Katalog

çeşitli etkinliklerle anıldı ".. .Intihar eden bir adam 'Ölümiimden hiç kiınse soruınlu değildir.' diyc bir mektup bırakmışsa, bu tümcedcn çıkarılacak anlam 'Olümümden hcrkcs sorumludur.' demektır. Suç hcrkcsc dağıtıldı mı ortada suçlu kalnw." Aziz Nesin 90 yaşında.. f( A ziz Nesin çok yönlü bir insandı. Şiirleriy21.1e, öyküleriyle, romanlanyla, oyunlarıyla, denemeleriyle, anılanyla, mektuplaşmalarıyla, gezi ve köşe yazılartyla yazar Aziz Nesin vardı. Edebiyatçılar Birliğiyle, Türkiye Yazarlar Sendikasıyla, Ankara Filrn Festivaliyle, Bilar ve Onbinler A,Ş.'lerle, Tarih Vakfı'yla, Barış, Insan Haklan ve TürkYunan Dostluk dernekleriyle, Aydınlar ve Hak ve Ekmek dilekçeleriyle, Kürt Sorunlan Kurultayı'yla, tutuklu ve hükümlülerin haklan için giriştiği açlık greviyle ve unutmuş olabileceğimiz birçok etkinli&iyle düzenleyici, harekete geçifici, yönetici, yönlendirici, eylemci ve toplumcu Aziz Nesin vardı. Gene Bilar'la ve aynca çocuk kitaplan ve Nesin Vakfı'yla eğitici Aziz Nesin vardı. Aykm demeç ve konuşmalarıyla irkilten, sarsan, düşündüren Aziz Nesin vardı. Markopaşa'yla, Malumpaşa'yla, Merhumpaşa'yla.YediSekizHasan Paşa'yla, AliBaba'yla, Baştan'la, YeniBaştan'la, Zübük'leve hinlerce köşeyazmyla gazeteci ve çağının tanığı Aziz Nesin vardı. Aziz Nesin'in bildiğimiz bu yönleri bir kişinin birbiriyle uyuşmaz, bağdaşmaz, birbirinden bağımsız yönleri değildi. Tam tersine, birbirini tamamlayan yönlerdi, bir bütünün parçalanydı. Çünkü Aziz Nesin özüyle sözüyle birdi. Düşünceleri ile yaşamı arasında bir çelişki yoktu, Aziz Nesin heryönüyle tutarlı bir insandı. Yukarıda saydığımız Aziz Nesinlerden biri eksik olsa, Aziz Nesin bugün tanıdıg'ımız Aziz Nesin değil, bambaska bir insan olurdu. O kitaplan yazan kişi, kitaplannın geliriyle yoksul çocuklan banndıran ve okutan bir vakıf kurmalıydı. Bu vakfı kuran kişi barış ve dostluk derneklerinin kurulmasına önayak olmalıydı. Bu derneklerin kurulmasına önayak olan kişi 12 Eylül'ü aşındıran dilekçeleri imzaya açmalıydı... Bu eylemlerin her biri öbürünü gerektiriyordu, biri olmadan öbürü düşünülemezdiw." Önsöz'den... 15Ektml96) "tnsanın soaımu nc denli biiyükse, ınsan bu sorumun ağırlığını ne denlı çok duyarsa, o denli sabırlı oluyor; benim büyük sabrun, dayanıklılığım buradan geliyor." 29Kasın>196) "Kimi yazarları okudukça, yazı yazmaktan gittikçc daha çok korkuyorum. Bunlardan biri de Sartre." Mart 1967 "Olümü tek başıma karşılamalıyım: Benirnle onun arasında bir giz olduğu için... / Ölümü ayakta karşılamalıyım: Ona şaygım, korkulu saygım olduğu için... / Olümu giıler yüzle karşılamalıyım: Onu bunca zaman beklcdiğim ve sevdiğim için... / Birdcn, apansız. / Savaşta, ki savaş alanı masamdır." 5 Aralık 1967 "15 Mart 1967 Çarşamba günü sabahtan itibaren cıgarayı bıraktık. Bu benim cıgarayı dördüncü bırakışım." "lyilikleri hiç unutmamalı ve unutmadığını gösteren davranışlarda bulunmalı; kötülükleri de hiç unutmamaL, ama unutmuş gibi davranmalıdır." !2Ocakl96H Aziz Nesin doğumunun 90. yılında çeşitli etkinliklerle anıldı. Yazarın, yıllar boyu eski yazıyla tuttuğu günce notları ölümünden sonra, "Mum Hala" adıyla Düşün Yayıncılık tarafından 1996'da yayımlandı. 2002de Adam Yayınları'nca yeniden basılan Mum Halanın önsözünden ve güncesinden yaptığımız bir derlemeyle büyük ustayı bir kez daha saygıyla anıyoruz. "Yaşamınızda rahat yüzü gördüğünüz, hiç rahat ettiğiniz, rahatladığınız oldu mu? Az da olsa oldu, evet... Ama benim rahatlamam bir şaşılası. Hani, sıkışırsın... Hela aramaya başlarsın. Arandıkça daha çok sıkışırsın. C) yana bu yana döner durursun. Oralarda hela bulmak umudun kesilince, daha uzaklara, bildiğin yerlerdeki hclalara koşarsın... Bir han örneğin. Ama terslik, o gün hanın helaları bozuk olduğundan kapalıdır. Kalabalık sokaklardan geçer, bir taksiye bınıp bir tanıdık eve gidersin. Onlar da evde yoktur. Taksiyle, şoföre çabuk diyerek bir genel helaya gider sin. Ama orası da onarılmakta olduğundan işlemıyordur. O yaııa, bu yana... Sancılar içinde boğum boğum terliyorsundur. Sonunda... Rahadarsın... Bir helaya mı gidersin? Hayır... Bir tenha köşede mi? Tenha yer yoktur... Oraya kadar gücün dc kaknamıştır. Elinde olmadan boşanırsın... Üsıün başın kirlenmiştır. Ama ne yapacaksın, artık olan olmuştur. Rahatlamışsındır. Bu da bir rahatiıktır. Benim yaşamımdaki rahatlıklarım, işte hep böyle olur." 22 Nisan 1968, Pazartesi "21 Temmuz (Pazar) 1968 giinlü hemen bütün gazetelerde şu haber vardı: KOCASINIYEDİ Kampa, (Uganda). (A.A.) Uganda'nın kuzeyindeki Madi köyünden yaşlı bir kadın, kocasını öldürüp yediği için mahkemeye vcrilmiştir. Duruşmada ifade veren 'yamyam' kadın, bu davranışını şöyle izah etmiştır: 'Her ikimiz de yaşjanıyorduk. Ben onu ycmcsy dim, o benı yiyecekti.'" "Oyun: Herbert Marcuse'ün şu sözü üzerine bir oyun yazabilirim: 'Bu yasa ve düzenin otoritesini, ondan acı duyanlara ve ona karşı savaşanlara övnıek bütünüyle anlamsızdır, saçmadır.' Oysa hiç de öyle değildir, kimi zaman ve kimi yerde tam bunıın tersidir. Orneğin Türkiye'dc... tktidarın, ezdiği, sömiirdüğü, sömürttüğü insanlara, o bozuk düzeni övmesi hiç dc anlamsız ve saçma değildir, çünkü tutmaktadır. Insanlar bılinçsiz oldukça da böyle sürecektir. İşte bu tutumıı gösteren bir oyun yazmalıyım. Geri kalmış, bilinçsiz halk, kendini sömürenleri ve onların düzenini övcr ve sever." 4 Eylül 1968 K İ T A P SAYI 8 2 7 a GÜNCE kâye" 1951 Cezaevi "Resimde minyatür neyse, edebiyatta da masal odur. Birindc mekân oransızlığı, diğerinde hayal gcnişliği." 1951 Cezaevi "Olüme inanmıyorum. Acaba ölüm de bir alışkanlık mı diyorum. Bizden öncekilerin öldüklerini görmeseydik ölmez miydik?" 1952 Cezaevi "Bir Anı: Cahıt Sıtkı'yla Babıali Yokuşu'ndan ınerken, bırden karşımıza bir hamal çıktı. Sırtinda boş bir labut vardı. Cahit Sıtkı onu gorünce bembeyaz oldu, yiızü fayans gibi beyazlandı." B ir adama hakaret için, salona giren adama sabit olarak bütün salondakiler bakarlar. Hi 7Kauml95H "(tnbanın asıl gerçek tarafı, olduğu şey değil, olnıak istediği şeydir.)" Tarıhsız SAYFA 16 C U M H U R İ Y E T