26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI A.Akal, Ç. Gündeş, N. Yılmaz, M. Yener Charlie ve Lola Dizisi: Tam Olarak Neredeyiz Biz?, Benim Düzenli Çıkartma Kitabım/ Samantha Hill/ Türkçeleştiren : İlknur Özdemir/ Genç Turkuvaz/ 32 s./ 4+ yaş Charlie ve Lola’nın serüvenlerinin iki kitabı okurlarla buluştu. Benim Düzenli Çıkartma Kitabım, eğlenceli bir kitap. Belki kendi odalarını toplamak miniklere biraz zor geliyor ama Lola ve Charlie’nin odasını yerleştirmek ve toplamak çok hoşlarına gidecek. Yaratıcılığın, renklerin dünyasında güzel bir yolculuk bekliyor minik okurları. Kitaptaki çıkartmaları kullanarak yaratılacak pek çok oyun var. Keşif yapmayı kim sevmez, diyenlerdenseniz bu kitap tam size göre çocuklar. Charlie’nin Lola adında bir kız kardeşi var. Lola pek ufak ve komik bir kız. Kesip biçmekten, yapıştırmaktan, kalemiyle bir şeyler çizmekten, zıplamaktan, arkadaşı Lotta ile pembe süt içmekten çok hoşlanıyor. Lola’nın bir arkadaşı daha var: Soren Lorensen. Ama gerçekte olmayan biri o; Lola’dan başkasının göremediği bir arkadaş o. Tam Olarak Neredeyiz Biz? Okurlarını Lola ve Charlie ile birlikte kızgın çöllere, kanyonlara, dağlara çağırıyor. Kâşiflerin çok iyi hazırlanmaları, yolculukta gereken her şeyi yanlarına almaları gerek. Nedir bunlar? Çadır, dürbün, ip, defter, kalem, su, yiyecek, yaldızlı pullar. Ne o, çok mu şaşırdınız yaldızlı pullara? Lola’yı tanısaydınız şaşırmazdınız elbet. Kar fırtınalarından, yağmurlardan, ırmaklardan bile geçmeniz gerekebilir keşif yaparken, hedefe varana dek ara vermeden yürümek şart! Yiyecekleri, içecekleri dikkatli tüketmeli, birden bitirivermemeli. Vahşi ormandayken her zaman içeceğinin bir kısmını ayırmalı insan. Lola kâşifler serüvene atılırken yanlarına oyuncaklarını alırlar mı diye merak ediyor. Charlie ve Lola minik okurları kâşif olmaya çağırıyor, haydi alın çadırlarınızı sırtınıza, düşün düşlerinizin peşine… Sinan At Biniyor Ali Kerem Alptemoçin, Sinan Apa/ Resimleyen: Emre Erdur/ E Yayınları/ 2010/ 9+ yaş Türkiye Binİcilik Federasyonu tarafından çocuklara tavsiye edilen Sinan At Biniyor Serisi’nin dört kitabı var: Tulpar Sinan’ı Çağırıyor, Tımar Zamanı, Rüya Yolculuğu, Tulpar’ın Yeni Görevi. Teyzesinin Sinan’a ilginç bir doğum günü armağanı vardır, yeğenini Atlı Spor Kulübü’ne yazdırmıştır. Sinan, önce Poni kulübünde ders alacağını öğrenir. Poni kulübünde poni dedikleri küçük atlar vardır. Hafta sonu Sinan teyzesiyle beraber Atlı Spor KUlübü’ne gider. At terbiyesi ve binicilik sporu ile ilgili pek çok şey öğrenir. Sinan’ın öykülerini okurken atların nelerden hoşlandığını, neler yediklerini, atçılık sporunun geçmişini, eskiden atların insanlar için ne ifade ettiğini, atın insanlık tarihindeki önemini kavrayacağız. Peki, at binmek kolay mı? Ona da diziyi okuyunca siz karar verin. İyi okumalar! Güzel Evim (Araminta Tekinsiz)) Angie Sage/ Resimleyen: Jimmy Pickering/ İş Bankası Kültür Yayınları/ 2010/ 133 s./ 813 yaş Hayalet öykülerini sevenlere muştu: Araminta Tekinsiz’in hayaletlerle birlikte yaşadığı şatoda geçen iki macerası yayımlanmış. Biri “Güzel Evimiz”, diğeri “Mağaradaki Kılıç”. Her iki kitap da komik ve eğlenceli. Araminta, küçük bir kız. Anne ve babası o küçükken vampir avlamak için Transilvanya’ya gidip bir daha geri dönmemişler. Onun için teyzesi Tabby ve eniştesi Drac ile bir şatoda yaşıyor ve zamanını, şatoda hayalet bulmak için harcıyor. O hayalet arayadursun, teyzesi evi satılığa çıkartmasın mı? Araminta, evin satılmaması için her yolu dener, birbirinden ilginç çözümler üretir. Bu arada evdeki iki hayaleti de bulur ve onlardan yardım ister. Araminta, evi satın almak isteyenlerden kurtulmak isterken… Neyse devamını söylemeyelim. Ama ikinci kitap “Mağaradaki Kılıç” macerasında şatoda yaşayanların çoğaldığını söyleyebiliriz. Hem yaşayanların, hem de hayaletlerin… Üstelik hayalet Sir Horace 500. yaşına girmektedir ve sürpriz doğum günü partisi için Araminta ve arkadaşı Wanda, ona ilginç bir armağan bulmak zorundadır. Börtü Böcek Güncesi Şiirsel Taş/ Resimler: Gökçe Akgül/ Saklambaç Yay./ 2010/ 158 s./ 8+ yaş Başlığa bakıp şaka sanmayın, gerçekten kitabın her sayfasında bol bol börtü böcek var… Çekirge günlük yazmaya başlarsa, böceği konu alır elbette. Ama günlük tutan bir çekirge geldiyse aklınıza, işte asıl bu bir şaka! Çekirge, böcekleri çok seven doğa tutkunu bir çocuk. Böceklerin hemen hepsiyle ilgili bilgisi var. Merak ediyor, her fırsatta araştırıyor ve öğreniyor. Ama aklındakileri yazmaktan hiç hoşlanmıyor. Yazı yazmak mı? Bööögh! Okumak güzel ama yazmak? “Yazmayıp da anlatsam olur mu?” diyor. Hatta ödevlerini de ses kaydıyla hazırlamayı düşünüyor. Bir gün babası, bir defter getirip bilgisayar ekranının başına bırakıyor. Çekirge eğer büyüyünce “yazar” olmayı düşlemese, yazmaya hiç başlamayacak. Ama kararını verir: “Yıllar sonra okuduğumda ha tırlamak istediğim, önemli olduğunu düşündüğüm ne varsa bu deftere yazacağım.” Çekirge, yazmaya başlar. Yazdıkları, çevresinde gördüğü börtü böcek dünyasıyla ilgilidir. Eh, hayvan türlerinin yüzde sekseninin “böcek” olduğunu söylediğine göre, haksız da sayılmaz. Hamamböcekleri, termitler, çekirgeler, arılar, solucanlar, kızböcekleri, kurbağalar, ateşböcekleri… Dünyada bir milyon böcek türü varken ve böcekbilimcilere göre henüz keşfedilmemiş milyonlarca başka böcek türü varken, Çekirge’nin ilerde yeni bir tür keşfetmeyi hayal etmesi de yanlış değil tabii. Böceklerin dünyasıyla ilgili birbirinden ilginç bilgi, günce notları akışı içinde aktarılıyor. Böcek bilimine meraklı bir çocuğun ağzından zevkle okunan kitap, “Ben de bilim adamı olabilirim” diye hoş bir güven duygusu bırakıyor okurda. Hatta böcekbilimci… Neden olmasın? Çevreye dikkatle bakmak ve bizden başka canlıların da yaşadığını fark etmek… Hem de canlılar dünyasının fark edilmeyen yüzde seksenini görmek… Yemeğe Kurt Gibi Saldırılır mı? (Çocuklar İçin Görgü) Alper Uygur/ Resimleyen: Emine Bora/ Yapı Kredi Yay./ 2010/ 186 s./ 9+ yaş Bu kitap öncelikle çocuklarına toplumsal değerleri kazandırmayı amaçlayan büyüklerin dikkatini çekeceğe benzer... Okumaya başladıklarında ise, eğlenceli anlatımı ve karikatür tadında resimlemeleriyle, çocukların ilgi odağı olacak. Misafirliğe gidince ne yapılır? Yemek bitti, afiyet olsun; peki ama masayı kim toplayacak. Garantili el yıkama teknikleri... Karşındaki bir şey söyledi ve sen anlamadın; ne yaparsın? Okulda en yapılmayacak şey hangisi? Yemekten hoşa gitmeyen bir şey çıkarsa... bir saç teli, bir sinek... Oyunda kaybettin, tepkin ne olur? Altın kurallar, ipuçları, kestirme yollar... Görgülü bir yaşama kavuşmak için aklınıza gelecek her kural, eğlenceli bir sunum içinde veriliyor. Böylece çocuklar hiç sıkılmadan, gülerek, neşeyle okuyabiliyorlar. Akıllarında ne kalırsa kâr! Bakalım kitabın sonunda yer alan “Süper mega görgü testi”nin kaçına doğru yanıt verebilecekler. Sorulardan ikisini verelim, ipucu olsun: Soru: Eve misafir gelince ne yaparsın? Şıklar: A) Gizlenirim!, B) Çocukları varsa pataklarım, C) Hoş geldiniz, derim. Soru: Birinin görgülü olup olmadığı nasıl anlaşılır? Şıklar: A) Test uygulanır, B) Diploma sorulur, C) Yemeğe davet edilir. ? SİHİRLİ KONUK Ë Mehmet Özçataloğlu “G Sinemamız İftiharla Sunar erald Chaplin bir filmde çalışacaktı; film Türkiye’de dağların arasındaki küçük bir köyde çekilecekti. İlk akşam dolaşmaya çıktı. Sokaklarda kimse, hemen hemen hiç kimse yoktu. Ama bir köşeyi döndüğünde, birdenbire bir grup delikanlıyla karşılaştı. Geraldine sağına baktı, soluna baktı, arkasına baktı; etrafı çevrilmişti, kaçış yoktu. Tek kelime etmeden, neyi varsa sundu; saatini, parasını. Delikanlılar güldü. Hayır, o değildi. Ve az çok İngilizceyle, ona gerçekten Chaplin’in kızı olup olmadığını sordular. Geraldine, şaşkın, başıyla onayladı. İşte tam o anda, bütün delikanlıların boyanmış siyah bıyıkları olduğunu ve her birinin elinde baston biçiminde bir dal tuttuğunu fark etti. Ve oyun başladı. Herkes “o” oldu.” Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, Buket Şahin’e vermiş olduğu röportajda böyle diyordu Galeano. Türkiye insanının sinemaya olan tutkusunu örnekliyordu. Eşzamanlı olarak Kilimci’den de insanımızın sinema tutkusunu, o eski sinemalı günleri okuyunca başka bir anlama büründü Uruguaylı yazarın söyledikleri. Ayşe Kilimci Tudem Yayınları arasından çıkan “Sinemamız İftiharla Sunar” isimli kitabında eski günlere alıp gidiyor okuyucusunu. Kitap üç bölümden oluşuyor. “Pek Yakında Bu sinemada” başlığı altında dönemin sinema salonlarını ve bu salonlarda yaşadıklarını anlatmış yazar. Günümüzde AVM’lerin içerisinde yer alan cep salonlara hiç benzemiyor anlattıkları. “Hayatımız Sinema” başlığı ise, mahallenin artizlerini (!) kapsıyor. Üçüncü başlık, “Sinema Bir Şenliktir.” Bu başlıkta, sinemaya dair ne varsa… “Sinemamız İftiharla Sunar” çocuklar için iyi bir öğretici kitap olmanın yanı sıra büyükler için de güzel bir anı kitabı. “Benim Kendimin Sözlüğü” keyifli, komik, tipik bir Ayşe Kilimci kitabı. Bu bir kitap değil. Adından da anlaşılacağı üzere bir sözlük. Kelimelerden örnekler vermek gerekirse: Aborda: Gemi başka bi gemiye yandan yandan sokulup yanaşıyo ya hani, bazen de rıhtıma yanaşıyo, işte o… Bağış: Okulumuza kaydolurken zorla alınan, gönüllü verildiği varsayılan para. Cehennem: Ceza çekilen yer. Orda ne dondurma, ne topaç, ne bilye, ne Red Kit, ne bisiklet, ne uçurtma var. Belki hep matematik ödevi veriyolardır. Ders: Sınıfa girip çekmekle yükümlü olduğun işkence. Neden dersler açık havada yapılmıyor yahut lunaparkta? Ebeveyn: Anne babanın okuldaki adı. Emperyalizm: Bi ulusun başka bi ulusu çaktırmadan ele geçirmesi. Feodalite: Derebeylik. Bizim doğuda kadınları öldüren akım. İşkence: Bir canlıya beden ve ruh eziyeti yapmak. Dondurmacı geçerken çocuğa para vermemek, kestane ve balon almamak, her gün okula göndermek işkencedir. Miting: Bir olaya dikkat çekmek yahut karşı çıkmak için insanların toplaşıp megafonla bağırması, sonra polisin göz yaşartıcı bomba atıp kalabalığı dağıtması. Şoven: En büyük benim ırkım demek, azıcık ayıp bişey, çünkü herkes kendine göre büyük ve bir teki cihana bedel. Bence tabi. Vantuz: Çekmen. Ahtapotun sekiz kolunda iki sıra çekmen var. Yazar: Kitap yazan ve asgari ücret bile verilmeyen saf kişiler. Benim Kendimin Sözlüğü *Sinemamız İftiharla Sunar, Ayşe Kilimci, Resimleyen: Sait Munzur, Tudem Yayınları,136 sayfa. *Benim Kendimin Sözlüğü, Ayşe Kilimci, Resimleyen: Reha Barış, Tudem yayınları, 144 sayfa. ? Nilay Yılmaz İstanbul Bilgi Üniversitesi İnönü Cad. No: 28 Kuştepe/ İstanbul Tel: 0216381 17 50 www.nilayyilmaz.com [email protected] CUMHURİYET KİTAP SAYI 1087 SAYFA 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle