06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B U L M A C A 1 J 1 L 2 F 3 A 4 B 5 B 6 6 F 7 İLKER MUMCUOĞLU C 7 J 8 L 9 I 10 H 11 D 11 K 12 E 13 E 14 A 15 F 16 C 17 A 18 E 18 A 20 K 19 E 20 E 21 E 22 I 23 E 24 G 25 G 26 A 27 I 28 L 30 L 29 H 30 J 31 L 36 G 32 L 33 I 34 D 35 L 36 L 37 B 38 J 39 L Feyza HEPÇİLİNGİRLER 30 Ağustos Perşembe irilerinin, devletimizin kurucusundan söz ederken, adının başına övücü bir tanımlama getirmekten kaçınarak, ona sadece soyadı ile 'Atatürk' diye seslenmesi, bağışlanamaz bir düzeysizliktir.” diyor Cumhuriyet okuru ve Dil Derneği ile ADD'nin üyesi Tarık KONAL. “Kişi, TBMM Başkanlığına seçilmiş sözdeteşekkür konuşması yaparken, söze, 'Atatürk de bu koltuğu işgal etmişti' diye başlıyor.” diye de açıklamış düzeysizlik yapanı. Sözün gerisini yine Tarık Konal söylesin: “Ulu önder ATATÜRK, adının başına bir sevgi ve saygı belirteci olan 'Ulu Önder' tanımlamasının getirilmesini fazlasıyla hak etmiş bir 'Ulusal Kahraman'dır.Tüm ulusların, tarihlerine saygınlık katmış kahramanlarından büyük bir saygı ve coşkuyla söz ettikleri bilinmektedir. Bu davranış, böylesine saygın evlatlar yetiştirmiş olmaktan duyulan 'ulusal gurur ve övünç'ün de dile getirilişidir. Üstelik 'Ulusumuzun Kurtarıcısı ve Devletimizin Kurucusu Ulu Önder ATATÜRK' kurucusu olduğu TBMM'nin başkanlık koltuğunu hiçbir zaman 'işgal' etmemiş, varlığıyla onu 'onurlandırmıştır.'” Türkçe Günlükleri turmak üzere. TDK'nin 1955 tarihli Türkçe Sözlük'ü, “Bu bağlaç, yadsılı bir unsur olduğundan şu gibi hallerde olumsuz cümlelerdeki fiilin olumlu kalmasını gerekli kılar.” diye başlayıp epeyce ayrıntılı açıklamış. Buradan bir özet, herkesin işine yarayabilir: “Ne… ne…” bağlacının olumlu yüklemle kullanılmasını gerektiren durumlar: 1. Ayrı eylemlere ya da ayrı tümcelere gelirse: Onu ne gördüm, ne tanıdım. Ne sel bastı, ne deprem oldu. 2. Eylem, “ne”li özne ya da tümleçlerin arasına girerse: Ne şiş yansın, ne kebap. Ne bana bu sözü söylesinler, ne başkasına. 3. Eylem, ip, erek, erken ekli ulaçlardan biri olursa: Ne Aydın'ı ne Yüksel'i görüp… Ne kapıyı ne pencereyi zorlayarak… “Ne… ne…” bağlacının olumsuz yüklemle de kullanılabileceği durumlar: (Bu durumlarda bağlaç, yadsılığını yitirip “hem” bağlacı hükmündedir.) 1. Eylem, “ne” ile bağlanan özne ya da tümleçlerden önce gelirse: Doğmuyor gönlümde ne ay, ne güneş. 2. Eylem, koşul çekimindeyse: Ne sen, ne ben bu işe karışmasaydık (böyle olmazdı). Sen ne yaz, ne kış dinlenmezsen (çabuk çökersin). 3. Eylemden önce yadsımalı bir ünlem ya da belirteç bulunursa: Ne tütüne, ne içkiye sakın alışmayın. Ne İzmir'e, ne Bursa'ya hiç gitmemiş. 4. Tümcede “ne”li özne ya da tümleçlerin yerini tutan başka bir öğe geçiyorsa: Ne sen, ne o, ikiniz de bilmediniz. Ne İstanbul'a, ne Konya'ya, bir yere gitmiyor. 5. Eylem, diği, eli beri, inciye kadar, ince, dikçe, dikten sonra, den önce ekli ulaçlardan biriyse: Ne memlekette konuşulan dili, ne oranın âdetlerini bilmediğinden çok zahmet çekti. Ne çay, ne kahve içmeyeli beri rahat ettim. Ne sen, ne o gelmedikten sonra (ya da gelmeden önce) ben yalnız ne yapayım? “Ne… ne…” bağlacının olumlu yüklemle de olumsuz yüklemle de kullanılabileceği durumlar: (Bu durumlarda bağlaç, “hem… hem…” bağlacının karşıtı değil, anlamdaşı sayılır.) Bu sabah ne kahve ne çay içtim (ya da içmedim). Ne kendine ne başkasına hayrı dokunmuş ( ya da dokunmamış) bir adamdır o. “Ne… ne…” bağlacı, sıfat görevindeki iki sözcüğün başına getirildiğinde, kimi zaman yadsıma anlatmayıp iki düşüncenin ortalaması olan üçüncü bir düşünce anlamını veren deyimler oluşturur: Ne sıcak ne soğuk (= ılık) Ne uzun ne kısa (=orta) “Ne… ne…” bağlacıyla oluşturulan deyimlere bakıldığında deyimlerin hep olumlu yüklem içerdiği de dikkatlerden kaçmamalı: Ne altını bırakmak, ne üstünü; ne kokar, ne bulaşır; ne od var, ne ocak; ne şiş yansın, ne kebap…? [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. 40 H 41 I 42 A 43 L 44 H 45 K 46 L 49 L 47 H 48 A 49 L 50 L 51 C 54 L 52 K 53 L 54 J 55 F 56 B 57 F 58 A 61 B 59 J “B 60 K 63 A 61 D 62 L 63 K 64 K 65 B 68 H 66 I 67 H 68 J 69 K 70 H 74 L 71 F 72 B 73 A 77 C 74 C 75 G 76 L 77 G 78 G Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru “sahici aşklar külliyatı” adlı kitabın çıktığı yayınevinin adını ve kitabın türünün adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı kitaptan bir alıntı ve yazarın adı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Bütün ...” (Arthur Miller’ın bir oyunu. 18 42 48 3 26 17 58 14 73 B. Gümüşhane’nin bir ilçesi. 65 72 56 4 5 37 C. Prensip. 51 74 16 7 D. Bir portakal türü (yalnız ünsüz harflerini yazacaksınız). 61 34 E. Vurun Kahpeye adlı romanın yazarının soyadı. 20 13 23 19 12 21 F. “... Şen” (Hızlı Gazeteci adlı çizgi romanıyla tanınan ünlü çizer). 15 57 71 6 2 55 G. Çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey. 78 77 75 24 25 H. “Anna ... “ (Yedinci Şafak ve Transit adlı yapıtları da yaratan yazar). 74 70 40 29 67 10 47 I. Tediye etmek. 41 22 9 66 33 27 J. Flurya kuşunun diğer adı. 68 54 38 59 30 K. “Döğüşen yiğitler de boyanır kana / ... mi çeker seni doğuran ana” (Halk türküsü). 11 52 63 64 69 60 45 L. Muzaffer İzgü’nün bir mizah kitabı. 43 49 8 62 50 35 36 53 28 31 76 39 1 46 32 31 Ağustos Cuma “M 916. sayının çözümü: A. KOHEN, B. ABBAS SAYAR, C. NEDİD, D. IMMANUEL KANT, E. NECİB, F. KOD, G. AĞABEY, H. YUNUS KORAY, I. NİGARİ, J. AZİYADE, K. ĞĞĞ, L. IRIPLARIN. Şiir: “yoksa tanrı’m, yoksa kaybolup gideceğim bu birbirine değmeyen hayatlar arasında, sızan kanın kaynağına doğru.” urathan Mungan'ın, 'Seyirci olarak da baktığında, dünya tiyatrosunda ne yapıldığını, Türkiye'deki ne tiyatrocular, ne oyun yazarları, ne seyirciler bilmiyor.' (Murathan Mungan, Radikal'deki röportajı, 26/07/2007) tümcesini vererek, “Ne....ne' bağlacı ile olumsuz bir fiil kullanılamayacağını yazmışsınız..Sizin yaptığınız bu belirleme ile yazılarına hayranlık duyduğum Murathan Mungan'ın sizin belirlemenize aykırı kullanımı aynı güne rastladı.. Tesadüf.. Bir de, ne...ne bağlaçları ile başlayan tamlamalar arası virgül konulmasının da yanlış olacağını düşünüyorum.. Yanılıyor muyum? Çünkü 'ne...ne' bağlaçları, virgülün fonksiyonunu zaten yükleniyor, kanımca.. “ Aydın Öztürk'ün mektubu bunları söylüyor. Önce kısa bir anımsatma. Aydın Öztürk'ün sözünü ettiği yazı, Yalçın Küçük'le ilgili bir tazminat davası haberi dolayısıyla yazılmıştı. Milliyet haberi, “… davanın ilk duruşmasında Küçük, ne konuşmalarında ne yazılarında hiç kimseye hakaret ettiğini savundu.” diye vermişti. Ben de Yalçın Küçük bu lafı, “'Ne konuşmalarımda ne yazılarımda hiç kimseye hakaret ettim.' diye söylememiştir. Haberi yazan olumsuz yüklemi olumluya çevirme gereği duymuş; 'Ne… ne… bağlacıyla olumsuz yüklem kullanılmaz.' diye bildiği kural aklını karıştırmış besbelli. Eğer tümcede 'hiç kimse' sözü geçmiyor olsa 'ne… ne…' kuralı işleyecek.” demiştim. “Ne… ne…” bağlacı, olumsuzluk anlamını içinde taşıyan, bu yüzden kullanımında başka olumsuzluk gerektirmeyen bir bağlaç, ancak her yerde ve daima olumsuz yüklemle kullanılması da gerekmiyor. “Ne… ne…” yapısının görüldüğü her yerde yüklemi olumlu yapmak, bu bağlacın olumsuz yüklemlerle de kullanılabildiğini unut CUMHURİYET KİTAP SAYI 917 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle