Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dünya Savaşı sonrası sırasında Türkiye'nin tercihlerini ortaya koyuyor. Kitap, yaklaşık yarım yüzyıllık (19502000) bir devrede yaşanan dış sorunların bir kısmı henüz hafızalardan silinmeden, tarih düşmek amacını taşıyor. Büyükelçiler kitapta yer alan olaylan anlatırken dış siyasetin hangi koşullar altında ve ncden o doğrultuda şekillendiğini ortaya koymaya çalışmişlar. Yok Etme/ Thomas Bernhard/ Çeviren: Sezer DurulYKYI 400 s. Avusturyalılık, Katoliklik vç Nasyonal Sosyalizm... Franz Josef Murau, Wolfsegg'de bunların içine doğar. Nefret ettiği bu coğrafyadan ydlar önce ayrılıp dünyada en sevdiği kent olan Roma'da yaşamaya başlayan Murau, annesi, babası ve erkek kardeşinin ölümünü bildiren bir telgraf alır, Bu telgraf Murau'nun geçmişi ve deyiş yerindeyse Wolfsegg hâkimi ailcsiyle yenidcn hesaplaşmasına yol açar. Giderek biitüncül bir Avusturya toplumu ve Avusturyalılık eleştirisine dönüşen bu hesaplaşma öykiisü, bir anlamda da Murau'nun kcndini Wolfsegg'le yeniden karşılaşmaya hazırlayışının öyküsüdür... Tango Şarkıcısı/ Tomas Eloy Martinez/ Çeviren: Zeynep Önall Alkım Yayınları/ 238 s. 2001 ydının Arjantin'inde, o karmaşanın ortasında yabancı bir öğrenci Buenos Aires sokaklarında mitolojik bir tango şarkıcısının peşine düşer. Gelmiş geçmiş en iyi seslerden birinin izini sürmek, onu, gittiği ülkenin yakın geçmişinde yaşanan siyasi öykülerle karşılaştırır. Gizemli sırlarını geçmişinde saklayan bir şehirde, yoğun bir gelecek kaygısı yaşayan insanlar arasında, bir yandan Alef'in ışığını ararken, öbür yandan tango ezgileriyle sarmalanır... Babam Nurırilah Ataç/ Meral Ataç/ Alkım Yayınları/ 220 s. Yazılarıyla Türk edebiyatında saygın bir yeri olan Nurullah Ataç'ın bilinmeyen yönleri kızı Meral Ataç'ın kaleminden yansıyor bu kitapta. Ataç'ın ailesi, aşkları, yakın arkadaşları, kedi sevgisi, oyun merakı, kitapları, Büyükada yılları, korkuları, öğrencileri, sevdiği türkülerşarkılar, şiir tutkusu, dile olan düşkünlüğü... içten bir üslupla aktarılıyor. Meral Ataç'ın kitabı bir edebiyat emekçisini daha yakından tanımamızı sağlıyor. Geldiler ve Kaldılar/ Michael Richter/ Çeviren: Mutlu ÇomakÖzbatır/ fştanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları/ 262 s. Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları'nın Göç Çalışmaları dizisinde yayımladığı bu kitap, Almanya'da Türkiye üzerine çalışmalarıyla tanınmış Körber Vakfı'nın yayını. Kitap Almanya'ya ilk giden Türk işçilerinin yaşamöykülerinden oluşuyor. Kitaptaki yaşamöyküleri Almanya'ya ilk giden işçilerin tiimiinün kırsal bölgelerden gelen ya da köy kökenli olmadıklarını, tam tersine birçoğunun daha önce yurtdışında yaşamış, Türkiye'de yaşamını şehir ve kasaSAYFA 38 balarda sürdürmüş olduğunu, bir kısmının ise eskiden Osmanlı egemenliğinde olan Avrupa topraklarından göç eden ailelere mensup olduğunu gösterıyor. Kitaptaki on bir yaşamöyküsünde işçiler, öğrenciler, tiiccar ve zanaatkârlar, doğdukları ülkedeki köklerini, gelenek ve göreneklerini, yabancı bir ülkede geçen zor yıllarını, sessizce verdikleri mücadelelerı, yeni bir topluma alışma süreçlerini ve kiıni gerçekleşen kımı de akim kalan hayallerini hatırlıyor, değişen kaderleriyle yeniden biçimlenen yaşamlannı anlatıyorlar. iktidar meseleleri ile ilgili dikkatleri dağıttığını ileri sürüyor. Yeni Başlayanlar İçin/ Francisco Asensio Cerverl Çevirenler: Canan FeyyatZeynep SirerRahmi ÖğdülSüreyya Evren Türkeli/ Literatür Yayınları 'Yeni Başlayanlar İçin' dizisi, resim sanatının çizim, kompozisyon ve boyama gibi en temel tekniklerini resme meraklı okuyucular için tanıtmak ve uygulama yapmalarını sağlamak için hazırlanmış. Her kitap, okuyucunun yaratıcı yeteneğini harekete geçirccek örnek ve uygulamalarla zenginleştirilmiş. Dizide yer alan kitaplar: Yeni Başlayanlar İçin Yağlıboya, Yeni Başlayanlar Içın Pastel, Yeni Başlayanlar İçin Suluboya, Yeni Başlayanlar tçin Çizim Teknikleri. Resim Sanatının Öyküsü/ AnnaCarola Krausse/ Çeviren: Dilek Zaptcıoğlu/ Literatür Yayınları/ 120 s. 'Resim Sanatının Öyküsü', Rönesans'tan itibaren resim sanatının geçirdiği evreleri ve akımları dönemin sosyal, kültürel ve ideolojik bağlamıyla birlikte ele alarak derli toplu bir bilgi kaynağı olarak hazırlanmış. Okuyjcularına resim sanatı tarihinin en önemli kültürel ve tarihi olaylan hakkında özetlenmiş ve sağlam yapılandırılmış bir genel bakış sunuyor. Kitapta anlatıma uygun olarak seçilmış 150 resim yer alıyor. Zaman çizelgeleri ve belli başlı sanatçılaT için ayrılan özel bölümlerle metinler destekleniyor. Ayrıca resim sanatına ait 178 kavramdan oluşan bir sözlük ve önemli 186 sanatçı hakkında kısa bilgilerden oluşan bir dizin de kitabın içinde yer alıyor. Devrimin Zamanı/ Antonio Negril Çeviren: Yavuz Alagonl Ayrıntı Yayınları/ 334 s. 'Devrimin Zamanı', Negri'nin düşüncesınin yirmi yıllık gelişimini, özellikle imparatorluk ve çokluk gibi iki anahtar kavramının ortaya çıkışını ve serılişıni izleyen bir kitap; düşünürün 'Zamanın Oluşumu' başhkiı yazısıyla, 'Kairos, Alma Venus, Multitudo' adlı kıtabından oluşuyor. Yazar bu metinlerde, Marx'ın kapitalist ölçü olarak zaman nosyonuna ilişkin, bizzat geliştirdiği proleter özdeğerleme ve işbirliği halinde çokluk kümeleri gibi kavramlara ilişkin aporia dediği ıelsefi zorlukları okura açıklamak yerine, bu zorluklar üzerinde yazarak düşünüyor; katiptalizmin zamanının egemenliğini tespit edip devrimci bir zaman anlayışı öneriyor. Negri'ye göre, materyalist, dinamik ve kolektifbir zaman algılayışı olmaksızın devrimi düşünmek dahi mümkün değildir. Bu yeni zaman düzeni kapitalizmin dönüşümünü anlamak için kilit önem taşır. Emeğin ve artıdeğerin ölçülmesinde kullanılan temel birim çalışma saatidir. Ancak kapitalizmin bu zaman anlayışı gerçek emeği soyuta indirger. Başka bir deyişle emeğin ardında yatan çeşitlilik kompleks, üretken güç, niceliksel bir birime indirgenmiş, böylece niteliğin yerini nicelik almış olur. Kapitalizmin geçirdiği dönüşümde zaman, yavaş yavaş bir ölçü olma özelliğini dahi yitirmiş, hayatın ve üretimin özü haline gelmiştir. 'Kairos, Alma Venus, Multitudo'ya geldiğimizde artık küresel kapitalizm farklı boyutlara ulaşmış, içinde üç temel yönetim biçimini monarşi, aristokrasi ve demokrasi barındıran, sınırsız ve merkezsiz bir imparatorluk halini almıştır. Çokluk da imparatorluğun öznesidir. Çokluk artık bir imparatorluğun ötesinde bir "dışarı "nın olmadığını kabul edecek, "içeriden" onu kemirecek ve imparatorluğun siyasi bileşenlerinin kompozisyonunda değişiklikler talep edecektir... • C U M H U R İ Y E T K İ T A P İlk Durak ,,. r ,,: : V İlk Duraklstanbul'un Entelektüel Tarihinden Tanıklıklar/ Can DündarNebil Özgentürk/ Alfa Yayınları/ 138 s. Necdet Mahfi Ayral, Rasih Nuri îleri, Hıfzı Topuz, Memduh Ün, Yaşar Kemal, Ferruh Bozbeyli, Recep Bılginer, Tuncel Kurtiz... Onlar, Türkiye'nin düşün dünyasına, sanat hayatına ait isimler... Kimi sinemacı, kımı edebıyatçı, kımi felsefeci, kimi politikacı... Farklı coğrafyalardan, farklı amaçlarla Istanbul'a geldiler. Bir hayat kavgasının içine girdiler. Para kazanabilecekleri bir işe, kendilerine de zaman ayırabilecekleri bir mesai düzenine, ama daha da önemlisi farkhlıklarını hazmedebilecek bir iş ortamına ihtiyaçları vardı. Aradıkları ortamı aynı adreste buldular. O adres, ömür maccralarının 'ilk durağı' oldu. Son durağa geldiklerinde hepsi mesleğinin zirvesındeydi. Ama hayatlarının o ilk durağını asla unutmadılar. Kitap Nisan 2005 tarihinden itibaren CNN Türk'te yayımlanan 'ilk Durak' adlı belgesel programı sayfalara taşıyor. Onun Yolu/ Kitty Kelley/ Çeviren: Kahraman Türell Babil Yayınları/622 s. Frank Sinatra'nın kendi. izni olmadan, mahkeme kararıyla yayımlanan biyografisi.. 20. yüzyılın ünlü şarkıcılarından olan Frank Sinatra hakkında yazılan bu biyografi, Sinatra'nın yalnızca müzik ve sinema yaşamını anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Amerikan mafyasınm ünlü 'baba'larıyla olan yakın ilişkilerini de gözler önüne seriyor: Frank Sinatra'nın Amerika'nın ünlü mafya patronlarıyla yakınlığı ve bu nedenle açılan FBI soruşturmaları... Ava Gardner, Mia Farrow, Elizabeth Taylor, Lauren Bacall gibi yıldızlarla yaşadığı aşklar... Başkan Kennedy ve Ronald Reagan'la arkadaşlığı... Dostları ve Hollywood ünlüleriyle katıldığı seks partileri... Ünlü Türk plakçı Ahmet Ertegün'e olan kazgınlığı... Yaşamöyküsünün yazılmasına karşı çıkması... Postkolonyal Aura: Küresel Kapitalizm Çağında Üçüncü Dünya Eleştirisi/ Arif Dirlik/ Çeviren: Galip Doğduaslan/ Boğaziçi Üniversitesi Yayınevil 370 s. Bu kitapta yer alan makaleler, Çin'deki kültürel kendini temsil meselelerınden, çağımızda gerçekleşen değişimlere cevap olarak, küresel ilişkilerin yeniden kavranılaştınlması gibi daha genel problemlere kadar geniş bir alana yayılmış. Yeni küresel kapitalizm "çağı, küresel ilişkilerin yeni bir haritasının çıkarılmasını gerektirmektedir; gelgelelim, bu haritanın çıkarüması için, öncelikle, günümüzdeki ekonomik, siyasi ve kültürel iktidar yapılarını kavramaya ve eski radikal toplum öngörülerini akılda tutmaya ihtiyaç vardır. Arif Dirlik, Avrupamerkezcilik, etnik çeşitlilik ve çokkültürlülük üzerinde yoğun bir şekilde çalışırken bu iki koşulun es geçildiğini, bunun da küresel ilişkilere egemen olan vc ifades>ini kanlı etnik çatışmalarda bulan SAYI 826