19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YENİ YAYINLAR Bu kitap, yeni Türkiye CumhuriyetVnin örnek bir kadınının yaşamöyküsüdür. PROF. Remzi Kitabevi Ali: "Bırak benim yakamı.. Ben bilmem orasını.." "Nasıl bilmezsin?.." "Bilmem.." "Sövmedi mi?" "Bilmem." "Dahanededi?" "Bilmem..." "Ben onun karısıyla yattım, dedi. Öyle miı>" "Bilmem amma, o çok namussuz adam." "Yani yattım, dcdi!" "O çok namussuz bir adam." "Demek yüz kişintn içinde böyle dedi?" "Alçağın biridir o." "Vay anasını, avradını. Böyle ha." Ali: "Bütün Çukurova'da ondan namussuz adam bulunmaz. Elci değil, ırgat celladı. Ağalann itı, ırgatların diişmanı... Senin bir çuval pamıığu onca ırgadın içinde Ağaya gösterıp seni rezil kepaze etmeseydi olmaz mıydı? Herkese yapar kötülük, bir haklayan çıkmadı. Yapamaz bunıı önünde görse erkek adam. Bir de..." Hüseyin, Alinin kolundan tutup durdurdu. Kan çanağına dönmüş gözlerini delereesine gözlerinin içine dikti. "De lan," dedi, "karısıyla yattım dedi mir1" Ali omuz silkti: "Bilmem..." Hüseyinin elinde birden hançer parladi. "De lan," dedi. "De lan!" Ali ıludak bükıü: "Bu hançeri bana çekeeeğine.." Hüseyin Aliyi hınçla itip gerisin C U M H U R İ Y E T K İ T A P geri döndü. Koşuyordu. Tarlalardan, çalılıklardan gcçiyor, soluğu kesilip duruyor, sonra tekrar koşuyordu. Bacakları kan içinde kalmıştı... Arada bir ayın üstünü bir bulut parçası kapatıyor, her bulut gelişte Hüseyinin yiireği hop ediyordu. Hüseyin, ağzı aşağı bir kara çalının karanlığına yatmış, elindeki hançeri ni sıkıyor, tirtir titriyor, olanca güciiyle gerıniyordu. Ây batıdaki daglara doğrıı indi. Hüseyinin gözü karşı karanlık dağlarda, göktekı kucaman ayda. Ay, bir türlü batmak bilmiyor. Biraz ileride, harman yerindeki ırgatlar çoktandır uyumuşlar. Irgatların ötesinde, harman yerinin sagında, elcinin cibinliği de rüzgârda ıısul usul sallanıyor. Ay, dağların tepesine oturdu kaldı. Hüseyin, hançerin kabzasını yakalamış... Uçacak gıbi.. Ay iniyor... Derken ay batıverdi.. 1 lüseyin bir telaş, bir titreme... 1 lüseyin sürüne sürüne cibinliğe doğru gidiyor. Soluk bile almıyor. Üsulcana cibinliğin yanına yattı. Cibinliğin içindeki rahat rahat horluyor. Sonra sayıklıyor. Hüseyin, cibinliğin karanlığına boylu boyunca uzanmış.. Öteki horlayıp yatakta donüyor... Hüseyinin hançeri tutan eline, bileğindc bir sı zı... Bilek düşecekmiş gibi... Yüreğinin sesı gürültü. Hüseyin gürültü detı ürktü. Az ilerde kımıldayan bir gölge... Hüseyin hışımla lıançeri topraga çakıp, hrladı. Dü^e kalka, köye doğru koşııyor du." PROF. DR. Afet Inan Cenevre'de okuyan ve Atatürk ile Meclis başta olmak üzere bütün ülkenin dikkatle izlediği çalışkan bir Türk kızı; azmin sembolü... Ankara'daki öğretmenlik yıllarında bir erkek öğrencisinin, "Kadınların seçme ve seçilme hakkı yoktur!" sözü üzerine kadın hakları için kamçılanıp bu işe sarılan ve sonunda da bu mücadelenin zorlu ilk etabını kazanan; Türkiye'de arkeoloji çalışmalarının başlamasını öneren ilk kişi, bir genç kız; iradenin sembolü... Bir yandan okurken bir yandan da çeşitli araştırmalarının sonuçlan doğrultusunda ülkesini yurtdışındaki bilim çevrelerinde tanıtmaya çabalayan ve asla geri adım atmayan, ülkesine layık uygar bir kadın, bir yurtsever; sebatın sembolü... Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte ülkedeki birçok değişim ve dönüşüme tanıklık eden, kimi önemli çalışmaları doğrudan sırtlayan Prof. Dr. Afet İnan'la ilgili bu kitap, ülkemizdeki herkesin okuması gereken, herkese hitap edebilecek, yanı sıra genç araştırmacılara da kaynaklık edecek kapsamlı bir çalışma. Remzi Kitabevi SAYFA 9 S AY I 8 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle