Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B UL MA C A Yîne 1940'lar 'îngiltere Yılları" Gstrein'in içüncü romanı olmasına rağnen, çok olgun bir anlatıma ;ahip. Karmaşık zaman dilimerini iç içe geçirerek anlattığı jykü büyük ustahkla bütünük kazanmış. Romandan alııan keyif sadece okumanın /erdiği hazla kalmiyor, yazara birlikte çok gizemli bir bulnacanın çözülmesine tanık jlmanın da zevkini veriyor. olarak söz ediyor. Aslında mitosun kaynağmda anlatıcının eski sevgilisi Max yatıyor, çünkü Hirschfelder aslında Max'ın aşırı hayranlık duvduğu bir yazar. Böylece anlatıcı Hircshfelder'in peşine düşerken aynı zamanda, kendi sini terk ettiğini anladığımız Max'ın peşine düşüyor ve onu anlamaya çalışiyor. Bir başka açıdan romana erkeklerin izinde kadınlar olarak da bakabiliriz. Sadece anlatıcı değil bu iki erkeği anlamaya çalışan, aynı zamanda Hirchfelder'in üç ltarısı da yazar hakkındaki izlenimlerini anlatırken, onu anlamaya çalışıyorlar. Roman, Hirschfelder'in üçüncü ve son karısı Marcaret'in tanıklığı ile başlıyor. Anlatıcıflebir sergide karşılaşan Margaret büyük bir istekle I lirschfelder'i anlatmaya başlıyor fakat bazı noktaları anlatmak istemediğini anlatıcı üstüne geldikçe belli ediyor. Margaret'in, Hirschfelder'in bir adamı öldürdüğünü söylemesi üzerine anlatıcının arayışı hem derinlik kazanıyor hem de bir tutkuya donüşmeye başlıyor. Büyük bir hırsla sarılınaya başladığı Hirschfelder'in yaşam öyküsü ilk başlarda tam bir yapboz oyuncağı gibi çok fazla bilinmezlerle dolu. Okuyucu da yapbozu yazar ile birlikte tamamlamaya başlıyor. Romanı, bu bilmece havası çok ilginç ve güzel yapıyor, ayrıca anlatıcının az veriden nasıl bir öykü tamamladığını da yazı tekniği sayesinde görüyoruz Hirschfelder'in eşlerınin anlattığı bölümler dışında kalan bölümlerde anlatıcı, öyküyü doğrudan Hirschfelder'in kendisine "sen" diye hitap ederek anlatıyor: " Annen kapıyı açmış ve kimliklerinizi gösterın demiş, bunu söyler söylemez de suratının ortasına okkalı bir tokat yemişti ve sen birkaç gün önce sizin evin çevresinde biricik sevgililerini bekliyormuş gibi elleri cenlerinde dolanıp durmuş olan dört delikanlının içeri nasıl daldığını görmüştün..." îkinci tekil şahısa anlatılan bu bölümler, kurgu içinde kurgu havasını vermek için de çok başarılı bir anlatım yolu olmuş. Bilinmez ince detaylar, o olayları gerçekte kalmaya devam ediyor. Bu bölümler yapısal olarak sürekli geri dönüşlerle zenginleştirifmiş olaralc anlatıldığı için farklı iki zaman dilimini kapsıyorlar. 17 Mayıs 1940'ta Hirschfelder'in, Londra'da Nazi sempatizanları ile Yahudilerin toplandığı bir tecrit kampına kapatılmasını ve burada duyduğu sözcüklerden, yaşadığı olaylardan, kendi çocukîuğuna sık sık dönüsler yaşaması, çok boyutlu oir bakış açısından anlamamızı sağbyor anlatılanları. Bu geri dönüsler dikkatli okunmadığında çok akıl karıştırıcı olabilecek denli faz S on zamanlarda okuduğum birçok kitap îkinci Dünya Savaşı yıllarını anlatıyordu. Belki tamamen bir astlantı sonucu bu dönemi anlatan kiaplar geçti elime ama bir başka konuu daha düşünmemi sağladı aynı yıllaı anlatan bunca roman, sanatçılar ba:ı dönemleri ve olayları acaba film seı gibi mi düşünüyorlar sorusuna takılnama ncdcn oldu. 1990larda bir sürü Türk filmi Be'oğlu'nun arka sokaklarını dekor olaak kullanıyor hissine kapılmıştım, ayıı şekilde îkinci Dünya Savaşı da co;u yönetmenin elinde, benzer imgeler cullanarak, benzer öykü anlatımlarına lönüşüyordu. Bunun nedeni sanatçıarın nayal gücü eksikliği değil kuşku.uz, fakat aynı dekorun fazla sık ve faza benzerliklerle kullanılmış olması bir şekilde bıkkınlık yaratabiliyor sanat ızeyicilerinde. Bunun için de aynı dönenin bilinmeyen farklı yönleri biraz daıa ilginç geliyor. Önce aşağıda tanunları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığınıgösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru, bir şairin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. Dikkat: "B/20", "A/62" ve "E/72" harfleri ipucu olarak yerine konulmuştur. Tanımlar ve sözciikleriniz: F. Henry Müler'in bir yapıtı. 73 78 68 75 50 13 7 17 46 24 42 65 1 56 G. "Lolita" rornanının yazarı. 49 41 47 32 44 58 45 H. Mütehassıslık, ihtisas. 39 59 35 60 63 74 79 3 I. "I. ..." (587'de Ariusçuluktan vazgeçerek Katolik olan, Ariusçuların ve soyluların ayaklanmalannı bastıran, bir Vaskon istilasını püskürten Vizigotlar'ın kralı). 66 67 76 15 70 18 6 2 A. "Thomos Head..." (yapıtlarında Nova Scotia'nın tarihini ve kültürünü gerçekçi bir biçimde aktaran tngiliz asıllı Kanadalı romancı). 57 37 36 71 43 28 40 B. Söylenmiş şiir. 23 16 27 26 33 14 C. "Tab'ımda bir kelal ki benzer ...te." (Tevfik Fikret). 10 60 53 77 38 48 D. "Sürü" ve " Yol" adlı filmlerde deoynayan aktör. 22 29 30 31 25 4 5 34 12 KıiP9U Içlnde kurpı Norbert Gstrein adlı Avusturyalı yaiar, kcndisi 1961 doğumlu olmasına ağmen, o da 194ü'h yıllarda îngilte"e'ye göç eden Ilirscfıfelder adlı bir /azarın yaşamöyküsünü anlatmış. "tngiltere Yılları" (Çev.: Çağlar Tanyeri, Can Yayınları, 2002) çok ilginç bir kurjuya sanip. Roman, bir kadının ağzından birinci tekil şahısta anlatılıyor ve ınlatıcı ardına düştüğü yazarla evli olmuş üç kadınla yaptığı görüşmeleri te mel alarak yazarın hayatını anlatıyor. Hirschfelder karakteri anlatıcı için bir mitos ilk başlarda, ondan "kutsal yazar, bir büyük yalnız adam, bir anıt" Blr yaşamöyküsü 870. saymın çözümu A. Münasebetlerden, B. Ezgi, C. Tını, D. Istanbul Bir, E. Nikos Kazancakis, F. Ergi, G. Liçi, H. Orion, I. Ğıdı, J. Lira, K. Ulahça. Şiir: E. Peygamber Muhammet'in eşleri. 11 52 80 21 55 61 9 19 54 64 51 8 la, ancak roman bugün, 1940 ve Hirschfelder'in çocukluğu gibi değişik dönemleri aynı anda ele alıyor ve bu, savaş öncesi, savaş sırasında ve sonrasında onun yaşamındaki tüm etkenleri anlamamıza da yarıyor. Birlikte olduğu kadınlar onun geçmişini aydınlatma konusunda fazla bilgi vermiyorlar, sadece Hirschfelder'in karmaşık zihin ve ruhsal yapısını anlamamızı sağlıyorlar. Görünen tablolar ne denli gerçekliği yansıtıyor sorusunu sormamıza neden oluyorlar. Hirschfelder'in kim olduğu sorusu, romandaki tüm karakterlerin ağzından anlatıldığı için onu her açıdan görmüş kadar iyi "Hadi git azıcık Istanbul iste Kosuruar o denizi bir çanağa Bir çıkına elesinler o günlerimi" Norbert Cstreln tanıyoruz, fakat aynı zamanda romanın diğer kahramanlarını onunla girdikleri üişkileri açısından, ondan beklentileri, onu nasıl gördükleri anlatıldıkça tanımaya başlıyoruz. "îngiltere Yılları" Gstrein'in üçüncü romanı olmasına rağmen, çok olgun bir anlatıma sahip. Karmaşık zaman dilimlerini iç içe geçirerek anlattığı öykü büyük ustahklabütünlük kazanmış. Romandan alınan keyif sadece okumanın verdiği hazla kalmiyor, yazarla birlikte çok gizemli bir bulmacanın çözülmesine tanık olmanın da zevkini veriyor. • www.yazinsanati.cjb.net SAYFA 23 UMHURİYET KİTAP SAYI 672