Katalog

Çok Satanlar (Kitabevlerinden satış yapan kuruluşlar) Remzi Kitabevi vi (410 Şubat 2008) ? lında evlatlık alındığını öğrenir. Annesi ve babası 1948 yılında Hayfa’dan kaçan Filistinli bir çifttir ve o karmaşada bebek beşikte unutulmuştur. Zeev hem Yahudilerin ‘holokost’nun hem de Filistinlilerin ‘nakba’sının ikinci nesline aittir; sevgiyle ve cesaretle bu zorlu çifte yükü olabildiğince taşımak için elinden geleni yapar. Sami Michael’ın çok kültürlü deneyimi, kanayan topraklarda yaşayan bu iki millet hakkında, bir sanatçı duyarlılığıyla derin sorular sormasını sağlıyor. Jamaika Hanı/ Daphne Du Maurier/ Çeviren: Püren Özgören/ Merkez Kitaplar/ 288 s. Annesi ölünce kimsesiz kalan Mary Yellan, kocasıyla birlikte Jamaika Hanı’nı işleten teyzesinin yanına yerleşmek zorunda kalır. Çevre halkı tarafından şeytani işlerin döndüğü, uğursuz bir yer olduğuna inanılan Jamaika Hanı, sert iklim şartlarının hüküm sürdüğü vahşi bozkırların ortasındadır. Mary, yeni yaşamına uyum sağlamaya çalışırken, karanlık ve gizemli bir adam olan eniştesinin ve Jamaika Hanı’nın sırrını çözmeye karar verir. “Jamaika Hanı”, 1939’da Alfred Hitchcock tarafından filme alınmıştı. Peder Brown’un Maceraları/ G.K. Chesterton/ Çeviren: Zarife Biliz/ Merkez Kitaplar/ 240 s. Ufak tefek, gözlüklü, dikkat çekmeyen bir Katolik rahip olan Peder Brown’un yetenekleri, sıradanlıktan son derece uzak. İpuçlarını akla hayale gelmeyecek bir şekilde birleştirişi, insan kişiliği ve davranışları konusundaki uzmanlığı, şeytanı kimsenin dikkat etmediği ayrıntılarda araması, onu amatör dedektiflerin arasında kendine has bir yere koyuyor. Üstelik suçluları yakalarken, kendine özgü çözüm yollarına bolca felsefeyle birlikte mistik ve ruhani sos da katıyor. G.K. Chesterton’ın gerçek bir rahibe dayanarak yarattığı Peder Brown’un polisiye maceraları yer alıyor bu kitapta. Modernleşme Sürecinde Bir Sancak: Aydın/ Olcay Pullukçuoğlu Yapucu/ Kitap Yayınevi/ 346 s. “Son yıllarda ülkemizde üniversitelerin sayılarının artması, yapılan araştırmalara da bir yoğunluk getirdi... Bu çalışmalardan biri de Olcay Pullukçuoğlu Yapucu tarafından yürütüldü. Yapucu doktora tezi konusu olarak Aydın Sancağı üzerinde çalışmaya başladı. 19. yüzyılda Büyük Menderes havzasını içine alan ve Aydın Sancağı olarak bilinen idari birimde görülen sosyal, ekonomik, kültürel gelişim ve değişmeleri açıklamak ve çözümlemek tezin çıkış noktasıydı... Emperyalizmin Türkiye’ye İzmirAydın Demiryolu ile girdiği genelde kabul gören bir yaklaşımdır. Demiryolunun bölgeye girmesi gerçekten çok derin sosyal, ekonomik ve kültürel değişmelere ortam hazırladı. Devecilerin demiryoluna karşı çıkmaları ve hatta deyim yerindeyse ilk greve gitmeleri üzerinde durulması gereken bir konudur... Batı Anadolu’da 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan ve 20. yüzyıl başlarına kadar uzanan eşkıyalık olayları, bunların zaman zaman yabancılar tarafından desteklenmesi şüphesiz kapitalist ilişkilerin bir uzantısıdır. Demiryolundan sonra motorlu araçların da kullanılmaya başlanması yol güzergâhı üzerinde yeni değişimleri gündeme getirdi. Elbette bundan sonra geleneksel yollar yavaş yavaş terk edilmeye başlandı. Bugün bölgede yapılacak sözlü tarih çalışmaları, işte bize bu eski güzergâhların izlerini vermektedir, verebilmektedir. Yapucu’nu bu konuda gösterdiği çabanın yakın tanığıyım” diyor Prof. Dr. Zeki Arıkan. Gülün İçinde Bülbül Sesi Var/ Nezihe Meriç/ YKY/ 114 s. “Dışarıda, kentte, yollar açık demek ki, sabaha yakın bu vakitte. Balkona kedi geldi. Onun sevdiği kedi. Gümüş. Burnunu cama dayadı, onun oturduğu koltuğa bakıyor. Karanlıkta seçemiyor. Bu saatlerde alışıktır. Geceleri gelir, balkondan içeriye bakar. Balkon kapısının önüne kıvrılıp yatar. Yatmıyor. İçeriye bakıyor. O’nun da burada, benim yanımda olduğunu seziyor. Ama göremeyince şaşırıyor. Anlamıyor. Beni aranıyor. Beni de tam seçemiyor. Hafifçe mav dedi. Beni göremeyişine şaştı. Burada olduğumu biliyor. Gene mav dedi. Neden buradayız?” Bu kitap, 1950 kuşağının öyküleri arasında kendine belli bir çizgi oluşturan Nezihe Meriç’in “Çisenti”den (2005) sonra yazdığı öyküleri bir araya getiriyor. Kayıp Enlemler/ Jamal Mahjoub/ Çeviren: Şirin Okyayuz Yener/ YKY/ 220 s. Bir mimarlık firmasındaki işini kaybetme tehdidiyle yüz yüze kalan Jade, geçmişini, ırksal kökenlerini ve pek az hatırladığı babasını araştırmaya koyulur. Sıra dışı, serüvenci bir Alman, bir mucit olan babası Ernst Frager, bir İngiliz’le evliyken Jade’in annesiyle tanışmış ve yaşamının kalanını iki kadın arasında bölünerek geçirmiştir. Jade’in, Müslüman bir ülkeye yerleşmiş ve oğlunu iç savaşta kaybetmiş olan üvey ablasından aldığı mektuplar ona bu hesaplaşmada yardımcı olacaktır. “Kayıp Enlemler” ortak noktaları kimlik arayışı olan üç farklı karakterin farklı zamanlarda ve farklı enlemlerde şekillenen, yer yer iç içe geçmiş öyküleri... Rusya’dan Mektuplar/ Rabindranath Tagore/ Çeviren: Mehmet Harmancı/ Agora Kitaplığı/ 168 s. ‘Avrupa’daki bazı hac yerlerinde, doğuştan sakat olanları aniden düzelten ilahi mucizelerden bahsedilir; burada,1920’lere 1930’ların başının Sovyet Rusya’sında olan da bu işte; sakatın koltuk değneği bir anda arabaya dönüşüvermiş sanki. İnsanlar burada başları dik yürüyorlar; zihinleri ve elleri kendilerine ait olmuş. Ben bir zamanlar kendimi edebiyata adamak için kayığımı Padma kumsalına çekmiştim. Kalemimle fikirler madenini kazacağıma, bunun hayattaki tek işim olduğuna, başka hiçbir şeye yeteneğim olmadığına inanıyordum. Yetmişime yaklaştığım halde, daha önce asla sabrımı tüketmiş de değildim. Ülkemizin taşınmaz cahillik yüküne bakınca her şeyden çok kaderimizi suçlamıştım. Buradaysa eğitimin sadece ders notlarını ezberleyerek sınav geçmeye hiç benzemeyen bir yanını gördüm; eğitimin esasında ‘insan karakterini oluşturmak’ anlamına geldiğini öğrendim. Üstelik, daha önce Rusya’daki devrimci işçilerin katlandıkları dayanılmaz ıstırapla kıyaslanınca bizdeki polis dayaklarının bile çiçek yağmuru gibi kaldığını gözledim.” Bu kitapta Tagore’un kaleCUMHURİYET KİTAP SAYI 940 1. Yaşama Yerleşmek/ Üstün Dökmen/ Remzi Kitabe2. Portobello’nun Cadısı/ Paulo Coelho/ Can Yay. 3. Tarihin İzinde/ İlber Ortaylı/ Profil Yay. 4. Gümüş Yıldönümü/ Maeve Binchy/ Doğan Kitap 5. Siyah Süt/ Elif Şafak/ Doğan Kitap 6. Ben Böyle Veda Etmeliyim/ Can Dündar/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 7. Olasılıksız/ Adam Fawer/ A.P.R.İ.L. Yay. 8. Veda/ Ayşe Kulin/ Everest Yay. 9. Kimya Hatun/ Saide Kuds/ Sonsuz Kitap 10. Palyaçonun Gözyaşları/ / Şükrü Kızılot/ Yaklaşım Yay. D&R (410 Şubat 2008) 2. Yaşama Yerleşmek/ Üstün Dökmen/ Remzi Kit. 2. Portobello’nun Cadısı/ Paulo Coelho/ Can Yay. 3. Olasılıksız/ Adam Fawer/ A.P.R.İ.L. Yay. 4. Gümüş Yıldönümü/ Maeve Binchy/ Doğan Kitap 5. Siyah Süt/ Elif Şafak/ Doğan Kitap 6. Veda/ Ayşe Kulin/ Everest Yay. 7. Her Şey Seninle Başlar/ Mümin Sekman/ Alfa Yay. 8. Piraye/ Canan Tan/ Altın Kitaplar 9. Sırça Tuzak/ Nermin Bezmen/ Remzi Kitabevi 10. Mükemmelliğin Rehberi/ Robin Sharma/ Goa Yay. Bilgi Kitabevi Yayınevi (714 Şubat 2008) 1. AKP Çoktan Kapatılmalıydı/ Vural Savaş/ Bilgi 2. “Başörtüsü” Söyleminin Dinsel Temelsizliği ve İslam Felsefesi Açısından Eleştiri/ Şahin Filiz/ Yeniden Anadoluda Müdafaai Hukuk 3. 1 Mart Vakası/ Deniz Bölükbaşı/ Doğan Kitap 4. Sevdalım Hayat/ Zülfü Livaneli/ Remzi Kitabevi 5. Veda/ Ayşe Kulin/ Everest Yay. 6. Ama Hangi Atatürk?/ Taha Akyol/ Doğan Kitap 7. Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi/ Emin Çölaşan/ Bilgi Yay. 8. İsmet Paşa’nın Kürt Raporu/ Saygı Öztürk/ Doğan Kitap 9. İhanet ÇemberiPKK’yı Yöneten Türkler/ Bülent Orakoğlu/ TİMAŞ 10. Tanrı Yanılgısı/ Richard Dawkins/ Kuzey Yay. İnkılâp Kitabevi Kitabevi (28 Ocak 3 Şubat 2008) 1. Yaşama Yerleşmek/ Üstün Dökmen/ Remzi 2. Portobello’nun Cadısı/ Paulo Coelho/ Can Yay. 3. Siyah Süt/ Elif Şafak/ Doğan Kitap 4. 1919’un Şifresi/ Hulki Cevizoğlu/ Ceviz Kabuğu Yay. 5. Beyaz Zambaklar Ülkesinde/ Grigori Petrov/ Koridor Yay. 6. Veda/ Ayşe Kulin/ Everest Yay. 7. 5. Atlı/ James Patterson, Maxine Paetro/ İnkılâp Yay. 8. Secret/ Rhonda Byrne/ Mia Yay. 9. Olasılıksız/ Adam Fawer/ A.P.R.İ.L. Yay. 10. Tanrı Yanılgısı/ Richard Dawkins/ Kuzey Yay. (İnkılâp Kitabevi’nin listesi elimize ulaşmadığından geçen haftaki listeyi yeniden yayımlıyoruz.) SAYFA 28