Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? Başrolde Filiz Akın/ Pınar Çekirge/ Epsilon Yayınları/ 160 s. “Bu kitapta, 196275 yıllarında toplumbilimsel bir olgu olarak kabul edebileceğiniz, Türk sineması kadar toplumumuzda da önemli yeri olan ‘Filiz Akın imgesi’ni şekillendiren öğeleri kısaca özetlemeye çalıştım. 1966 yılından beri topladığım afiş, fotoğraf, gazete, dergi haberleriyle oluşturduğum arşivimden yola çıkarak, kırk dört senedir kuşaktan kuşağa hiç eskimeden aktarılan bir efsaneyi irdelemekti amacım. Eksikleri çok belki. Yine de etraflıca araştırma yapmak isteyenlere bir nebze de olsa ışık tutacağı inancındaydım.” Bu kitapta Pınar Çekirge, Filiz Akın’ı konu alan bir inceleme sunuyor. Türkçenin Bağımsızlık Savaşımı/ Doğan Aksan/ Bilgi Yayınevi/ 192 s. Bu kitabın amacı, bugüne kadar, Dil Devrimi’ne, Türkçenin özleşmesine karşı çıkışlara, yapılan tartışmalara uzun uzun yer vermeden, 75 yıldır süregelen, Türkçeyi özleştirme ve geliştirme savaşımını, bununla Türkçenin ‘sözvarlığının’ nereden nereye geldiğini, ne gibi kazanımları olduğunu dolayısıyla Devrim’in ne ölçüde başarı sağladığını ortaya koymak. Türkiye içinden ve dışından, zaman zaman gücünü artıran karşı çıkışları göz ardı etmeden, bunlara en iyi yanıtları veren somut verilere, gerçeklere eğilmeye çalışmış yazar. Özgürlüğün Geleceği/ Fareed Zakaria/ Çev.: Meral Öztoprak Sağır, H. Serkan Akıllı/ Kırmızı Yayınları/ 288 s. Demokrasi kendiliğinden insanları daha çok özgürleştirir mi? Eski Sovyet Bloku ülkelerinde, Afrika ve Asya’dan geçerek Müslüman Arap dünyasına uzanan bir coğrafyada seçim sandığından gelen rejimler; fanatizmi, baskıyı ve savaşı neden kışkırtmaktadırlar? Fareed Zakaria, önyargıları tartışma konusu yapıyor bu kitapta. Kökten dinci, demagojik, popülist ya da otoriter olsunlar bütün bu sapmaların hepsi demokratik; ama hepsi liberal mi? Birey kaygıların merkezine nasıl koyulacak; toplumlarda otorite ve hak nasıl onarılıp diriltilecek? Özgürlüğün yolları yeniden nasıl bulunacak? Amerika Dersleri/ Italo Calvino/ Çeviren: Kemal Atakay/ YKY/ 156 s. Gelecek bin yılda korunması gereken yazınsal değerler üzerine odaklanan “Amerika Dersleri”, Calvino’nun 198586 yıllarında Harvard Üniversitesi’nden aldığı davet üzerine vereceği konferanslar için kaleme aldığı, metinlerden oluşuyor. Ve İnsan Köpekle Tanıştı/ Konrad Lorenz/ Çeviren: Evrim Tevfik Güney/ 250 s. man’ın Yüzüğü”nden sonra bir kez daha, insanmerkezci yanılgıları bir yana bırakıp, köpeği “köpek”, kediyi “kedi” olarak anlamaya çağırıyor okuru. Köpek ve kedi ile insanın, binlerce yıllık yaşamçıkar ortaklığını anlatıyor. Denizlerimizde Rüzgâr/ Tuncer Erdem/ YKY/ 68 s. Kıyı bucak gezmeye götüren, hava almaya çıkaran, esintili ama dingin bir demet öykü: “Dünyanın Muhteviyatı”ndaki hayattan kopuk heykeltıraş, “Isırma Korkusu”ndaki insanları ısırmak isteyen adam ve başka tuhaf insanlar... Kıpırtıları ve göze çarpanları kurcalayan Tuncer Erdem, dinlediği, izlediği, renklendirdiği meraklı bir dünyadan resimler veriyor “Denizlerimizde Rüzgâr”da. Kötü Bir Şaka/ Italo Svevo/ Çeviren: Nihal Aral/ Can Yayınları/ 92 s. Mario Samigli, kırk yıl önce bir roman yazar. Bir gün, biri çıkıp gelir ve kırk yıldır yayımlatamadığı romanını önemli bir yayınevinin yayımlamak istediğini söyler. Samigli, bunun “kötü bir şaka” olabileceğinden kuşkulanır... James Joyce’un gözde yazarı Italo Svevo, kendi yazarlık yaşamının düş kırıklıklarından izler de taşıyan “Kötü Bir Şaka”da, yazar Mario Samigli’nin başına gelen trajikomik olaydan yola çıkarak görünüşte hafif ve eğlenceli, ama derin çağrışımlar içeren bir konuya el atıyor. “Kötü Bir Şaka”, ilk kez 1926’da, yazarın ünlü romanı “Zeno’nun Bilinci”nden birkaç yıl sonra yayımlandığında, Joyce tarafından büyük övgüyle karşılanmıştı. 12 Eylül 1980’e Yanbakanlar: Yangınlara Fazla Bakan Gözler Yaşarır/ Billur C. Yılmazyiğit/ Tera Yayınları/ 312 s. “son sene ikinci dönemin ortasındaydık. sınıfta önemsiz bir sohbetin kıyısında durmuş, konuşmaları dinliyordum. bir kızla bir oğlan tartışıyorlardı. onlara katılan iki kişi daha vardı ve oğlanı savunuyorlardı. sonra nasıl oldu, kız birden elini havaya kaldırdı ve oğlanın suratına yapıştırdı ve, “faşist!” diye bağırdı.” Bu kitapta Billur C. Yılmazyiğit, 12 Eylül döneminde geçen bir roman sunuyor. Konya: Bir Şehrin İki Hikayesi/ Meltem Çiçekli/ Dipnot Yayınları/ 120 s. “İçinde çelişkilerle birlikte nice zenginlikler taşıyan bin yıllık bir kentin, Konya’nın çekilmiş ilk röntgen filmi olmalı bu kitap diye düşünüyorum. Umuyorum bu çalışma zamanla daha başka kişi ve kurumlarca da geliştirilip sürdürülecektir.” Üç kuşak Konyalı bir ailenin çocuğu olan Meltem Çiçekli, Konya üzerine bir inceleme sunuyor bu kitapta. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 900 “Köpeğin insana duyduğu bağlılığının, birbirinden temelden farklı, iki ayrı içgüdüsel kaynağı vardır. Bu bağlılık, ağırlıklı olarak özellikle de Avrupa kökenli ırklardayabani köpek yavrusunu annebabaya sıkı sıkıya bağlayan, ama evcil hayvanda, hayvanın yaşamının tamamına yayılmış genel bir çocuksuluğun ikincil bir ortaya çıkış biçimi olarak beliren düşkünlüğün uzantısıdır. Bu bağlılığın ikinci kaynağı ise, yabani hayvanı sürü liderine, ama aynı zamanda kişisel bir sevgiyle bütün sürü üyelerini birbirine bağlayan sadakat duygusudur.” Konrad Lorenz, “Hz. SüleySAYFA 32