Katalog

? verdi ve uluslararası tutuklama emri o zaman çıkarıldı. Bu tutuklama emri o yılın yazında Türkiye’ye bildirildi. Ve şu ana kadar bir kere dahi gözaltına alınmadı Uyar. Aynı yıl İsviçre’de de kara para suçlamasıyla Şef hakkında soruşturma başlatıldı. Bu dosyada Ankara’ya gönderildi ama Ankara’dan İsviçre’ye doyurucu yanıtlar gitmedi. Almanya ile İsviçre hukuki anlamda yardımlaştılar, belgeleri birbirine verdiler, İsviçre Yimpaş’ın para aktarımı için banka hesaplarını açtı, gizlilik esasını Yimpaş için kaldırdı. Fakat Türkiye bu konuda ne Almanya’ya ne İsviçre’ye yardımcı olmadı. Bir Türk avukat, bu kararı çıkartan Alman savcıyla görüşüyor, Alman savcının söylediği şey zaten her şeyi ortaya koyuyor; “Üç kez Ankara’dan telefon aldım ve bana ‘Dursun Uyar isminde emin misiniz’ diye sordular”. Anımsarsınız 2006’nın son aylarında sıkça televizyona çıkan Şef Uyar bir basın toplantısı düzenlemiş, sanki hiçbir suç işlememiş gibi, kahraman edasıyla konuşmuş, “hakkımda hiçbir ceza yoktur” bile diyebilmiştir. Sonra “Almanya da benim arandığım davada kimse hapis yatmamıştır” diyebilmiştir. Oysa Faik Gürler 20042005 yıllarında hapis yatmıştır, Abdullah Çiğdem sorgulanmıştır. Şef de şu an Türkiye dışında hangi ülkeye giderse gitsin tutuklanacaktır. Yurtdışındaki “muasır medeniyetler seviyesi!” de aciz kalıyor yani. Yani alay eder gibiler. Önde gelen Alman gazeteleri, Alman milletvekilleri ve Alman kamuoyu Yimpaş’ın AKP’yle ilişkisini sorguluyor, Yimpaş’ın topladığı paraların 2002 genel seçimleri öncesi Almanya’ya akıp akmadığını sorguluyor, bunun yanıtını arıyor. Hatta bir Alman milletvekili bunun için Avrupa Birliği Komisyonu’na soru önergesi bile verdi. Almanya bu işin peşini bırakmış değil. Alman polisinin 11 Eylül saldırılarıyla ilgili soruşturma kapsamında Yimpaş’ın hesaplarını da incelediğini öğreniyoruz kitabında. Anlatır mısın? Alman polisi söz konusu soruşturmada Yimpaş’ın para transferlerini inceleme altına aldı. Paraların kimliği belirlenemeyen kişiler gittiğini düşünüyorlardı. Yimpaş’ın alt şirketlerinden Proma Warenhndels GmbH’de kara para aklandığından da şüpheleniyorlardı. Alman polisinin bu paranın 11 Eylül saldırısıyla ilgisi olduğu yönünde şüpheleri ise Yimpaş’ın bir üst düzey şirket çalışanının bu yöndeki ifadesi üzerine derinleşmişti. Bu hâlâ araştırılıyor. Yimpaş’ın 11 Eylül saldırılarıyla ilişkilendirilmesi, soruşturma dosyasına yansıtılması çok önemlidir. Kendisine gelip şikâyette bulunan bir yeşil sermaye mağduruna da “ben beş yıl sonra bu şirketin soyguncu olacağını nereden bilebilirdim”gibi bir yanıt veriyor. Bakışa bak. Avrupa’da bir politikacı böyle bir yanıt veremez, istifa etmesi gerekir. İstifa etmeyi geçtim görevi ihmalden adama soruşturma açarlar yurtdışında. Tabii ki hiçbirisi istifa etmediler. Bu isimler eğer gidip bu şirketlerin sahiplerinin yanında boy gösterdilerse şüphede olan, parasını verip vermemek konusunda çok emin olamayan birçok vatandaş da, bunlar bu kadar politikacıyı yanlarına toplayabiliyorlarsa demek ki güvenilir kişiler diye düşünüp parasını gönül rahatlığıyla vermiştir. Yimpaş’ın Yozgat’taki şirketinin önüne siyah çelenk bırakan insanlar var. Bu insanları ne biz görmezden gelebiliriz ne de AKP hükümeti görmezden gelebilir. Şef ve ekibi hâlâ Türkiye’de mağaza açıyor, İstanbul’daki mağazasını kapatıyor, Kahramanmaraş’ta mağaza açıyor. Dimdik ayaktayım diyor. Yimpaş mağduru gidip paramı ver deyince de “param yok veremem” diyor. Bunu dini kesimin ünlü yazarlarından biri olan ve kendisine 70 bin Mark’ını kaptıran Fehmi Koru’ya da diyor. Sonra da Yozgat’ta malikânesinde istediği gibi yaşıyor. Dursun Uyar’ın Fethullah’tan bir farkı bu, yeğenlerinin evceğizine sığışmıyor! Şef’in Fethullah’la teması var mı? Fethullah’ın etkin olduğu, yatırım yaptığı, okul açtığı veya işlerini yürüttüğü hangi ülkeye gitseniz orada da bir Yimpaş şirketi görüyorsunuz. Hatta Amerika’da bile bir havuz hesap oluşturulmuştur ki bu havuz hesap Fethullah’ın oraya gitmesinden sonra oluşturulmuştur. Yurtdışında birbirlerine hep yakın durmuşlardır. Fethullah’tan onay görmese oralarda barınamazdı. Şu anda elinde ne kaldı ‘görünüyor’ Şef’in? Yimpaş’ı ayakta tutan tek şirket benim gördüğüm Aytaç’tır. Ne gariptir ki Aytaç’ı Dursun Uyar kurmamıştır. O şirketin üstüne de 1997’de konmuştur. Bence yapılması gereken de AKP’nin Kahramanmaraş Milletvekili ve eski Yimpaş yöneticisi Fatih Arıkan’ın dediği gibi, Yimpaş’ın kayyuma devredilerek, Aytaç’ın ve diğer şirketlerin satılması ve Yimpaş mağdurlarının hiç değilse bir kısmının parasının ödenmesidir. GÖZDAĞI OYUNU... AKP’nin önde gelen isimlerinin o fotoğraf karesinde yan yana gelmeleri bir anlamda Türk emniyetine de bir gönderme, gözdağı, bir uyarma olarak yorumlanabilir mi? Kesinlikle tam o fotoğraf karelerinin çıktığı sıralarda, şu anda emekli olan bir emniyet müdürü beni aradı ve dedi ki “İçişleri Bakanı’nın olduğu bir karede yanında yer alan adamı hangi emniyet müdürü yakalayıp, gözaltına alıp tutuklayabilir. Oysa orada bir emirle gözaltına alınabilirdi. Şu anda hiçbir emniyet müdürü bakanın yanında böyle görülen bir adamı yakalayamaz” .E mniyetin içerisindeki herkes biliyor, İçişleri Bakanı isterse Adalet Bakanı’nı bile atlayabilir ve “emir verip gözaltına aldım gel bu kişiyi savcılığa gönder” diyebilirdi. Fakat bu ilişkiler ağı bunların hepsini engelledi. Dediğim gibi öyle içiçeler ki. Mesela 2000’de Yimpaş’ın Almanya’daki bir mağazasının açılışına katılan Adalet Bakanı Cemil Çiçek. CUMHURİYET KİTAP SAYI DEVLET UYUYOR MU? Peki devlet ne yapıyor daha doğrusu ne yapmıyor diye sormalı? Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti bu yıl böyle 8 tane şirketi borsaya açmaya hazırlanıyor. Yani bu şirketlerin önünü açıyor. Bunlardan üçü Yimpaş’ın üç üst şirketi Yimpaş İhtiyaç, Yimpaş Holding AŞ ve Yimpaş Gıda. Diğerleri de Kombassan, İttifak Holding, Sayha Holding, Kübraş, Yirmibirinci Yüzyıl Büyük Anadolu adlı şirketlerdir. Ne kadar bir paradan bahsediyoruz bu arada? TBMM, tüm bu şirketler toplam 5 milyar Avro topladı diyor. Bence Yimpaş tek başına bu parayı toplamıştır. Sonraki kitaplarını ne zaman okuyacağız? Genel anlamda yeşil sermayeyi yazmayı planlıyorum. 70 tane şirketi bir kitapta inceleyeceğim, üzerinde çalışıyorum. Tabii burada da ön plana çıkacak şirketler var. Yimpaş gibi diğer şirketleri de yazmamız lazım. Onlara da haksızlık etmeyelim!.? ŞefYimpaş’la Kurulan Para Diktatörlüğü/ Aykut Küçükkaya/ Cumhuriyet Kitapları/ 246 s. 900 SAYFA 5