Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Evvel Zaman İçinde/ Orhan Birgit/ Doğan Kitap/ 406 s. “Sevim’le (...) 5 Ocak 1955’te evlendik (...) Bir gün sonra pazara rastlıyordu. Erken kalktığımı ve hazırlandığımı gören Sevim ‘Hayrola’ dedi. ‘Bugün de çalışacak mısın?’ ‘Hayır’ cevabını verdim. ‘Pazar günleri parti çalışmalarım içindir...’ Yorgunduk. Aç ve susuzduk. Daha da kötüsü o taş zemin üstünde oturmak zorundaydık. Yanlarında gazete bulunanlar yere serdiler. Olmayanlar kendisini taşın üstüne bıraktı. O akşam su ihtiyacımızı ise tuvalet musluklarından sağlayabilecektik. Ya tuvaletler? Onu koğuş kapısındaki nöbetçilere söyleyecektik. Perşembe sabahı dergi bürosuna gitmek için evden çıktım. Elli altmış adım ya atmış ya atmamıştım. Kahverengi paltolu, orta boylu, pos bıyıklı ve kasketi kaşlarının üstüne iyice eğilmiş bir adam başıma elindeki kalın sopayı indirdi. Ardından da Başbakan’ın aleyhine yazar mısın? diye bağırarak kaçmaya başladı” Orhan Birgit’in anılarının yer aldığı ‘Evvel Zaman İçinde’, yazarın Türkiye’ye kendi anılarından yola çıkarak ama neredeyse tarafsız gözle baktığı bir kitap. Son Dedektif/ Robert Crais/ Çeviren: Utku İlban Coşkunoğlu/ Bilge Kültür Sanat/ 368 s. Eski bir komando olan Elvis Cole geçmişe bir sünger çekip avukat olan sevgilisi Lucy ve onun oğluyla sakin bir hayat sürmeye başlar. Ta ki bir gün Lucy’nin oğlu Ben, evinde konuk olarak bulunduğu sırada hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboluncaya dek. Elvis, karizmatik dostu ve yardımcısı Joe Pike’la birlikte Dedektif Carol Starkey ve hatta Lucy’nin eski kocasının da katıldığı amansız bir kovalamacanın, oyun içinde oyunların döndüğü bir bilinmezin tam ortasında bulur kendini. Acaba bu basit bir fidye olayı mıdır, yoksa işin içinde kimsenin hesaba katmadığı bambaşka hesaplar mı vardır? Thomas Münzer ve Köylüler Savaşı/ Maurice Pianzola/ Çeviren: Jale Reyhan İdemen/ Evrensel Basım Yayın/ 204 s. turya içlerine kadar savaş alanına çevirdiler. Maurice Pianzola’nın yapıtı, 1525 köylü ayaklanmasına yol açan koşulları ve ayaklanmanın seyrini anlatıyor. Epokhe Dizisi/ L & M Yayınları L & M Yayınları ‘Epokhe: Kavramların Ortak Noktası’ adlı yeni bir dizi kitap yayımlamaya başladı. Dizi, sosyal bilimler alanında kullanılan temel kavramlara ilişkin kitaplar içeriyor. Kitaplar, kavramların tarih içindeki yerlerine ve bugünkü durumlarına ait bilgiler sunuyor. Dizinin ilk kitapları: Yeni Orta Sınıf, Ali Şimşek; Gotik, Kaya Özkaracalar; Metropol, Volkan Aytar; Postmodernizm, Ali Akay; Melodram, Savaş Arslan; Sivil Toplum, Funda Onbaşı. İçimiz Isınsın Biraz/ Bercuhi Berberyan/ Adalı Yayınları/ 240 s. “Sinek bile öldüremem ben. Ama bir hayvana eziyet eden birini öldürmek gelir içimden. Çocukluğumdan beri hayvanlarla kolay iletişim kurdum. Bu yüzden de onlara hep ilgi duydum. Hayatım boyunca birçok hayvan dostum oldu ve onlarla çok yoğun duygular paylaştım. Birçok ilginç olay yaşadım ve her biri birer öykü niteliğinde, birçok ilginç anı oluştu. Bunları toparlayıp yazmaya karar verdim. Hem bugüne dek içimde sımsıcak sakladığım bu anıları sevenlerle paylaşmak için, hem de birçoğu ölmüş olan bu can dostların ruhlarını rahmetle anmam için” diyor Bercuhi Berberyan. Ahlan ve Sahlan Kahire/ Turgay Tuna/ MB Yayınevi/ 284 s. “Güneş, batıda Libya sınırlarına doğru uzanıp giden, kilometrelerce sonra da dünyanın en büyük çölü Büyük Sahra’yla kucaklaşan Giza Çölü’nün üzerinde, dünyanın öteki yarısına doğru ağır ağır kaymaya başlarken, binlerce camiden ezan sesleri yükseliyor gökyüzüne. Ezan seslerine karışan klaksonlar, arı kovanı gibi kaynayan kentin gürültüsü, Nil üzerinde, rüzgârı arkasına alarak kayıp giden bembeyaz felukaların yüzyıllar ötesinden bu yana süregelen danslarına eşlik ediyor. Geçmişte güneş tanrılarının yaşadığı bu ülkenin başkentine tepeden bakmak bir başka güzel” diyor Turgay Tuna. Bu kitapta Tuna, Kahire’yi anlatıyor. Meleklerin Krallığı Bangkok/ İzzeddin Çalışlar/ MB Yayınevi/ 200 s. “Bangkok, Venedik gibi salt turistlere terk edilmiş bir açık hava müzesi değil. Conde Nast Traveler’a göre dünyanın en turistik beşinci kenti olmasına rağmen, on milyonu aşan ve ne kadar aştığı da pek belli olmayan nüfusu ve kralının beş asır öncekinden pek de farklı olmayan nüfuzuyla, modern bir imparatorluk başkenti. Venedik’teki gibi ahlak kurallarının birkaç günlüğüne rafa kaldırılmasından doğmuş bir karnavalı yok ama bilen biliyor ya her gecesi ayrı bir karnaval. Üstelik maskesiz...” diyor İzzeddin Çalışlar. Bu kitapta Çalışlar’ın kaleminden Bangkok anlatılıyor. Arap Casusları/ Riyad N. ErReyyis/ Çev.: D. Ahsen Batur/ Selenge Yayınları/ 256 s. ‘Arap Casusları’, Osmanlı sultanı Abdülhamid’in gizli baskı döneminde, biri iktidarının başlangıcında, diğeri yönetiminin son günlerinde tebaasına uyguladığı anayasal düzenin geçerli olduğu yirmi beş yılın öyküsünü anlatıyor. Arap gazeteci Riyad N. ErReyyis’in kaleme aldığı kitap, İngiliz belge kitaplarında ve özellikle H. V. F. Wistone’un yapıtlarında verilen bilgilere dayanıyor. AB Hazırlık ve Müzakere Dönemleri İle Üyelik Koşullarında Türkiye Tarım Sempozyumu/ TEMA Vakfı Yayınları/ 292 s. Başta toprak olmak üzere doğal üretim varlıklarının korunarak verimli kılınması temel ilkesi ile hareket eden TEMA, bu kaynakları kullanarak verimli kılan tarım sektörünün sorunlarını sorgulamayı ve çözümler üretmeyi görev bilmiştir. Kitap, bu amaçla düzenlenen AB Hazırlık ve Müzakere Dönemleri İle Üyelik Koşullarında Türkiye Tarım Sempozyumu’nda görüşülenleri içeriyor. Türkiye İçin Tarım/ Mahir Gürbüz/ TEMA Vakfı Yayınları/ 420 s. TEMA Vakfı erozyonla mücadele temelinde başlattığı çalışmaları; ülke toprağının korunması, geliştirilmesi, verimli kullanılması ve doğru yönetimi amaçlarına yönelik, çeşitli etkinliklerle sürdürmeye devam ediyor. Ziraat Yüksek Mühendisi Mahir Gürbüz’ün ‘Türkiye İçin Tarım’ adlı kitabı, bu çabalar kapsamında, bilgi edinilmesi ve bilim temelinde çözümleyici öneriler geliştirilmesi için yayımlanan yapıtlardan biri. Çağdaş Türk Edebiyatı (4 cilt)/ Şükran Kurdakul/ Evrensel Basım Yayın/ 1336 s. XVI. yüzyıl başları Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketleriyle bilinir. Bin yıla yakın süren feodal düzen tıkanmış, artık yenileşme ve ilerleme hareketlerini engelleyemez olmuştu. Özellikle Almanya’da köylü hareketleri bütün ülkede çığ gibi büyümekte ve derebeylik sistemini tehdit etmekteydi. Bu dönemde Alman toplumu üç büyük kampa bölünmüştü: Bunlardan birincisi, tutucuKatolik kamp, kurulu düzenin sürdürülmesinde çıkarı bulunan tüm unsurları kapsarken; ikincisi, varlıklı muhalefet unsurlarını, küçük soyluluk kitlesini, burjuvaziyi bir araya getiren Lüterciılımlı burjuva reform partisi; üçüncüsü, talepleri ve öğretileri Thomas Münzer tarafından dile getirilen köylüler ve halk yığınlarının oluşturduğu devrimci parti idi. Köylülerin talepleri, dinsel bağnazlığın ve derebeylik sisteminin her türden yaptırım ve uygulamalarına karşı Münzer tarafından hazırlanan “on iki madde”de somutlanmıştı. Dilden dile, kulaktan kulağa yayılan ve giderek sadeleşen bu “on iki madde” ile yola çıkan köylüler, Almanya’nın geniş bir bölgesini Fransa sınırlarından İsviçre ve AvusSAYFA 34 Şükran Kurdakul’un uzun yıllar süren sabırlı çalışmasının ürünü olan ‘Çağdaş Türk Edebiyatı’, Türk edebiyatının Tanzimat’tan günümüze gelişimini, belli başlı aşamaları, özellikleri ve temsilcileriyle inceliyor. Bu kapsamlı çalışmayla, Türk edebiyatının yüzyıllık tablosu ortaya çıkarken, bir yandan da özetçilik ve aktarmacılıkla sınırlı, resmi söylemin kabuğunu zorlamayan çoğu çalışmadan farklı olarak Türk edebiyat tarihi, toplumsal gelişimle karşılıklı ilişkisi içinde diyalektik bir bakışla incelenip yorumlanıyor. Yapıtın 1 ve 2. Ciltleri Meşrutiyet dönemini, 3 ve 4. Ciltleri ise Cumhuriyet dönemini kapsıyor. Yapıt için, “Şükran Kurdakul’un yazın tarihi, hemen her öğrencinin, her aydın yurttaşın kitaplığında bulunması gereken yapıtlardan... 1950’ye kadar cumhuriyet döneminin belli başlı yazar ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 835