortam içinde kendini buluyor, hangi gelenekler bu ortamı hazırlamış, hangi olanaklarla karşılaşıyor? Sanatçının karşılaştığı durum ve bu durum karşısındaki davranışı nedir? Sanatçının davranışı yapıtlarında belirir. Bu yapıtlar nasıl bir davranışı yansıtıyorlar? Sanatçı donmuş bir geleneğe mi saplanıp kalmış, bulduğuyla mı yetiniyor, bulduğunu geliştiriyor mu, yoksa varlığındaki tüm olanakları kullanıp içinde bulunduğu ortamı değiştiriyor ve yeni bir çığır mı açıyor?” Bu kitapta bu ve benzeri sorular göz önünde tutularak, sanat tarihinin dününü, bugünü ve onu yarına bağlayan bir oluşum süreci içinde görüp gösterilmeye çalışılmış. Beyaz Küpün İçindeGaleri Mekânın İdeolojisi/ Brian O’Doherty/ Çeviren: Ahu Antmen/ Sel Yayıncılık/ 136 s. İrlandalı sanatçı/eleştirmen Brian O’Doherty’nin işaret ettiği gibi “biraz kilise kutsiyeti, biraz mahkeme salonu resmiyeti, biraz deney labaratuvarı gizemiyle şık bir tasarımı buluşturan” modern sanat galerisi, benzersiz bir estetik mekân olarak 20. yüzyıl sanatının kendine has kabuğudur: 1976’da yayımlanan “Beyaz Küpün İçindeGaleri Mekânın İdeolojisi”, bu kabuğu yapısöküme uğratan ilk ve hâlâ başlıca, metin. O’Doherty kitapta yer alan makalelerinde nesnelerin sanat statüsü kazanmasındaki süreçleri irdelerken, modern sanatın ardındaki mekanizmaları görünmez kılan örtük kuralları açık ediyor, o kuralları görünür kılan sanatçıları irdeliyor. Kierkegaard/ Hazırlayan: Kamuran Gödelek/ Say Yayınları/ 464 s. 19. yüzyıl filozofu olan Soren Kierkegaard, yalnızca kendi çağında etkili olan geleneklerdeki bunalımın bir irdelemesini yapmakla kalmayıp aynı zamanda çağın bunalımlarını, modernizmin getirdiği sorunları da önceden yorumlamış ve dolayısıyla 20. yüzyılın Batı felsefe geleneğini çok derinden etkilemiş bir düşünür. Varoluşçuluğun babası olarak anılan Kierkegaard’ın fikirleri ve öngörüleri yaşadığı çağın ötesine ulaşmış. Say Yayınları’nın Fikir Mimarları Dizisi’nin yirminci kitabı olarak okurlara sunulan “Kierkegaard”, Kamuran Gödelek tarafından yayıma hazırlandı. Günahların Gölgesi/ Benjamin Black/ Çeviren: Püren Özgören/ Turkuvaz Kitap/ 348 s. 1950’lerin Dublin’i. Patalog Dr. Quirke, iş arkadaşı ve bacanağı Dr. Griffin’i Christine Falls adında genç bir kadının ölüm raporunu değiştirirken yakalar. Durumdan kuşkulanan Quirke, kadının ölüm nedenini araştırmaya başlar. Açığa çıkardığı, Dublin’den Boston’a uzanan, aralarında seçkin Katoliklerin de bulunduğu bir şebekeye dair karanlık bir sır olur; Quirke’in kendi ailesini de altüst edebilecek bir sır. Bu, ilgi çekici roman Püren Özgören’in çevirisiyle okurlara sunuluyor. İnternette Balık Avlamak/ Nasreen Akhtar/ Çeviren: Zarife Biliz/ Ayrıntı Yayınları/ 270 s. Bu kitap, “Müslüman Evlilik” sitelerindeki kimi kez komik, kimi kez ıstıraplı ama çoğu kez hayal kırıklığı dolu bir kadının arayışını anlatıyor. İyi eğitim almış, Pakistan kökenli bir İngiliz kadının yolculuğunu, sıra dışı erkeğini bulmayı umut eden, sıradan bir kadının tabulara ayak direyen tavrını izliyor okur yapıtta. “İnternette Balık Avlamak”, içten bir dille kaleme alınmış, esprili, ilginç ve ayrıksı bir ilk kitap. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1044 Gözlerim Sığmıyor Yüzüme/ küçük İskender/ Sel Yayıncılık/ 128 s. küçük İskender’in 1980’lere damga vuran, çok aranan, çok sorulan ilk şiir kitabı “Gözlerim Sığmıyor Yüzüme”, yıllar sonra Sel Yayıncılık tarafından okurlara yeniden sunuluyor. Şairin ‘marjinal’ sıfatını kazanmasına, Türk şiirinde özgün bir söylem oluşturmasına zemin hazırlayan bu kitabın ardından gelen pek çok kitapla küçük İskender, bir fenomen olmayı sürdürdü. Bu kitap, küçük İskender’in yazdıklarını takip edenlerin değil, tüm edebiyatseverlerin edinmesi gereken, köşetaşı bir kitap. Doğruyu Söylemek/ Michel Foucault/ Çeviren: Kerem Eksen/ Ayrıntı Yayınları/ 146 s. Düşünürün California Üniversitesi’nde 1983 yılında verdiği seminerlerin notlarından oluşan bu metin, Foucault’nun düşünce tarihiyle nasıl baş etmeye çalıştığını gözler önüne seren bir çalışma. Antik Yunan tragedyalarından başlayıp Sokrates’e ve Sokratesçi okullara, oradan Yunan ve Latin stoacılarına uzanan bu serüvende Foucault, son derece önemli gördüğü bir kavramı, “dürüst konuşma” kavramını merkeze koyuyor ve kavramın geçirdiği değişimi gözler önüne seriyor. Kalp Ağrısı/ Halide Edip Adıvar/ Can Yayınları/ 266 s. “Kalp Ağrısı”, Türk edebiyatının unutulmaz yazarı Halide Edip Adıvar’ın en tanınmış, en duygusal romanlarından biri. İlk kez 1924 yılında yayımlanmış bir aşk romanı. Halide Edip, çoğu romanında yaptığı gibi değişik anlatım teknikleri kullanarak yazmış “Kalp Ağrısı”nı. Zeyno’nun güncesini, mektuplarını okurken, okuyucu kendini derin bir aşk öyküsünün içinde buluyor. Okurlar, Adıvar’ın gözünden 1900’lerin ilk yıllarının İstanbul yaşamının tadına bakıyor. Zor İnsanlarla Başa Çıkma Yolları/ Ursula Markhan/ Çeviren: Ayşe Başçı/ Remzi Kitabevi/ 174 s. Ursula Markham iş eğitimi ve personel danışmanlığı konusunda uzun yıllar görev yapmış ve bu alanlarda pek çok yapıt vermiş uzman bir yazar. Markhan’ın bu kitabında ise zor insanları tanıma ve onlara karşı uygulanabilecek davranış yöntemlerini belirleme konusunda pratik tavsiyeler yer alıyor. ‘Söz kabadayılığına nasıl karşı durulur, eleştirilerle nasıl başa çıkılır’, ‘Müzakere tekniği, altınızda çalışan elemanlardan en iyi verimi almak için ne yapmalı’, ‘üç temel kişilik türü arasındaki farkları anlamak’, kitabın ilgi çeken başlıkları arasında. SAYFA 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle