Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Soldan sağa: Mehmet Çakır, Ali Bulunmaz, Satiye Tülay Doruk, Senem Özcan, Dilek Akıskalı ve Turhan Günay. Cumhuriyet Kitap’ın 1000. sayısı Ë Turhan GÜNAY 983 yılının Haziran başındada ünlü Gırgır Mizah dergisi’ndeki görevimden ayrılıp, Yeni yayımlanmaya başlayacak bir dergide çalışmak üzere İletişim Yayınları’na geldim. 1980 askeri darbesinin etkilerinin ve yıkımının, varlığını yoğun olarak sürdürdüğü günler. Kitap bir suç unsuru olarak gösterilmiş, gösterilmeye devam ediyor. İnsanlar kitaptan korkar hale getirilmiş. Bu ortamda TÜYAP adını taşıyan bir fuarcılık kuruluşu 1982 yılından başlamak ve sadece İstanbul’da olmak üzere kitap fuarları düzenliyor. Cumhuriyet gazetesi de fuarların yapıldığı tarihlerde okura kılavuzluk edecek ‘Kitap’ adını taşıyan ekler yayımlamakta. Bu kaotik dönemde yeni yayımlanacak bir dergi için isim hakkı almak olanaksız. Tüm başvurular anında geri dönüyor. Yapılacak en iyi iş, daha önce yayım izni alınmış bir derginin isim hakkını devralmak. Araştırmalar sonucunda Çerçeve adında 6 sayı yayımlanmış, sonra da yayımını durdurmuş bir dergi bulunuyor. Derginin sahibiyle yapılan görüşmeler başarısız. Dergi alınamıyor. Uzun uğraşlar sonucu 1984 yılının Mart ya da Nisan ayında Yeni Gündem adlı bir dergi için isim hakkı alınabiliyor ve Mayıs ayında yayımlanmaya başlıyor dergi. Bu dergide 1985 yılının Mart ayı başına kadar çalışıyorum ve Cumhuriyet gazetesine geçiyorum. Cumhuriyet büyük atılımlar içinde. Gazete ofsete geçmiş, haftalık ekler yayımlamayı planlıyor. Efsanevi Cumhuriyet Kitap Kulübü (CKK) kurulmuş, okurun kitaba ulaşması kolaylaştırılmış. Okura kitabı daha iyi duyurabilmek, edinmesini kolaylaştırmak için bir de aylık bülten çıkarma telaşında Kitap Kulübü yönetimi. Bülten kısa süre içinde yayımlanmaya başladı, ilk sayı 7. sayı olarak yayımlandı ve adı Çerçeve. Hani şu daha önce İletişim’e almaya çalışıp alamadığımız dergi. CKK’nin bu önemli bülteni ayın kitaplarının bir dökümünü vermekle kalmıyor, okurun bu kitapları kolay ve ucuza alabilmesinin yollarını da gösteriyordu. Okur için iyi bir kılavuz ortaSAYFA 24 1 ya çıkmıştı. 17. sayısına kadar küçük dergi boyu olarak yayımlanan ve CKK üyelerine ücretsiz olarak yollanan bu bülten 1987 yılın Şubat ayındada Celal Üster ve Mürşit Balabanlılar yönetiminde, çok sayfalı büyük boy bir kitap dergisine dönüştü. Grafik düzenlemesini ise Nazan Tacer yapıyordu. Dergi, kitap tanıtımlarına da yer vermeye başlamıştı ve yine CKK’nin üyelerine ücretsiz olarak yollanıyordu. Çerçeve’nin çok etkin bir yayın organına dönüşmesi, bu derginin Cumhuriyet gazetesinin “Kitap Eki” olarak yayımlanması düşüncesini güçlendirdi. Bu düşünce 1990 yılının Şubat ayında hayata geçirildi. Artık Derginin yeni bir adı vardı: Cumhuriyet Kitap. Derginin ilk sayısının kapağı, ‘Hasretinden Prangalar Eskittim’ şairi Ahmed Arif’e ayrılmıştı. O tarihe kadar hiç kimseyle söyleşi kabul etmeyen Ahmet Arif, derginin sonraki yıllardaki çalışanlarından biri olan Saffet Rüştü Tekin’in söyleşi önerisini kabul etmiş, Tekin ve Refik Durbaş Ankara’ya giderek Ahmet Arif’le konuşmuşlar, bu söyleşi dergimizin ilk sayısında yayımlanmıştı. Derginin ilk sayısı büyük bir heyecanla karşılanmış ve gazetenin günlük satışına 35.000 gibi oldukça yüksek bir katkıda bulunmuştu. Okur ve yayıncının önünde yeni bir ufuk açılmış, Türkiye’de o tarihe kadar olmadığı söylenen bir kitap okurunun varlığı da ortaya çıkıvermişti. Türkiye’de kitap okurunun kitaba karşı büyük bir açlık içinde olduğu ortadaydı. Okura en iyi dergiyi sunabilmek Cumhuriyet Kitap’ın olmazsa olmazları arasındaydı artık. Edebiyat, sanat ve kültürümüzün önemli adları doğal olarak derginin yazarları arasına katılıvermişti. Cumhuriyet gazetesinin yayımladığı en önemli eklerden biri olan Cumhuriyet Kitap, 1992 yılında gazetede yaşanan önemli gelişmeler sonucunda, dergiyi çıkaranların gazeteden ayrılmasıyla yöneticisiz kalmış, elemansızlık nedeniyle kapatılması bile gündeme gelmişti. Kitaba ve okumaya olan aşırı ilgim, böyle bir derginin kapatılmasına göz yumamazdı. Dergiyi çıkarabileceğimi söyledim. 136. sayısında yayımını üstlendiğim Cumhuriyet Kitap’la ilgili öyküm böyle başladı. Teknik konuları ise sevgili arkadaşım Dilek Akıskalı yüklendi. Dergiyi 145. sayıya kadar Celal Üster’le ortaklaşa yönettik. Üster’in 145. sayıda gazeteden ayrılmasıyla derginin yönetimini üstlenip bugüne geldik Cumhuriyet Kitap’ın bugünkü kadrosu şu isimlerden oluşuyor: Turhan Günay, Dilek Akıskalı, Satiye Tülay Doruk, Mehmet Çakır, Senem Özcan ve Ali Bulunmaz. 1992 yılının Nisan ayından bu yana neler oldu Cumhuriyet Kitap‘ta? Bunu şöyle özetlemek mümkün: Önce derginin sağlıklı olarak yayımlanabilmesi için bir Danışma Kurulu oluşturuldu. Bu kurulda saygıyla ve sevgiyle andığım üç kişi Memet Fuat, Cevat Çapan ve Onat Kutlar yer alıyordu. Çıkan kitaplar pazartesi günü birlikte değerlendiriliyor, sonra da onlarla ilgili yazı için yazarlarımıza gönderiliyordu. Bu yöntem Sevgili Onat Kutlar’ın alçakça öldürülmesine kadar sürdü. Memet Fuat ve Cevat Çapan, Danışma Kurulu’ndaki görevlerini Memet Fuat’ın ölümüne kadar sürdürdüler. Sonrasında ise bir danışma kurulu olmadan sürüp geldi derginin yayımı. İlk sayılarımızda yine sevgi ve saygıyla andığım Melih Cevdet Anday’ın kitap değerlendirme yazıları yer aldı dergimizde. Sonraları 1998’de saygı ve sevgiyle andığım dostum Fethi Naci ve çocuk sayfalarımızı hazırlamak üzere Aytül Akal, 2003’te Nilay Yılmaz ve Sadık Aslankara, 2004’te Feyza Hepçilingirler, Asuman Kafaoğlu Büke, Mustafa Şerif Onaran, Semih Poroy, 2005’te Selçuk Altun, 2006’da da Enis Batur ve Metin Celal ve Erdoğan Aydın sürekli yazarlarımız oldular. Bir derginin 1000. sayıya ulaşması, yayımlamaya başladığınız sıralarda ulaşılamayacak bir hedef gibi gelir insana. Bugün 1000. sayımızı yayımlıyoruz. Mutlu bir rastlantıyla peşinden hiç ayrılmadığımız kitapların bir fuarına, TÜYAP İzmir Kitap Fuarı rastladı 1000. sayımız. Cumhuriyet Kitap’ı hazırlayanlar olarak, dergimizi bu sayıya ulaştıran Cumhuriyet gazetesi yönetimine, yazarlarımıza, yayıncılarımıza ve okurlarımıza ve dergimiz yazarlarına teşekkür ederiz. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 1000