29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA nuşamayan Tavus Kuşu Camio’da Oscar Wilde’dan alıntılar yaparak sürekli hikâyeye dâhil olan, sonra da kaybolan bir tavus kuşu eşliğinde okurla birlikte oluyor. Yurdakul’la ilgiyle okunan romanı üzerine söyleştik. Mario Levi ilk kez bu kadar içerden yazıyor kendisini, kendi kendisiyle söyleşiyor, kendine sorular soruyor. ‘İçimdeki İstanbul Fotoğrafları’, Mario Levi’nin “Mario Levi” olarak portresi... Renklerini, dillerini, insanını ayırmadan kucaklayan bir kent olarak İstanbul’un da portresi… 1950’lerin İstanbulu’nda “Mario Levi” adıyla doğmak, çocuk olmak, büyümek, erkek olmak, yazar olmak üzerine sorular... Şehir değişir dönüşürken, Mario Levi de nasıl değişmiş dönüşmüştür, onun üzerine sorular... Bugünden kaçmak adına geçmişte bırakılanlara yazıklanma değil yazdıkları; bu bir sorgulama, yüzleşme. İstanbul’un tarihiyle ve İstanbul’un kendisindeki tarihiyle yüzleşme. Ertelenmiş birtakım duygularla, durumlarla buluşma. Mario Levi ‘İçimdeki İstanbul Fotoğrafları’nı anlattı. ‘Seferis ile Üvez’, Süreyya Berfe’nin son şiirlerinin toplamı. İlk bölüm, Berfe’nin şair Yorgo Seferis’e Ege’nin bu tarafından bir tür seslenişi ve karşılığı olarak okunmalı. İkinci bölüm, mevsim döngüsünü takip eden, tabiatla hemhal olmuş, “haiku” tadında kısa şiirleri bir araya getiriyor, kitabın son bölümü ise birbiriyle bakışan ancak daha bağımsız son şiirlerden oluşuyor. Berfe ile kitabını konuştuk. Bol kitaplı günler... Berrak Yurdakul, ‘Ko P ervasız Pertavsız ENİS BATUR Kadının ev(ler)i Duras’nın, evde/evi asıl yaşayanların kadınlar olduğu yolundaki düşünceleri kadınca; benim bu düşünceyi paylaşmamam erkekçe bulunabilir, bir noktaya kadar öyle de. Bu düzlemde karşıkarşıya konuşmak, o noktadan bir başkasına ola ki götürebilirdi tarafları: Zıtlaşarak hayır, ötekine kulak vererek. Ayrıca, “ev”le sınırlamıyor düşüncesini, gözlem/yorum birikimini Duras: “Yer” kavramına aynı bakışaçısıyla açılıyor: Parkta, bahçede, ormanda yürüyen, gezinen erkek, kadının tersine orada değil tam, yazara göre: Daha çok düşünceliliğinin, dalgınlığının içinde oysa kadında yer farkındalığı belirgin. İnsanlık tarihi boyunca, biriki ayrıcalıklı örnek sayılmayacak olursa, yer değiştirme yetisinin erkekler tarafından kullanıldığı, geliştirildiği bilinen gerçek: Serüven, keşif, fetih, arayış eril kavramlardı(r), Odisseus yola çıktığında Penelope’nin beklemesi bir yazgı gibi koyulmuştu. Yapı tarihleri de, Âdem’den yakın zamanlara, ev’i imgeleme ve inşa tekelini erkeklere ayırır; hele ki o tarihlerin er yazıcıları olduğu düşünülürse, yapıları ve şehirleri kadınların kurmadığı söylenebilir. Bunlar, Duras’nın savlarını tersyüz etmek için değil: Kadına biçilen, giydirilen rolün ona nicedir dar gelmesinden, sınırlarını erkeğinkilere denk gelecek biçimde açma direnişine girmesinden doğal ve haklı bir gelişim olamazdı. Öte yandan, yerlerde ve evlerde yaşamaktan söz ettiğinde, buradaki verileri bilmediğinden mi, hayır, farklı bir anlam alanına sürüklüyor kelimelerini yazar: Bu kez bir algı dairesinin içindeyiz. Karşı duruşumun kaynağında da o kaldı ki. Yer ya da ev bağlamında, erkek geçer gider, gelir oturur, yerleşir ya da çeker gider, ama uzamda yaşamaz, yarıyarıya buradadır fikri, bana kalırsa dayanaktan yoksun bir genelleme olmuş. “Ev Kadını” statüsünün bir benzeri erkek için pek geçerli olmamıştır, doğru; “evinin kadını” tamlaması “evinin erkeği” tamlamasıyla içeriği açısından çakışmaz kesinkes; “evde kalmışlık” daha çok dişilere yakıştırılan yaftadır; her dilde “dişi kuş yuvayı yapar” sözünün bir çeşitlemesine, değişkenine rastlarız, bunlar da doğrudur. Daha önemlisi, alışılagelmiş gündelik yaşam normlarında evin düzenini kurmak ve işletmek, evi çekip çevirmek, ev işlerinin bir çoğundan sorumlu tutulmak türünden temel fiillerin kadına verilmiş, bırakılmış, yüklenmiş olması şüphesiz. Evi kadının kılan etmenlerin başlıcaları bunlar: O/nun algı alanını belirledikleri ortada belki, ama bu kadarıyla kısıtlı tutulabilir mi sözkonusu alan? Duras’nın yapıtında yer’in ve ev’in kapladığı tabakaların ince, derin bir yazıyla örüldüğü kesin. “Ev kadını” formatına oturtulması olanaksız, öyle yaşamamış bir Woolf’ta ya da Yourcenar’da da mekânlar derinlemesine işlenmiştir: Bilmem Duras gibi, bütün kadınlara maledilebilecek bir algı ayarından dem vurabilir miyiz, onlara bakıp? Erkek dünyasına dönelim: Husserl’in, Bachelard’ın, MerleauPonty’nin felsefî yapıtlarında; Locus Solus’te, Hayat Kullanma Kılavuzu’nda, Proust’ta ya da Beckett’te yer, ev, oda, uzam perspektifinin son derece canalıcı, karmaşık algı konumları yaratmadığı nasıl düşünülebilir? ‘Öyle yazmaları, öyle yaşadıklarını göstermez’ denilirse katılmam: Yazının soyut bir beyin çalışmasına indirgenmesi yanlışın büyüğü olur. Şüphesiz, Marcel ile Céleste, Samuel ile Suzanne, Turgut ile Tomris farklı merceklerden görüyorlardı yerleri, evleri, mekân algıları örtüşmüyordu. Gelgelelim, çiftin teklerinden biri orada yaşarken, ötekisi beride seyretmiyordu. Konuya yaklaşmama yol açan tasa, yanıt verme olanağı olmayan bir hayaletpartönerin cümlelerine diklenme isteğiyle sınırlansın istemem. Karşıçıkmak, sonunda ne söylenecek olursa olsun, arada yer değiştirme çabaları gerektirir. Asıl korkum, dişi düşünce ve algı formatıyla eril olanın kutuplaşmasının handiyse doğal bir konumda görülmesinden kaynaklanıyor bu bağlamda: Yazı âleminde, yaratı dünyasında ikizlerimiz ayrı “cins”ten olsalardı, ürpermemiz beklenmez miydi? Louise Bourgeois’yle arakhne üzerinden yaşadığım derinlemesine buluşma, sanatçının “ev çalışmaları”yla iyiden iyiye pekişmişti. 194547 döneminde gerçekleştirdiği “KadınEvler” dizisinde, evi büst hizasından, başı kaplayacak biçimde tasarlaması, karnı ve karınaltını çıplak bırakması dikkat çekiciydi: Bir imgelem ürünü, zihni kaplayan bir uzam anlayışı diyebilir miydik? Dişiliğine indirgemediğine varmıştım evi, o yapıtlara bakarken. Tersine, cinselliğini geniş ölçüde dışarıda bırakmış, gövdesinin erkek gözünden “yuva”sını uzakta, altta konumlamayı yeğlemişti. 1990’lı yıllarda bir başka diziye yöneldi Bourgeois: “Kırılgan Evler”de soyutlama eğrisi yüksekti, ipince dört bacağın üstünde bir düzlem, ola ki dümdüz bir çatı, less is more, ev gerçekten de bütün kırılganlığıyla, yalıtılmış bir imge olarak, neredeyse güç belâ ayakta duruşuyla, aynı arakhne’ler, önümüzdeydi. Aklıma, ilkokula başladığım yıl, yazı defterime çizdiğim evler geldiğine göre, buluşma sağlanmıştı. O evleri, içlerinde bir ömür geçirmişçesine tanıdığımı söylesem, Marguerite, aklınıza yatar mıydı?? Marguerite Duras TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] aşamında ve yazılı/görsel yapıtında “yerler” ve evlere odaklı iki televizyon söyleşisinden parçalar, kitaplarından alıntılar ve albümünden fotoğraflar ile örülmüş Les Lieux de Marguerite Duras’ı (1977, Minuit) okumaya koyulur koyulmaz, daha ilk sayfaların ardından içimde, gerçekleştirilmesi olanaksız bir tasarı, altedilmesi güç bir istekle kabardıydı: Yazarla tartışabilseydik, anlaşmamız sözkonusu olmayacaktı elbet; ama burada, asıl anlamlı olan, anlaşmazlığın karşılıklı beslenmesi ve arttırılması olasılığının yüksek görünmesiydi bana kalırsa. Söz, böyle durumlarda duvara dayanabilir, diyaloğun taraflarından biri devam etmeye gerek duymayarak susma hakkını kullanabilir, an gelip iki taraf da kilitlenebilir ne var: Oraya gelesiye, “yerler” konusunda bir yerlere de gelinebilir. Y İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya/ Reklam Müdürü: Petek Öztürk?Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1087 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle