Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ onlarca belkemiği akım ve öğretinin transandantal bir antropolojik başkalaşımla şimdiye sunulması! “T.A.Z.: Geçici Otonom Bölge, Ontolojik Anarşi, Şiirsel Terörizm”deki ontolojik anarşist poetik metinler toplamı, devletin ekonomik ve sosyal olarak bizi hapsedemeyeceği yaşam formlarının mümkünlüğüne inananlara ve onun için savaşanlara sunuluyor ve “Sokakları geri almanın vakti geldi” palavrasını romantize etmek için değil, sokakların zaten bizim olduğunu hatırlamak için çağrıda bulunuyor. Belki Dönersin Aşk da Döner/ Hüsam Kurt/ Kora Yayın/ 62 s. “Acılar yaşandı yurdumda/ ben tanığıyım gördüm/ büyümeyen güller bıraktılar/ baharın ilk günleri gibi baktılar/ giderken/ dön yanmış bir türküyle/ beni nasıl sevdiysen/ dön/ bir bebek annesine ilk kez nasıl gülümsüyorsa öyle/ belki dönersin aşk da döner.” Hüsam Kurt, “Belki Dönersin Aşk da Döner” adlı şiir kitabıyla okuyucu karşısına çıkıyor. Adliye Nezareti/ Fatmagül Demirel/ Boğaziçi Üniv.i Yayınevi/ 344 s. Batı hukuku temelinde kurulan nizamiye mahkemeleri ve adli teşkilatta yer alan yeni birimler Adliye Nezareti çatısı altında toplanmıştır. Adliye Nezareti’nin kurulması ve şeriyye mahkemelerinin yavaş yavaş yetkilerinin daraltılması zor da olsa tek hukuklu sisteme doğru giden süreci başlatmıştır. Bu çalışma, Osmanlı devletinin son döneminde adliye teşkilatının yapısını, işleyişini ve toplumsal rolünü Adliye Nezareti üzerinden analiz eder. Fatmagül Demirel’in “Adliye Nezareti” başlıklı çalışmasında, “Osmanlı devletinin adalet sistemi son dönemlere gelinceye kadar nasıl bir değişim süreci izlemişti?” “Bu değişimi sağlayan ara kurumlar nelerdi?” “Şeriyye mahkemelerinden modern mahkemelere geçiş hangi aşamaları kapsar?” “Yeniden yapılandırılan adli yapı ne derece ihtiyacı karşıladı?” gibi sorulara cevap verilmeye çalışılıyor. Derinlerdeki İzler/ Kenan Ergüç/ Naviga Yay./ 124 s. İnsanlar, mavi dünyanın derinliklerine gönül verenleri hep faklı kişiler olarak görmüşlerdir. Çünkü, pek çok kişi için gizemli, ulaşılmaz bir iştir yaptıkları. Bir dalgıç sualtında neler yaşar, neler hisseder, hangi tehlikelerle karşı karşıyadır? Kenan Ergüç’ün, yaşadığı sualtı maceralarından bir bölümünü topladığı “Derinlerdeki İzler” adlı bu kitabında akla gelebilecek pek çok sorunun cevabını bulmak da olanaklı. Bu kitap aynı zamanda profesyonel bir dalgıcın anılarından oluşan ilk Türkçe eser olma özelliğine de sahiptir. Cihaddan Vatan Savunmasına/ Tobias Heinzelmann/ Çeviren: Türkis Noyan/ Kitap Yayınevi/ 374 s. Osmanlı devletinin 19. yüzyıldaki reformları bağlamında en sık adı anılan belgelerden biri 1839 Gülhane Hattı HümayuCUMHURİYET KİTAP SAYI 998 nu’dur ve bu belgede en çok üzerinde durulan konulardan biri de ordu teşkilatıdır. Ordudaki reformların, yalnız Gülhane fermanında değil, genel olarak Osmanlı devletinin reform politikasının gelişiminde de önemli bir yeri vardır. Bundan dolayı Osmanlı ordusundaki reformların ideolojik temellerinin analizi, 19. yüzyılda Osmanlı devletinin düşünsel oluşumu hakkında önemli açıklamalar getirir. Tobias Heinzelmann’ın “Cihaddan Vatan Savunmasına” isimli araştırmasının amacı, Osmanlı devletinde 1826–1856 yılları arasında askerlik görevinin genel bir yükümlülük haline getirilmesi konusundaki tartışmaları gözler önüne sermektir. Resimli Evren Atlası/ Mark A. Garlick/ Çeviren: Alim Rüstem Aslan, İlke Akbulut, Barış Toktamış/ NTV Yayınları/ 304 s. Mark A. Garlick’in “Resimli Evren Atlası”, hem evreni hem de insanın evrendeki yerini anlamak için temel bir kılavuz olmayı amaçlıyor. Özel olarak hazırlanmış yüzlerce harita, şema ve illüstrasyonla evrenin en yeni renkli fotoğraflarını biraraya getiren bu atlas, evreni ayrıntılı bir biçimde belgeliyor. Kitapta yıldızların, bulutsuların, gökadaların, karanlık maddenin işleyişleri sade bir metin, şemalar ve fotoğraflarla açıklanıyor. Aynı zamanda insanın evreni teori, gözlem ve keşif yoluyla nasıl anladığının öyküsü de yer alıyor. Rüya Dedim Sana/ Héléne Cixous/ Çeviren: Elif Gökteke/ Yapı Kredi Yayınları/ 114 s. Kendi dillerinde kendilerini anlatıyorlar bana, geceyle gündüz arasında, aynıyla benzeri arasında, tatlılıkla haşinlik arasında, her günden önce, her saatten önce. Uyanmıyorum, rüya beni bir eliyle uyandırıyor (...) rüya tek başına yazıyor, ve karanlıkta doludizgin notlar alınıyor, kenarlara, taşıra taşıra, anlatı küçük sandalı ağzına kadar dolduruyor. Uysalım tek söz etmiyorum rüya yazdırıyor ben gözlerim kapalı itaat ediyorum.” Fransız Postmodern feminist kuramının ve postyapısalcı düşüncenin en önemli isimlerinden, akademisyen, felsefeci, romancı, şair, oyun yazarı ve eleştirmen Hélène Cixous, “Rüya Dedim Sana” isimli yorumsuz rüyalar kitabında, rüya halindeki ruhun fiziksel yoğunluklarına, ışınımlarına, yayınımlarına, hemen hemen her zaman trajik haz düzeyine ulaşmak için, kesintisiz kesintili çok fırtınalı gece ülkesine korkusuzca dalıyor. Simgesel Direniş/ Rahmi Kumaş/ Tekin Yayınevi/ 272 s. Satranç Dahisi Büyük Usta Suat Atalık/ Suat Atalık, L. Can Üstel/ Bizim Kitaplar/ 324 s. “Satranç Dâhisi Büyük Usta Suat Atalık” adlı kitap, satranç konusunda fazla kitap yayımlanmayan Türkiye’de bu açığı kapatmayı hedefliyor. Türkiye’nin yıllardan beri dünya satranç arenasındaki önemli ismi Suat Atalık ve yazar Lütfi Can Üstel’le birlikte, okuyucuyu satrancın gizemli dünyasında yolculuğa davet ediyor. ? zaman 2003 Siirt seçimlerindeki siyasal adaletsizlikle mücadelesini okuyucuyla paylaşıyor. Sessiz Çığlık/ Zeynep Korel Busbee/ Sepya Yayıncılık/ 358 s. Genç bir kız hayal edin, dünyası rengârenk olan ve genç bir erkek. Gözlerinin rengi, denizi gökyüzünü ve sonsuzluğu anımsatan ve aşkı düşünün. En güzel renklerin dansı ile harmanlanmış. O dansa yeryüzünün tüm müzikleri hizmet ediyor sanki. Bu iki kişi birbirlerine olan aşklarının rengi ile boyuyorlar dünyalarını, en güzel müziklere dokuyorlar geleceğe ve hayata dair tüm hayallerini. Ta ki; renklerin en siyahı onları kıskanana dek. Siyah öylesine kıskanıyor ki onları, tüm renkleri topluyor etrafına. Amaçları genç adamın gözlerini kör etmek. Genç adam kör olmuyor belki ama o renklerin sahte büyüsüne kapılıp ona sunulan yeni dünyaya dalıp sürükleniyor yeni hayatına. Zeynep Korel Busbee, “Sessiz Çığlık”la okuyucu karşısına çıkıyor. Gılgamış Ölümsüz Yaşamın İzinde/ Sait Maden/ Çekirdek Yayınlar/ 164 s. Sait Maden’in “Gılgamış Ölümsüz Yaşamın İzinde” isimli çalışması, binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşmış söz varlıklarının topluca sergileneceği bir ‘şiir müzesi’ kurmak amacıyla tasarlanan ve daha önce iki cildi yayımlanmış bir çalışmanın üçüncü cildidir. Birinci cilt “Yeryüzü Şiiri”, ikinci cilt “Yeryüzü Destanları”ydı. Tek bir bütünü oluşturacak gereçlerin üç ayrı kurgu içinde yer alması, okuyucunun önüne uzun, bıktırıcı yoğunlukta örnekler yığmama kaygısına dayanıyor. Bu kitabın içeriğini yalnız “Gılgamış Ölümsüz Yaşamın İzinde” oluşturuyor. Etik Ekonomi/Erol User/ Cinius Yayınları/ 128 s. İktisat sistemimiz krize girmiştir. Buna dair belirtilerden biri de toplum genelinde var olan güvensizliktir. Dikkate değer yenileştirme çabalarına ve büyük çaptaki komünikasyon harcamalarına rağmen daha fazla büyüme ve daha güçlü yurtiçi talebini karşılamak, giderek zorlaşmaktadır. Buna karşın iyi ekonomi tasarımı olarak Etik Ekonomi hazırlanmaktadır. Yaklaşmaya başlayan istikrarsızlığın manevi ve maddi nedenleri araştırılmaktadır. Buradan ahlaki pazarlamanın sürümünü devamlı uya¥ SAYFA 27 Gücü yettiğince toplumu aydınlatmayan, haksızlıklara direnmeyen aydın olamaz. Rahmi Kumaş, “Simgesel Direniş” adlı kitabında bu anlayıştan hareket ederek, kimi zaman Ankara’nın simgesinin değiştirilmesi üzerine 14 yıldır sürdürdüğü yargısal savaşımını kimi