06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? özendirilir. Yarışmanın koşulu, halk ezgilerinin kullanılmasıdır. Böylece Tarcan “Birinci Orkestra Süiti”ni yazar ve yarışmayı kazanır. Bu başarıdan yüreklenerek piyano için bir süit daha bestelemiş; onu da orkestralayarak “İkinci Orkestra Süiti”ni oluşturmuştur. 1960'larda bunlara Üçüncü Süit'i ekler. Başka bir çalışması da ilk iki süitten yaptığı seçmelerle ve aralara koyduğu kısa müziklerle “Hançerli Hanım” balesini ortaya çıkarmasıdır. Yapıt, 1966'da Ankara'da oynanır. Besteci, bu yapıtlardaki yaklaşımını şöyle açıklıyor: “Önceleri halk müziğine büyük bir sevgim olduğundan, onu değiştirmek günah gibi geliyordu bana. Melodik bütünlüğünü koruyup, ritmik özelliğine bağlı kalarak kolaj halinde işledim. Böylece ezgileri tanınır bir halde korumuş oluyordum.” (S. 154) Gerçekten de birinci süitteki Gaziantep halayı (Hışhışı hançer boynuma) başta gelmek üzere birçok halk ezgisi, süitlerde açıkça işitilmektedir. Durum, “On Piyano Parçası”nda da böyledir. İkinci süitin bölümlerini başlatan giriş kesimlerinde ise besteci bir ölçüde soyutlamaya yönelir. Orkestra son derece renklidir. TRT'de bu süitin Lessing yönetiminde yapılmış güzel bir kaydı bulunmaktadır. “Sonradan .. besteciyi bir transformatör olarak görmeye başladım. Bir yönden melodi ve ritim giriyor; bestecinin belleğinde uğradığı değişimlerle diğer yönden yeni bir şekil alarak çıkıyor.” (S. 154) Bu açıklamanın en güzel örneği, kızı Hülya Tarcan için yazdığı 2. Piyano Konçertosu'nda, ikinci bölümün orta kesiminde bulunan devinimli ezgidir. İşitilen halk ezgisi, bence “Al şu mumu eline” türküsünün bestecinin belleğinde yeni bir şekle girmiş biçimidir. Tarcan, 1971'de üçüncü kez ele aldığı ve son biçimini verdiği Keman Konçertosu'nun birinci bölümünde “Karma Dizi” dediği makamsal kalıbı kullanır. Burada tam ve yarım aralıklar, si sesinden başlayarak sıralanmıştır: Si, Do diyez, Re, Mi, Fa v.b. Kendisine göre böyle bir dizi çeşitli makamların birleşimidir. Bestecinin bu yaklaşımda Saygun'un 2. Senfoni'sinden esinlendiğini sanıyorum. DEV BOYUTLU ÜÇ YAPIT... 1976'da Ankara'da oynanan “Deli Dumrul” balesinde ise Saba, Bestenigar, Hüseyni gibi makamları soyutlaştırarak kullanır. Kitaba eklenen yoğunçalarda, bu baleden oluşturulan süit var. Onu dinlerken, balenin renkli ve güzel bir yapıt olduğunu görebiliyoruz. 1980'li yıllarda Tarcan dev boyutlu üç yapıt yazar: “Sakarya”, “Ölümsüz Mimar” ve “Mevlana” senfonik şiirleri; ancak besteci anılan yapıtlarında büyük orkestra ile birlikte koroyu, solocuları ve anlatıcıyı kullandığından, yazarın da belirtiği gibi onların “Senfonik Kantat” olarak nitelendirilmesi yerinde olur. Besteci, 1984'te emekli olmuştur. Yorgundur ve bunalım içindedir; ama yazdığı üç yapıtla müzik yaratıcılığının doruğundadır. Dile getirdiği biçem olgun ve soyuttur. Girdiği bu son aşama hakkında şöyle der: “.. Gerek geleneksel müziğimizi, gerekse halk müziğini dinleyip, bunları içime sindirerek bende bıraktıkları izlenimden kaynaklanıp kendi folklorumu yapmaya çalışıyorum.” (S. 154) CUMHURİYET KİTAP SAYI Nitekim İlyasoğlu'nun belirtiğine göre besteci, “Mevlana”yı yazmaya karar verdiğinde sürekli olarak Mevlevi müziği dinlemiştir. Yazar “Sakarya” ile “Ölümsüz Mimar”ın 1980'lerde sadece birer kez seslendirilmesinden, “Mevlana”nın ise kitaplıkta beklemekte oluşundan pek haklı olarak yakınıyor. Muştulu bir haberim var: 2007'nin “Mevlana Yılı” oluşu nedeniyle İzmir Devlet Senfoni Orkestrası yapıtı bu mevsimdeki programına aldı. TAM BİR UYUM Kitabın 14. bölümünde Tarcan'ın hekimlik ve bestecilik kimlikleri tartışılıyor. Bazı hekimler bu iki karşıt yolun bir arada götürülemeyeceğini, hocamızın hekimlikte kendisini kanıtladığına göre besteciliğinde mutlaka eksikler kalabileceğini öne sürerler. Kimileri de karşı görüşü savunur. Tarcan bu tartışmaları şöyle noktalamaktadır: “Hekimliğim ve müzik, benim kişiliğimde tam bir uyum halindedir. Her ikisini de aynı ciddiyetle uygularım. Tedavi ettiğim bir hastaya karşı ne kadar sorumluysam, yazdığım bir esere de aynı sorumluluğu gösteririm.” (S. 144) Çok yönlü çalışan Tarcan'ın başka bir etkinliği de radyo programcılığı, müzik yazarlığı ve konferanslarıdır. 1960'ların başında İstanbul Radyosu'nda evrensel müzik programları yapar. Hem bunlarda hem de konferanslarında “Bestecileri ve yapıtları uzaydan gelmiş gibi değil, bu dünyanın içinden birer parça olarak tanıtıp anlatır.” Seçtiği besteciler, Wagner, Richard Strauss, Schumann, Berlioz, Sibelius gibi “Büyük orkestrayı kullanmış, geniş çaplı yapıtlar üretmiş romantikler” ya da ArtRomantiklerdir. 20. yüzyıldan da kendisi gibi halk müziğinden yararlanan Prokofyef ile VillaLobos vardır. 1960'lardan başlayarak Milliyet Gazetesi'nin müzik yazarıdır. Ayrıca Panayot Abacı'nın çıkardığı “Orkestra” dergisine yazar. “Türk Kuartetleri” başlıklı dizi ile Saygun'u ele alan yazıları örnek olarak verilebilir. Öte yandan 1980'lerde Amüzi konusuna yönelir. Amüzi (Amusie), “Beyin hastalığı sonucunda kişide müzik yeteneğinin bozulması ya da yitimini anlatan ortak bir terimdir.” Hastalığın çeşitleri vardır. Kitabın 17. bölümünde, Tarcan'ın 1981'de bu konuda verdiği konferansın notları yer alıyor; ancak tıp terimlerinin çokluğu okumayı sıkıcı kılıyor. Sonuç olarak denilebilir ki “Bir Hekimin Senfonik Yolculuğu”, başta müzikçiler olmak üzere çağdaş Türk bestecilerine duyulan genel ilgisizliği bir kez daha vurgulamaktadır. Söz konusu ilgisizlik büyük bir günahtır. Bülent Tarcan da bundan nasibini almıştır; ama O, bilim adamı ve besteci kimlikleriyle bir Cumhuriyet büyüğüdür ve ülkemize değerli hizmetler yapmıştır. Yapıtlarının yoğun biçimde seslendirilmesi ve tanıtılması, bilimsel çalışmalarının derinlemesine incelenmesi gerekir. Bilimde ve müzikte bize bıraktığı armağanların önünde saygıyla eğilirim. Onun mutlu, coşkulu, zaman zaman bunalımlı, yorucu ve kesinlikle başarılı yolculuğunu bize çekici bir anlatımla öykülemiş olan Evin İlyasoğlu'nu da candan kutlarım. ? Bir Hekimin Senfonik Öyküsü/ Dünya Kitapları/ 232 s. 917 SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle