24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T oshua Bear diyor ki: “1965 yılında Princeton’da ‘Teşekkür ederim’in cevabı ‘Estağfurullah’ veya ‘Rica ederim’ olarak bize öğretilmişti. Türkiye’ye geldiğimde, ‘Bir şey değil’i öğrenmiştim. Yıllardan sonra ‘Önemli değil’ yaygınlaşmış. Son günlerde ‘Teşekkür ederim’e cevap olarak, ‘Fark etmez’i birkaç kez duydum.” Fark etmez olur mu hiç? Teşekkür önemlidir, fark etmeli. Edebiyat Öğretmeni Dr. Belkıs Sanay da “vaka” sözcüğünü sunucuların ve spikerlerin “vakaa” diye uzatarak söylediklerini duydukça nasıl üzüldüğünden söz ediyor. Ben de duydum. K’den sonra kesme varmış gibi okuyamıyorlar, peki; ama kısa okumayı da beceremiyorlar mı? O zaman bunu söylemekte niye ısrar ediyorlar? Kendilerini ne kadar zorlarsalar zorlasınlar yanlış söylemeyi başaramayacakları bir Türkçe karşılığı var sözcüğün: Olay. Niye “olay” demiyorlar? ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER J 6 KASIM CUMA leceği üzerinde hiç düşünmemiştim. Aydın Ergil, “Arnavut başkanı, Rus başkanı olur mu ki Amerikan başkanı olsun?” diye sorunca duraksadım. Amerika Birleşik Devletleri başkanı yerine ad aktarmasıyla Amerikan başkanı diyoruz. Peki, doğru mu? Amerikan, “Amerika’ya ait” demek. Amerikan barı, pazarı, baklası, bezi, servisi olur da Amerikan başkanı olur mu? Tam adını söylemek uzun geliyorsa kısaltmasıyla “ABD başkanı” demenin daha doğru olacağına inandırdı beni Aydın Ergil. anki Türkiye’nin üzerine sihirli bir toz serpilmiş; herkes S dilini bir anda unutuverdi. “Arıza” sözcüğünü “aarza” diye söyleyen haber spikerleri var. “Sürpriz” çoktandır “süpriz” diye söylenir oldu. Ankara’da bir mağazanın sahibi, göğsünü gere gere dükkânına bu adı vermiş; tabelaya da kocaman yazdırmış: SÜPRİZ. Her yerde ”İddaa” diye göre göre sözcüğünün aslının “iddia” olduğunu yakın zamanda kimse anımsamayacak. “Gazete” de tehlikede. Her ne kadar “gaste” diye söyleniyorsa da sözcüğün “gazete” olduğu biliniyordu; ama adı “Gaste” olan gazetelerden, “Canlı Gaste”lerden sonra bu sözcük de unutulacak. Kendi diline sahip çıkmayan bir toplumun, başka dillerden aldığı sözcükleri doğru söylemesini boşuna mı bekliyoruz? Erol Soysever, “’Var mısın, yok musun?’ izlencesinde gerek sunucu ve gerekse de katılımcılar Türkçe’nin içine ediyorlar.” diyordu mektubunda. Yarışmacıların ‘mavi’ açılınca sevincini ‘WOOOV!’ diye belirtmesinden, Acun Ilıcalı’nın yarışmacılara, ‘I love you Sedat!’ diye İngilizce tezahürat yaptırdığından söz ediyordu. Televizyonlardan TRT’ye, gazetelerden Cumhuriyet’e güvenebileceğimizi düşünüyorduk yakın zamana kadar. Acaba? Adil İzci, TRT’de “Türkülerle Süper Gece”, “Limitsiz Keşif” gibi adlar taşıyan izlencelere, arada bir ‘Haberanadolu’ya rastladığını yazıyor ve soruyordu: “’Türküler’in yanına ‘süper’ pek iyi uymuş, değil mi? ‘Sınır’ varken ‘limit’e gerek var mı sizce?” Haberanadolu” nedir diye de ben sorayım. “Haber Anadolu” mudur? Peki bu nedir? “Anadolu’dan haberler” mi? Anadolu haberleri” mi? “Haber Anadolu” diye bir tamlama var mı Türkçede? Tarık Konal’ı kaygılandıran örnek ise Cumhuriyet’ten: Spor sayfasında “Trabzonlu Egemen hattrick yaptı” deniyormuş. Bir deyimmiş “hattrick”; at yarışlarında üstün 10 KASIM SALI başarı gösteren at binicisine armağan olarak verilen bir şapkadan gelirmiş. Daha önce duymamıştım; Tarık Konal’ın “’Bir maçta üç gol birden’ dense, neyimiz eksilir?” diye sormasından deyimin bu anlama geldiğini ben de öğrenmiş oldum. Erol Güngör, TRT radyolarındaki yabancı sözcük kullanımından yakınmakla kalmamış; örneğini bana da gönderdiği bir yazı ile TRT Genel Müdürlüğüne hem de her ay denecek sıklıkta bildirmiş. TRT’nin Türkçe sözcük kullanmakla yükümlü olduğunu, “zorunlu olmadıkça”, “detay, start aldı, skor” gibi sözcükler yerine Türkçelerini kullanmasının yasal zorunluluk olduğunu söyleyen Güngör, “www”nin, “dabılyu dabılyu dabılyu” diye okunmasından rahatsızlığını da dile getiriyor. W harfinin Türkçe adı “çift ve”dir. Böyle belirtmek yerine yalnızca “ve ve ve” dense de internetle az çok ilgili olan kişi o v’lerin w olduğunu anlar zaten. B 7 KASIM CUMARTESİ ugün Tüyap Kitap Fuarı’nda, edebiyatta 30. yılımı kutladık. İlk öyküm, Türk Dili dergisinin Nisan 1979 tarihli sayısında yayımlanan “Yazanak”tı. Öncesi de var aslında. Feyza Baran olarak adımı ilk kez basılı gördüğüm tarih 1963. Hesabı bu tarihten tutmak doğru gelemedi bana. Hem yayımlanan bu ilk ürünün şiir olması ve benim şiirin ne kadar ciddi bir uğraş olduğunu anladıktan sonra bu alandan usulca geri çekilmem, şiirlerimi gün ışığına çıkarmamam yüzünden hem de daha ortaokuldayken yazdıklarımın gerçek bir başlangıç sayılmaması gerektiğini düşündüğümden. Tüyap’taki söyleşiyi Emin Karaca yönetti, Yusuf Çotuksöken dilciliğimi, Türkçe savaşımımı anlattı, Erendiz Atasü Ankara’dan gelemedi; ama öykücülüğüm üzerine hazırladığı metni göndermeyi ihmal etmedi. Hürriyet Yaşar romanlarımı, romancılığımı değerlendirdi. Aydın Ilgaz çocuk kitaplarından az, anılardan çokça söz etti. Eskiden de sulu gözlü biriydim; yaşlandıkça sulu gözlülüğüm artıyor. Ölmüşüm de ardımdan söylenenleri dinliyormuşum gibi geldiğinden midir nedir, toplantı boyunca gözlerim hemen hiç kurumadı. nlar başkaldıran bir kuşaktı. Dayanışmanın ve hoşgörünün en sağlam örnekleriydiler. Onların kalemi “O Türk öykücülüğüne yeni bir boyut kazandırdı. Edebiyat tutkuları, hevesleri, inançları onları bir araya getirdi. Ve bu sonbaharda 50 Kuşağı yazarlarının ilk kitaplarının 50. yılda yeniden yayımlanması projesi kapsamında Onat Kutlar’ın İshak’ı, Orhan Duru’nun Bırakılmış Biri’si, Erdal Öz’ün Yorgunlar’ı, Ferit Edgü’nün Kaçkınlar’ı, Demir Özlü’nün Bunaltı’sı ve Adnan Özyalçıner’in Panayır’ı bir kere daha yayımlanıyor.” Can Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Zeynep Çağlıyor’un yazısından alıntıladığım paragraf bir muştu aslında. Doğan Hızlan’ın “Solistlerden Oluşan Bir Koro: 1950 Kuşağı” alt başlığıyla yazdığı “sunu” ve Erkal Yavi’nin “50 Kuşağı’nın İlk Kitapları 50 Yaşında” logosu dışında değişiklik yok; ilk baskılarının özgün biçimine sadık kalınarak yayımlanmış kitaplar. Erdal Öz’ün “Yorgunlar”ı zaten 1960’taki ilk baskısından sonra bir daha yayımlanmamış. Elimde “Yorgunlar” ve “Panayır” var. Çok güzel kitaplar. 50 yıl önce de böyle basıldıklarını bilmek heyecan verici. ? www.feyzahepcilingirler.com / feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız/İst. 11 KASIM ÇARŞAMBA D 8 KASIM PAZAR ün, benimle ilgili toplantıdan ve yayınevinin standındaki imzadan sonra, bir saat kadar, Ekin Yazın Dostları’yla söyleştik. “Amerikan başkanı” sözünün yanlış olabi B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Sefa Kaplan’ın Öyküler Seni Söyler adlı kitabındaki bir öykünün adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı öyküden bir alıntı ortaya çıkacaktır. 1 G 2 H 3 H 4 H 5 B 6 D 7 J 8 B 9 G 10 A 11 D 12 H 13 L 14 I 15 I 16 C 17 D 18 E 19 J 20 K Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU 70 24 71 12 4 68 2 27 64 39 I. “... Böyle Yazdı” (Ece Ayhan’ın tanınmış bir şiiri). 21 C 22 D 23 E 24 H 25 E 26 I 27 H 28 B 29 J 30 L 32 15 14 72 80 26 31 E 32 I 33 E 34 J 35 A 36 K 37 D 38 G 39 H 40 C 41 C J. Pierre Loti’nin bir romanı. 42 A 43 L 44 J 45 B 46 D 47 L 48 G 49 L 50 D 51 B 7 60 29 44 52 34 19 52 J 53 B 54 L 55 D 56 F 57 D 58 B 59 D 60 J 61 B 62 L K. Türk alfabesinin 9. harfi (üç kere yazacaksınız.) Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Sami ...” (tanınmış gazeteci). 63 10 42 35 65 73 63 A 64 H 65 F 66 L 67 D 68 H 69 G 70 H 71 H 72 I 79 36 20 G 74 L 75 E 76 B 77 C 78 F 79 K 80 I 81 D L. “Gideceksin ... çalkantısında / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı / Sevineceksin.” (Orhan Veli Kanık). B. Yılkı Atı’nın yazarı. olan felsefeci. 58 61 8 45 61 F. Şifre. 54 49 66 13 47 43 30 74 62 5 28 23 76 53 59 22 37 57 55 81 17 11 6 50 67 46 3 78 56 1030. sayının çözümü: A. ÇOKUM, B. ASHE, C. KOY, D.IRIPLARIN, E. ROMY, F. ISLAK GÜNEŞ, G. NEHHAB, H. DEĞİŞİM, I. EVÇ, J. SUÇSUZLAR, K. TÜL, L. ALPİNİZM M. NG (NEDRET GÜVENÇ), N. ILO, C. “...e tecrübedir nik ü bed nedir bilmez” (Nabi). G. Büyük erkek kardeş. 41 40 16 21 77 E. “... Mahtuz” (Miramar ve Midak Sokağı adlı romanları da olan Mısırlı yazar). 48 73 69 9 38 1 D. Etik Üzerine Dersler, Pratik Usun Eleştirisi ve Arı Usun Eleştirisi adlı yapıtları da 75 33 18 31 25 H. İzmir’de yaşayan tanınmış şairimiz. Şiir: “Toprak mı geniş, havalar mı sonsuz, / Çırılçıplak soyun, hale gel, / Hiçbir şey mümkün değil onsuz”. SAYFA 31 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1031
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle