Katalog

...KISA KISA... ¥ Unutturulan Ayetler ve Kur’an’ın Kökeni Ë Aydın AYDINOĞLU uran Dursun’un Din Bu123’lerine, yazarın ölümünden sonra iki yanıt gelir. Birincisi Bahaettin Sağlam ve İsmil Acarkan’ın ortaklaşa eserleri “Turan Dursun ve Din, Din Bu 1,2 ve 3’e Cevap; diğeri ise Süleyman Ateş’in yazarı olduğu Gerçek Din Bu. Aynı kaynaktan hareket ederek farklı yorumlara çıkmanın nedeni, gerçeği aramaktan ziyade çıkara dönüktür. Unutturulan Ayetler’de yanıt aranan sorular şunlardır: “İslam’da Hoşgörü Var mı?”, “Rüşvetle Kâfir Müslüman Yapıldı mı?”, “ Müslüman Erkeğin Karısını Dövmesi Farz mı?”, “Allah İnsanlar Arasında Ayrım Yapar mı? Yapmaz mı?”, “Allah Yemin Eder mi?”, “Allah İnsanla Direkt Aracısız Konuşur mu?, “Nuh Tufanı Gerçek mi?”, “Allah Görüş Değiştirir mi? Sözünden Döner mi?”, “Tanrı Her Bir Şeyi Önceden Bilir mi?“, “Allah İnsanları Domuza Dönüştürür mü?”, “Tanrı Beddua Eder mi?”, “Allah’ın Elinde Terazi Var mı?”, “Peygamber ‘İnşallah’ Demezse Ne Olur?”, “Allah’ın Hilesi Ne Demektir?”. Adı geçen yazarların bu sorulara ayetlerden hareketle getirdikleri yorumları okurken, aynı zamanda insanın insanlaşma sürecini de görüyoruz. Yine de tartışmaların, sorulan soruların bizleri iyi yerlere götürmesini, aydınlanmamızı sağlamasını diliyorum. Kitabın önemli bir özelliği de adı geçen ayetlerin sözcük sözcük açıklanmasıdır. Bu açıklama orjinalleriyle birlikte verilmektedir. Ayrıca bu çalışmada, İslamiyetin ilk yıllarında, zayıf olduğu dönemlerde gelen ayetlerle, belli bir güce erişip genişlediği dönemde gelen ayetlerden kimilerinin birbirine ters düştüklerini de (örneğin ‘hoşgörü’ üzerine) görüyoruz. Dinlerin kimliklerini çözümlemek ve toplumsal yapıyı anlamak adına önemli bir izlektir bu farklılıklar. Unutturulan Ayetler, aklın öne çıkmasına katkı sunarken, her konuda soru sorulmasının gerektiğini de vurguluyor. Buradan hareketle din kitaplarının herkesin kendi dilinde okumasının yararlı olacağını ve dini kullananlardan dini, bu şekilde kurtarabileceğimizi söyleyebiliriz. Turan Dursun öldürüldüğü için yanıt hakkını kullanamamıştır. Sırrı Ataman, bu çalışmasıyla yanıt hakkını kısmen kullanmaktadır, diyebiliriz. Gerçeğe giden yolda bu tür tartışmaların yapılması olumludur. Ama burada kinlenmeden, nefret etmeden doğruya sahip çıkmak gibi bir erdem söz konusudur. Bu erdem bizi gerçeklere yaklaştıracak asıl yöntemdir. Unutturulan Ayetler, bir tartışmanın analizinden ziyade, gerçeğe varma yolunda yapılan bir çalışmadır. DoGmanın değil, aklın zaferi için bu sorgulamalara da her zaman gereksinim vardır. Berfin Yayınları’nın ikinci aydınlanma kitabı, 1999 Turan Dursun Araştırma İnce T leme Ödülü’nü alan Kur’an’ın Kökeni. Yazarı Arif Tekin’i, Sümerler’den İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler ile Muhammed ve Kurmaylarının Hanımları adlı kitaplarından da tanıyoruz. Giriş yazısında “İslam inancına göre Kuran, hayat nizamını belirleyen bir kitaptır; o halde çok zor ve bulmaca şeklinde değil, gayet açık ve net ifadelerle topluma sunulması gerekir” diyor Arif Tekin. Burada hemen aklımıza Mustafa Kemal’in Bursa’daki gerici eylemi değerlendirirken söylediği, “Beyler bu din meselesi değil dil meselesidir“ sözleri geliyor. Türkçe okunma, işte yazarın saptadığı ‘açık ve net ifadelerle topluma sunulmasını’ sağlıyordu ve toplumun kandırılmasını önleyecekti. Ne yazık ki bu eylem uygulanamadı. Arif Tekin, önsözünde belirttiği gibi, “Bu eserin temelini oluşturan, sadece ve sadece İslami kaynaklardır; bunun aksini iddia etmek zaten imkânsızdır. Çünkü, bir kere Kuran’a muhalif olanların kaynakları yoktur. Kaldı ki, ister ayet, ister hadis veya başka bir İslami kaynak olsun, bu eserde ele aldığımız olayların yerlerini ve ayrıntılarını son derece net ve somut bir şekilde açıklıyoruz. Son olarak şu hatırlatmayı yapmadan geçemeyeceğim: Bu tür kitaplar okunurken elbette ki, önyargıyla değil; objektif olarak, akıl ve bilim gözüyle bakıp bu şekilde değerlendirilmelidir. Çünkü ancak o zaman olumlu sonuç alınabilir; aksi takdirde doğruyu bulmak mümkün değildir.” İnsanla birlikte varolan din olgusunu, en başından başlayarak değerlendiremezsek; dinin bugün vardığı noktayı kavrayamayız. Çoktanrılı dinlerden tektanrılı dinlere doğru yürüyen evrimsel düşünce, doğası gereği birbirinden beslenerek yürümüş, şekillenmiş ve sonrasında evrimine devam etmiştir, edecektir de. Yaşamda hiçbir şeyin durağan olmayışına dinler de dahildir. Arif Tekin, yüz elliye yakın dini kaynaktan yararlanarak ‘Kur’an’ın Kökeni’ni araştırırken, bulduğu gerçekleri insanlara, insanlığın geleceğine aktarırken, bilim adamı sorumluluğuyla hareket ederek belgeleri konuşturmuştur. Önemli olan doğruya varmaktır. Bu çalışmasıyla dogmalara karşı çıkarak insanlığın yarınını aydınlatan Hallacı Mansur, Galile, Bruno ve Turan Dursun gibi aydınlarımızın yarattığı zincirin bir halkasını daha oluşturmuştur. Sorgulayarak okundukça karşımıza çıkacak yeni sorulara yanıt arayıp buldukça, gerçeğe biraz daha yaklaşacağız. Bu gerçekler bize hem dinleri gerçeklikleriyle kavramamızı hem de aydınlık bir dünyanın, insanca bir yaşamın kapılarını aralamamızı sağlayacak.Arif Tekin, Kur’an’ın Kökeni ile dine, dinlere dogmalarla değil, nesnellikle bakıyor ve okurlarını aydınlatıyor.? Unutturulan Ayetler/ Sırrı Ataman/ Berfin Yayınları/ Temmuz 2008 İstanbul/ 146 s. Kur’an’ın Kökeni/ Arif Tekin/ Berfin Yayınları/ Temmuz 2008, İstanbul/ 314 s. SAYFA 19 CUMHURİYET KİTAP SAYI 969