Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkçe Günlükleri A. Erten Tenderis’in üzerinde durduğu önemli konu, “uluslararası”, “yeraltı” sözcüklerinin Microsoft şirketince belirlenen yazımı ile “laboratuvar” ve “konservatuvar” sözcükleri. Eldeki yazım kılavuzlarının hemen tümüne bakmış Erten Bey. Sonuç: “Uluslararası”, tüm kılavuzlarda bitişik yazılmış. “Yeraltı”, öteki kaynaklarda hep bitişik yazılırken TDK’nin ‘İmlâ Kılavuzu’nda (1993) ayrı, ‘Yazım Kılavuzu’nda (2005) hem bitişik hem de ayrı olarak gösterilmiş. Fransızcadan Türkçeye geçmiş “konservatuvar”, “laboratuvar” (conservatoire, laboratoire) sözcükleri, bu biçimleriyle yer almış tüm kılavuzlarda. Microsoft şirketinin Office programları ‘uluslararası’ ve ‘yeraltı’ sözcüklerini (‘uluslar arası’ ve ‘yer altı’ olarak) ayrı yazmakta ve bitişik yazanları da ‘Otomatik Yanılt’maktadır.” diyor Erten Tenderis. Bunun nedeni, programın Araçlar “menü”sünde yer alan “Otomatik Düzeltme Seçenekleri”ymiş. ‘Otomatik Düzelt’ özelliği birçok yanlışı düzeltirken bunlar gibi birkaç yanlışlığı da yazımımıza yerleştirmektedir.” diyen Tenderis ne yapılması gerektiğini de anlatıyor. Otomatik Düzeltme Seçenekleri’ndeki, ‘Değiştirilen uluslararası, Yerine uluslar arası’, ‘Değiştirilen yeraltı, Yerine yer altı’ satırlarını silmek gerekiyormuş. Bunları yaparken ’konservatuvar’ ve ‘laboratuvar’ sözcüklerini de sözlüğe eklemek… Herkesin kendi bilgisayarında bu yanlışları tek tek düzeltmesinden daha iyisi, Microsoft şirketinin bunları programda düzeltmesidir elbette. Microsoft şirketine bunları yaptıracak olan da Türk Dil Kurumu olmak zorunda. FEYZA HEPÇİLİNGİRLER 13 Mart Perşembe mendil, başta kasket, sol kolunu bir yere dayamış, sandalye arkalığına olmalı, hafif yan dönmüş. Sağ yanda, yukarıda bir yere bakıyor. 1950’li yılların Amerikan jönlerinden biri olduğu söylense kimse şaşırmaz. Kim bu adam? Esat Adil Müstecaplıoğlu. Emin Karaca’nın Belge Yayınlarından yeni çıkan kitabı “Unutulmuş Sosyalist: Esat Adil” onun “hayatı, mücadelesi ve eserleri” hakkında kapsamlı bir araştırma. Füruzan, Ferit Edgü, Adnan Özyalçıner, Tomris Uyar, Ayla Kutlu, Fakir Baykurt, Oya Baydar, Selçuk Baran… Armağanın 53 yıllık tarihi boyuna ödül kazanmış 54 kitaptan birer öykü… Dedim ya, mucize gibi bir şey. Öteki kitap, Murat Yalçın’ın hazırladığı “İstanbul Sokakları 101 Yazardan 100 Sokak”. Önceki gün uğradığım Kabalcı Kitabevinde en çok satılan kitapların ikincisi olduğunu görerek şaşırdığım, sonra da şaşırmama şaşırdığım kitap. 101 yazar tarafından sokak sokak taranmış İstanbul’u okumak ilgi çekici olmaz mı hiç? Sekiz yılda hazırlanan kitaptaki 101 yazardan 25’i kadın. Yazarların en yaşlısı 1925, en genci 1983 doğumlu. Anlatılan 100 sokaktan 35’i Anadolu yakasında. Cağaloğlu’ndaki Çatalçeşme Sokağını iki yazar anlattığı için, yazar sayısı 101’ken sokak sayısı 100 olmuş. 101 yazarın elimizden tutup bizi kendi sokağına götürmesi, hem sokakta hem anılarında dolaştırması, İstanbul’da yapılabilecek ne güzel bir gezinti… Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı, 2008 yılının ödül konusunu, “Yeni kitle iletişim araçlarının çocuk ve gençlik edebiyatına etkisi” olarak belirlemiş. Yeni kitle iletişim araçlarının çocuk ve gençlik edebiyatını nasıl etkilediği, bundan sonra da nasıl etkileyeceği, bir yol haritası çizmek için, öncelikle araştırılması gereken bir konu gerçekten. Ödül hakkında daha geniş bilgi www.gultendayioglu.com’dan edinilebilir. Yine 14 Mart Cuma 14 Mart Cuma Ne kadar yakışıklı adammış… Boyna bağlanmış bir Yapı Kredi yayınlarının iki yeni ve güzel kitabı duruyor masamda. İkisi de antoloji. Birinden iki yazı okuyup, ikincisine dönüyorum. Derken aklım elimden bıraktığımda kalıyor. Hadi tekrar ona. Ama gözüm yine kapattığım kitapta… İlki, Nursel Duruel’in hazırladığı ve “İnsanlar İçinde Bir İnsan” adını taşıyan “Sait Faik Hikâye Armağanı Antolojisi”. Ülkemizde bir edebiyat ödülü bağlamında hazırlanan ilk antoloji olma özelliğini de taşıyan kitap 1955 yılında ödülü paylaşan iki yazarın, kitaplarına adlarını veren öyküleriyle başlıyor: Haldun Taner’den “On İkiye Bir Var” ve Sabahattin Kudret Aksal’dan “Gazoz Ağacı”. Ertesi yıl, “Haney Yaşamalı” ile Tahsin Yücel kazanmış ödülü. Sonraki yıl Necati Cumalı. 1958’de Orhan Kemal, 1959’da Oktay Akbal… Bu dev isimlerle aynı kitabın birbirini izleyen sayfalarında buluşmak mucize gibi bir şey. Rasgele bir sayfayı açıyorsunuz karşınızda Tarık Dursun K. Bir başka sayfa, bir başka yazar: 16 Mart Pazar Gönlüm hâlâ inanmak istemiyor. Serap Gökalp yazışma örneklerini de göndermiş bana; ama hâlâ içimde bir yer, “Yok canım! Yapmaz. Tarık Ağabey yapar mı öyle bir şey?” deyip duruyor. Bursa Kitap Fuarı’nda çok dolandım, kitabı bulup kendi gözlerimle görmek için; olmadı, bulamadım. Aykırı Yayınları arasında, 2005 yılında çıkan “Amma da Accaip Dünya” adlı bir kitabı varmış Tark Dursun K.’nın. Şimdiye kadar açık biçimiyle kullanmadığı soyadını bu kitabın üstüne “Kakınch” olarak yazdırmış. Yayınevi, bu uygulamanın, yazarın bilgisi dahilinde yapıldığını, Tarık Dursun K.’nın, “böylesi bir espriyle aslında Türkçenin yozlaşmasına, her şeyin ‘Amerikanlaşmasına’ itiraz etmek, bu durumla dalga geçmek” amacıyla böyle yaptığını bildirmiş Serap Gökalp’e. Dalga geçmek için adımızı Amerikanlaştırıyorsak, Amerikanlaşmayı onaylamak için yapacak başka ne kalır? Yok, herhangi bir kişi özentiyle, oyun olsun diye bunu yapabilir; ama bir yazar, Tarık Dursun K. gibi bir yazar, bunu yapamaz. Ben yine de bir yanlış anlaşılma olduğu haberinin gelmesini bekliyorum. Bekleyeceğim. ? www.feyzahepcilingirler.com feyzahep@gmail.com Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. 18 Mart Salı B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir romanın adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse bir metin ve romancının adı ortaya çıkacaktır. 1 N 2 C 3 L 4 G 5 C 6 J 7 A 8 L 9 N 10 M 11 I 12 E 13 I 14 O 15 I 16 A 17 J 18 D 19 B 20 H 21 I Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU olan Ermeni saz şairlerine verilen ad. 48 25 17 6 K. Kirli sarı renk. 22 B 23 H 24 F 25 J 26 A 27 B 28 I 29 F 30 B 31 I 32 L 42 67 47 77 54 57 33 A 34 M 35 I 36 E 37 I 38 I 39 G 40 M 41 L 42 K 43 B 44 D 45 D 46 I 47 K 48 J 49 I 50 I 51 N 52 I 53 I L. Bir ticaret gemisinin içindeki yükü, bordasına yanaşan başka bir gemiye aktarma işlemi. 54 K 55 M 56 A 57 K 58 I 59 G 60 M 61 M 62 N 63 H 3 72 32 8 41 M. Anne Bronte’nin bir romanı. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Çağırsalar çağırsalar sürgüne gideceğini ... etmek için çağırırlar.” (Attilâ İlhan). 64 C 65 H 66 A 67 K 68 I 69 D 70 M 71 M 72 L 73 E 34 10 70 55 40 74 E 75 G 76 A 77 K 78 I 79 N 80 G 81 I 82 M 71 61 60 82 16 66 33 26 7 57 B. Konuşmada art arda gelen sözcüklerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi. 69 44 45 18 E. Hayriyye ve Hayrabad adlı mesnevileriyle tanınan divan şairi. H. “Cem bezmi camı kurduğu gün şad olun dedi / Ey dil / haraplar için. .. olun dedi” (Yahya Kemal Beyatlı). N. “.... Nuri İleri” (Atatürk ve Komünizm, TKP Gerçeği, Mihri Belli Olayı, TİP’te Komünist Merkeziyetçilik ve 27 Mayıs Menderes’in Dramı adlı kitapları da olan yazar ve araştırmacı). 51 79 1 9 62 944. sayının çözümü: A. EMMA, B. MURADİYE, C. EBOB, D. LAMBRO, E. İRİ YARI, F. REŞADİYE, G. TARIK DURSUN KAKINÇ, H. ERDAL İNÖNÜ, I. MIŞMIŞ ZERDALİ. Şiir: “orada derin bi yar/ başımı dışıma çıkar/ ölmeyeyim serkeş çok öldüm/ dinleneyim biraz Murat Arıburnu” 63 23 20 65 I. Gabirel Garcia Marquez’in tanınmış romanı. 12 36 73 74 F. “Reşo ...” (Bekir Yıldız’ın öykü kitabı). 43 30 22 19 27 C. Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan; bütün kapsamıyla alınmış bulunan önerme. 24 76 29 G. “Aladağlı ...”(Ömer Polat’ın bir oyunu). 49 11 78 28 31 58 13 50 15 80 14 5 2 64 D. Andre Malraux’un bir romanı. 21 81 52 68 38 46 37 53 35 J. Türk halk şairlerinin etkisinde kalmış 39 4 59 75 CUMHURİYET KİTAP SAYI 945 SAYFA 39