22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ka türlü bir yaratık yapan bu iri ve şişkin, yumru yumru, sanki birkaç başın hamurundan yuğrularak yeni bir eser yaratılmaya çalışılırken yarı yolda bırakılacak öyle meydana atılıvermiş olan baş, bedeninin üstünde sonsuza değin taşınacak bir bela, çirkin bir bela gibiydi. Ola ki kafatasının alına rastlayan kemıkleri şişerken gözlerin birini yukarı, ötckini yana çekmış, onlara korkunç bir şaşılık vermişti. AsıJ çirkinlik gözkapaklarının şişkinliğinden, çocuğun yüzünün anlamına sürekli bir sarhoş uykusunun sersemlik bulutunu yığan bir halinden kaynaklanmaktaydı. Ona bakınca bu koca başın altında hiçbir zekâ çalışmasının gelişmesine imkân bırakmayacak salt bir ahmaklığın karanlık kuyusuna baküıyor duygusu duyuluyordu. Çocuklar hep birden: Kocabaş!.. diye bağırınca o, anılarının birikmiş aalarından oluşan bir köpürüp taşmayla püskürdü: Benim adım Cemal!.. Birden çocuk halkasının içinden küçük, kavruk biri, iki elleriyle böğürlerine basa basa, kahkahadan kırıla kırıla iki adım ilerledi; olanca küçümsemesini Kocabaş'ın suratına yapıştıran bir bakışla: Âh, senin cemâline kurban olsunlar, civanım... dedi. Büyük bir kahkaha patlamasıyla çocuk halkası Kocabaş'a biraz daha yaklaştı. Daire gittikçe sıkışıyordu. O tehlikeyi sezdi. Öfkesinden dişlerini kilitleyerek sıktı; uyuyan gözlerinde fazla bir duman tabakası daha uçtu; ama ses çıkaramadı. Bugün çocukların zalimliği daha ilerı gitmedi; ancak artık alışkanlık haline gelmişti. Ne zaman küçük caminin avlusunda toplanılsa, mahallenin çocukları için en büyük eğlence Kocabaş'ı adamakıllı üzmekti. O gerçekten bir ahmaklık hastası mıydı? Bu hiçbir vakit gereğince anlaşılamadı. Ne zaman ağzını açıp bir karşı çıkma sözü, bir savunma çığlığı atsa bu, alay kahkahalarının gürültüleri arasında boğulur giderdi. Sonra mahallenin en kabadayısı Çalım Hasan önde, arkada daha küçükler, ona saldırırlar; biri dik parmaklarıyla kaburga kemiklerini şişlerken, öteki çıplak bacaklarını çimdikler; Çalım Hasan iki eliyle kafasını tutarak ve iki yana sarsa sarsa sallayarak: " Içinde ne var? lçinde ne var?" diye bağırırdı. Onun şiş gözkapaklarından iri iri damlalar birbirini kovalayarak yuvarlanırken çocuklar elele tutuşurlar ve çevresini alarak sözü: " lçinde ne var, içinde ne var?"dan oluşan bir türküyle oynarlardı. O, yavaş yavaş kendini gösteren bir deneme bilimiyle, artık ortada kalmamaya, her zaman duvar kenarlarında, uzakta siperlenmeye gerek görürdü. Ve böyle kendisini unutturmayı başarabilirse sessiz hareketsiz karşıdan ötekilerin oyunlarına bakardı. En mutlu zamanları böylelikle, hiçbir vakit katılma hakkı kazanılamayacak olan bu oyunlara uzaktan seyirci kalmak, mümkün olan saatleriydi. Ama bu pek seyrek gerçekleşirdi. Çocuklar artık oyundan yorulup bıkınca gene ona dönerlerdi. "lçinde ne var, içinde ne var?" sorusuyla çağrışarak kof bir karpuz yokluyormuşçasına onun kafasını sarsarlardı. Çalım Hasan'dan sonra bu oyuna ötekıler de yüreklilik göstermeye başlamışlardı. O artık yakınmaya gerek duymuyor; ara sıra çocukların CUMHURİYET KİTAP SAYI oyunlarına seyirci olmak ayncalığının karşılığını onların bu eğlencesine izin vermek suretiyle ödemeye razı oluyordu. Ancak bir gün "lçinde ne var?" sorusunun yanıtını vermek istedi. *** Onun anasına, küçük camiyle imam evinin arkasındaki harap bir odada oturması için izin verilmişti. Burada bekâr çamaşırı yıkayarak geçiniyordu. Anasının bütün suyunu da Kocabaş, küçük caminin dışında, köşede, sicim kadar su veren çeşmeden taşırdı. Çocukların ona en çok musallat oldukları fırsadardan birini bu su taşıma işi oluştururdu. Her gün bir başka eziyet etmek yolunu bulurlardı. Bugün en takılganlarından birinin aklına bir oyun geldi: Kovanın dibini iri bir çiviyle delmek. Yavaşça, ona sezdirmeden, kovayı aşırdılar ve kalın bir çiviyle deldiler. Kocabaş'ın çeşmeye gitmek zamanını bekleyerek, biraz uzakta dolaşarak durdular. O, boynunun üstünde iri kafasını sallayarak, elinde kova çeşmeye gitti. Bir sicimden daha kalın akmayan suyun altına koyarak yandaki taşın üstüne oturdu, her şeye razı sabırla bekledi. Bekledi, bekledi... Kova bir türlü dolmuyordu. Çocukların, yaklaştıkça sıklaşan halkası, ona doğru ilerliyordu. Kocabaş, bir onlara, bir kovaya, bir de akan suya bakıyordu. Onlar daha yaklaştılar ve bir özel düzenle, sanki talimli gibi davranarak tutturdular: " îçinde ne var, içinde ne var?.." Ellerini uzatarak, sorunun birincisinde bir türlü dolmayan kovayı, ikincisinde onun zavallı kafasını gösteriyorlardı. O, sonunda anladı. Kovayı kapınca küçük caminin avlusuna koştu, anasının odasına gidecekti. Arkasından çocuk alayı hep aynı şeyi yineleyerek onu izliyordu. Birden avluda kadın, elleri dirseklerine kadar sabunla bulaşmış, karşısına dikildi: Nerede kaldın? Hani ya su? diye bağırdı. O kovayı başaşağı çevirdi, dibindeki yeni açılmış delıği gösterecek oldu. Çocuklar hep aynı çağnşmayı sürdürüyorlardı. O zaman kadının büyük bir öfkeyle ilerlediği, Kocabaş'ın zavalh kafasını bir eüyle saçlarından yakalayarak öteki eliyle yumrukladığı görüldü. Aynı zamanda o da çocukları taklit ederek ve yumruklarını düzenli vuruşlarla indırerek: " lçinde ne var, içinde ne var?.." diyordu. Birden Kocabaş silkindi, kovayı fırlattı. Küçük caminin avlusunda yüzyıllar görmüş bir ceviz ağacı vardı, oraya koştu, umulmaz bir çeviklikle hopladı. Izlemeye gerek görmediler; ne yapacak diye bekleştiler. O, bir kedi ustalığıyla tırmandı, tırmandı... Daha yüksek dallara tırmanıyordu; sonra birdenbire kaza mı, kasıt mı kendisini salıverdi. Zavallı güzel bedeni, rüzgârdan uçmuş ıslak bir gömlek düşüşüyle geldi, ta musalla taşının kenarından kayarak, avlunun topraklarına düştü. Kocabaş'ın iri kafası taşın sivrisine çarpmış ve yana yöreye kanla karışık parça parça beyin parçaları dağılmıştı. Kocabaş, sonunda, içinde ne olduğunun yanıtını verdi. Temmuz (1921) m 808 hep okunan kitaplar 1982 NOBEL YAT ÖDÜLÜ GABRIEL GARCÎA MÂRQUEZ BU KEZ ANILARIYLA 1 Eylül'de çtkıyor GABRIEL GARCÎA M Â R Q U E Z ANUTMAK İÇİN YAŞAMAK tnnı'. C(tn vayin la ri .com SAYFA 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle