Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? Yay ve İpek/ Şükrü Sever/ Yitik Ülke Yayınları/ 92 s. “bir mektuptur yüzünüz venedik camı gibi/ kırılgan, sabırlı bir kenar süsü meneviştir/ gönderilmeyi bekler kufi yazıda, habersiz” Şükrü Sever, 1966 Bulgaristan doğumlu. İşi nedeniyle ülkeler ve şehirler arasında yoluculuk eden şairin şiirleri ve Birkaç denemesi çeşitli dergilerde yayımlandı. “Yay ve İpek”, Sever’in ilk kitabı. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Eğirdir (19191922)/ Recep Bozkurt/ Eğirdir Belediyesi Yayını/ 318 s. “...Türk ulusu, dünyada örneği görülmemiş bir büyük ‘Milli Mücadele’ye atıldı. Bu öyle bir savaştı ki; sonunda: ‘Ya istiklal, ya ölüm olacaktı’. Biz bu çalışmamızda; bu çok haklı ve kanlı mücadelenin yalnızca Eğirdir’e yansıyan bölümünü anlatmaya çalıştık. Bu kitapta; bir ulusun cephede ve cephe gerisinde nasıl başı dik ve mağrur durduğunu; binbir tuzak ve tehlikeye rağmen canını, kanını hiçe sayarak ve hiçbir özveriden kaçınmayarak iç ve dış düşmanlara karşı vatanını nasıl savunduğunu ve zafere ulaştığını okuyacaksınız” diyor kitabı yayına hazırlayanlar. Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Kooperatifçiliği/ Dr. Ferhat Erçin/ Derin Yayınları/ 146 s. “Arkadaşlar, kılıç ile fütuhat yapanlar, sapanlar fütuhat yapanlara mağlup olmaya ve binnetice terki mevki etmeye mecburdurlar... Efendiler, kılıç kullanan kol yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenmeye, paslanmaya mahkum olur. Lakin sapan kullanan kol gün geçtikçe daha ziyade kuvvetlenir ve daha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur... Siyasi ve askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi muzafferiyetler ile tetviç CUMHURİYET KİTAP SAYI edilemezlerse, husule gelen zaferler payidar olamaz, az zamanda söner.” Bu kitapta Atatürk’ün Türk kooperatifçiliğine verdiği önem anlatılıyor. Fırat’a Mektuplar/ Yaşar Seyman/ Güncel Yayıncılık/ 184 s. Kitap için, “Yaşar Seyman’ın yazarlık kaynakları zengin, toprağı verimli. Önce sendikacı. Hayır, önce insan. Önce insan ideolojisine inanmış bir sendikacı. İnsanı, insanları seven bir yazar. İnsanları sevdiği, insan emeğine saygı duyduğu için sendikacı ve yazar.... Yaşar Seyman’ın bir başka özelliği de içtenliği ve coşkusu; alıp okurunu götürüyor” diyor Nail Güreli. Bu kitapta Seyman’ın, oğlu Fırat askerdeyken ona yazdığı mektuplar yer alıyor. Yalnızlığın Kırmızı İzi/ Oğuz Dinç/ Çitlembik Yayınları/ 122 s. Oğuz Dinç İstanbul’dan Cunda’ya, New York’tan Amsterdam’a uzanan geniş bir coğrafya üzerindeki çeşitli insanların yaşantılarında bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Feribotta çalışan, ütülü pantolonlu servis elemanı Yusuf; yedi kez nişanlanmış, ama hiç evlenmemiş pansiyoncu Tarık; tekrar buluşacakları güne kaç saat kaldığını hesaplayan eski sevgililer Hale ve Tamer... Kupa Arabası Cinayeti/ Fergus Hume/ Çeviren: Zerrin Duman/ Erko Yayıncılık/ 270 s. “27 Temmuz 1880 Cuma gününün sabahı saat ikiye yirmi kala bir Kupa Arabası Grey Sokağı, St. Kilda’daki polis merkezinin önüne yanaştı ve şoför, arabasında öldürüldüğünü iddia ettiği bir adam olduğunu dehşet içinde haber verdi… Kimliği belirlenemeyen maktul, meçhul bir katil tarafından, klorofomla zehirlenerek öldürülmüştü.” Hume’un, karakterler arasındaki karmaşık ilişkileri derinlemesine işlediği bir polisiye... 900 ? SAYFA 35