24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Victor Huao Prof. Dr. Tanilli, Victor Hugo'ya yaklaşırken çocukluk çağını, ilk yıllarını, aile yaşamı içincle görmeyi yeğleyerek, nesnel yaşamla bütünleştiriyor, böylece Victor Hugo yalnızca düşünülen bir aydın olarak değil, yaşamın içinde ele alınıyor, üstelik o çağdaki Fransız toplumunun tüm somut gerçekleri ortamında yaşamsal tabana oturtuluyor. Böylece karşımıza üç Victor Hugo çıkıyor: Kamu görevlerinde Victor Hugo, yazının tüm alanlarında Victor Hugo, Romantizmin öncüsü olan düşüncelerini, sanatını belli bir çığıra oturtan Victor Hugo. İSMET ZEKİ EYUBOGLU Server Tanilli bir edebiyat devini O'na yakışır biçimde aktanyor bize larla anlaşılabilir vurgulamasını yapıyor üstü kapali olarak. Bu eleştirel yöntemin gözlüğüyle Victor Hu go'yu yaşam olaylarıyla kendi iç dünyasını biçimlendıren etkinlikleri van yana getiriyor, böylece yaşanan yıllann birbiriyle bağlantılı olaylar dan kurulduğunu, bir sanatçının çocukluk ev resinde kazandığı edinimlerle yapıtlarını etki leyen izlenimlerin geçmişten geleceğe doğru sürdüğünü gösteriyor lışmadan büyük sanatçının ancak büyük kültür ortamında yetişebileceğini öğreniyoruz. Nitekim, Sayın Tanillide Victor Hugo'nun yetiştiği kültür ortamının ilkçağ uygarlığına değin kanıtlıvor. Nitekim Victor Hugo'nun işlediği konular içinde ilkçağ uygarlık ürünlerinden, mitolojilerinden pek çok alıntı buluyorıız. Bu da onun bir sanatçı olarak içinde yaşadığı uygarlıkla senli benli olduğunu gösteriyor. Victor Hugo'nun sanatı belli bir verde insanı yorumlamadır, bu yorumlama roman, öykü, şiir, tiyatro gibi değişik sanat türlerinde özgün biçimler kazanır. Ortaya konan yapıtın türüne göre insan ayrı bir yorum kazanır bu da Victor Hugo'nun çok yönlü bir sanatçı olarak anlışılmasına olanak sağlamışrır Victor Hugo kimi yapıtlarında geçmişe bağlıdır, kimi yapıtlarında sömürülen toplumdan yanadır, özellikle "Sefiller"de bu özelliği görüyoruz işlenen ko nu insanlığın ortak acısıdır, tarih boyunca insanlık sömürenle sömürülen arasında çekiştirilen bir nesnedir, kimi dönemlerde savaşa dönüştürülen bu sorun toplumsal yapıya göre değişik biçimlere girmektecîir, dana sonra da birtakım "izm"in kimlik belgesini almaktadır. An okuyucuya. Sayın Tanilli'nin çalışmasından, yapıtlarından sergilediği örneklerle biz, ondokozuncu yüzyıl Iransız toplumunun özelliklerini, gelişim çizgilerini öğreniyoruz açıkça. Sömürülen İnsan V ictor Hugo, aşağı yukari yuz kırlc yıldır Tiirk yazınının gündemindedir, Türk aydınlarıııın Avrupa yazarlarıyla tanışmalarının birinci basamağında, özellikle "Romantizm" bağlamında yıllarca ilgi odağı olmuş, yazınsal tartışmaların gobeğine oturtulmuştur. Bu ilgi iki yönlüdür; birincisi şiir, ikincisi özellikle roman kapsamındadır. Şiir soruntı daha yaygın, roman sorunu ise özelJikle "Seriller ' ortamındadır. Benim bilebildiğim. Victor Hugo'nun tüm yapıtlannı kapsayan ilk eleştirel çalışma ondokuzııncıı yüzyılın sonlarında Beşir ır Fuad aracılığıyla ("şi ve hakikat" başlığı altında sonradan yayımlanmıştır.) Bu çalışma genelde yazınla sınırlıdır. Bu yazının konıısıı olan ikınci çalışma ise çok daha kapsamlı olup Victor Hugo'nun yazın tarihindeki tum yönlerini, yaşamsal akış içindeki nesnel olaylar bütününde gündeme getirmektedir. Bu çalışmada Victor 1 Iııgo yalnızca bir yazın insanı değil, yazınla bağlantılı tüm çabaları içinde eleştirel, diyalektik yöntemle ele alınmıştır. Daha açığı Victor Hugo'nun ayakları yaşamsal tabana basmaktadır. Sayın Proi. Dr. Tanilli, Victor Hugo'ya yaklaşırken çocukluk çağını, ilk yıllarını, aile yaşamı icinde görmeyi yeğleyerek, nesnel yaşamla bürünleştiriyor, böylece Victor Hugo yalnızca düşünülen bir avdın olarak değil, yaşamın içinde ele alınıyor, üstelik o çağdaki Fransız toplumunun tum somut gerçekJerı ortamında yaşamsal tabana oturtuluyor. Böylece karşımıza üç Victor Hugo çıkıyor: Kamu görevlerinde Victor Hugo, yazının tüm alanlarında Victor Hugo, Romantizmin öncüsü olan düşüncelerini, sanatını belli bir çığıra oturtan Victor I lugo. Sayın Tanilli, bu üç ayrı anlayıs ortamında yaklaşıyor Victor Hugo'ya, nöylece eleştirel bir diyalektik bütünlekarşılaşıyoruz. Sayın Tanilli yalnızca Victor Hugo'nun özgün yapıtlarıyla yetinmiyor, onıınla ilgili tüm başka yapıtlara da başvuruyor, başka aydınların düşüncelerinuen yararlanıyor, böylece eleştirel bir bütünlük oluşturuyor. Sayın Tanilli bu çalışma yöntemiyle, bir düsünür yalnızca kendi yazdıklarıyla değil biraz da kendisiyle ilgili yazılanSAYFA 14 Yaşamın Içlndc Yaşanan gerçekle düşünülen arasında içsel bir bağlantı bulunmazsa yaşamın anlamı ancak yorumlara kalır. Sayın Tanilli sorunları incelerken bu iki ocfak arasındaki bağlantıdan yola çıkıyor, bize düşünülen değil yaşamış bir Victor Hugo veriyor. Victor I lugo yalnız bir sanatçı değil içinde yaşadığı çağın dıışüncelerini, gelişim çizgilerini yansıtan birodakdurum u n d a d ı r. Onun vapıtlarını anlamlan dıran çocukluk ydlarından beri aldığı izlenimlerdir. Vic tor Hugo bu izlenimlere yeni bir görüş katmıyor, düşüncelerini bu izlenimlerle biçimlendiriyor. tşrebıı biçimlendirme<le kendisine özgü sanatın bütün olanaklarını kullanıyor. Onun bir sanatçı olarak yeniliği de buradadır. Yoksa Victor Hugo, benimsediği Romantizm dışında Fransız düşüncesine bir yenilik getirmemişyapıtlanndaişle diği konuları yaşamdan al dığı içeriklerle doldurmuşrur. Bir sanatçı ortaya koydıığu ürünleri sanatıyla yoğurur düşüncesiyle biçimlendirir. Sayın Tanilli çok geniş kaynaklardan yararlanarak Victor Hugo'yu bir düşünürsanatçı olarak bize ta Tanllllnln çalışmasının önemll bir vanı da okuvucuya yaşadığı cağa sıOmayan nıtıyor. Bu ça bir aydını bütün degislk yönterlyle tanıtmasıdır. Düşünür sanatçı cak hepsinin karşısında kimliği değişmeyen sömürü dimdik durmaktadır. Sayın Tanilli bu sorunu diyalektik eleştiri içine alarak, nesnel olayı düşünsel sü recin içine yerleştirerek, bir insan eylemine dönuştürüyor, konuyayaşamsafbir taban sağlıyor. Bu konuda "Seliller" vurgulayıcıbirörnek niteliği kazanıyor. Bıırada "Sefiller" yalnız değildir, onun yanında, başka bir insan sorunu kimliğiyle "Notre Dame'ın Kamburu" yer al maktadır. Peki bu olaylar karmaşasında Victor Hugo'nun gerçeklere bakışı nedirr1 Sayın Tanilli bu soruna bir yandan yaşanan bir insan gerceği, bir yandan da bir sanatçının nesnelden düşünsele yansıyan insan sorunu anlayışıylayaklaşmaktadır. Sayın Tanilli'nin bu çalışmasında, yazınımızda yeni diyeceğim başlıca özellik konuya çözümleyici bir yöntemle değinmesicfir. Soruna yalnızca açıklayıcı, anlatımsal bir tutumla yaklaşmıyor, olayın kökenlerini araştırıyor, konuyu toplumsal, tarihsel bütünlüğü içinde ortaya koyuyor, sonra ana soruna yan açıklamalarla yaklaşıyor, böylece okuyucu önce Victor r lugo nun ne dediğini önünde buluyor, sonra bu konunun çevresinde dolaşan yan konıılara sokuluyor, bunlar da genellikle tarihsel nitelik kazanmış toplumsal olaylarla oluyor. Nitekim Victor Hugo'nun kimi şürlerini açıklarken aile çevresinden, yaşadığı sanatıvla ilgili olgulardan yararlanması böyledir. Sayın Tanilli'nin Victor Hugo'ya bakışında benim ilgimi çeken başlıca özellik şudur: Önce Victor Hugo diye bir olay vardır, bu olayın kurucu öğeleri şiir, roman, tiyatro gibi kişisel yaratı ürünİeridir. Ancak bu ürünferin tümü de sanatsal odakla düğümlüdür. Bu düğümün başlıca özelliği olayların arasında kendini sergilemesidir. Bu durum kolayca anlaşılmaz. Victor Hugo bu olayların için dedir. Sayın Tanilli bu gerçeğe Victor Hugo ile ilgili yayınlarla, Fransa'nın toplumsal yapısını öğrenmekle, Fransa tarihiyle varıyor. Bıırada şunları sövlemek gereği var dır: Victor Hugo yazdıklarıyla değ^il, kendisi için yazılanlardan anlaşılır. Sözgeli şi "Notre Dame'ın Kamburu" Vicror Hugo'nun büvümüş, yetişkin çocukluğudur. Oysa okuyucu bu romandan Hugo'yu kolayca çıkaramaz, ancak Sayın Tanilli bu gerçeğe değiniyor. Victor Hugo bir çelişkiler karmaşasıdır, bu çelişkili düşüncelerden değil, yaşam yıllarındaki acılara olumlu bakma sından kaynaklanıyor, bundan dolayı onun her yaptığı bir "sil baştan" niteliğindedir. Victor Hugo'nun sanatında büyük ağırlık taşıyan insan sorunu çok boyııtludur. Acılar, kırgınhklar, kıvançlar, yergiler birbiri içine girmiş, birbiriyle düğümlenmiş dıırumdadır, ondaki bu sanat gerçeğini Sayın Tanilli çok üstün bir beceriyleyakalamıştır. Nitekim onun vasa mı olaylarla ortaklaşa bir akış icindedir. Bu uzun akış romanlannda dalgalanan şiirlerinde yalnızca yatağını oyarak derinlesjir. Victor Hugo gelenekçi bir tutumu benimsemcsine karşın insanı değişmeyen, değişmez geleneklerin içinde görmeyi seven bir kimse değildir. Onun gelenekçiliği ailesinin yaşamsal çevresinden kaynaklanmaktadır. Sanatına yansıyan bu tııtum ise Latin şiirine duyduğu yakınlıktan dolayı olsa gerek. Sayın Tanilli'nin ince eleyip sık doku yan açıklamalarına göre Victor toplumun bütün çalkantılarını görmiiş, o çağın Fransa'sında ileri geri olaylardan nşkıran devrimsel gelişmelerin tüm seçeneklerini yaşamış, onlardan esinlenerek okuyucuya şaşırtıcı nitelikte bir yapı birikimi sunmuştur, üstelik bu büyuk birikim belli bir anlamda yaşadığı dönemin yaşanmış tarihçesi olmuştur. Nite • CUMHURİYET KİTAP SAYI 672 Çellşkiler karanşası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle