24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ¥ ke gerçekleştirmiş olduğu fiili ihlali durdurmak ve statüko öncesi duruma geri dönmek için olaya özgü söylem ve eylemlerle uyarılarak isteme uymaya ikna edilmeye çalışılır. Fuat Aksu, “Zorlayıcı Diplomasi” isimli araştırması, özellikle Türk dış politikasında uygulanan Zorlayıcı Diplomasi Stratejisi’ni ele alıyor. Küresel Isınma ve Kyoto Protokolü/ Hazırlayan: Etem Karakaya/ Bağlam Yayınları/ 376 s. Küresel ısınma ve onun sonucu ortaya çıkan iklim değişikliği tüm dünyada artık sadece bir çevresel problem olarak değil, yol açacağı maliyetler ve önleyici politikaların sonuçları acısından önemli bir ekonomik konu ve uluslararası güvenlik sorunu olarak görülmesi nedeniyle alınacak küresel sorumluluk ve müzakereler süreci açısından da siyasi bir konu olarak insanlığın karşısına çıkıyor. İklim değişikliğinin çok disiplinli bir inceleme alanı olması bilinciyle, Etem Karakaya’nın yayına hazırladığı “Küresel Isınma ve Kyoto Protokolü”, değişik disiplinlerden uzmanları bir araya getirerek iklim değişikliği konusunu farklı boyutları ile derinlemesine incelemeyi amaçlıyor. Sen Latife Değil Latifsin/ Nezihe Araz/ Özgür Yayınları/ 248 s. “...Latife’nin okuduğu gazeteyi dinliyordu. Her ikisi de çok ciddi. Ara sıra Paşa’nın gözlerini aralayıp Latife’yi süzdüğü fark ediliyor. Sonra Mustafa Kemal birden doğruluyor ve genç kızı heyecandan öldürecek tatlılıkla: Latif! diyor. Bak beri! Bunu bir yere not et. Bize lazım olacak. Latife, bu ‘Latif’ hitabından öylesine mutlu olmuştur ki...” Nezihe Araz, “Sen Latife Değil Latifsin” adlı romanıyla okuyucunun karşısına çıkıyor. Cumhuriyet Dönemi Muhalif Türk Romanı/ Alper Çeker/ Özgür ayınları/ 136 s. nakkale İlk Günde Biterdi” adlı kitabında “Bu düzeni kim değiştirdi?”, “Mustafa Kemal, çıkarmadan önce neden ihtiyata alındı, Çanakkale’den neden uzaklaştırıldı?” gibi sorularla konuyu tartışıyor. Küp/ Orhan Duru/ Yapı Kredi Yayınları/ 56 s. “Dubai kulelerinin içinde önce gökyüzüne yükseldim hızla, sessizce çalışan asansörde. Önce yukarı fırladım, sonra eksilere basarak geri döndüm aşağı yüreğimi ve ciğerlerimi ne yapacağımı şaşırarak. Bu gökdelen kendi içinde kendi kendine işleyerek peşimde koşmağa başladı. Asansör kapısı yakalamağa çalıştı korkunç bir saldırıya geçerek beni. Kendimi yangın merdivenlerine attım.” Orhan Duru’nun gözlem ve ironiyle biçimlendirdiği yepyeni öyküleri, “Küp” başlıklı kitabında toplanıyor. Pelikanlar/ Raymond Radiguet/ Çev.: Ayberk Erkay/ Mitos Boyut Tiyatro Yayınları/ 64 s. Genç yaşta ölen ve kendisinden geriye çok az dize ve yazı kalan Raymond Radiguet’nin kaleme aldığı “Pelikanlar” adlı oyun, yirminci yüzyıl Parisi’nde, her biri kendi dünyasında, kendi hayalleri peşinde yaşayan bireylerin hikâyesidir. Radiguet’nin tek oyunu olma özeliğini taşıyan “Pelikanlar”, sürrealist öğeler de içeriyor. Türkler ve Kağanlıkları/ Ömürkul Karayev/ Çeviren: Mustafa Kalkan/ Bilge Kültür Sanat Yayıncılık/ 278 s. Uzun yüzyıllar Orta Asya (Türkistan), Batı için önemli ve keşfedilmesi gereklilik arz eden bir araştırma sahası olarak kabul edildi. Batılılar kadar, Ruslar da Orta Asya üzerinde var olan emellerini gerçekleştirmek amacıyla yüzlerce yetişmiş insanı bu topraklara gömmekte tereddüt göstermedi. Beklenen sonuçlar, uzun yıllar süren araştırmaların sonunda geldi ve her iki dünya (Doğu ve Batı) Orta Asya üzerindeki beklentilerini gerçekleştirmeyi başardı. Ömürkul Karayev, “Türkler ve Kağanlıkları” adlı kitabın yanı sıra Karahanlılar ve Kırgızlar üzerine yaptığı çalışmalarla da tanınmış bir yazar. Benjaminia: Dil, Tarih ve Coğrafya/ Besim F. Dellaloğlu/ Versus Kitap/ 262 s. “Bence o (Benjamin) modern Batı düşüncesinin en ayrıksı otlarından biridir. Farkı fark etmeye, fark ettirmeye, onun hakkını vermeye çalıştım. Onu sadece bazı yapıtlarında değil, yapıtlarının bütününde, sadece kitaplarında, makalelerinde değil, aynı zamanda mektuplarında, tutkularında aradım. Onu oluşturan diğerlerini de gözardı etmemeye çalıştım. Özellikle iki dünya savaşı arasında ürün veren AlmanYahudi entelektüel kuşağı bence modern Batı düşüncesinin en özgün, en yaratıcı, en isyankar kuşağıdır. Bloch bir söyleşisinde bu kuşağı ‘birleşik kaplar’ metaforuyla anlatmıştır. Onu o kuşağın bir parçası olarak da anlamaya çalıştım.” Besim F. Dellaloğlu, “Benjaminia: Dil, Tarih ve Coğrafya” adlı çalışmasıyla Benjamin’in düşünce dünyasına ilişkin veriler sunuyor. Kuduruk Kalpler Malikânesi/ Osman Olmuş/ Komşu Yayınları/ 78 s. “Vazgeçersen yoksun! yokluk en yaygın çokluktur!/ kalabalık kavî tutmaz adamı! bilirsin: sırf soğuktur!/ nuh nebi’den bu yana ‘sevişmek’: zaten “ahde vefa”!/ ne nuh bildi ne ağrı dağı! sular kendiliğinden çekildi!” Osman Olmuş, “Kuduruk Kalpler Malikânesi” isimli şiir kitabıyla okuyucunun karşısına çıkıyor. Tropik Güncesi/ Alvaro Mutis/ Çev.: Pınar Savaş/ Turkuvaz Kitap/ 118 s. Alvaro Mutis’in kaleme aldığı “Tropik Güncesi”, akıntının tersine yapılan bir ırmak yolculuğunun romanı. Maceralarının, düşlerinin ve anılarının peşinden giden Maqroll el Gaviero’un günlüklerinden oluşan roman, Mutis’in betimlemeleriyle zenginleşiyor. Gaviero, yolculuğunda ölümü ve yaşamı, aşkı, arayışlarını ve anılarını yanında götürüyor. Bu romanında Mutis’in dili, tropik ormanların büyülü havasıyla birleşiyor. Mutis’in “Son Rıhtım” adlı romanı da yine Turkuvaz Kitap tarafından okura sunuldu. Marx’ı Anlamak/ Denis Collin/ Çeviren: Işık Ergüden/ Versus Kitap/ 326 s. Denis Collin’in “Marx’ı Anlamak” başlıklı kitabı okuyucuyu gelecekteki toplumsal mücadeleler üzerine düşünmeye davet ediyor. Collin, kitabı Marx’ın “ihmal ettiği” sıklıkla söylenmiş olan “birey” kavramının hiç de göz ardı edilmediğini; Marx’ın Stirner eleştirisinin onun bireyciliğine yönelik olmadığını; sınıf, sınıf mücadelesi ve sınıf bilinci gibi tümel kavramlara Marx’ın daima bireyi ve onun ilişkisel konumunu ele alarak yaklaştığını anlamak ve “çıkar ortaklığı topluluk oluşturmaya yeter mi” sorusunun cevapları etrafında şekillendiriyor. Masumiyetin Tadı/ Stephanie Laurens/ Çeviren: Sibel Eraltan/ Epsilon Yayıncılık/ 480 s. VII. Meredith Kontu Charlie Morvvellan, soyunu devam ettirebilmek için sonunda evlilik kararı alır ve Sarah Conningham’ı gelin olarak seçer. Sarah, içten içe Charlie’yi sorgular ve evlenme teklifini kabul etmek için ona bir şart koşar. Cazibesini kullanıp tutku dolu bir ağ örer ve Charlie’yi içine hapseder. İlişkileri tensel bir oyuna dönüşür; ikisinin de duygularını yücelten, ikisini de nefes nefese bırakan, ama yine de kontrol altında tutan bir oyuna... Yazdığı tarihi aşk romanlarıyla tanınan Avustralyalı yazar Stephanie Lau Alper Çeker, “Cumhuriyet Dönemi Muhalif Türk Romanı” başlıklı yapıtıyla okuyucuyu yeniden Cumhuriyet balolarına götürüyor. Oralarda bir de davetsiz konuklar var. Uygunsuz duruşlarının altında bir eleştiri, bir hesaplaşma isteği görülüyor. Kimdir bunlar? O günlerdeki adıyla “müesses nizam” denilen bürokratik düzene muhalif kalemlerdir onlar... Çanakkale İlk Günde Biterdi/ İsmet Görgülü/ Bilgi Yayınevi/ 342 s. “8.5 ay süren Çanakkale kara muharebeleri, 18 Mart Boğaz Muharebesi’nde olduğu gibi, başladığı gün bitebilirmiş aslında. Peki nasıl? Hem zaferimizle hem de yenilgimizle. Her iki durumun “nasıl”ını açıklarken karşımıza Mustafa Kemal etkeni çıkıyor. Mustafa Kemal’in savunma düzeni ile kara muharebeleri ilk günde biterdi.” İsmet Görgülü, “ÇaSAYFA 36 ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 978
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle