Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Murat Tuncel’le ‘İnanna’ üzerine M urat Tuncel 1952 KarsHanak doğumlu. Artvin Öğretmen Okulu (1970) ve İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü (1979) bitirdi. İlk ve ortaokullarda öğretmenlik yaptı. 19841989 yılları arasında çeşitli gazetelerde redaktör olarak çalıştı. Halen, 1989’da Türkçe dersleri öğretmenliği yapmak için gittiği Hollanda’da yaşıyor. 1970’li yılların ortalarından itibaren Anadolu’daki çeşitli gazete ve dergilerde, 1980’li yılların başından itibaren de Varlık, Edebiyat Gündemi, Damar, Yaşasın Edebiyat, Karşı, Dönemeç, Türk Dili Dergisi, Güzel Yazılar, Evrensel Kültür gibi edebiyat dergilerinde öyküleri ve yazıları yayımlanan Tuncel’in ilk yapıtı 1981’de yayımlanan bir öykü kitabıydı: Dargın Değilim Yaşama. Tuncel’in bu ilk kitabından sonra , Mengelez, Güneşsiz Dünya, Beyoğlu Çığlıkları, Gölge Kız adlı öykü kitapları; Maviydi Adalet Sarayı, Üçüncü Ölüm adlı romanları; Tipi, Buluta Binen Uçak, Tullu Kurbağa adlı çocuk kitapları; Yarımağız Anılar adlı anı kitabı çeşitli yayınevlerince yayımlandı. “Çerçi” adlı öyküsüyle 1979 Kültür Bakanlığı Gençlik Öykü Ödülü’nü; “Cennet de Bitti” öyküsüyle 1997 Hollanda NPS Radyo Öykü Ödülü’nü; Maviydi Adalet Sarayı romanıyla 1994 Şükrü Gümüş Roman Ödülü’nü, Üçüncü Ölüm romanıyla 1997 Halkevleri Kültür Sanat Yarışması Roman Ödülü’nü, Gölge Kız adlı öyküleriyle 2000 Orhan Kemal Öykü Ödülü’nü alan Murat Tuncel, umutlu, inançlı ve inatçı bir edebiyatçı olmayı sürdürüyor. Varlık Yayınları’nca yayımlanan yeni romanı İnanna’yı (437 sayfa) okuyunca, insanı ve edebiyatı seven, küreselleşmenin olanca saldırısına karşın değerlerini yitirmeyen ve aydın sorumluluğu ile edebiyatçı aşkını bütünleyen yazar dostum Murat Tuncel’in, bu başarılı romanıyla ilgili bir değerlendirme yazısı yazacaktım, ama onun roman hakkındaki düşüncelerinin daha doğru olacağını düşündüm. Ayrıca “Bütün tarihler, aşkın gizli tohumunu bu coğrafyada sakladılar.” girişiyle okuru romanın içine çeken yazarın düşüncelerini de merak ettim. Çünkü böyle zengin içerikli bir romanı yazmaya girişmek büyük bir cesaret gerektiriyordu. Tarihle coğrafyanın, insanlığın ve edebiyatın en temel olaylarından aşkla ve toplumsal mücadeleyle bütünleştirilmesi zor bir görev ve sorumluluk yüklerdi yazara. Aynı zamanda derin ve ayrıntılı araştırmalar gerektiren böyle bir yönelime karar vermek çok zor olmalıydı. İnadına insandan uzaklaştırılmaya çalışıldığı ve böylesi edebiyatın egemen kılınması için tüm olanakların seferber edildiği koşullarda Murat Tuncel zor bir işe soyunmuştu. Bu koşullarda, böyle zor bir işi başaran Murat Tuncel’le üstesinden geldiği bu iş üzerine söyleşmek en iyisiydi. Ben de öyle yaptım ve İnanna ile ilgili sorularımı Tuncel’e yönelttim. ‘Kapalı kutu olan tarihimizin kilidi artık açılmalı’ insana bakış açımın yönlerini çoğalttı. Değişik kültürlerden insanları tanıdıkça içimdeki “ben” benlere, “kendim” kendimize dönüştü. Coğrafi anlamda da, kültürel anlamda da yazın coğrafyam genişledi. Bir önceki günkü bakışımın, bir sonraki gün gözden geçirilmesinin gerekliliğini ve insana düz değil, doğru bakmanın en doğru olduğunu bana öğretti. Bütün bunlar kendimden başlayan yazın yolculuğumun yollarını modern düşünce yollarından geçirerek ait olduğum ulusal edebiyatın, dünya edebiyatı platformunda daha iyi nasıl temsil edilebilirliği sorumluluğumu çoğalttı. Bu sayede yazdıklarıma betimleme, yer, karakter, içerik zenginliği de eklendi elbette. EĞİTİMCİLİK VE YAZARLIK Tipi, Buluta Binen Uçak, Tullu Kurbağa adlı çocuk kitaplarınızda eğitimciliğinizin ve çocuklara sevgiyle yaklaşımınızın izleri görülüyor. Eğitiminizi ülkemizin gerçekten öğretmen yetiştiren öğretmen okulu ve eğitim enstitüsü gibi kurumlarında aldınız. Sürdürdüğünüz eğitimciliğinizin yazarlığınıza katkıları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Eğitimcilik başlı başına insanı tanıma sanatıdır. İnsana yakın olma ve onun davranışlarını çeşitli yönle ? Öner YAĞCI İ lk yapıtınız Dargın Değilim Yaşama adlı öykü kitabınızdan sonra 1980’lerde yayımladığınız Beyoğlu Çığlıkları, Mengelez, Güneşsiz Dünya ve 2002’de yayımladığınız Gölge Kız adlı öykü kitaplarınızda müthiş bir gözlemci olduğunuz hemen anlaşılıyordu. Ülkemizin çeşitli yörelerinden sunduğunuz insan manzaralarındaki ayrıntılarla insanı yürekten yakalayıp toplumdaki adaletsizliklere ve yanlışlıklara dikkat çekmeyi ustalıkla başardınız. Yirmi yıla yakındır Hollanda’da yaşıyorsunuz. Çeşitli uluslardan, kimliklerden, kültürlerden insanlarla bir aradasınız. Bu büyük olanağın yazarlığınıza nasıl ufuklar açtığını söyler misiniz? Böylesi bir durum, edebiyata ve ? “İnanna’da sosyolojik öğeleri felsefeye bulayıp tarihi olayların içine yerleştirerek bir coğrafyaya serpilmiş aşkın gizli tohumlarını topladım. Kararı vermem biraz zor oldu, araştırmalar zaman aldı ama zevk alarak çalıştığım bir roman oldu İnanna. O nedenle de bütün cefalara değdi diyorum” diyor Murat Tuncel. CUMHURİYET KİTAP SAYI 872 SAYFA 4