Katalog

Papa'nın ölümüyle yeniden canlanan töre ve tören tutkusu ~ ILYA 1 Gizemli ı öykülerin izinde Son zamanlarda yazılanlar da içinde olmak üzere ilginç bir geziye çıkarıyoruz. n ziya GÜREL "llımttyanlar arast birltk ve dtyaloğa önem vereceğtm Scleflerim gibi bentm de bırınal kaygım, Mesıb'in yajamuıl varltğını lum dünyaya duyurmak olacak Görcvim, dünyada Mcsih'ın tjiğıntparlatmaktır." 265. Papa XVI Benedictus "En tanınmış yapıtlan kopya etmek varken , tarih yazmak için kendinizi niye bu ka dar yoruyorsunuz ? Ciörenck budur. Yeni veya özgün bir düşünceniz varsa , insanları ya da olayları ycni bir bakış açısıyla anlatırsanız , okuyucuyu ^aşırtırsınız. ()kuyucıı ise şaşırmak istemez; bir tarih kitabında önceden bil diği saçmalıklan görmek ister. Onu eğitmek isterseniz, aşağdandığını düşünür ve öfkelenir. Onu aydınlatmaya da çalışmayın, yoksa inançlarına sövdüğünüzü basbas bağırır.( ) Siz sanıyor musunuz ki, yazdığım tarih kitaplartna yenilikler koymuş olsaydım, şimdi ki ünüme kavuşabilirdim. Nedir yenilikr' Görgüsüzlükten başka bir şey değil. Bir şey daha: Kitabınızın iyi karşılanmasını istiyorsanız , toplumun iistüne kurıdu er demleri her fırsatta yüceltmeyi savsaklamayın: inanç, zenginlik, sadaka, özellikle toplumun ana dircgi olan, yoksulun yazgısına boyun eğmesinin erdemi.. Kitabmızda mülkiyet, soyluluk ve bunların bekçilerinin kaynaklannı; bu kurumların layık olduklan saygıyla ele alınacağını söyleyin. Yeri geldiğinde doğaüstü güçleri kabul ettiğinizi belirtin. Bunları yaparsanız kitabınız başarılı olur.." "Azize Pembe Kızın Kutsal Emanetleri" başllkll bölümde, Pembe Kız , bir yandan Jean D'Arc'ı çağrıştınrken; diger yandan da bugünün yazınında iyice yaygınlaştınJan söylenceye göre, Hazreti Isa'nın karısl ve dahası, çocuklarının anası olduğu için Incü'in öyküsünü korumak adına dışlanıp yok edilmek istcnen; onu güney Fransa'ya kadar sürükleyen bir kaçak yaşama yazgılı kılınan Magdala'lı Meryem'in öyküsü fısıidanmaktadır. Anatole France'ın ilk bakışta gülmece izlenimi veren bu yapıtında, çevirmen Bekir Karaoğlu'nun da vurguladığı gibi, bağnazltk, baskıcı yönetim düzenleri, kapitalizmin yabancılaştırdığı insanlık, sömürge savaşları ve emperyal sevdalar konularuıda çok önemli dersler bulunmaktadır.(*) ocukları korumanm en emin yolu, • annebabaların eğitimi ile daha yoğun olarak ilgilenmektir. S STEVE BIDDULPH alman Rüşti'nin "Şeytan Ayetleri"nden sonra, çoksatan yazın ürünlerinin hemen tamamında rastlanan bir Hıristiyan gizemciliği anlatımı baş gösterdi. Öyle ki, okuyucu, bu metinleri, polisiye kurgudaki başarı nedeniyle son sayfaya dek elindcn bırakamıyor.Umberto Eco da, "Gülün Adı" romanında, tarih bilgisinin ışığında Katolik inanç birliğinin öyküsünü göstergeler bütünlüğü içinde kaleme almıştı . Aristo'nun okunmasının yasaklanması; 'Retorık'in kıtaplıktan çıkarılarak, manastırın karanlık dchlizlcrinde gi/li bir bölümde saklanması, öyküdekı ölümcül gizin kaynağıydı. Görkemin, gösteriye dönük törenlerin nasıl da bilginin yaygınlaşmasına, paylaşılmasına engel olduğunu , Eco sürükleyici bir serüvenin içinde sczdiriyordu.. Köktenci inanç çevreleri kendilerinin bağlı olduklan üç Göksel Kitaptan birini kaynak göstererek, dinsel yorumlannı bir erk edinme aracına dönüştürmeyi bugün de sürdürmüyorlar mı? Lawrence Durrell da , "Avignon Beşlisi"nde , 'Templar Şövalyeleri'nin Kudüs'ten getirdikleri kutsal definenin izini sürenlerin karşılaştıklan korkunç sorgulamalan anlatıyordu. Dcinci Savaşta Hitler'in buyruğuyla Gestapo da bu defineyi Fransa'da ararken birçok kişinin canına kıymıştı. Dilerseniz tükettiğimiz yüzyılın başlanna bir göz atalım: Anatole France'ın (18441924) yaşamının son yıllannda, insanlığın geleceğinden iyice umudunu yitirdiği günlerde yazdığı "Penguenler Adası" romanı, gülmeceyi, taşlamayı, felsefeyi, politikayı bir bilimkurgu potasuıda harmanladığı en başanlı yapıtıdır. 1907'de bu kitabın önsözünde, XIII. yüzyıldan sonra tarihçiler daha iyi araştırma olanaklarına kavuşsalar da, bu kez onların karşısına çıkan en büyük sorunun belge bolluğu olduğunu belirtmiş: "Tek tanığı olan aktarımları, belgeleri hiç düşünmeden benimseriz. Kararsızlık iki ya da üç tanık ortaya çıktığında başlar; çünkü bunların aktarımları her zaman birbırleriyle çelişkilidir." Öykü, önsözün ilk satırlannda başlamıştır. Yazar, yapacağı tarih araştırmasında yöntemi belirlemek için, çok saygın bir bilim adamından da sıradan bir öğiit alır. Büyük beklentilerle kapısını çaldığı o ünlü tarihçi şöyle konuşur: AFOROZ NEDENİ... Günümüzün en çok satan polisiyesi, diye tanımlayabileceğimiz "Da Vinci Şifresi"nde de Dan Brown, yüzydlardır yalnızca fısıldanmakla yetinilen; dile getirilmesi aforoz nedeni sayılan aynı öyküyü ele alıyor. Isa'nın Tannsal boyuttan insani düzleme indirgenerek, çoluk çocuk sahibi, Aramca konuşup yazan Fiüstinli bir marangoz olarak betimlenmesi, inancın bazı tarikatlannca bağışlanamaz, ölümle cezalandınlan bir günah. Iran'lı Mollalar bir zamanlar Rüşti için nasıl ölüm fetvalan verdilerse, Vatikan da 'Kutsal Kâse' ya da 'Tapınak Şövalyelerinin Kudüs'teki Süleyman Tapınağından taşıdıkları cmaneder' konusundaki söylenceye göndermeler yapanlan aforoz etmeye hazır. 265. Papa olarak seçilen Ratzinger, yeni adıyla 16. Benedictus, kardinalliği sırasında , laikliğe, müziğe, doğum kontrolüne, kürtaja, Avrupa kültürünün bütünlüğüne, AIDS'ten korunmaya ilişkin birçok konuda düşüncelerini açıkladığında, yaklaşımındaki köktenci ştiren: Özden SAATÇI KARADANA Miçbir şey saglıklı ve mutlu çocuklar yetiştirmekten daha önemli degildir. Hiç kimse çocuklarını yalnız başına yetiştiremez ve yetiştirmemelidir. Hepimizin yardıma ihtiyacı vardır. İlya Yaymevi; 150'den fazla seçkin eseri okuyucuyla buluşturuyor. GENEL DAGITIM İMAVt DAĞITIM TEL : 0.212 512 52 81 512 51 93 FAX : 0.212 512 52 37 SAYFA 12 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 8 14