28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

şüyle gelişen bir toplumsal hesaplaşma konularla ve kişilerle okuru yanlışa yönriliminin, eğitim sistemindeki yanlışlık¥ İzgü romancılığının önemli bir aşaolduğunu söyleyebiliriz. lendirenlere de bir tavır olur. Ailesinin, ların, gelecek kaygısının, sevgilerin ve masıdır. Güneydoğu’nun yol geççevresinin, eğitim sisteminin, okulun, aşkların, aile içlerindeki sorunların, işMilli Kahraman Matador Mahmut; mez, ekin bitmez bir köyü olan Mescitderslerin, testlerin, dershanenin, sınavsizliğin, dostlukların, kaçak göçmenlebir kişinin bir günde nasıl ülkenin en li, en yakın kasabaya kışın altı günde giların gerilimlerine, baskılarına “yeter arrin dramının işlediği bir gençlik romanı büyük kahramanı haline getirildiğinin dilebilen, yılın sekiz ayı kar altında olan tık!” diyen bir genç kızın; üniversite giçıkar. bu gülünç ve acıklı öyküsü, ülkemizde bir dağ köyüdür. Yaşamlar binbir yokriş sınavlarına hazırlanan Üzüm’ün diyaşanılanlarla büyük benzerlikler gösteHırsız Köpek, güncel olaylardan yola sunlukla sürer gider. Bu yoksun yaşamrenişini anlattığı Kaçak Kız’la İzgü; rir. Günler süren çalışmalarla Mahçıkılarak ele alınan kişilerin öykülerinin ların biri de Halo Dayı ve ailesinin yaşamut’un kendisi bile büyük matador olokurlarına yaşamı sorgulama duygusuaktarıldığı ve yaşamın yoğun gülmece mıdır. Oğlu İdris askerden yeni gelmişduğuna inanır. Devlet adına hareket nu da yaşatırken aynı zamanda gülmece öğesiyle sorguladığı bir romandır. tir. Halo Dayı, ona “Oğlum İdiris, Iseden ve yukarılardan yönetilen kişilerin öğesini az kullanıldığı çağdaş bir gençİzgü’nün, okurlarına evlenmeevlentanbıl’a gidip iki yıl çalış, iki öküz paralik romanı sunar. İlk gençliklerini yaşabir ülkenin geleceğinde ne denli etkili meme düşleri kurdurmak istediği; evlisı kazan” der. Oysa İdris, köyünde kaolduğu sonucuna varılan romanda, boyamayan tüm Üzüm’lerin sorunlarının likleri, geri kalmış ülkelerdeki “evde lıp sevdiği Mihrican’la evlenmek niyeişlendiği romanın son cümleleri, direniğa güreşinden yola çıkılarak, en olmayakalmış kız” ve “kız kurusu” olayını irtindedir. Nazlanır. Bunun üzerine kızan cak şeylerin bile olabileceği konusundaşin sonucunu gösterir: “Üzüm, şimdi delediği oyunu Lütfen Kızımla Evlenir Halo Dayı kendisi İstanbul’a gitmeye misiniz?” sevilen bir oyundur. ki mesaj çok anlamlıdır. Toplumsal ve Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Sahne Sakarar verir. İdris de yorganını yüklenip siyasal yaşamımızla örtüşen bir roman natları Bölümü’nde okuyor. Oyuncu Gülmece edebiyatımızın ve çocuk babasına yetişir. Romanda, onların olacak...” edebiyatının ustalarından biri olan Muolarak sürekli güncelliğini koruyacak öküz parası kazanmak için köylerinden bir yapıttır. İçimde Çiçekler Açınca ile “genç sevzaffer İzgü’nün yaşam ve yazarlık serüçıkışı ve İstanbul’daki sıkıntılı yaşam seDilber’de, küçük, yoksul bir ailenin veni; Muzaffer Uyguner’in “Muzaffer gi”nin, “genç aşk”ın romanını sunar İzrüvenleri anlatılır. Halo Dayı’nın tüm sıradan yaşam kesitleri, trajik serüvenleİzgü Yaşamı, Sanatı, Yapıtlarından Seçgü. tutkusu öküz parası kazanmak, “kazariyle gözler önüne serilir. meler” (Bilgi Yayınevi, 1994), Hikmet Bütün Sabahlarım Senin Olsun, İznamazsın” diyen köylü dostlarına gücügü’nün edebiyatçılığında açtığı gençlik Çetinkaya’nın “Yılların Tanığı Üç Yanü göstermektir. Cahil Halo Dayı, İsGENÇLİK ROMANLARI zar” (Çağdaş Yayınları, 1986) ve Enver romanları soluğunun bir başkası. Güntanbul’daki yaşamını da ilkel koşullarda Muzaffer İzgü, her birinde gençliğin lük yaşamdaki sıradan ilişkileri, kurulan Ercan’ın Gülümseyen Usta: Muzaffer sürdürür ve bir yandan da öğrenmeye çeşitli sorunlarını işlediği “gençlik roİzgü (TÜYAP Yayını, 2009) adlı çalışsofraları, hazırlanan yemekleri, piknikbaşlar. Çalıştıkları inşaat işlerinde kenmanları”yla yeni bir kanal açar. Onun leri, içtenlikli sohbetleri, sırları, sevgileri malarında ayrıntılarıyla aktarılır. tin gerçeğini ve insanların orada da söbu romanları, gençliğin duygularını söyansıtan bu roman Çiçek’in ekseninde Muzaffer İzgü, gülmece fırtınası estirmürüldüklerini görürler. Kentte yaşamüren, gerçeklerden ve yaşamdan uzak döner. Ortaya, üniversiteye hazırlık gemeye devam ediyor. ? dıkları gülünç ve acıklı serüvenin yanı sıra Halo Dayı’nın oğlunu İstanbul’da bırakarak iki öküzle bir unsur olduğu da unutulmamalı. Belki şöyle köye dönmesi bile düş kırıklıde denebilir: Yoğun ve hızlı değişim yanında, ğıdır. aynı kalan pek çok şey, gülmecenin belli bir düKasabanın Yarısı’nda kasazeye erişmesini de sağlıyor. ba gerçeğini gözler önüne seYasaklar, baskı, ekonomik yoksunluk gibi korer İzgü. Bir sünnet düğününular gülmecenin seyir defterindeki belirgin koË Ali BULUNMAZ nün çevresinde kasabanın henulardan. İzgü’nün öykülerinde bunların izdümen hemen tüm önemli kişileşümünü rahatlıkla görebiliyor okuyucu. debiyatın gülmece türünde ürün verenlerin işi bir anlamrinin yer aldığı bir sahnede enda zor görünüyor. Çünkü insanları bunalıma sürüklemetrikaları, insanların birbirinin GÜLMECEYE DEVAM! nin ve gözyaşı döktürmenin son derece kolay olduğu düardından çevirdiği dolapları, Her dönem kendi gülmecesini yaratıyor. Gülşünülürse, güldürmek de o denli zahmetli. çekememezlikleri, kadınerkek mece yazarı, gündemin sıkı takipçisiyse, buraAziz Nesin, Uğur Mumcu’nun Sakıncalı Piyade isimli kitabı için ilişkilerini, tutkuları, çıkar için dan önemli maddeler yakalayabiliyor. Önemli zamanında şunu yazmıştı: “Kendi yazdıklarıma gülemem ama seyapılanları görürüz. Kısacası olan, bunları yalın bir dille aktarabilmek. nin yazdıklarına güldüm; hani ‘acı acı gülmek’ diye bir deyiş var bir kasabanın günlük yaşamı“Gözü açıklığın politikacı olmanın yeter koşulu sayıldığı” Türya, işte öyle güldüm.” nın panoraması diyebiliriz bu kiye betimlemesine (s. 66), “suskunluğun, görmezliğin ve duymazAslında olan bitene kendi biçeminizi katıp eserler verebiliyorsaromana. lığın insanı mutlu kılacağına dair inancın” ağırlığına dek (s. 73) nız ve elbette özgün bir tarz yaratabilmişseniz, okuyucuyu gülmeÜç Halka Yirmi Beş’te, bir saptamalar, İzgü’nün öykülerinde öne çıkıyor. cenin kapısından içeri sokabilirsiniz. Tıpkı Muzaffer İzgü gibi. kasabanın çeşitli kesimlerinBir başka deyişle, insanların birçok şeyin geçeceğine inandırıldıDonumdaki Para , Dayak Birincisi , Deliye Her Gün Bayram , Devden insanlarını görürüz. Çevğı ortamda, gülmece olayları teğet geçmiyor; olup bitenin tam letin Malı Deniz , Dandini Vatandaş Dandini , Demokrasimiz Kaç renin belirlediği bir acımasız merkezinde kendine yer buluyor. Ne olursa olsun, gülmeceye bir Para Eder gibi gülmece öykülerinin; Zıkkımın Kökü, İlyas Efendi, gerçeklik ve bu gerçeklikte çaşey olmuyor. Dilber , İçimde Çiçekler Açınca gibi romanların yazarı İzgü, Hamdırcı kız Gülçiçek’in yazgısını, “Sosyal yardımın” sadakaya dönüştürüldüğü, “sosyal devlet” oldolsun Açız adlı kitabıyla gerçeklere ve olaylara mizahi biçimde dramını okuruz. gusunun enikonu sadaka dağıtıcılığına eşitlendiği günümüzde, bu yaklaşarak en yeni gülmece öykülerini okuyucuyla buluşturuyor. İt Adası’nda köy yaşamıngerçekler de gülmecenin konusu haline geliyor doğal olarak. İzgü Türkiye gibi, mizahın malzemesinin bol, ancak kendisinin her dan kesitler okuruz. Yapıtta de öykülerinde, söz konusu temaları işlemeyi ihmal etmiyor. zaman tehdit altında olduğu bir ülkede, politikacıların yapıp etköylülerin, politikacılar ve din İzgü, Türkiye’nin gerçeklerini mizahla harmanladığı öykülerinmeleri ya da söylemlerinin mizahi yergiye konu olması da adeta adamı kisvesindekiler tarafınde okuyucuyu dar ve karanlık sokaklara da sokuyor. Gündemden Hamdolsun Açız da, perdelerini böylesine bir örbir gelenek. İşte dan ne kadar kolaylıkla aldadüşmeyen mafya ya da çete konusu, İzgü’nün izlekleri arasında nekle aralıyor. tıldığı; bir kısım insanların çıyer alıyor. Silahı, “mikroskopla ameliyat yapan beyin cerrahı gibi karları için nasıl fırsatçılıklar kullanan” karanlık yüzlerden söz açıyor. HAMDET! yaptığı bir karagülmece roman İzgü’nün kitapta yer alan öykülerindeki kahramanlar ya da merŞükretme “kültürünün” özenle yerleştirilmeye çalışıldığı bir biçimiyle anlatılır. İt Adası, kezde konumlanan kişiler, ağırlıklı olarak emekçiler ve yoksullar. coğrafyada, olup bitene ses çıkarmanın neredeyse ayıp sayılması; toplumun dışına itilenlerin buBunun yanında gazeteciler ve memurlar da öykülerde yer buluyor. açlık, yokluk ve haksızlık karşısında suskunluk çemberinin genişluştuğu bir mekândır. “Yaz” denildiğinde yazan ve övgüsünü esirgemeyen “üstatlar” ile lemesine yol açıyor. Sıpa’da, çareyi yaşamı alaya “işini bilmeyi öğrenen” memurlardır onlardan bazıları. “Hamdetme”, yokluğa alıştırmanın, sadaka dağıtmanın ve öte almakta bulan bir çocuğun Özetle söylemek gerekirse, Muzaffer İzgü’nün Hamdolsun Açız yandan bunları “başaranların” büyüyüp palazlanmasının altyapısıkendi anlatımından dramını isimli kitabında yer alan tüm öyküler, hem kendi içinde hem de nı hazırlaması bakımından da ağırlığını hissettiriyor. İzgü de zaten okuyoruz. Parka terk edilmiş bir bütün olarak, bu ülkenin insanından ve olaylarından uzaklaşbunu vurguluyor: ve adına Sefa denilmiş olan madan okuyucunun beğenisine sunuluyor. “Evladım, hamdetmek değil o sözcük, hammetmektir. Buldun çocuk, kaldığı yuvada sürekli Demokrasinin, yakın geçmişteki ismiyle alaturka, bugünkü biçimu hemen ham edeceksin. Deniz feneri mi olur, arsa kapatmak eşekler gibi dayak yediği için miyle yandaş demokrasisi olduğu, daimi yoksulluğun yanında, yolmı olur, yüzde almak mı olur; yani evladım lüpleteceksin, lüpleteadının Sıpa olduğunu düşünür suzluğun yola dönüştüğü, “bize bir şey olmaz” mantığının ve ceksin” (s. 13). ve Sıpa der kendisine. Romanhamdetmenin hep geçerliliğini koruduğu bir ülkede gülmecenin İzgü’nün toplumsal gerçekliğe, yaşananlara ve günlük yaşama da, Sıpa’nın yaşadıkları gülünç kendisine zengin bir kaynak bulması yadırganabilir mi? mizahi bakışını yansıtan öyküleri, gündemin çemberinden çıkmave trajik öğelerle anlatılır. Bu İzgü de, bu varsıl coğrafyadan sonuna kadar yararlanıyor. Hamdan sorguluyor ve eleştiriyor. Üstü örtülen yolsuzluklar, çalıp anlatımda, sağlıklı bir insanın dolsun Açız isimli kitabıyla, Türkiye’nin kendine özgü toplumsal, çırpmalar, kriz ve yoksulluk öykülerin pek çoğunun ortak noktası yanlış eğitim anlayışı nedeniyle siyasal ve ekonomik düzeninden beslenen; insanı kimi zaman dolu olarak karşımıza çıkıyor. nasıl bunalımlara sürüklendidolu, kimi zaman da acı acı güldüren, yalın öykülerle okuyucuya ğinin öyküsünü okumuş olur sesleniyor. TOPLUMCU GERÇEKLİK ve ülkemizde yaşanan bir draBir başka deyişle öyküler, emekli, işçi, işsiz, çalan, çalamayan, Gülmecenin, toplumcu gerçeklik içinde var olanları ince zekâyma tutulmuş olan aynayı görügenci ve yaşlısıyla ülkenin tüm katmanlarını günün gerçeklerinden la ve işe mizahı katarak yansıttığı şüphe götürmez. Geçmiş ile şimrüz. Bu ayna, toplumun, topkopmadan sadelikle betimliyor. Hamdolsun Açız kitabındaki öydi arasında kurulan bağ, değişimin çarpıcılığını vurgulaması açılum dışına sürmek istediği inküler, gülmecenin İzgü düşümünü yansıtıyor. ? sından önem taşır. İzgü’nün Hamdolsun Açız isimli kitabında, bu sanlara yaklaşımını da gösterir. alana dönük kimi öğeler bulmak da mümkün. Bu bakımdan romanın, bir çoHamdolsun Açız/ Muzaffer İzgü/ Bilgi Yayınevi/ 212 s. Geçmişten bugüne dek yaşanan değişimin, gülmeceyi besleyen cuğun büyüme süreci ekseninde yükselen ve onun büyüyü Hamdolsun Açız E CUMHURİYET KİTAP SAYI 994 SAYFA 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle