07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

tutarlı ve güçlü olmak, yeğlemelerde bulunmak, kararlar vermek ve bu doğrultuda eylemde bulunmak durumundaki insanın bu sorunlardan kaçamayacağı, günün birinde bu sorgulamayı için için bilc olsa yapacağı açıktır."(s. 15) Insan kendi varoluşunu ve toplumsal ilişkilerini etik açıdan sorguladığında, felscfc tarihindeki sorgulamaları göz önünde bulundurması da, hiç şüphesiz kendine bir yol scçmede yararlı olabilecektir. Etik düşünme ve sorgulamanın, insanın tinsel gelişjminde oynadığı rolü yadsımak güçtür. Etik hem kendimizi kavrama/anlama hem de başkalarıyla birlikte, bir iletişim ortamında kendimizi ve amaçlarımızı gerçekleştirmeyle ilgilidir. Etik insana vc yaşama değer verme üzerine dayanır. Elbette insanın ve yaşamın değişkenliğini durdurmak mümkün değildir. Zaten insan yaşamının bu tarihsclliği(değişkenliği), ahlaksal kavram ve değerlerin yeniden yorumlanmasını ve değerlendirilmesini de gerekli kılar. Ahlaklı insan bir bakınıa yalnızca kendisine toplumsal geleneksel bir miras olarak bırakılan değerleri koruyan insan değil, aynı zamanda yeni değer yaratımlarına yönelen insandır da. Çünkü her toplumda ve her çağda insan ahlaklı (erdcmli) olmanın örneklerini yeniden gerçekleştirmek durumundadır. Bu konuyla ilgili olarak, Mill'in s,u sözleri, yaşadığınıız bazı acı olaylarla birlikte, İnsan onurunu ve değerini ifade etmektedir: "(...) törcye salt töre olduğu için uymak (...) bireye hiçbir şey öğretmez ya da onda bir insanın ayırt edici niteliklerinden hiçbirini geliştirmez. Kavrayış, yargılama, ayırt etme duygusu, beyin çalışması ve hatta ahlaki tercih gibi insana özgü olan yetiler antak bir tercih yapmakta kullanılırlar. Herhangi bir şeyi töredir diye yapan kimse hiçbir tercih yapmış olmaz. O kimse en iyi olanı ne ayırt etmekte ne de istemekte hiçbir yetieldeedemez."(s. 118119) Sakızköy Günceleri düğünü göstermişti yeni kitabında da. Bizim Köy'ün yazılan Anadolu'nun uzak bir köyünde yazılmış ve dönemin en etkili dergisi Varlık'ta yayımlanmıştı bir 'köy öğretmeninin notları' olarak. Bizim Köy 1950'deyayımlandığında Türkiye ayağa kalkmıştı neredeyse. Köye ve köy sorunlarına çok ciddi dikkat çekilmişti. Sonra her şey tavsadı, eski haline döndü. Demokrat Parti'nin verdiği sözler çabuk unutuldu, kimse bir şey yapmadı Anadolu için. Açılan barajlar falan da köylüyü kalkjndıramadı. Demiryolu ağı durdu. Her yere benzin istasyonları konduruldu. Marshall Yardımı köylünün işine yaramadı, ağalar daha da zengin oldu: "Sarı Traktör"lerle ağaların gönlü yapıldı. Demokrat Parti iktidarıyla birlikte köyler hızla boşalmaya başladı. Işte büyük kentlerin hali ortada. İşte Avrupa'da dört buçuk milyon Türkiyeli. Kırsal ke UYUM VE DENGE Görüldüğü gibi ahlakla ilgili seçimler ve eylemler, aslında bir kişinin insan olma bakımından durumunu da ortaya koymaktadır. Ancak (iüntörc'nin de çalışmasında vurguladığı gibi, Mill'in sözünü ettiği birey toplumdışı ya da topluma karşı bir varlık değildir. Fayda, haz, özgürlük kavramlarını ele alırken de Mill birey kadar toplumu ve toplum kadar bireyi de göz önünde bulunduran bir anlayışa dayanır. Belki de gerçekleştiril mesi çok güç bir uyum ve denge arayışıdır söz konusu olan. Ama insan olmak da giderek güçleşen bir şeydir günümüzde. Bizi Mill'in ahlak fclsefesiyle tanıştıran ve ahlak üzerine yeniden düşünmemizi sağlayan ve birer birey olarak toplumla ilişkilerimizi yeniden düşünmeye yönelten (îüntöre'nin, yeni yapıtlarıyla düşünce ve kültür dünyamızda sesini duyurması dileğiyle. • John Stuart Mill'in Ahlak Anlayışı/Sıhi'l (htürk Güıılörc/ 11yd Yayınlart, Izmir, 2004. simde tarım falan yok artık. Azad Ziya Eren, öğretmenliği seçişini şöyle anlatıyor: "Oğretmcnlik, benim ve ablamın çocukluğunda mecburi bir arkadaş oldu. Annemin ve babamın bu meslekte otuzar yda yakın didinmelerini, hırpalanmalannı, adanmalarını, savrulmalarını yaşadıkça ve hatta Türkiye'nin farklı bölgelerinde aynı oyunun sahnelenişini izledikçe, 'öğretmenlik yapmayı düşünüyordum, yapmamam mümkün değildi' deınem riyakârlıktan başka bir şey olamaz. Ama bu gencecik öğretmen nereden bilebilirdi ki nelerle karşılaşacağını! Öğretmenliğinin ilk yılını böyle "bir dağ köyünde, odunsuz ve soğuk, güncşsiz ve fırtınalı topraklarda" geçireceğini söyleselerdi ona, buna inanabilir "i Gültekin EMRE ahmut Makal'ın hâlâ önemini koruyan, bir dönem ülkemizin toplumsal yapısını gösteren ünlü kitabı Bizim Köy'den tam 54 yıl sonra, yine bir ilkokul öğretmeninin Mardin'in Mazıdağ ilçesi Sakızlı dağ köyiindeki günleıini içeren günceleri okurla buluştu: Sakızköy Günceleri. Bu giinceler, Bizim Köy'den sonra Türkiye'de pek lazla bir şeyin değişmcdiğini gösteriyor. Zaten bıınu, köylerde hiçbir değişikliğin olmadığını, Mahmut Makal Bizim Köy 1975 kitabıyla bir ke/ daha kanıtlamıştı. C)ğretmenlik yaptığı köyde her şeyitı 25 yıl önce bıraktığı gibi, değişmeden durduğunu, sür M lliiyük Efcndilcr vc llükmclliklcri Kahrumanlar |"" "A///// Çıkur^pisliüinc hulaşırsa ne yapar? Rnnuın \ l l ( j M». JL MA 1m JHL SOFRASINDA MEHMEIJ^EMİRKAYA KIT infotŞhemenkitap.coni \ O212 5 1 ! C U M H U R İ Y E T K İ T A P ıkitnp.com SAYI 774 SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle