29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLARA Karl Marx ve Friedrich Engels’in dünyayı değiştiren metni ‘Komünist Manifesto’nun yayımlanışının 160. yılı. Bu yıldönümü Türkiye’de de geniş yankı buldu. Manifesto’nun Türkiye’de ilk yayımlanışı , bunun etkileri, ilk çeviriden günümüze uzanan çeviri süreci üzerine yazıldı ve konuşuldu. On bir yayınevimiz Manifesto çevirileri yayımladılar. Bu yayınevlerimizden biri de Manifestonun dilimizde yayımlanan ilk çevirilerini bir araya getirdi. Çevirilerin çokluğu ve bu çevirilerde yer alan giriş yazıları farklı tepkileri de yanında getirdi. Bu tepkilerden ilki, Kendisi de bir Manifesto çevirisi yayımlayan Bilim ve Sosyalizm Yayınları sahibi Süleyman Ege’den geldi. Ege’nin uzun metni bu konudaki tartışmaları genişleteceğe benzer. Can Yayınları’nın yayımladığı Manifesto çevirisinde de, çeviriyi yapan Celal Üster’in uzun bir sunuşu yer alıyor. Manifesto konusundaki tartışmalara getirecekleri katkıları göz ününe alarak bu iki metni okurlarımızın dikkatine sunuyoruz. Gazeteci Orhan Karaveli’nin son yapıtı: Ziya Gökalp’i Doğru Tanımak. Kitap, Ziya Gökalp’in pek bilinmeyen yanlarını ve yanlış bilgilerin doğrularını gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor. Karaveli’yle yeni kitabını konuştuk... “Acı, son çözümlemede mutluluğun ters eşidir; mutluluk ne kadar büyükse yitimi de o kadar acı olur” diyen Deniz Kavukçuoğlu’nun romanındaki Tamer Doğan, aşkı hayatının ana eksenine yerleştirenlerden. Kavukçuoğlu’yla son romanı Onu Ben Öldürdüm Lenardo‘dan yola çıkarak aşkı, tutkuyu ve aşkta yaş farkını konuştuk. Bol kitaplı günler... İ çinde bulunduğumuz yıl ENİS BATUR Pervasız Pertavsız zan genç adam biraz uzak geliyor. 35 yaşında, delicesine dinamik, gözüpek bir adam bir vakitler, yani yirmi yıl önce, ben de 35 yaşın ne demek olduğunu biliyordum! Özellikle günlük metninde, mektuplarda yaşamışımdır bunu. 75’ini geçmiş bir yazarın günlüğü ya da mektubu da ileriden geçip giden bir gemiyi çağrıştırıyor, okuduğumda. Şiir, roman, deneme okurken pek devreye girmeyen bir mercek kullanma biçimi bu: İnsan, asıl dengine yakın galiba emin miyim, değilim. TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] omuald Karmakan, ği belirleyici zihniyeti. 2000 yılında ortalığı Ondan ağırı: Sözün etki biribirine katan bir alanı. Neye, nasıl, ne kadar filmle ortaya çıkmış: uzandığı, yol açtığı, düz ve Heinrich Himmler’in, 4 Ekim yan sonuçları. Dinlemenin 1943 günü generaller önünontolojisi, sonra. Masum, de gerçekleştirdiği dehşet edilgin bir edim sayılamaz ADA nutkunun tam metnini, hiçbir dinlemek. Himmler’i dinleyen İf, bir adanın bir şatoya, bir kaleye, bir edâ yüklemeden, çırılçıplak generaller Beethoven’e de zindana (gene carceri), bir imgelem ürüve kesintisiz, bir oyuncuya düşkündüler; birinde ötekinüne dönüşen gerçekliğe geçiş mekânı. okutarak. 24 Ocak 2008 genin neyi bütünlediğini düAkdeniz’in lacivert sularının ortasında yücesi, Arte, bir sonraki şamaşünmek bile ürpertici. Jim Jones zen o lekeye Marsilya’da kaldığımız günrını sundu: Faslı imam MuBütün bunlar, bugün tellerde ulaşamadığımız için hayıflandım “İf hammed Fazazi’nin 3 ve 4 Ocak 2000 evizyon karşısında Dünya’nın aczini sorŞatosu” belgeselini izlerken. günleri, Hamburg’da bir camide verdiği gulamaya götürebilseydi. Bush’un, PuHer şey, kaçıncı defa iç içe geçtiği için vaaz bu kez aynı yöntemle ekrandaydı. tin’in, ötekilerin, hayatımızın tam ortasına de: Plati, Samih, Oktay bey ve Dantes, Vaazı, kâğıt üstünden okuyor oyuncu girmelerini sıradanlaştırmış bir pencere bir gözüm ekrandayken ötekisi içekranı(Manfred Zapatka), yönetmenin deyişiyle açılmış evlerimizde. ma kendi, çekemediğim, çekemeyeceği“mesafeli, somutlaştırılmış bir yeniden Kaçımızın elinde, doğru kullanılabilen mi gördüğüm için yazdığım filmi döşüyoroluşturum”. İmamın sözlerini o gün dinlekumanda aracı? du. yenler arasında 11 Eylül kamikazelerin de Asıl uzaktan denetlenen araç mı, izleyiZaman: Mürekkep. ? yer aldığı biliniyor. Bir gece sonra, bir ciinsan mı? başka kanal Jim Jones belgeselini progKarmakan’lar kaç kişinin tasası? rama almıştı: 19 Kasım 1978 günü, aralaDENKLİK rında 300 çocuğun bulunduğu 908 çöKim okuyor bugün Lord Byron’ı, gerçek mezinin toplu intihar ya da katliamları ile bir merak sorusu bu. Anglosakson dünserüveni noktalanan sözümona komünist yasında, eğitim kurumlarının oluşturduğu tarikat önderi. orta ve yüksek derece “müfredat”tan ekKarizma, kitlesel uyuşma, doludizgin sik olmuyordur şiirleri. Shelley’le, Keats’le çaresizlik öykülerinin merkezinde üç fikurdukları şeytan üçgeni bazı gençleri sagür. Kolaylıkla genişletilebilecek bir listerıyordur hâlâ. Gene de sınırlı bir okur keden üç örnek. Jim Jones belgeseli şüpsiminin derdi tasası olabilir Lord Byron’ın hesiz öğretici, ama hepten sıradandı. yapıtı Novalis’in, Nerval’in, bizde Namık Karmakan, ‘yeniden oluşturum’larıyla Kemal’in okunurluk yazgısı farklı mıdır? farklı bir düzleme oturuyor. Karşınızda bir Ravenna Günlüğü’nü ve ona eşlik eden metin okunuyor; sahibinin sesinden de kimi aynı dönem ürünlerini derleyen kitap verilebilirlerdi, kayıtlar yitip gitmiş değil düşündürdü bunları bana. 180 yıl önce (Jim Jones’un hezeyanlı, sabaha dek süölmüş bir şairden çok, daha dokunulabilir ren konuşmalarından kesitler, parçalar bir dönemin şairi, ne bileyim Celan gibi kalmış elde). Bir oyuncunun ekrandan sibiri çekici görünüyor genç okura. XIX. ze seçilen metinleri bütünlüğünde okuyüzyıla uzak ve kayıtsızlar. Ancak kolej ya ması, ezberden hayır, kâğıtlardan okumada filoloji sıralarından geçenler Baudelaisı, iki ayrı gerçeklik tabakasının ortasında re’i, Coleridge’i, Leopardi’yi ciddiye alısıkışmamızı sağlıyor. yor. Guy Debord usulü, karanlık bir ekran, Keats Bana, bugün, Ravenna Günlüğü’nü yakendi seslerinden gestapo önderi ve cihad imamı, bir Akdeniz’in lacivert sularının ortasında yüzen o leke, İf.. başka yol olurdu. Gerçeği kendi tarihine gönderecek, dolayısıyla uzaklaştıracak bir seçim. Karmakan, kullanım tarihinin geçmediğini kanıtlıyor, oyuncu aracılığıyla söylevleri şimdiki zamana kaydırarak. Sözün öldüğünü, geride, geçmişte kaldığını sanmayın: Her an geri dönebilir, ya da hiçbir yere Shelley gitmemiştir, içeri Uzaktan Kumanda R İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 978 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle