Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Jaklin çelikten iki öykü kitabı Yılanın Yolu' ve Kum Saatinde Kumkapı' Kırılmış bir aynadaki öyküler Jaklin çelik, öykülerinde yeterli ve özenli sözcükleri kullanıyor. Bunun yanında da kendi dilinin sınırlarında dolaşırken o sınırı zorladığını da görüyoruz. öykülerinin tamamında, beden dili diyebileceğimiz hareket, jest ve eylemlerini de ustalıkla kullanıyor. Konuşma dilini, gereksiz ayrıntılardan ve anlam süslemelerinden uzak tutmasını şüphesiz böyle bir genç yazar için önemli bir ustalık gösterisi olarak görebiliriz. Yılanın Yolundaki hikâyelerin tamamı, kendi varlığının gerçek anlamını bulmaya çalışan bir zenginliği içeriyor. "E$er dıldekı farklılaşma bır ıcza değıl de dogal bır ıler lımenın sonucu olsaydı bu kaos neden bir lanet olsun •> Umberto Eco ~l Ertekin AKPINAR Mansfıeld Bathman ya da Sevım Burak gıbı Yılanın Yolu Durak vc Yol adında ıkı bolumden oluşuyor Her ıkı bolumdekı oykulerın bir oncekıkıtabına(**) goreen temel ozellığı, hıkâyelerınde gerek bıçim gerekse kurgusunun daha farklılaşması olarak gorulebılıyor Bırıncı bolum olan Durak'ta kı oykuler sankı bırıncı kıta bın (dahası ıçerısınde bulundugu gelene ğın) bir devamı gıbı gozukuyor jaklın Çe lık ın Yol bolumdekı oykulerı okuyunta (Yol Yıtımı, Yılanın Yolu Sevışme ve Ja ıssalmer'de Bir Çol Geeesı) Tıırk oykutu luğunde neredeysc çok AI gorunen hem bıçım hem de ıçerık olarak nadır tatları barındırdıgını goruyoruz Ya?ar bu bolu mundekı oykulerınde, kendunıze karşı en acımasız davrandığımı? zamanlarda bıle kendımızı yanlış onermelerle anlatmanın zayıflığına duştuğumuzu anlatıyor Ken dı ben'ımıze yaptığımız gondermtlcrde bulunduğumıi7 kodların aslında hıç de karışık olnıadığını, karı^ıklığın sadece acız soztuklere karşılık gele(bılekeğını anlatıyor Aslında yazar kıtabın bu ıkıncı bolumunde yıllardır hayatımızdan uzak duran hayatın oykusunu oykumuzu Yusuf Atılgan ve Scvım Burak tan sonra kendi evıne çağırıyor BUTÜN SESLER. BUTUN RENKLER .. Jaklin Çelık, oykulerınde yeterli ve ozenlı sozcuklerı kullanıyor Bunun ya nında da kendi dıl'ının sınırlarında dola yrken o sınırı zorladığını da goruyoruz Öykulerının tamamında, beden dılı dıye bıleceğımız hareket, jest ve eylemlerini de ustalıkla kullanıyor Konuşma dılını, ge reksız aynntılardan ve anlam suslemele rınden uzak tutmasını şuphesız boyle bir genç yazar ıçın onemlı bir ustalık goste rısı olarak gorebılırız Yılanın Yolu'ndakı hıkâyelerın tamamı, kendi varlığının ger çek anlamını bulmaya çalışan bir zengın lığı ıçenyor Itıraf edeyım kı, kıtaptakı hı kâyelerı okurken şunu duşundum Yazı lan bu hıkâyeler ancak, sozcuklen asla karalamaya gerek duymayacağınuz mu kemmel bir dıl arayışının tutkusu olabı lır Okuyunca fark edeceksınız kı, kıtap takı her oykunun bir ses'ı, rengı ve muzı ğı var Yazarın butun oykulerınde kullan dığı dıl'ı tıpkı bir jımnastıkçı gıbı senkro nıze ruh hareketlerıyle hayata donuştur duğunu goreceksınız Kısacası, Yılanın Yolu'nu bir solukta okuyup bıtırdığınız de, kendi macerasını ya da kendi yolunu arayan bir dıl'ın olağanustu guzel bır yol culuğuna tanık olacağını hıssedeceksınız Bu macera sızı kıtap boyunca bıtmeye cek gıbı gorunen her bır hıkayenın ıçe rısınde muthış guzel tatlar vaat edıyor Jaklin Çelık'ın, asıl başarısı da zaten tam da bu noktada edebıyatın kendısıne do nuşuyor • (*) Yılanın Yolu, Jakltıt Çelık, Aras Yaytnları, 2001, 108 sy (**) Kum Saatinde Kumkapı, jaklin Çelık, Aras Yayınları, 2000, 112 sy K İ T A P luğumuzun bir başlangıcı olarak gormck hayatımız ıçın ıyı bir adım olabıhr Zaten yapmalda yukumlu kılındığımı/ gorevler de uçarılığımızdan, ozgurluğumuzden odedtğımız bırer bedel değıl mi'' Pekı neden bedel odemek ıçın uçarılı ğımm ozgurluğumuzu, aıdıyet duygu muzu ve ofkemızı kaybedıyorıız sılını yoruz Kendi odağını yıtıren perspeklı fını kaybeden, ruh karmaşası ıçerısınde boğulan kaba goruntulere ve karmakarı şık anlatıların anlamsızlığına kaybedıp bu çarpık medıokrası'nın ıçerısınde bırey denen zavallı varlığın çırpınışını acıma sızca ızhyoruz Neden bu kadar aumasız laştık* Neyı kaybettık, neyı bulamıyo ruz'1 EV(İN)E DÖNEN ÖYKULER Yukarıdakı bırçok soru yanıtını bula madığı ıçın anlamsız bir boşluğun ıçerı sınde sallanıp durabılır Çunku hıçbır ya nıt bir sorunun anlamsızlığını ıçerecek kadar açıklayıcı değıldır Butun bunları bir çirpıda sınıflamanın ıçerısıne hapset mektc pek mumkun gozukmuyor Çunku bu tur sınıflamalar kategorıleşmeye de çok musaıt gozukuyor Şımdı butun bu anlatılan ayrımların tamamını (ya da bir çoğunu), bugunlerde yayımlanan bir oy ku kıtabında gormek mumkun O da Jaklin Çelık'ın, Yılanın Yolu (*) "Altımızdakı stabılızc yol bir yılan gı bı kıvrüıyor Motor tum gucunu toprağa serıyor Yol ıçımc akıyor Kıvranmada Aradığımın ne olduğunu bılmıyorum O her neyse, bir dışın çekılmesı gıbı dunya nın dışına çekılmeye zorluyor benı De vınım son buluyor Içıme konuşurken kendi kehanetımde yol alıyorum "Yol sensın, bu yol senın " Bolunuyorum S adc gıbı goruncn butun metınlcr sarsıcıdir da Kırlı fılmler guzel ve ezgılı tınılar ınsanın onune uçu rumlar çıkarır Başka hayatlara ta nık olmak çoğu /aman yas,adığımız ha yattakı uçurumları ya kapama şansı su naı ya da uçurumu daha da derınleştırme odağı olurlar Artıkbu odakonumuzeçı kacak bırçok yol'un habcrcısıdır Aslında her ıkısı de artık bir aıdıyet duygusunun yıtırılışıdır Kant, aklımızun bızı mutluluğa gonder medığını soyledığınde ne kadar haklıydı bılmıyorum ama, bızı mutluluğa goture cek şeylerın o kadar da buyuk şey'ler ol madığını bılıyoruz artık Odevlcrımızı ve gorevlerımızı terk etmenın az da olsa mut kulagııııııı aıka sokaklaunda, esrıklığı me sebep avare sesler dolanıyor Gıt " (sy 87) Jaklin Çelık'ın ıkıncı kıtabına adı nı veren Yılanın Yolu oykusu boyle baş lıyor Çelık'ın hıkâyelerı temel de, duru, saf ve akıcı olduğu kadar huzursuz bir dıl'ın yaşadığı hayatla karşdaşmasının hı kâyesı Kıtap boyunca her oyku sakın ve gurul tu&u? bir şekılde başlayıp, çağrışımlara, anlatının hırklı kanallarına doğru akıp gı dıyor Iam da bu nokta da, her oyku san kı kendi kendını yenıden uretmeye baş lıyor Bu durum gıttıkçe yazar'ın metın le metnın okuyucuyla olan mesafesını kı taptakı butun oykulerde hıssettmr bir noktaya taşıyor O nokta da yazar her sa tırda sızı çozumu pek de kolay olmayan bir matematık problemının ıçerısıne doğ ru surukluyor Sız o problemı ne şekılde ço/ersenız çozun, aslında o sıze satır ara larında alttan alta başka bir çozumun olabıleceğını her oykunun sonunda hatır latıyor Jaklin Çelık bu kıtabındakı oykulerın de her ne kadar yol, yolculuk, yabancı, ya bantılaşma kadersızhk, savrulma, tesa duf gıbı kavramların etrafında donse de aslında temel kavramının huzursuzluk ol duğunu duşunuyorum Bunu şunun ıçın soyluyorum, kıtaptakı on oyku temel ola rak bir yer'e aıt ol(ama)ma, orada kal(ama)ma, gıtme ya da kaderını kabul lenme gıbı merkezlerde dolaşsa da alttan alta bunun doğurduğu temel bir huzur suzluk duygusuna vurgu yapıyor Bu duy gu 7aman zaman sızı huzursuz etse de, yazar bunu kıtabında kı oykulerınde bir odak noktası olarak ele alıyor Ve oradan ıtıbaren yurumeye başlıyor Yalınız ve hu zursuz Tıpkı Yusuf Atılgan, Katharıne SAYFA 14 C U M H U R İ Y E T S AYI 7 55