19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ ötesindeki “hakikati” gizlediğini vurguluyor. “Kapitalist üretim ilişkilerinin, bireyleri toplumsallıktan uzaklaştırarak, kitlesel bir kalabalık içerisinde kendine, topluma, doğaya ve ürettiklerine yabancılaştırması, evrenin ve doğruların, bilginin bütünlüğü yoluyla açıklanamayacağına inanan insanlar yaratmıştır. Böylece kendini bir karmaşa içinde hisseden insan, kapitalist üretim sürecinin bir uzantısı olmayı kabullenmiş olacaktır. Hızla gelişen teknoloji, kültürel bütünlüğün parçalanmasına, özellikle Batı toplumlarının geçmişlerinden köklü biçimde kopmalarına neden olmuştur. Postmodernizm kapitalizmin vaat ettiği özgürlüklerin çıkmaza girmesiyle bir bunalım durumu ve bu bunalımın sonuçlarının meşrulaştırılması için olanaklar yaratma durumudur.” (s.7172) Postmodernizmin, modernizmin altın üçlemesini (bilim, teknoloji ve sanat) kırdığını iddia ederek yaptığı “özgürlük” çağrısı, “hakikatin” yaptığı özgürlük çağrısının gölgelenmesine yol açmış ama onu yok edememiştir. İşte Salih Bolat’ın edebiyata olan güveni bu köklü bakış açısından kaynaklanır. GERÇEK SANATÇI Bolat’a göre gerçek sanatçı bugün içinde yaşadığı dünyayı evi olarak görmeyen, ona seçenek oluşturacak başka dünyaların arayışında olan rahatsız kişidir. Dolayısıyla bu kaygıdan doğan estetik popüler karşıtıdır. (s.9192) Bu çelişki, sanatçılarca bir kaygı olmanın ötesinde, “postmodernizmle popüler kültürün el ele verdiği günümüz dünyası için yaşamsal bir önem taşımaktadır. Günümüzün kültürel genel görünümünü çizmeye devam edelim öyleyse: “Çeşitli uluslararası tüketim şirketleri kendine özgü kültür üreterek ve bu kültürleri çeşitli ülkelere taşıyarak, söz konusu homojenliğe de (yerel kültürlerin baskılanması... N.A.) hizmet etmiş olmaktadırlar. Uluslararası yayınevleri, aynı kitapları ve dergileri aynı anda bütün dünya dillerine çevirerek yayımla yabilmekte, bu durum ortak bir estetik beğeni oluşturmaktadır.” (s.21) Postmodernizm, “çeşitlilik ve öteki”ni anlamak altında getirdiği özgürlük düşüncesini ve “küresel piyasanın” dayattığı tek tip kapitalist kültürün egemen olmasını, sanatçının bu başat çelişkisini kırarak da sağladı. İlk önce bilginin arkasındaki hakikat arayışını bitirdi, ardında da “sanatçının hakikat” arayışını. Hakikat arayışını ve buna bağlı olarak özgürlük arayışını yitirmiş sanatçı, gerçeği göstermek adına, mezarlıklarda anlatacak konu aramaya başladı ve günümüzün popüler romanı, bu romancıların mezarlarından çıkarıp romanlarına kahraman yaptıkları bir “ceset”ler geçidine dönüştü. geçmişle bugün arasında koşutluklar bulup, ‘gerçeğin’ değişmeyen ruhunu aktarmaktan ibaret bir romanlar toplamına dönüştü. Tarihten roman çıkıyordu ama Bolat’’ın da bir denemesinde vurguladığı gibi, estetik bir kurgu olan romandan bir tarih çıkmazdı. Geldiğimiz bu noktayı, Hayatta Kalmak (s. 74) denemesinde “yaşamak” kavramının nasıl “hayatta kalmak”a dönüştüğünün kısa bir dökümünü yaparken anlatıyor: “Günümüzde (demek 1980’lerden sonra) insan ömrüyle ilgili yaklaşımlarda bulunurken, anlamlılık ölçütü bir yana yaşamak’tan daha geride yer alan bir ölçüt kullanılır oldu: Hayatta kalmak. İşte eskiden küçümsenen ‘ot gibi yaşam’ biçimi, bugün insanımızın birincil amacı olmuş durumda. Bugün hayatta kalma’nın kendisi neredeyse anlamlı yaşamanın yerine geçmiştir. O halde yurttaşlar olarak bugün bize düşen, ‘yaşamak’ ile ‘hayatta kalmak’ arasında bir seçim yapmaktır.” (s. 7677) Küreselleşme bir şiddet kültürünü dayatıyor. Bu şiddet kültürüne karşı yeni bir dünya arayışından vazgeçen sanatçı, bu şiddet kültüründen ‘geçinmenin’ yollarını ararken, ceset arayışına giriyor; bunu da ‘gerçekliği” göstermek amacıyla yaptığını söylüyor. Kapitalizmin bir “uzantısı” haline gelmiş insan, bu popüler kültürden beslenen insan, “anlamlı, çok boyutlu” bir yaşamın yerine sadece “hayatta kaldığı”na şükreder bir hale getiriliyor. Bütün bu “insan ve toplum krizinde” bir edebiyat çağının yaklaştığını görmemiz gerekmez mi? Ama bu çağı, Bolat’ın ısrarla üzerinde durduğu, “dünyayı evi olarak görmeyen” edebiyatçıların yaratacağı da bir hakikat. ? İletişim ve Edebiyat/ Salih Bolat/ VarlıkYayınları/ 276 s. SAYFA 27 Salih Bolat CUMHURİYET KİTAP SAYI 945
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle