Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hazırlayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUKGENÇLİK OKUMA! azinenin sözlük anlamına bakıldığında “Çok değerli, paha biçilmez şeyler” olarak açıklandığı görülür. Ayla Çınaroğlu öykücülüğü de çok değerli olanakları barındırır. Çınaroğlu öyküsü yaratıcılık eylemiyle kuşatılmış varsıl bir yolculuktur. Bu yolculukta okurun, yazarın, eğitimcinin payına düşen hazinelerin başında dil, ileti zinciri, eleştirel bakışı geliştiren ipuçları, metinlerin derinliğindeki gözlem izdüşümleri, ironiye dayanan anlatım olanakları sayılabilir. 1972’den bu yana çocuklar için yazıyor ve kitaplarından bir bölümünü resimliyor Ayla Çınaroğlu. Yedi Kapılı Kent, Kanaryamın Öyküsü, Al Takkeli Dev İle Mor Takkeli Dev, Mut Teyze’nin Bahçesi, Kim Demiş Niye Demiş Bu Naneyi Kim Yemiş, Keçi Masalı, Papağan Masalı, Uzay Güzeli, Mavi Boya, Mago, Tülüş yapıtlarından bazıları. Çınaroğlu’nun son kitabında beş öyküyle buluşuyor okurlar: Döne, Resim Yapmak, Yaprak Sarması, Küçük Bir Gezinti ve kitaba adını veren Aliş’in Kabakları. Resim Yapmak ve Yaprak Sarması öyküleri yayınevinin Benim Babam Sihirbaz adlı seçkisinde de yer alıyordu. Aliş’in Kabakları’nı okurken öylesine bildik, tanıdık insanlar geliyor ki gözümüzün önüne; bazen etrafa bakınıyoruz, oralarda bir yerlerdeler mi yoksa diye. “Bacaklarım ne zaman büyüyüp güçlenecek?” diyen minik Döne’nin sesini duyuveriyorsunuz ansızın. Ya da Aliş süzülüp geliveriyor yanınıza “bari sen sakla beni…” diye. Bir de bakıyorsunuz, “Resim Yapmak” öyküsünde öğrencisini yüreklendirecek tek sözcük söylemeyen “renksiz” öğretmen yerini hiç mi hiç yadırgamadan oturuyor karşınızda. Odanızın ortasında hınzırca duruyor, Çiğ H Ë Mavisel YENER Ayla Çınaroğlu öyküsünde hazineler dem’in kedisi… Ayla Çınaroğlu “çocukluk halleri”ni en ince ayrıntısına kadar gözlemlemiş, okuruna açtığı dünyanın kapılarını ardına kadar açmış bir yazar. Kurgu ve dilin taşlarını ustalıkla örüyor. Minicik olması nedeniyle mahalledeki çocuklarla oynayamayan, “daha büyük ve güçlü” olamadığı için hüzünlenen Döne’nin öyküsünde, Döne’nin kırılma ânının bir durum değil de bir süreç olarak verilmesi çarpıcı. “Döne korkardı hep. Her şeyden korkardı. En küçükleri oydu, en güçsüzle Ayla Çınaroğlu ri” (s. 7). En küçük olmak Döne için ağır bir yük sanki; kendisini öylesine edilgen hissediyor ki… Şaşkın ve umarsız Döne’nin yaşadıklarını hangimiz zaman zaman yaşamadık ki? Duygu eğitimi çalışmalarında kullanılabilecek bir öykü bu. Döne’nin diğerleriyle oynayamamasının nedenselliğinin çekirdeği küçük ve güçsüz olması; fakat, bu çekirdeğin etrafında üretilen onlarca “anlatılmamış” öykü olduğunu çocuk okurun fark etmesi, öykü türü açısından da büyük kazanç. Açıklamalarla doldurulmuş, her yanı dillendirilmiş öyküleri çocuklar da sevmiyor artık. Söylenmeyeni bulup çıkarmak, çocuklara edebiyatın tadını, eğlencesini, heyecanını duyumsatıyor. Kitaba adını veren öykü Aliş’in Kabakları’nda Aliş’i kabak çekirdeklerini dişlerken buluruz. Çatı aralığına gizlediği, orada unutup aylar sonra anımsadığı kabak çekirdekleridir bunlar. Bütün köylü Aliş’in kabak çekirdeklerinin peşine neden düşer dersiniz? Aliş kaçar, köylü kovalar… Bu işin sonu nereye varır elbet söylemeyeceğim. Kitaptaki öykülerin ortak özelliği yazarın çok renkli, canlı, eksiltmeli dili. Öyküleri basitleştiren, yok eden “fazladan cümle”lerdir. Aliş’in Kabakları’ndan “fazladan” bir cümle bile bulamayacaksınız. Resim Yapmak adlı öykü, öğretmenin “Pazar Yeri” konulu bir resim istemesiyle başlar. Aysel konuyu beğenir, yapılacak çok şey vardır. “Sebze satanlar, meyve satanlar… Kumaş, terlik, ayakkabı, iplik, düğme satanlar. Patates, soğan satanlar… Limon satan çocuklar… Sonra küfeciler, ellerinde torbalarıyla alışveriş yapan kadınlar ve yaşlı erkekler” (s. 32). Aysel hemen resmi yapmaya girişir. Dersin sonunda öğretmen yapılanları denetlemeye başlayınca yüreği tıp tıp atmaya başlar Aysel’in. Öğretmeninden övgü dolu birkaç sözcük bekler. Ama, beklediği gerçekleşmez, öğretmen yorum bile yapmaz. Aysel öğretmene kırılmıştır! Öykünün devamı sürprizlerle dolu. Yaprak Sarması ve Küçük Bir Gezinti adlı öyküler de, dil, anlatım, içerik, biçim, teknik açıdan izler bırakacak nitelikte. Küçük Bir Gezinti’de Çiğdem ve annesi bir park gezisine çıkıyorlar. Minik Çiğdem’e bin soru sorduracak bu gezi, okura da aynı soruları sorduracak. Yaprak Sarması, içine doğduğumuz kültürün izlerini de taşıyan bir öykü. Yazarın bu öyküde gönderme yaptığı çok önemli bir nokta var. Anlatıcı çocuk der ki: “Kimi yemekler vardır ki onları özellikle babam yapar ama sarma yapmak annemin becerisidir” (s. 50). Ataerkil toplumun kadına ve erkeğe biçtiği rolleri çocuklara benimsetmeye çalışan çocuk kitaplarıyla sıklıkla karşılaşıyoruz. Erkek kamusal alanda görevini sürdürürken, kadın yalnızca ev işleriyle sınırlı gösteriliyor. Bu tür cinsiyetçi metinlerin çocuk yazınında belli amaçlarla üretildiği ortada. Cinsiyetçilik, ayrımcılığın her türünü getirir. Ayla Çınaroğlu’nun öyküsündeki annenin çalışan biri olması, babanın da mutfağa girmesi eşitlikçi, çağdaş bilinci geliştiren olumlu bir örnek. Aliş’in Kabakları’ndaki öyküler, kalın çizgilerde dolaştığını sanırken birden ince ayrıntıların peşine düşürüyor okuru. Aliş’in Kabakları okuruna hazineler sunan bir sandık gibi… Bize de, sandığı açıp fısıltılara kulak kabartmak kalıyor…? *Aliş’in Kabakları, Ayla Çınaroğlu, resimler: Mustafa Delioğlu, Uçanbalık Yayınları, s.63, 2009 (7+ yaş) www.maviselyener.com Mavisel YENER Cumhuriyet Çocuklarından Mektuplar Aslı Arutan 8 yaş İstanbul Koç Özel İlköğretim Okulu Okuduğum kitabın adı: Çiko Dört Ayaklı Sürpriz. Yazarı: Angela Sommer –Bodenburg. Yayınevi: Say Yayınları. Bu kitapta en sevdiğim karakter Çiko adındaki köpek. Çünkü o insanları çok seviyor, utangaç ve hemen her yere girmek istemiyor. Ayrıca Çiko bir sokak köpeği. Onu Tobi adlı bir erkek çocuk buluyor ve annesinden gizli eve getiriyor. Çünkü annesi ve babası evde köpek istemiyor. Ama sonunda annesi ve babası da Çiko’yu çok seviyorlar ve kabul ediyorlar. Tüm çocukların bu kitabı okumasını öneririm. Uğur Üztürk 14 yaş Turhal Turhal İbni Sina İlköğretim Okulu Okuduğum kitabın Adı: Süper Gazeteciler (Parktaki Esrar) Yazarı: Aytül Akal Yayınevi: Uçanbalık Yayınları. Benim kitapta en beğendiğim kahraman Elif’tir. Çünkü kitapta Elif kafasına koyduğunu yapan araştırmacı ve en çok ilgi duyulan kişi olması beni etkiledi. Çok heyecanlı, maceralı yapısıyla kitap okumaya olan duygularımı artırdı. Kitabın sonunda merak ettiğim nokta da şu oldu: O parkın yapılıp yapılmadığıydı. Tüm benim yaşımda ve kendini genç hisseden araştırmayı ve macerayı seven tüm okur arkadaşlara öneririm. Sandra Vanştayn 8 yaş İstanbul Küçük Prenses ve Kardelen adlı kitaptaki Aç Gözlü Dev’in Öyküsü’nü sevdim. Yazarı Seza Kutlar Aksoy. PencereSey Yayınları’ndan çıkmış. Kitapta en çok devi sevdim. Çünkü Çıpa altıma yapacağım dedi ama dev altıma yapacağım lafını altın yapacağım diye anladı. Öyküde beni en çok düşündüren bölüm Çıpa’nın devle karşılaştığı bölüm. Çünkü Çıpa’nın devi görünce kaçacağını düşündüm, Çıpa çok cesaretliydi kaçmadı. ÖyküSAYFA 24 de aklıma yatmayan şey dev idi. Çünkü dev gerçek dünyada olmaz. Ege Uğuz 9 yaş Ayvalık Sakarya İlköğretim Okulu Okuduğum kitabın adı: Anneannem Bulutları Boyuyor. Yazarı: Muzaffer İzgü. Yayınevi: Bilgi Yayınevi Çocuk Kitaplığı. Kitapta en sevdiğim karakter: Metin. Çünkü anneannesi ile birlikte bulutları boyuyorlar. Ama gökyüzündeki bulutlar değil bunlar, kâğıda bulut çiziyorlar. Kitabı okurken heyecanlandım. Resim yaptıkça hayal gücümün gelişeceğini öğrendim. Bu kitabı herkese tavsiye ederim. İzem Tengiz 10 yaş Turhal Alparslan İköğretim Okulu Dershanede Türkçe öğretmenimiz, Cumhuriyet Kitap ekini ve oradaki çocuk ve gençlerle ilgili sihirli değnek bölümünü bize tanıttı. Oradaki yazıları okurken, size ben de yazı yazmak istedim. Tanıtmak istediğim kitabın adı: Konuk Değil Baş Belası.Yazarı Christina Nostlinger. Kitap Günışığı Yayınları’ndan çıkmış. Yazar, Avrupa’da tanınmış başarılı bir yazarmış. Kitapta en beğendiğim kahraman Ewald. Çünkü, bütün olaylar onun başından geçmekte. Kitapta her şeyin göründüğü gibi olmayabileceği, farklı olanı dışlamamak gerektiği ve karşılıklı hoş görünün hep kapıyı açabileceği anlatılmak isteniyor kitapta. Tüm arkadaşlarıma öneririm. Emre Can Kasar 13 yaş Turhal Alparslan İlköğretim Okulu Merhaba Cumhuriyet Çocuk, benim son okuduğum kitap Çetin Öner tarafından yazılmış, Can Çocuk Yayınları’ndan yayımlanmış olan Dünyanın Bütün Kedileri. Kitapta Maviş adlı bir kedinin beş yavru dünyaya getirmesi, Ankara’daki babasına ve dedesine haber verilmesi ve çocuklarının başına gelenler, onlardan birkaçını kaybetmesi, onların yaşamları ve gerçeklikleri şiirsel bir biçimde, sürükleyici ve sade bir anlatım tarzıyla anlatılmış. Artık kedilere farklı bir gözle bakmaya başladığımı ve bu kitabı herkesle paylaşmaya başladığımı söyleyebilirim. Bu duyguları siz de duyumsamak istiyorsanız özellikle bu kitabı okuyun. Taylan Özkan 9 yaş İstanbul Büyükreşitpaşa İlköğretim Okulu Merhaba, Babama Kamera Vermeyin, adlı kitabı okudum. Yazarı: Pelin Güneş. Yayınevi: Tudem. Okurken çok keyif aldım ve çok beğendim bu yüzden sizinle kitap hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istedim. Kitaptaki Kutay karakterine bayıldım, çünkü çok komik bir çocuktu. Şermin’in Kutay’a gülmesi beni düşündüren bölümüydü. Bence, bu kitabı okumayan arkadaşlarım mutlaka okumalı. Taylan Özkan adres ve telefonunu iletmediği için armağanını gönderemiyoruz, diğer Cumhuriyet Çocukları’nın armağanları yola çıktı.? Çocuklar ve gençler, siz de bize yazar mısınız? · Okuduğunuz kitapta en çok hangi karakteri sevdiniz? Neden? · Öyküde sizi en çok düşündüren bölüm neresiydi? Neden? · Öyküde size alışılmadık gelen, aklınıza yatmayan yerler var mı? Neden? Mektup yazarak bize ulaşmak isteyenler için mektup adresimiz: Mavisel YenerAta Cad. Defne Sok. No: 1 D:1 Balçova, İzmir Elektronik posta göndererek bize ulaşmak isteyenler için: sihirlidegnekcumhuriyet@gmail.com Anımsatma: * Mektubunuzda adresinizi, yaşınızı, okuduğunuz kitabın adını, yazarını ve yayınevini belirtmeyi unutmayın. Size bir sürprizimiz olacak! * Mektubunuzda kitabın özetini yazmayın, olur mu? Biz, anlatılanlar hakkında sizin ne düşündüğünüzü çok merak ediyoruz. CUMHURİYET KİTAP SAYI 994