Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cun Zllell 8011 yıllarda annesl 1le blrllkte. GlzJenmiş Ataklığı ile önııniı açan, dikbaşlı, gururlu ve karşılık beklemez davranışlar ıçindeymişcesine davranan Zileli, PDA Harcketi içinde tek başına bir birey olarak yaşamış, kendini gizlemiş. I Iem siyasal hem de psikolojik olarak: "Sol" eüçlerin kendisine o kadar itibar etmeleriniıı, onıı "oportünist" olarak adlandırdıkları öteki arkadaşlarından özenle ayırmalarının nedeni bıı olmalı. Onlar Zileli 'yı son ana kadar kazanılacak bir güç olarak görmüşler. Haklı imişler. Şimdi dahıi iyi görülüyor. Arkadaşlarının Zileli'ye kondıırmak istemediği şeyler dışardan kolayca görülebiliyormuş. "Yarılma",baştansona,çokgenel,çok naif biçimde savunduğu, "sol nölünmeseydi" savına dayanıyor. Yer yer "Denizlcr"e ayıp ettik" sularına dümen kırıyor. Ayıp etmeseydi Zileli bey. Onu tutan mı vardı? OD'l Ü Yurdundaki Deniz sonuç olarak onbeş dakikaJık mesaicdeydi PDA Biirosuna. "Yarılma"da geçmişte karşı karşıya, yıımruk yumruğa geldiği kişilerin gönlünü almaya çalışıyor. Böyle ulrnasını istcmczdim, demeye getiriyor. Otekılerden özür dileyen Zileli yakın arkadaşlarına kin ve öfke kusuyor. Okııduktan sonra adını koymak... Zi leli, her şeyi, bildiği bilmedigi her şeyi, ifşa ediyor, ortaya dökuyor. Ustelik bunu üç kuruşluk çıkar için, ya da polistc çözüldüğü için yapnııyor. Bu melanetı, ıızak bir diyarda, "siyasi mülteci" sıfatıyla yaşadığı Londra'nm Totcnham semtindeki bir küçük evde, bir başka ideoloji adına işliyor. Bu, bilc belli değil aslında. "Anarşizm adına" mı yoksa öylcsine bir sapkınlık adına mı? Babasının cüzdanındaki çıplak kadııı resimlerini yakalanıakla başlayan bir de likanlılıkscrüveni, birlikte yaşadığı kadının aldırdığı çocuğun kimden olduğunu sorgulamaya, arkadaşlarınm özel ilişkilerinin gevezeliğini yapmaktan, ailesindeki şizofrenik ilişkilere kadar uzanıyor. Bunların kime ne yararı olabilir sorıısu, çok kibar, yok yansız kalıyor. Zileli bunları "yarar" değil "zaıar nesabı yaparak yazmi!}". Besbelli! Doğal olarak, o satırların bir de ahlaki yönü var. Bunu "Sol"un muhasebesi icine neden yerleşririı? Aileiçi psikolojik sorunları ncden siyasal bir bilançonun içine sokarr* Hiç uınmadı^ım, beklemediğim, yollarını Zileli'ninkinden çoktan ayırmış, mevcut toplumda işgüç sahibi olmuş kişilerden duyduğum "Al lah kimseyi Gün'ün durumuna diişürmesin!" tepkisi, bu açıdan çok anlamlı CUMHURİYET KİTAP SAYI 672 Ne ordan, ne bıırdan, Ne Isa'dan ne Musa'dan yana.. I'ekbaşınabirgaripkişi... Candan Erçetin kasetinde sanki "Havariler"in yazarını anlatıyor. "Evet yalnız, yapayallnnnızzz... kennndimlleee!" Zileli, eşlcriyle, sevgilileriyle, en yakınındaki arkadaşları ile, "şizorren" kardeşi ile paylaşamadığı, harta bu kişilerin daha derinleştirdiği yalnızlığını okıırlarla paylaşmaya kalkışıyor. Başta Vanlma olmak üzere Havariler olsa olsa teşhircilik örnekleri sayılabilir. Dört duvar anısına sıkışmış birinin, dikkar çekebilmek için sivriliklerle siisleyerek ortaya dokrüğü "özel genel yaşami" Kağıda dökülmüş bir tıır "Biri Bizi Gözetliyor" programı... Oysa, Zileli'nin yaşamı çok renkli bir romana konıı olabilirdi. Seçimini yanlış yapmış! Boşagiden bıryaşamın kagıda dökülmüş belgeleri... ("ok yazık! Mina Urgan üde dostumuzdu. Anılarını kaleme alırken pek çok şeyi önce dostları ile paylaştı, onlara danıştı, tepkileri ölçtü, bunları sonradan kağıda döktu. Tek kaygısı, "Sol"a zarar vermeden tanıklık etmek, yani "Sol" birikime katkıda bıılunmaktı. "Bir Dinozorun Anılan''nın bir ilgi patlamasıyaratmasınaşaşırıpkaldı. "Bu okumayan, Özal'ı seven toplıım benim kitabıma neden bu kadar ilgi gösterdi" sorusuna yanıt aradı. Kendisi ile gırgır geçmeden geri durmadı. "Ben nerede nata yaptım acaba?" somsunıı eşıne dos tuna sık sık sordu. Bu kıyaslanıayı bir dostun uyarısı üze rine kaleme alıyorum. Mina hanım "Dinozorun Anıları"nda okurlarına yüreği ni açtı ama özel yaşamını hep kendine sakladı. üysa medyanın bayılacağı, ilginç, çok renkli bir özel yaşamı olmuştu Mina hanımın. Dönemın en ünlü tiyatro oyuncusu Cahit Iıgat'ın eşi olduğunu anımsatmak, veter de artar bile. Mina hanım özel yaşamımn iyikötu günlerini yüıeğine gömdü. Bunları kitabında olduğu gibi, özel yaşamında da dillendirmeui. Yalnızca, yaşadığı, herkese, kamuya ait olayları, bir tanık sıfatıyla okurlara yansıttı. Doğrusu da buydu. Mina hanım devrimciydi. • Yarjlma(19541972),/1«/, tletifim Yayınları, 2000 Havariler (19721985), Anı, Ilelışım Yayınlan, 2002 Yapayallnnnızzzz kennndimleeeel bence. Zileli'nin yaptıklarının bir başka omcği var mı? Bildigimiz, tanıdığımız devrimcile ri düşündüm. Aybar'ı, üeniz Gezmiş'i, Aziz Nesin'i, Nazım'ı, Yılmaz Giiney'i, Mina Urgan'ıvediöerlerini... Diinyadan örneklerı düşündüm. Varmı böyle bir şey! Aslında, Zileli'nin adını bu saatten sonra bu insanlarla yan yana koymak bile nakıs... Ne çetin işmiş bu devrimcilik? Davaya bağlı kalmak, P»liste çözülmemek, dircnmek, arkadaşlarını ele vermemek, hapiste yıkılmamak, çürümemek, sağlam kalabil mek... Tüm bunları bilirdim de olayların ardından yıllar, onyılJar geçtikten sonra, eski bir arkauaşın dıırduk yerde, tam bir teşhirci yaklaşımı içinde, başta "özel yaşamlar" olmak üzere, her şeyi altalta sıralayacağını aklıma getirmezdim. BURAK ÖZDEMIR w Siasındaf artayaı çkatm Tfeievaie kayutlan. Myüfc Mnya.mn> //cter iiikssfı taitnuş Türlii\ee mm fcacantikîaı kaimış g&çmişine bir ışık tutma d etbğmuştur. AncaU kayıtlan deşifre eden astrO'arkeolog 22 Şevk@'ln işi hiç koiay olmayacaktır... r Mtenagpı ille Ifeiiri&li IVHnaürganZllelilarkı (tönüşjib aitn^am tidir Teşhlrclllkml? Athtiillkntin içjm. 3üy0tefjait üuHimmn? ttasmiİBİİ bamınnai stittanibnm YILIN YAYINEVİ ÖDÜLÜ 2002 iiki bu yıi verilen Yayıncılık Emek Ödütleri'nde, Yayınevi dalındaki Ödüle Remzi Kitabevi'ni layık gören Türkiye Yayıncılar Birliği ve Türkiye Yazarlar Sendikası ortak jürisine teşekkür ederiz. SAYFA 11