28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Güzel Yazı Defteri GULTEKIN EMRE T omns Uyar'ın yazısının nasıl oldu ğunu bılmıyorum, yazısı okunaklı mı, guzel mı hıç merak etmedım Notlar duştuğıı, oyku uçlannı suladığı, dıı şuncelerını paylaştığı defterlerını de hıç gormedım Onun yazdığı hcr şeyı yakindan ı/lemeye çalışan bırı ıçın bu bağışlan maz bır şey gıbı gelmıyor bana Ama, el bette hep merak ettım murekkebının ren gını, saytalara duşen golgesını O, bcnım bu merakımı gıdermek ıstermışçesıne, Alı Anf Lrsen'ın ozel resımlerıyle hazırlanan Guzel Yazı Deften'nı okurlarıyla tanıştırıyor Oyku, hayatın ıcıne daha ia/la çekmez se okuru, o oykudcn kus,kulanmak gere kıyor, dıye fısıldıyor sankı Iomrıs Uyar "Uzakta ıkı ıhtıyar, bır tumseğe ılışmış bır şeyler konuşuyorlar Daha yaşlı olanın kı sa kollu beya/ gomleğı esıntıylekabarıyor, şışıyor sonra yıne cıli7 bedenıne yapışı yor" Bu ıkı ıhtıyarın dunyası, ıster ıste mez, ıçımde donup duruyor, onların ya şamlarının nasıl geçtiğını bılmek ıstıyo rum Iomrıs Uyar yardımcı olmuyor ba na ü , "Ilk Ü gun" karşılaştıklarını betım lıyor yalni7ca "Sıı kurşıın rengınde artık Cıoktekı karanlık bıı leke gıbı duruyor yaz gunu resmıne eylul "Oykunun han gı mevsımde geçtığını de bılıyoruz artık ıonra oykunun sahnesıne Guzın, Olcay, Bulent, Kenan Sema, Denız, İsnıet gırer ler sıravla Kenan'la Guzın arasında sıcak bır şeyler mı var yoksa^ ' Guzın telaşlıydı "Ozel gıınlerı antmsamadığı ıçın ne dıye ceğını bılemedı Acaba uç yıllık bırlıktelık lcrının yıldonumu muydıı bugıın)" Ilışkı lerınde aksayan bır şeylerın olduğunu da sezdıııyur Iomrıs Uyar "Dedıöın gıbı, pansıyonlardan, kaçamaklardan ralan bık tıgım doğru da " "ama senınlc aynı evde oturmayı hıç duşunmemıştım " Anlatıcı sozun yelesinı yıne elınc* geçırıyor "Yan so kaklar, genış bır ınnaöın ırılı ufaklı kolla rı Her bırı o/el kendı hızıyla, donemeç lerden kıvrılıp çukurlarda oyalanarak, en gebelerı aşarak alana açılıyor, ugultuyla akıyor" Guzın ıle Kenan da o uğultuya kcndılerını kapnranlardan Bırı, tam da çay ıçerken "Kenan bey nasıl bırir'" dıye soruverı r G u/ın 'e "Bu beklenmedık soru karşısında Gu/ın hanimın yıızune şoyle bır değıp geçecek ya da yerleşecek bır an lamınou gızı çozmesıne yardım edeccğı ne ınanıyordu " Ama Guzın hanım yalnız ca gulumser "Lskı bıı sevgılı " der Ol eay la (kız) annesı bır sonrakı sahnenın kanramanlarıdır Nurıye hanım da (Ol cay'ın annesı) kızının Bulent beyle arasın dakı ılışkının geleceğını oğrenmeye çalışır bır ke/ daha tum sınırlerını dızgınleyerek "Bırı genç, oburu orta yaşlı ıkı kadın, ses lerının tınısını gergın bır ıpre dalgalanma ya koyverdıler Bu dengesızlık, başka tur den bır ozel denge sağlıyordu aralarında " Olcay annesıne Bulent'ı sevdığını soyleye rek onun kuskularını gıdermeye çalışır Ama anne pek ıkna olmuşa benzemez Bu bolumu Tomrıs Uyar şoyle bıtırıyor "Bır kaç ay oncenın tatıl gecelerı çok gerıde kafmıştı Sema'nın duru mavı gozlerınde kı sevınç, Kenan'ın mutluluğa kaldırdığı kadeh, Bıılenr'in kahkahaları, eskımış bır albumdekı kahverengı şıpşaklaı gıbı sılık tı " Oykudekı mevsım sonbahara doğru ka yar "Sokaklarda kışa doğru bır koştur ma " Ortak dıllen olmayan evlı ınsanlar, gunun bırınde boşanırlar Denız'le Ke nan'ın ılışkısı ne durumdadıracaba?" bır SAYFA 16 hafta once boşan dığı kocasina" ne yazmak ıster bır kadın? Bulent'le Denız'ınevlılıkha zırliğı nereye vara caktır? Kenan unı versıteden ayrılır, bır kıyı kasabasına yerleşır Bırşeylere, bırılerıne kırılmış tır, kaçtığı bır şeyler mı, bırılerı mı kendı mıdır acaba'' O kıyı kasabası ona aradıgı huzuru verecek mıdır (vcrmış mıdırr1) acaba^ Kenan bey, "çakır go7İu Bulent uğıır suzu", Gullu nanımın, bılmeden, Denız'ı polısın elıne duşuruşu, sıkıntılar, acılar ve dağılan aıle "Kış dendı mı tren " Gelır elbette akla "Buğulu vagon pencerelerınden akan ma vımsı beyazlık "Karın sıcak, kalın yorga nı " "ev ış" sorumluluk, ışguç, kısaca gun luk yaşamı anımsatan her ıpucu " Guzel Yazı Deften'ne goturuyor okuru "Kaba sarı kâğıttan, eskı pusku bır defter Guzel Yazı Defterı ' Bu defter bı/ı okuru nere ye goturecek acaba5 Iomrıs Uyar ın ama cı ne<) Oykunun kahramanlarını daha ya kından mı tanıyacağı?1 Oykunun geçtığı mekânların ayrıntı betımlemesınc mı komşuların dostların, arkadasaların hu zunlu, sevınçlı anlarına mı tanıklık edece ğı/^ Yoksabırımgeolarak mıkalacakbel legımızde'' Gerısını bız mı tamamlayaca öız' Durun bakalım ış lyıce karışamaya, ner şey ıç ıçe geçmeye başladı Işın ıçınden nasıl cıkacağız bakalım<* Detter'ın ılk say fasınua karsımıza kımı ısımler çıkıyor "tş te Arıf bey (Arzuldaymış, Vahap bey (Ne şe)deymış her zamankı gıbı Onte ıkı nu mara kapatmış Geç saatlerde yarım say fayı kapattı|*ına gore epey ıçmış, ımzasın dan bellı " 'Kutsı (Hoşgor)de, Ozen (De nız)de, Yaşar bey (Imroz)da, Cavıt (Hu zur)daymış Rahmı, bııtun lotaryalara (Pavyon)dak.ıtılmış ' Sonrabırçığgıbışu soru ınıyor sahneden okurun kucağına "!ju son gun nasıl bır gundu acabar1" Zamanının deöışmeye başladığını okuyoruz bır sonrakı sahnede (bolumde) " I akvıme gore bahar başıydı ama kış su ruyordu daha, bıldıöı kadar da surecektı anla^ılan " Kıyı kasabasında bır kahvede çay ıçen Kenan'ın yalnız, yıkık halı bır şey ler vazmaya çalışan (yoksa gunlerın çete lesını mı tunıyor') bıradamın portresı du ruyor karşımızda "Kenan ılk gunu bula madı Denız kıyılarında yılın onemı yoktu kı gunun olsıın Ya buraya adım attıgı gun •>" Sonra karşısına gelıp otııran kadın "Açılan kapıdan once urpertılı bıı ruzgâr gırdı Sonra da gocuk gıymıs, kot pantoîonlu, kalın yun arkılı bır kadın ' "Kadın, koşedekı bciş masaya ılıştı, heybesınden bır paket sıgara, bır çakmak çıkardı, son ra da bır kıtap Bu uzaklıktan kıtabın baş lığı okunmııyordıı ' Bu mevsımde btıra da ustelık tek başına bır kadın1 Kım bu kadın ^Cı u/ın mı, Olcay mı, Sema miı'Kım bıı kadın•> Ne arıyor Kenan'ın gıttığı kah vede bu ıssı/ kıyı kasabasında? "^u karşı masadakı adamın yajjt da anlaşılmıyor soz gelımı Kaç yaşında olursa olsun varlığıy la bulunduğu mekana damgasını vuran er keklerden Cınsel çekıcılığının farkında Gençken ne canlar almıştır kım bılır F ınaldeburunkahramanlar(oyuncul<ır) bıraraya gelırler tum gızlerıyle, bırbırlenn de uyandırdıklan ızlenımıerle, yaşanmış pek çok aynntıyla, duşunulmuş kımı ınce detayla tsmet'ın Sema'ya yolladıgı lotar ya defterı de Guzel Yazı Defterı mı olacak yoksa "Denız abının olumu gıbı acıklı bır olay karşısında" bırbırlenne daha sıkı ke 1 netlenemeyen dostlar Bırakalım oykuyu ınce ınce anlatmayı Hangı oyku tam olarak anlatılabılmıştır kP Oykuler okıırsu nuz ve yaşarsınız, hepsı bu' Futku ve ıha net yan yanadır oykude Bırlıkte ve ayrı ay rı yaşananlar gunun bırınde masaya yatın lır ve ortaya çok sesh bır anlatı çıkar Gu zel Yazı Defterı'nın bızımle paylaştığı da budur ışte Tomns Uyar'ın usta kurgusu ve her kı tabında daha da yetkınleşen dılı ustune ne soyleyebılırım kı? fomrıs Uyar adı yeterlı değıl mı Guzel Yazı Defterı'nı edınmek 1 ıçınr Onu tanıyanlar, onun yazdıklarının peşıne takılanlar nasıl olsa Guzel Yazı Def ten'nı çoktan edınmışlerdır Bugune dek Guzel Yazı Deften'nden haberı olmayan lara da sozum yok Varsınlar uyumaya de 1 vametsınler " Krcdı Yayınları//93 v ? Güzel Yazı Defteri/ Iomrıt Uyar/Yapı Ruhlar ve Portakallar FATMA ORAN lak Donencesı 1961'de ABD'de yayım landıysa da her ıkı kıtap da mustehcenlık le suçlandı ve haklarında bır dızı dava açıl dı Davalar 1964'te ABD Yuksek Mah kemesı'nın eyalet mahkemelerının mus tehcenlık kararlarını bo7masıyla son bııl du Oğlak Donencesı 1985'te ulkenıızde yayımtandığında mustehcenlık gerckçe sıyle toplatıldı Kıtap bunun ıızerıne 39 yayınevının ortak yayımı olarak 1988'de yenıden basıldı, bıı baskı da toplatılarak nakkında dava açıldı Mıller'ın otekı onemlı kıtaplan arasın da denemelerını topladığı 1 he Cosmolo gıcal Lye (1939, Kozmık Goz) ıle The Wısdom of the Heart (1941, Yureğın Bıl gelığı) ve The Smıle at the hoot of the Ladder (1948, Merdıvenın Dıbındekı Gulumseyış, 1967'de de değerlı hıkâyecı mi7 Tomrıs Uyar tarafından R Iomrıs ım zasıyla dılımıze kazandırılmıştı) sayılabı lır Mıller aynca suluboya resım çalışma ları yapmış, uluslararası sergıler açmış, I o Paınt Is To Love Agaın (1960, Resım Yap mak Yenıden Âşık Olmaktır) adlı bır de kıtap ya/mıştır Lawrence Durrell ıle ya zışmaları 1963're Anaıs Nın'le yazışmala rı 1965'te, Wallace I owlıe'yle olanlar ıse 1975'te yayınılanmıştır Kendısındc yazma yeteneğı olduğunu Westem Unıon Company'de çahştığı yıl larda farkettı, 1 lenry Mıller Daha one de başlamiş olabılır ama, ılk kıtabını o a man yazdı Daha once de bır şeyler kara lamıştı, ama gerçek yazarlık hayatı 1924'te başlamıştı O yıl ya/ar olmayı aklına koy du ve butun vaktını yazarlığa verebılmek ıçın de Western Unıon'dan ayrıldı Kendı yaşamını konu edınen lomanla rını bır butunluöe kavuşturmak fıkrı ıse 1927 yılındageldı aklına Karısı Avrupa'ya gıtmış, yalni7 kalmıştı Queens'de, beledı yeye bağlı parklar mudurluğunde memur ken, bır gun, ış bıtımının sonunda, eve doneceğıne, kıtabının genel planını ke sınleştırmeye karar vercTı ve sabaha kadaı bunun ustunde çalıştı, butun yazdıkları nın kırk ya da ellı sayfalık bır planını çı kardı, kısa kısa notlar halınde Butun yap tıkları ve yapacakları oradaydı Caprı corn'dan The Rosy Crucıfıxıon'a kadar, bugunu anlatan C ancer bır yana butun kıtaplan, rastlaştıkları ılk gunden Avrıı pa'ya gıdışıne kadar karısıyla bırlıkte gc çırdığı o yedı yıllık donem ustuneydı Ne zaman gıdeceğı pek bellı degıldı ama eı geç gıdeceğını bılıyordu Mıller Yazarlıgı nı cn çok etkıleyen donem bu oldu Mıl ler'ın Avrupa ya gıdışınden hemen once kı donem Avrupa Henry Mıller'ı her zaman Ame rıka ve Ingıltere'den daha ıyı anlamış, da ha ıyı değerlendırmiştı Amenka'da anla şılması zaten soz konusu bıle olamazdı çunku kıtaplan basılmamıştı orada Ayrı ca her ne kadar yu/de yu/ Amerıkalıysa da Avrupalılarla çok daha ıyı ılışkılen ol muştu Avrupalılarla konuşabılıyor, du şuncelerını kolaylıkla anlatabılıyoıdu Amerıkalılarla bu kadar yakın ılışkılerı ol mamıştı Ustelık Mıller'a gore Amerıka temeldesanatçıyakarşıydı Amerıkalı'nın gozunde sanatçı bır duşmandı çunku sa natçı Amerıkafılığa karşıt bır şcyı bırcy sellığı ve yaratıcıhğı savunuyordu Butun ulkeler arasında Amerıka en makıneleş mış, en otomatlaşmış ulkeydı Pekı, otuzlıı yıllarda Amerıka'da bula mayacağı ne vardı Parıs'tc' Bır kcrc Ame rıka'da benzerıne rastlamadığı bır ozgur luk bulmuştu Parıs te tnsanıarla çok da ha kolay ıletışım kuı ııyoı du ve kerıdısı gı bı ınsanlann Pans'te çok daha fa/la olduğunu gormuştu t n onemlısı de hosgo rııldıığunu hıssetmesıydı Anlaşılmak ya da kabul edılmek değıldı ıstedığı hoşgo rulmek yctıyordu ona Amerıka'da hıçbır 7aman duymamıştı bunu Ayrıca Avrupa yenı bır dıınyaydı Mıller ıçın Aslında her nangı bır yeraen hoşlanabılırdı, yeter kı kendısıne yabancılığını duyuracak kadar başka ve değışık bır yeı olsun Çunku, doğrusunu ıstersenız omru boyunca hep kendısını yadırgatan şeylerden hralanmış tı Belkı de ruhsal yapısının tuhaffı CUMHURİYET KİTAP SAYI 672 Imdtap O Zaman değlflyor zellıkle cınsel konulardakı açık ve ıçten anlatımıyla dıkkatı çeken otobıyografık nıtelıktekı roman larıyla yırmıncı yuzyılın ortalarında ede bıyatın daha ozgur bır anlatım kazanma sında etkılı olan onemlı bır ya/ar I lenry Mılleı Kahat ve ışlek uslubunun yanı sı ra, lyıyı olduğu kadar kotuyu de kabule yatkınlığı ve herkesçe bastırılan duygula ıı kolaylıkla ıtıraf edebılmesınden kay naklanan ustun esprı yeteneğıyle de bılı nen Henry Mıller'ın, cınsel konulan açık lıkla anlatması yuzunden bellı başlı yapıt larımn Ingıltere ve ABD'de yayımlanma sına 1%0'İara değın ızın verılmemış ama kıtaplan, gızlıce sokulan hransızca basım ları sayesınde yayımlanmadan once de bu ulkelerde yaygınlıkla okunmuştur 26Aralık 1891'deNew York'ta doğan, 7 I Iazıran 1980'de Pasıfık Palısades, Ca lıfornıa, ABD'de hayata veda eden Hen ry Mıller'ın çocukluğu Brooklyn'de geç tı, çocukhiK deneyımlerını sonradan Black Sprıng (1936, Kara Bahar, 1986) adlı romanında anlatan yazar, 1924'te New York'takı Westem Unıon lelegraph ( ompany dekı ışını bırakarak butun zd manınıyazmayaayırdı 1930'dal ransa'ya gıttı Orada yayımladı^ı Tropıc ofCancer (Yengeç Donencesı 1934, 1961, 1971) adlı romanında Buvuk Bunalım yılların da Parıs'te geçırdığı, yoksulluk ıçındekı gunlerını anlattı Gene ılk kez 1 ransa'da yayımlanan Tropıc or Caprıcorn (Ofilak Donencesı I ransa bas 1939, ABDbas 1961, 1985) ıse, Mıller'ın Parıs'e gelme deno nce New York'ta surduğu yaşama dayanıyordu Beathareketl Mıller 1939'da Yunamstan'a gıttı Don dukten sonra, bu ulke uzerıne duşunce lerını ıçeren Colossus of Marouıssı'yı (1941, Maroussı I leykelı) yazdı 1940 41 yıllarında ABD'de dolaştı ve bu ulkeyle ılgılı keskın gozlem vc eleştırılerını, ma kıneleşmenın ve tuarıleşmenın ınsanlığa verdığı /ararları konu alan The Aır Con dıtıoned Nıghtmare (1945 Klımalı Ka bus) adlı kıtabında tonladı Calıfornıa kıyısındakı Bıg Sıır'a yerleş tıkten sonra çevresınde bır nayran kıtlesı oluştu Bunların çoğu, Mıller'ın ınsanın yuce ve alçak yonlerını aynı ıçtenlıkle be nımsemesını kendı ınanclarına yakın bu lan, Beat hareketıne bağlı yazarlardı Mıl ler, Rosy C rucfixıon adlı tıçlemesını Bıg Sur'a vazdı Sexus Plexus ve Nexus adlı kıtaplardan oluşan ve 1965e tek bır kı tap olarak yayımlanan yapıt, Mıller'ın yaşamının Oğlak Donencesı'nde anlatılan donemını kapsıyor ve o kıtapta olduğu gıbı anlatıcı kahramanın ya/arlığageçışı nı anlatıyordu Yengeç Donencesı ve Oğ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle