Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Meridyen dizisinden üç polisiye daha Cinnet vakaları Ë Aysel SAĞIR artin O’Brien’in dedektif Jacquot’la birbirine bağladığı, Suyu Seven Katil ve Melek ve Katil, dedektif Jacquot’ın yaşamını takip etmek açısından da birbirlerinin devamı kitaplar niteliğinde. İlk kitap Jacquot ve Suyu Seven Katil, Marsilya gibi oldukça hareketli bir kente odaklanmış. O’Brien, Suyu Seven Katil’de, yeraltı dünyası ve Marsilya ekonomisini bir anlamda ellerinde tutan kesimin karanlık çehreleriyle tanıştırıyor okuyucusunu. Kitap her ne kadar, kadınları ilaçla uyutup öldürerek, onların çıplak cesetlerini sulara bırakan bir seri katili konu edinse de dedektif Daniel Jacquot’un kendisinin de içinde olduğu yaşamsal çıkmazlar üzerine odaklanıyor. Liman şehri Marsilya oldukça karekteristik bir şekilde öldürülen kadınlarla sarsılmasa da, son derece sarsıcı ilişkilerin peşine düşen Jacquot’la sadece katilin değil, suç üreten birtakım mekanizmaların da kendini ilişkilerde, pratik yaşamda açığa vuran görüntüleriyle karşılaşırız. Diğer bir taraftan da Jacquot’ın yardımcısı Benedict sayesinde, baktığımız alanlar genişleyecektir: “Benedict son üç ayı zenginler ve ünlüler için yaratılmış bu deniz kenarı cennetinde, kentin en tanınmış kişilerinden birinin, bir senatörün şiddet kullanarak tecavüz ve saldırıdan yargılanan oğlunun mahkemesine katılarak geçirmişti. Aynı zengin ve ünlüler arasında, özellikle içlerinden birinin şımartılmış hayatı yoldan çıkıp da, failler kendilerini yasaların da üzerinde gördüklerinde okunması şart olan, onların yaşamları konusunda uzmanlaşan bir dergi adına duruşmaları izleme görevini üstlenmişti. Benedict’i asıl umutsuzluğa düşüren, Palm Beach duruşmalarının tam da böyle geçmesiydi. Ardı ardına çıkan üç sayıda yayımlanan üç ‘Mahkeme Salonundan Mektup’ sonra, aleyhine bunca kanıt olmasına rağmen, beraat edecekti...” Öldürülen üç kadının aynı spor salonuna üye oluşlarıyla ilk ipuçlarını yakalayan Jacquot, bir bilmece gibi olsa da gerçek katili bulmakta zorlanmayacaktır. MELEK VE KATİL Dizinin ikinci kitabı Melek ve Katil’de ise bu kez O’Brien, olayları Güney Fransa’nın küçük bir kasabası olan St. Bedard’da başlatmış. Dedektif Jacquot, bir sürgün olarak gönderildiği St. Bedard’dadır bu kez de. Kendi halinde bir kasaba olan St. Bedard’ın oldukça ünlü bir tarihi vardır. Nazilerin işgali döneminde direniş hareketine sahne olan kasabanın, o dönemden kalma sakinlerinin bir kısmı halen hayattadır ve olaylar da etkisini geçmişten alacaktır. Dr. Josef Martner, karısı Jutta, kızları ve torunları evlerinde öldürülmüştür. Kasaba bu olayla altüst olmuş durumdadır. Martner ailesinin öldürülüş neSAYFA 4 M Martin O’Brien ve Kate Atkinson’ın Meridyen dizisinden çıkan polisiye romanları, bu roman türünü sevenler için oldukça sürükleyici olmakla birlikte kriminal veriler içeriyor. Jacquot Melek ve Katil ile Jacquot ve Suyu Seven Katil’de Martin O’Brien, dedektif Jacquot üzerinden olayların peşine takarken okuyucusunu, Kate Atkinson da Suç Dosyaları’nda özel dedektif Jackson üzerinden tümüyle farklı bir yöntem izliyor. Yalnız, Suç Dosyaları’nı diğer iki kitaptan ayrı tutmak gerekiyor. deniyle ilgili kimsenin bir fikri yoktur. Alman Dr. Martner kasabanın işgal döneminde diş doktoru olarak Nazilerin yanında bir süre çalışmıştır. Kitabın başlangıcında okuyucuya da sunulan ilk bilgi bu kadardır. Bu arada, Marsilya’da oldukça karmaşık ilişkiler yaşayan ve mutluluğu bulamayan Jacquot’u, St. Martner’de, ressam Claudine’yle yakaladığı ilişki sayesinde sorununu çözmüş olarak görürüz. Bu anlamda yaşadığı yerle biraz da bütünleşmiş bir Jacquot vardır karşımızda. Söz konusu cinayetin sırrını çözme işi Jacquot’a verilecektir. Yaşanan cinayetin ardındaki ip uçları Jacquot’un sevgilisi Claudine’ın teyzesi Sandrine sayesinde belirecektir. Gençliğinde bir direnişçi olan Sandrine’nin ölümüyle birlikte olaylar da hızlanacaktır. Cinayetin bütün sırrı Sandrine’nin hayat hikâyesinde yatmaktadır aslında. Sandrine’nin kendisi gibi direnişçi olan sevgilisi Naziler tarafından bir ihbar sonucu öldürülmüştür. Elli yıl önce söz konusu ihbarı yapan kişi halen kasabada yaşamaktadır. Başlangıçta St. Bedard’daki yaşamların dağınık bir şekilde sergilendiğini izlediğimiz kitapta, olaylar giderek bir ailenin çevresinde dönmeye başlayacaktır. Burada da yine yazar, bulundukları yerin en zengini olan kesime çevirecektir oklarını. Gerek elli yıl önce yapılan ihbarın, gerekse işlenen cinayetlerin adresi St. Bedard’ın en varlıklı ailelerinden De Vausigne’lerdir. Başlangıç itibarıyla aşk, kıskançlık, hırs döngüsünde gelişen olayların nedeni ta elli yıl öncesine dayansa da, onca zaman sonra geldiği nokta anlamında ilgi çekici bir görüntü oluşturacaktır. Bir anlamda kasabada dile gelmeyen geçmiş bir olayın elli yıl sonra yeniden patlaması gibidir yaşanan olaylar. SUÇ DOSYALARI Kate Atkinson, Suç Dosyaları’nda, giderek kriminalleşen yaşamlar etrafına geliştirmiş konularını. Bu anlamda da oldukça tanıdık hayatlar ve gelişen olaylar var karşımızda. Sadece polisiye bir kitap formatında gelişmiyor Suç Dosyaları. Zira yaşanan her bir kayıp ve cinayet olayının arkasında sadece çözülmek üzere bekleyen bir sır yatmıyor. Yaşamlarına bizzat tanık olduğumuz insanların bir tetikleme sonucu cinayet işlemesinin yanında, aile içi bir gün Keith’e kızıp onu öldürmesiyle kararan yaşamına tanık oluruz. Onun ardından, Avukat Theo’nun kendi bürosunda çok sevdiği kızı Laura’nın bir saldırgan tarafından öldürülmesi gelecektir. Söz konusu saldırganın Laura’ya olan imkânsız aşkından bahsedilmektedir. Tüm olaylar sonunda dedektif Jackson Brodie’eye bağlanacaktır. Dedektif Jackson, henüz gerçekleşmiş Laura cinayeti hariç, Olivia ve Michelle olayının yıllar sonra doğan sonuçlarını çözmek için görevlendirilmiştir. Böylelikle bütün olaylar eş zamanlı bir sürece girecektir. BAŞKA İNSANLARIN TRAJEDİLERİ Onca kırılmış yaşamların takipçisi olarak Jackson, her ne kadar olayların üzerinde, onları çözmek için yola koyulmuş bir görevli olsa da tıpkı takip ettiği vakaların kişileri gibi karmaşıktır: “İki yıl önce özel dedektifliğe başladığında Jackson bunun göz kamaştırıcı bir iş haline geleceğine dair bir umut taşımıyordu. Cambridgeshire Emniyeti’nde on iki yıllık tecrübesi vardı, ondan önce askeri inzibattaydı, bu yüzden de bu hayatla ilgili yanlış hayallere kapılmamıştı. Bütün bildiği başka insanların trajedilerini, hayat karmaşalarını, talihsizliklerini araştırmaktı. Bir dikizci olmuştu, başkalarının hayatlarına dışarıdan bakan bir yabancıydı ve hiçbir şey ama hiçbir şey ve hiç kimse onu şaşırtmıyordu artık. Yaptığı ve gördüğü her şeye rağmen Jackson, işinin insanları yaptıkları hatalardan dolayı suçlamak değil onlara iyi insanlar olmaları yönünde yardım etmek olduğuna dair içinde küçük, hırpalanmış ve ezilmiş de olsa küçücük bir inanç taşıyordu.” Kaybolan kardeşleri Olivia’nın izine, yıllar sonra babaları Victor’un ölümüyle rastlayan Amelia ve Julia’nın Jakckson’ı dedektif olarak tutmalarıyla başlayan süreç, diğer olaylarla iç içe geçecektir. Burada da, tüm gelişmeleri Jackson aracılığıyla izleriz. Jackson olayların üstünde her ne kadar ayrı bir kimlik olarak yer alsa da, benzeri uçlarda gidip gelen bir kişilik olarak yaşananlarla bütünlük oluşturur. Yazar adeta, suç dosyalarını takip eden biri olmasına rağmen, Jackson kanalıyla, suç şeklinde sonuçlanan birikmiş sorunlara bir psikiyatr gözüyle bakar. Suç Dosyaları, suç kavramının bir tanımlamasını yapmak gibi bir amaç taşımasa da polisiye bir tondan öte toplumsal bir sorgulamayı da belli belirsiz beraberinde getirmiş. ? Jacquot ve Suyu Seven Katil/ Martin O’Brien/ Çeviri: Ali Cevat Akkoyunlu/ Yapı Kredi Yayınları, 2008/ 513 s. Jacquot Melek ve Katil/ Martin O’ Brien/ Çeviri: Ali Cevat Akkoyunlu/ Yapı Kredi Yayınları, 2008/ 500 s. Suç Dosyaları/ Kate Atkinson/ Çeviri: Murat Karlıtağ/ Yapı Kredi Yayınları, 2008/ 395 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 983 dramlardan kaynaklı sonu muamma ve yıkımla bitecek süreçler yer alıyor kitapta. Diğer bir yandan da kitabın asıl ana teması, kadın olmaktan kaynaklı sorunsallaşmış durumların zemini üzerinde gelişiyor. Dört kız annesi olan Rosemary’nin, kocası Victor tarafından parçalanan ve gittikçe zorlaşan yaşamı, en küçük kızı Olivia’nın bir gün ortadan yok olmasıyla daha da kararacaktır. Ardından, on altı yaşında evlendiği Keith tarafından hayal kırıklığına uğrayan ve birkaç çocuğu olan Michelle’ın