04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Edebiyat ile Iktidar llişkisi" Osmanlı Devletinden bu yana değişik boyutlarja sürüyor. Devletin bir kültür siyaseti olsa bile gelip geçen hükümetler bu siyaseti uygulama gereksinimi duymuyor. Mustafa şerif Onaran Dergilerden H ukumet ızlencelerınde kultur et kınlıklen de yer alır Bu etkınhk ler uygulanmak ıçın değıl, ızlen cede yerı boş kalmasın dıyedır Uygulamayı sağlayacak kaynağa da yer verıl memıştır Belkı de o etkınlığı yapmaya yet meyecek gulunç bır kaynak gosterılmıştır Devletin bır kultur siyaseti olsa bıle gelıp geçen hukumetler bu sıyasetı uygulama ge reksınımı duymaz Kulturun gelışmesı sıvıl toplum kuruluş larının bağımsız kımlığıyle ılışkılıdır Ama sıyasetçıler kendı uydusu olmayan orgutlere yalunlık duyma7 Uydu orgutler de yonetım erkını elınde bulunduranların duduğunu ot turduğu ıçın etkılı olnıaz Bu bıı kısırdongu mudur? Cıımhurıyetın kuıuluş yıllarında boyle değıldı Yenı bır toplum oluşturmak ıçın ge leneklerı çağdaş koşullara gore yorumla mak, cumhurıyet ılkelerıyle bağdaştırmak gerekıyordu Yenı bır toplum oluştıırmak da onemlı bır kultur değışımı anlamına gelı yordu Kulturun temelını dıl oluşturur Doğal ge lışmcsını gostermeyen Furkçe kendı benlığı nı bulmalıydı Edebiyat, dılı ışleme becerısı olduğuna gore, benlığını bulan dıl yenı bır edebıyatın gelışmesını sağlayacaktı Cıımhurıyetın kuruluşundan kırklı yıllara doğru hukumetın kultur sıyasetıyle yazarlar arasında uyumlu bır tutum olduğu gorulur Memduh Şevket Esendal'ın uysal kışılığı nı eleştırcnlere Nurullah Ataç ın verdığı ya nıt anlamlıdır "Devrımcı bır hukumetın ya nında olmak 'uysal kışdıklı' anlamına gel mez" dıyordu Cumhurıyetın devrımcı atıhmlan surer ken edebıyatçılann devletle butunleştığı go Edebiyat ile iktidar ilişkisinden güdümlü edebiyata rulur Gerçı kırklı yıllardan once de Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali olaylarında gorul duğu gıbı devletin kımı ozanlar, kımı yazar larla uyuşmadığı bılınıyorsa da, genel anlayış olumlu bır gelışme gosterdığı ıçın pek onemsenmıyordu Kırklı yıllardan sonra, bır yandan gudum lu edebiyat dıyebıleceğımi7 bır anlavışla halk şıırı geleneğını değerlendırme çalışma larına gırışılıyor, bır yandan da edebıyatçılar onemsenmıyor, kuçumsenıyor, dışlanıyordu Ahmet Kudsi Tecer, Aşık Veysel'ı edebı yatımıza kazandıran ozandı "Halk Ozanları Bayramı" etkınlıklerıylc bır yandan halk şı ırı geleneğını canlı tutarken bır yandan da çağda!} ozanların halk şıırı geleneğınden ya rarlanarak çağdaş şııre yerlı bır canlılık ka zandırmasını ıstedı "Garipciler"ın bıle boy le bır evresı vardır Ama halk şıırını çağdaş şııre donuştutmede Cahit Kıilebi ile Ceynun Atuf Kansu'nun çabaları onemlıdır Ancak bu çağdaş ozanlar bır dayatma ola rak değıl, kendı şur dokularına uygun duş tuğıı ıçın o gelenekten yararlandılar Bunu, hukumetın kultur sıyasetıne araç olmak dıye yorumlamamalıdır Kaldı kı "Kırk Karanlığı" dıye anıJan o donemde, bunu ızleyen çok partılı donemde gerıcıhğe odun venldıkçe, cağdas ozanlara ıyı gozfe bakılmadı Gıderek edebıyatçılarda bır "muhalıf tavır" oluşmaya başladı "EDEBİYAT İLE İKTİDAR İLİŞKİSİ" "Edebiyat ile İktidar llişkisi" Osmanlı Devletı nden bu yana değışık boyutlarla su ruvor Sultana adanmış kasıdeler "caıze" al mak ıçındır dıye bılınır Dursun Ali Tökel bır kasıdenın 60 120 beyıtlık olabıldığını, methıye" dcdığımı? ılgılıyı oven bolumun 18 20 bcyıt kadar tuttuğuna gore, kasıdede o/anın nelcr anlattığını değerlendırmek ge uktığım soyluyor Kasıdenın edebiyat değerı uzerınde durulursa, "caıze" o kadar onemlı olmaktan çıkar, demek ıstıyor Ayrıta Taşlıcalı Yahya Bey'ın Kanuni'nın oğlu Şehzade Mustafa ıçın yazdığı mersıye de Sadrazam Rustem Paşa'yı yermesı yuzündcn surgıınlerde vaşadığı anlatılivor Kendılerını "sozun sultanı" bılen Baki ile NePî gıbı dıvan ozanları "mulkun sulta . nı"nı dızelerınde yaşattıkları ıçın ustun bır tavır ıçındedırler Ne var ki o ustun tavırla yazdığı yergıler NePî nın olumune yol aç mıştır (HECE, Dursun Ali Tokel Osmanlı Donemı: tktıdarın Edebıyatı Değıl, Edebiyatın Iktidarı, Temmu? 2005) Demek kı Osmanlı'dan bu yana yonetım erkını elınde bulunduranlar eleştırıye katla namıyor HECE dergısının açtığı dosyaya 15 edebı yatçı yanıt vermış, bunlar arasında Dursun Ali Tokel gıbı ayrıntılar uzerınde duranlar da var, konuyu genel çerçevede ele alanlar da Ornekse Ahmet Oktay "lıberal, toplum cu, tslamcı, ulkucu ıdeolojılere sahıp ıktidar bloklan"nı goz onunde bulundurarak genel bır değerlendırme yapmak ıstıyor "Genel olarak 'toplumcu' başlığı altında topladığım blok ıçınde farklılaşmış gruplar bulunmakta, bırbırıyle çatışmaktadır Orne ğın genel okıır ve medya nezdınde onaylan mış bırçok yazar ve şaır, star sıstemı kavramı çerçevesınae ele alınmakta ve dışlanmakta dır Yazını 'toplumcu gerçekçi' ıdeolojısının tekelıne vermek ısteyenler, modernıst/yenilikcı yontemlere ıyı gozle bakmamakta, her turlu arayışı bıçımcı ve burjuva olmakla suç lamaktauıılar Aynı şekılde lslamcı yazınsal ıktidar bloku ıçınde lıberal ve toplumcu eğı lımlere hoşgoruyle bakan ve dıyalog kurma va taliijan gruplar 'sekter' gruplarca kınan makıadır' ( H t C b , Yazın ve Iktidar, Tem mıu2005) YALNIZ ÇIKAR KAYCISI DEĞİL tttıhatçılar ordunun moral gucunıı arttır acak şıırlere gereksınım duyar Bu sıırlere vuksek odul vurılecektır Cenap Şehabettın olaya sıcak bakar Rıza Tevfik uzak durur (HLCt, Necati Mert, Iktidar ve Edebiyat, Iemmuz2005) Burada "Istiklâl Marsı" olayını da anım samak gerek Daha "Sakarya Meydan Savaşı"nın ya/gısı bellı değıldır "tstıklâl Marşı" guhesı ıçın açılan yarışmaya 700'u aşkın ozan katılmii; beğcnılmcmıştır En uygun seçentğın Mehnıet Akıf e ısmarlamak oldu ğuna karar verılır Mehmet Akif kımı zaman Meclıs'te kımı zaman "Taceddin Dergâhı"nda «jiırıne yogunkijir Medıs kursusun den Hamdullah Suphı'nın şurı okuyuşu et kıleyıcıdır 'jıır kabul edıldıkten sonra, mıl letvekıllerının ayakta saygı duruşuvla ıkıncı ke? okunuşu daha etkıleyıcıdır Mehmet Akıf aldığı odulu, orduya gıyım hazırlayan bır kadın derncğıne bağışlar Oy sa o yılın acımasız ^ubat soğuğunüa kımı zaman bır baytar arkadaşının paltosunu odunç gıymektedır Baytar arkadaşı, Mehmet Akıf Bey, şu odulun ucundan kendmıze bır palto alsaydınız, dıyecek olur Akıf, o arkadaşına uç ay dargın durur îktıdar edebiyat ılışkısının çıkar anlayışı na dayanmadığı da goruluyor Kurtuluş Sa vaşı'nı başarıya ulaştıran, bu ozverılı davra nışlardır Aynı Mehmet Akıf cumhurıyet devrımle rını benımsemeyınce Mısır'a çekıldı Kuran çevırısı ıçın aldığı odencğı gerı verdı Hasta knmca yurda dondu Kuran çevınsını, korusun dıye, olurse yok etsın dıye bır arkadaşma bıraktı Mehmet Akıf yoksulluk ıçınde oldu Kuran çevırısı bulunamadı CÜDÜMLU EDEBİYAT Konuyu, edebiyat kultur ılışlgsının bır alt dalı olarak yorumlayan Rasim Ozdenoren edebıyatı kulturun bır ışlevı olarak goruyor Sozu dolandırmadan ışın ozune ınıyor "Sıyasal ıktidar kendı ıktıdarını surdurme amacma yonelık olarak edebıyatı yonlendır mek ıstedığınde, onaya gudumlu edebiyat dedığımız tur çıkar Guuumlu edebiyat, kendı doğal ortamının urunu değıldır, o, kurulu duzenın mevcut ıktıdarın ıpkasma hızmet etmek uzere ortaya çıkartılmıştır Ve bu nıtelığıyle de yapaydır Yapay olan her şey gıbı o da kendı kadermı yaşar Yanı bır sure sonıa unutulmaya, yokluğa çarpılıp gı der" (HECF Siyasal Iktidar ve Edebiyat, Tcmmuz2005) Rasım Ozdenoren'ın bu goruşunu pekış tırmek ıçın, 1934 te toplanan Sovyet Yazarlar Bırliği'nin Birinci Kongresı'nde ana ıl kelerı saptanan toplumcu gerçekçıhğm, Sovyet yazarlarını gudumlu bır edebiyata hazırladığını anımsamak gerekır Marksıst felsetenın bılgı kuramına gore, duşuncenın, dış gerçcklığı doğru olarak yansıttığı ılerı suruluı Dış dunyanın goru nuşu ile ozu aynı mıdır 5 Madde dunyasmuı ozunu duyulanmızla algılayabılır mıyız'1 Doğa yasalarını nasıl anlayacağı/'' Gerçcğın ayrmtüarına yalnuca bılımsel yoldan varabı lır mıyızı' Duşunce kahpları edebıyatın ayrıntılarını gormeye yaramıyor ÖZDENETİM Baskı yonetımlerınde yasaların yorumu da değışıyor Kendını sıkı denetımden geçı ren yazar, yonetım erkını elınde tutanları kışkırtmamak ıçın ozen gosterıyor Abdullah Şevki soruyor "Yazarken, Batı demokrasılerınde olduğu gıbı, şoyle ıstedığım her şeyı yazdım, mutlu yum, kendımı hıç sınırlamadım, 'otosansur' uygulamadım dıyen yazar var mıdır 3 " Abdullah Şevkı demokrasıye, açık toplu ma duşman olan yonetımlerın edebıyatı sı nırladığını baskı altında tuttuğunu belırte rek sozu cumhurıyet yonetımıne getırıyor "Cumhurıyetın kuruluş yıllarında sıyası ıktidar, temelde ıkı duşunceye karşı olmuştur Bolşevızm yanı Sovvet yorumu olarak toplumda etkılı olan MarksçıLenıncılik ve Islamcıummetçi, antılaik, devrım karşıtı duşunceler" (HECE, Suya Sabuna Dokunmayan Edebiyat, Temmuz 2005) Ne var kı yasaların ıyıleştırılmesı de yeter lı olmuyor Bır yazar ıstedığı kadar gerçeğın değışık boyutlarını anlatmaya çalışsın, on yargılı yonetımler kararını çoktan vermıştır Bu onyargılı davranışı Veysel Çolak şoyle anlatıyor "tktıdarlar once yazarın ozgurluğunu elınden alırlar Bunu anayasalgerekçelerle tutuklayarak vapmadıkları durumlarda, ekonomık vaptırımlarla gerçekleştıuıkı Ya zar, yaratma surcunde ozgur kalmayı be cerse bıle yapıtını yayımlatamamak gıbı cıtl dı, aşılmaz bır sorunla yu/ yuze getırıİebdır Tam bu noktada yazmayı bırakmak ya da dayatılanları kabul etmek gıbı bır ıkıleme duşurulebılır yazar" (HECE, Edebiyat ve Iktidar, Temmuz 2005) HECE dergısı değışık goruştekı yazarla rın "Iktidar Edebiyat llışkısı"nı bıldırırken, "Sonuç Bıldırgesı" sayılacak bır genel değer lendırmeye gerek gormuyor Gene de edebıyatın bağımsızlığına doğru bır haylı yol almış gorunuyoruz Eskıden va zarın kafasından gcçenı okuyan bır guvenlık anlavışı vardı Artık bır yazaıı gecenın bır zamanı apar topar karakola goturmuyorlaı Aziz Nesın sağ olsaydı değışen her yone tımde, "Cerckıyorsam ben geldım1" dıye karakola başvurmayacaktı Yasalar ıstedığı kadar ıvıleşsın onyargdı kafaya gore "Yazar cskıclen kaba kaba olu yordu, şımdı kıbar kıbar vefat edecek1" • KİTAP S AYI 808 Okumadan eğitiminize •** ^ . • „ • • • ı • yöıujLermey i n . Ağııstos sayısı D&R satıs * noktaları ve ' bayilerde • • istanbul'un en çok tercih edilen 10 lisesi OKSÖSS ve Özel Okullar Sınavı şampiyonları başarılarının sırlarmı anlatıyoriar ÖSS sonuçları ve ÖSS'de yeni düzenlemeler 90 yıllık yaşam öyküsü ile Refet Angın Eğitimöğretim hangi ortamlarda yapılıyor "Okul Mimarisi" "Bilği Toplumu Kızlan" SAYFA 22 C U M H U R I Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle