27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

...KISA KISA... Azize Ë Aydın ŞİMŞEK zize öncelikle bir Bursa romanıdır. Böyle bir indirgeme yapmam belki yanlış algılanabilir. Ancak yine de romanın doğal yapısı ve örgüsü olan kurgusal ilerleyiş içinde seçilen ön mekân Bursa’dır. Bir bakıma metnin içeriği ve bu içeriği oluşturan poetiksosyolojikpsikolojik süreçlerin örgülenmesi Bursa içinden gelişiyor. Azize bir dram metnidir. Tüm sanat ve edebi türlerin kökeninde var olan olağan bir hal. O zaman yazarın bir dram metni oluşturmasının arka alanında var olan imgeselsezgisel yaratı elbetteki gözlemlere, tanıklıklara, nesnel gerçekliklere işaret eder. Fakat yazar Nursel Aras aynı zamanda metnin zaman dilini bu dramın içinden üretiyor. Bir yazardan başka ne beklenir ki? Yazı algısı ne denli dış gerçeklikle kendini ilişkilendirse de, yazınsal yapıtın tüm evreleri bireysel olarak kurulur. Denilebilir ki; nihayetinde en gerçekçitoplumcu olguların bile kullanılması eninde sonunda bireyseldir. Yazarımız Azize’de bu dramı tanıklık metaforundan ele alarak, değişim ve dönüşüm dinamikleriyle yer yer beklentilerimizin dışına taşıyarak (gerçeklikten yola çıkarak), kurmaca gerçekliğin birikimine katıyor. İyi bir yazardan beklediğimiz de bu olsa gerek. A HÜMANST BAKIŞ... Gelelim romanın evrelerine; romanımız birden çok ve parça parça oluşan kahramanlarıyla sanki bize ilk ipuçlarını da duyumsatır. Metnin doğası bu parçalanmışlıktan hiç kopmadan, nedenselini tam da buralardan kurar. Böylelikle modern zamanlara uzanan bir dönemin tanıklığına dönüşür. Dün ile bu gün arasındaki kaçınılmaz etkileşimin izlerini sürerek, bir dönemin değerlerini güncelin içerisine alır ve buradan da bir senteze ulanır. İyi yazarlardan beklenen örtülü sezdirme ve örtük anlatma metnin sağlam yapısına işaret eder. Yine diyalektik bir bakış açısıyla sağlanan bütünlük, Azize romanını daha başından nedensonuç ilişkileriyle de düşünmemizi sağlar. Bu tutumla yazarın dünyaya bakışını da sorgulama olanağı buluruz. Tüm metin boyunca, metin içindeki taraflığını “hümanizma” üzerine kurar yazar. Hümanist bakış ve taraflanış, bir döneme (bugünden düne ya da bugünden yarına) bakışta vazgeçilmezdir. Azize bu bağlamda da, insandan ve insanın olası hallerinden yaptığı vurgularda gelenekçi değildir ama kendine özgü bir tarih bilincine de tutunmayı önerir. Psikolojik içerik hümanizmayı kuran altyapıdır. Bu bilinç yukarıda değindiğim, modernizim sapağında anlamlanır. Modernizmin kavranışında yerel ve folklorik olanla, buradan –gelenketen kopma çabası başat çelişki olarak kurulur. Romanın sarıcılığı da burada yeni bir boyut katar okura. Çün; modenizm bir olanaktır ama aynı zamanda da disiplin edilmeyen sıçrama dürtüsüyle bireyi yabancılaşmanın eşiğine getirebilir. Bu bağlamda romanın ilk evresinde “yabancılaşma” hem etik bir tutum olarak, hem de modernizmin bir yanılsaması olarak ele alınır ve eleştirilir. Romandaki gözden kaçırılmaması gereken bir başka evre ise; modern metinlerin temel yapılarından birisi olan yazıngörselliktir. Azize de tam bir fotografiksinemaskop boyut taşır. Roman boyunca birbirine bağlı ve helozonik ilerleyişlerdeğişimlerdönüşümler zihnimize kazınır. Bir yazınsal metnin bizde uzun süre kalmasını sağlayacak olan görsel imgeler bu romanın disiplinlerindendir. Görsellik imgesel bir tasarım olarak Azize büyük bir başarı yakalıyor. Görünen gerçekle sezilen gerçek arasında ilerleyen roman, metinler arasılık açısından da ayrıca üzerine odaklanmayı hak ediyor. Roman basit algıyla; bir aile yaşamı ve iç yaşamıdır. Romanın sosyolojik – pedogolojik imgeleri de buradan ele alındığında; basitlik ve yalınlık gibi iki dil bireşimi okuru da önemser. Okur ötelenmez, aksine romanın içine dahil edilerek, okurun da “özyaşamsal öyküsünün” dillendirilmesi heyacanı artırır. “Benim hayatımdan kesitler” diyen bir okur çevresinde çoğalır roman. KURGU VE DİL... Yazar Nursel Aras gerçekçi bir yazardır. Her gerçekçi yazarda izleri bulunan didaktizm ve eleştirel tavır açısından da romanın dozu iyi ayarlanmış gözüküyor. Gerçeğin kaotikliği yerine, gerçeğin değişebilen özelliklerine vurgu yapar. Böylelikle de yazar, salt gerçeğin bir göstericisi olmaktan korunuz ve yazınsal olanın kurgusal olanla girdiği yapıda kendi estetiğini üretir. Azize bir gerçeklik ve tanıklılık romanı olsa da, estetiği bireyseldir ve kurmaca ile üst kurmacanın özelliklerini taşır. Azize romanında ki dile de değinmek isterim. Nasıl bir Bursa romanıysa Azize, dil de o lokallikten besleniyor. Böylelikle mekânda yerel, kurguda yerel, zamanda yerel, dilde yerel olandan başlayarak duygu ve algıda evrensel olanı yakalıyor. Kurgu ve dil ayağı yerelde olan bir romanın, insanı kavrayışı alabildiğine geniş bir çevreni de içine alacak şekilde genişleyip büyüyor. Azize; bir ilk roman olarak bize Nursel Aras’ın yazarlık serüvenindeki yeni bir sıçrayışıdır. Bundan sonra uzun Nursel Aras soluklu, derinlikli ve psikolojik süreçleri öne çıkan romanlarla karşımıza çıkarsa Nursel Aras hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. ? Azize/ Nursel Aras/ Kanguru Yayınları/ 272 s. SAYFA 29 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1000
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle