Katalog

lik bağı ortadan kalkıyor. Adalı Murad 'ocag'ını Nevcan'la, gönlürtü ı\e Lılyeva ıle paylaştyor ' '()ysa erkek adamın bır yıgıl karısı olurdu! ' Murad'ın kcndi beynine de işlemesi için sık sık tekrarladığı bir ifade bu... Annesı Hlena'nın ıntıbartndan sonra artık denız Lılyeva ıçın nefret öğesı oluyor. Ta kı, Murad'la karştlaşana dek' 1 Hepimiz öyle değil miyizr Duygularımızı, hoşlandıklarımızı, nefret ettiklerimiüi hep değer verdiğimiz insanlara göre yönlendirmez miyiz.'' Deniz kızına âşık olan bir adamın deniz korkusu önemini yitirir; sevgili torunu vatman olmayı seçen ninenin tramvay korkusu kalmaz; ya da tam aksine, babası doktor olan çocuk doktorluktan nefret edebilir. Duygusal tepkilerimizi, beraberimizdeki insanlar belirler. Elbette ki bunlar yalnızca benim düşüncelerim ve kitaplarıma yansıttıkJarım. YtTİRİLMEYEN UMUT O dönemdc l'urklerc ınantlmaz derecede nefretle baktldıg'ına tanık oluyoruz. Lılyeva, Murad'la hasta yatağında tkıncı kez karşılaitığtnda onu çok yakışıklı huluyor. Fakat ardından eklemek zorunda kahyor "Ama ne yazık kı Tü'rk1" O dönemde gücünün doruğundaki Osmanh'nın tüm Avrupa'yı titrettiğini biliyoruz. Avrupalıların bir türlü yenemcdikleri, genelde haraç vermek zorunda bırakıldıkiarı, topraklarını kolayca işgal eden bir galip ulusa nefretten başka bir şey duymaJarı bekJenemez. Genç bir kızın, anne ve babasının yaşam öykülerindeki pek çok kahrın sebebi olarak gördüğü Türklerdcn doğal olarak nefret etmesı beklenirdi. Hatta böylesi bir nefreti içınde taşıyorken Murad'ın yakışıklılığını fark etmesi dahi, ılerideki duygulannı işarct eden bir ön belirti bence... Romanın uçte ıkısı bılıyor ama henüz o beklenen, Murad ıle Lılyeva 'nın kavujmasına tanık olamıyoruz1 Ntçın bu ıstı rapş Sizin sözlerinız ve bana ulaşan diğer yorumlar, bir derya öyküsü değıl, iç acıtıcı bir derya trajedisi yarattığımı gösteriyor bana... Belki de farkında olmadan, insanlara yeryüzünde daha ne acılar, dertler olduğunu anımsatmak istemişimdir; bilemiyorunı. tkı sevgılı artık buluşacaklar dtyoruz, ama ne yazık kı alın yaztsı buna engel oluyor Çarklar çevrılıyor, cadı kazanları kaynamaya başltyor! Zalen onlarınkı baiindan beriyazılmi} kötü bıryazgı değıl mu Onlar acılara, dertlere seçilmiş olduklannın farkındalar. Yazgılarının böyle yazıldığını, çizgilerinin böyle çizildiğini biliyorlar içlerinde bir yerlerde .. Ama yine de umudarını yitirmiyorlar. Birbırlerine ulaşmaya çalışıyorlar son ana kadar... Ve ışte 'Bır Derya Mavalı'nın sonu! Yaşamlan boyu aa çeken, kavuşamayan ıkı sevdtceğı. Murad'ın dedığı gtbı bır sonda, kadere bır yol göslerıp, yazgılartnı mutluluğa, güzellığe çevirterek kavuşturamaz mıydıntz? Öyle kı, 'Sonunda htrçtn riizgâr, bır delı karayel kı / Bır delı yağmur ijte gözyaşını getırdı./ Çölü'n ıpck kumuna karışıp gıden yağmur/Onca yıldır yag'mayıp akmayan gözyaşımı/ Sonunda döküverdıntz1' Insan bu kadar çilenin ardından 'mutlu son' anyor, değil mi? Ama bu kitap biraz farklı olsun istedim. Kötü başlayan her şey, her üaman iyi bitmiyor ki... Ben Adah'yı biraz fazla konsantre olarak yazdım galiba... Ve son iki bölümii bir solukta peş peşe, tansiyonum da oldukça yükselerek yazdığım içın birden bıre mutlu sona adapte olamadım sanırım. Ama sizin dahi göz yaşlarınızı döküvcrmiş olmak daha önce de soylcdiğim gibi bana başardığımı hissettirdi. Sankı her ıkı romanımzda da \ayfa kısıtlamastna takılmtşsınız gıbt geldı bana tstense ıkı roman da bir kendılerı kadar daha hacme kavuşabiltrdiler Ne dersiniz? Okumayı sevdiğim şekilde yazmayı sevdiğimden söz etmiştim başlarda.... Uzun soluklu, uzun yıllan kapsayan kitapları severim. Içerikleri nedeniyle hızla ilerlemeli ancak bu nedenle yüzeysel de kalmamalıdırlar. Miimkün olduğunca bunu başarmaya çalıştım. Hikâyeleri kısaltmaya, örneğin çocukluk ve yeni gençlik yıllarını kesmeye içim elvermedi. Bu durumda da tüm bir yaşamı ağır aksak yazarak sabnn sınırlarını zorlamamak gerektiğinı düşündüm. Bir de yeni yeni öğrenmeye başladığım bir şey var; her roman onu yazmak için harcayacağınız zamanı kendisi belirliyor. Yani her romanın bir yazma ömrü var sizin için ve o süreyi daha fazla uzatmak ya da belki kısaltmak pek de elinizde olmuyor. Kitaplar çocuklar gibiler, kendile rıni dünyaya getirenin isteklerını değıl, kendi kararlarını uyguluyorlar bır şckılde... Bu kıtap i(m ılk söyleşı bana att değtl mu Çok te^ekkılrler' Kıtaplartmı bu denli dıkkatle incelediğinız ve düşünmekten dahi keyif aldığım boyle ılgınç noktalara değindiğiniz için ben teşekkür ederim. Gerçekten de 1 Adalı' için ilk soyleşım bu... Tekrar tcşekkürler.... • (*) eoztop@aof.anadolu.edu.tr iîtd Çahjkan'a ıthafcn NiiveyreYüz Yılın MastAıZFunda Kalayaoğlu/ Remzı Kıtabcvı/440 s AdalıBir Derya Oykiisü/F««</ö Kalayctoğlu/ Remzı Kıtabevi/304 s. EN SECKIN YAZARLARI SİZLERLE BULUSUYOR ANKARA CANKAVA DiŞKAPl KIZILAY EYLULA.Ş. İZMİR !fv KOÇAK ELITLER G/COÇAK y.*. \K KEMAL SETİ ÖZEL SERISİ (39 Kltap) '^dünya odeblyaiınm da bir devidir." Alain Bosquet, Magazlne Utteraire (Fransa) N t a M HİKMET SETİ ÖZEL SERİSİ (25 Kitap) j ÇİJtgistOİ d^ğlftlrmlf, çok yon bOYVtiV fdirirrmv9 y«taom«« tüm esertet, nnr.mmı ıIurM/&nkı m buvuk romaoGia 0.312.496 27 I7(pbx) 0.312.384 65 10 (pbxj 0.312.430 11 98 0.312.430 05 50 A'rrn.A İIUAN TURMTt SMKIS HkZM muuuju t 0.232.438 3 3 4 3 0.232.44) 13 39 0.232.463 26 6 0 ATTİLA İLHAN SETİ ÖZEL SERİSİ (15 Kitap) kın ve pynlısın uitası, en degerl yaıoi VQ I fairlenmızden Attila llhan'ın yazılan ve A2IZ NESİN SETİ OZEL SERİSİ (25 "Sacteçç utkemnçe degtl, dunyocç Intonını en iyi anlamif mızah yazarının ISTANBUL 0.532.434 97 18(FCT) mtmçtmuu v BMSA KOÇAK ADANA KOÇAK 0.224 273 05 61 MUSTAFA BALBAY SETİ (10 Kitap) ıWnhurıyet Çgzeieşi eteşHrmçn ve yazgrı Mrntgfafta./feaj''OTtsm kitopign." 0,322.352 35 20 HİKMET ÇETİNKAYA SETİ (14 Kitap) "WkWS( Çetinkçryo rvn Turkıyç gerçegını gozlçr YAZIŞMAADRESI Bırllk Mh. 7 Cd.81 Sk. 18/A Çankaya ANK âdune s e ^ w oro$Urmaları ve TÜRKİYE ÇAPINDA ÜCRETSİZ TANITIM VE DAHA DETAYLI BİLBİ İÇİN TELEFON HATTIMIZ: 0.3 1 2,4 9 6 CUMHURİYET KİTAP SAYI 755 2 7 17 SAYFA 19