29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

görüşle sistemleştirilmiş olur. Bu durumda düşünce açıklama özgürlüğü bir hak olmaktan çıkar ve bir ‘ayrıcalık’ durumuna gelir. Bir ideolojinin ve sadece o doğrultudaki düşüncelerin açıklanması, hem eşitlik kuralına ve hem de demokratik yapının kişinin seçeneklerine göre değişip gelişebilmesi kuralına aykırıdır. “...Düşünce özgürlüğü, ‘düşünceyi yaymak’ hakkını da kapsar ve bu ‘tehlikeli’ sayılmaz. Bir düşüncenin iç dünyada kalışının kabul edildiği bir sistemde düşünce özgürlüğünden söz edilemez. (...) Düşüncenin, içeriği ne olursa olsun, açıklanması ve yaygınlaştırılması mevcut yasal usullere aykırı bir ‘eylem’ kabul edilemeyeceği için, ‘tehlikeli’ ve ‘hukuka aykırı’ da sayılmaz. (...) Suç konusu kitap, bilimsel bir kitap olduğu için, salt Türkçeye çevrilip yayınlanması, Anayasanın kişiye tanıdığı bir temel hak, bilimi yayma, öğretme, öğrenme hakkıdır. “...142. maddedeki suç bir tehlike suçudur. Bir suçun tehlike suçu olması, ceza sorumluluğunun özellikler kazanmasına ve genişlemesine yol açar. (...) Zarar sonucu doğmadığı halde, failin cezalandırılabilmesi için, failin, özel olarak belirli zararı yaratmak amacıyla hareket etmesi, sorumluluk için şart koşulur. 142. maddede özel kastın aranmaması durumunda, tüm düşünce açıklamalarının suç sayılması gibi bir sonuç doğar. Böyle bir sonuç ise ‘düşünce açıklama özgürlüğü’ ile bağdaşmaz. “142. maddedeki suçun özel kasıt ile işlenebileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle de, failde, ‘sınıf egemenliği’ne ulaşmak amacının varlığının ve hareketlerinin bu amaçla yapıldığının araştırılması ve geçerli kanıtlarla kanıtlanması gerekir. (...) Müvekkilimizin mesleği tercümanlıktır. (...) Çevirmiş olduğu suç konusu kitap, meslekî çalışmasının bir parçasıdır. “...Yukarıda açıklanan nedenlerle suç unsurları oluşmadığından müvekkilimizin beraatine karar verilmesini saygılarımızla dileriz.” “Türk milleti adına yargılama yapıp hüküm vermeye görevli ve yetkili” İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 No.lu Askerî Mahkemesi, savunmadan bir ay kadar sonra, 3 Ağustos 1984’te, gereğini düşünmüş ve gerekçeli hükmünü açıklamıştır. Gerekçeli hükümde, iddianameye, “kanıtlar”a uzun uzun yer verildikten sonra, “Sanık Nur Deriş’in (...) Komünist Parti Manifestosu adlı kitabı tercüme ederek komünist düşünce esaslarını sergilemek, komünist felsefenin temel esaslarını anlatmak, komünist fikirlerin kitlelere yayılıp benimsenmesine çalışmak sureti ile komünizm propagandası yaptığı anlaşıldığından...” denilerek, Deriş’in daha önce belirttiğim hapis, kamu haklarının yasaklanması ve genel güvenlik gözetimi altında tutulma cezalarına çarptırılmasına karar verilmiştir. Bu hüküm ve tüm öteki Komünist Manifesto çevirilerine ilişkin hükümler, Türk Ceza Kanunu’nun düşünce ve örgütlenme suçlarıyla ilgili daha başka maddeleriyle birlikte 141. 142. maddelerinin de 1991’de yürürlükten kaldırılmasıyla birlikte geçerliliğini yitirmiş, ama söz konusu maddelerin yerine Terörle Mücadele Kanunu’nun 6., 7. ve özellikle 8. maddeleriyle birlikte, düşünce, örgütlenme ve ifade özgürlüklerini kısıtlayan yeni maddeler eklenmiştir. Daha sonra Avrupa Birliği hukukuna uyum çalışmaları kapsamında TCK’da kimi değişiklikler gerçekleştirilmiş, örneğin propaganda suçlarıyla ilCUMHURİYET KİTAP SAYI 978 gili 8. madde kaldırılmıştır. Tümüyle değiştirilmiş yeni TCK ise 26 Eylül 2004’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmiş, 10 Ekim 2004’te Resmi Gazete’de yayınlanan 5237 sayılı bu yasa 1 Haziran 2005’te yürürlüğe girmiştir. Peki, tüm bu değişiklikler sonucunda, gerçek anlamda bir düşünce ve ifade özgürlüğünden söz edilebilecek bir ortam doğmuş mudur? Hiç sanmıyorum. Her türlü düşünce, dil ve inancın toplumda tam anlamıyla bir ifade özgürlüğüne kavuşması için daha alınacak çok yol vardır. TCK’nın 142. maddesinin ancak başta Sovyetler Birliği olmak üzere birçok sosyalist ülke yönetimleri çöktükten, bu ülkelerdeki sosyalist düzen dağıldıktan sonra kaldırılabilmiş olması bile, ülkemiz yönetimlerinin düşünce özgürlüğüne yaklaşımı açısından yeterince utanç vericidir. ? Celâl Üster Eylül 2008 ÇEVİRİYLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR Komünist Manifesto’nun elinizdeki çevirisinde, Karl Marx ve Friedrich Engels’in yakın dostu ve hukuk danışmanı, Uluslararası Emekçiler Birliği (I. Enternasyonal) üyesi Samuel Moore’un, yapıtın 1888 Londra basımı için yaptığı Manifesto of the Communist Party başlıklı İngilizce çeviri temel alınmıştır. Marx’ın Kapital adlı yapıtının birinci cildinin İngilizce çevirisinde de imzası bulunan Moore’un, 1872 tarihli ikinci Almanca basımından gerçekleştirdiği bu çeviri, Manifesto’nun 1888 tarihli İngilizce basımı ile 1890 tarihli Almanca basımının önsözlerinde de belirtildiği gibi, Engels tarafından gözden geçirildikten sonra onaylanmış ve yine Engels tarafından tarihsel konulara açıklık getiren notlar eklenmiştir. Engels, bu İngilizce basımdaki bazı notları, Manifesto’nun 1890 Almanca basımına da aktarmıştır. Elinizdeki Türkçe çeviri, tam otuz yıl önce yapıldığı için, Can Yayınları’ndaki bu yeni basımına hazırlanırken yeniden gözden geçirilmiş, Almanca aslıyla karşılaştırılarak kimi terim, sözcük ve deyişlerin sağlaması yapılmıştır. Engels’in açıklayıcı notlarına metin boyunca sayfa altlarında yer verilmiş, Türkiyeli okura kolaylık sağlayacağını düşündüğümüz kimi açıklamalar ve Manifesto’nun Almanca aslıyla İngilizce çevirisi arasındaki ufak tefek farklılıklara açıklık getiren notlar ise metin sonuna alınmıştır. Bu notların hazırlanmasında, çeşitli kaynakların yanı sıra, Cambridge Üniversitesi Tarih Fakültesi Siyaset Bilim Bölümü ve Cambridge, King’s College öğretim üyesi Gareth Stedman Jones’un, 2002 yılında Penguin Books’tan yayınlanan The Communist Manifesto için kaleme aldığı önsöz ve notlardan da yararlanılmıştır. Marx ve Engels’in, Komünist Manifesto’nun Almanca ve başka dillerdeki sonraki basımları için kaleme aldıkları önsözler ise, değişen koşullarda yaptıkları yeni açıklama ve değerlendirmelerin tarihsel gelişim süreci içinde izlenebilmesini sağlamak amacıyla, ana metnin ardından sunulmuştur. Elinizdeki çeviriyi Almanca aslıyla karşılaştırmamızı olanaklı kılan değerli dostumuz Alp Orçun’a ve Sunu’daki hukuksal bilgilerin doğru olarak verilebilmesinde yardımlarını esirgemeyen değerli hukukçu Fikret İlkiz’e teşekkür borçluyuz. Celâl Üster Nur Deriş Kominist Manifesto/Karl MarxFriedrich Engels/ Çeviren: Celal ÜsterNur Deriş/ Can Yayınları/128 s. SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle