03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ahmet Önel'in "Alabalık Üçlemesi" Ofkesiz öyküler şenliği Uçlusu"nu okurken kendı kendıme yuk sek sesle kaç kez kıkırdadım1 Kıkırda mak Ahmet Onel'ın gulumseyerek çap ka çıkarmasınakarşdıkgelmıyor Ahmet Onel, bazen duraksayarak şapka çıkarı yor, bazen susup dınleyerek şapka çıka rıyor, bazen koşesıne çekılerek, bazen mahalleye karışarak "Belkıs'tngunluklerıbulundu Mahal lede nasıl bır eğlence1 Gunlukler ınan mazsınız herkesın elınde Neolmuş,na sdolmuş.kımelegeçırmışbellıdeğıl Bır kaza eserı dıye duşunuyorum Cıddı bır yanlışhk Gazetelerın arasınakarışmıştır belkıde Oradan dahopkılohesabıma hallenın bakkalına Aklı evvelın bırı de gunluklerı fotokopuyle çoğaltmış mı sa na1 " (Belkıs'ın Gunluğu, sf 33) "Belkıs'ın gunluğu, mahalleyı altust etmış, adlarının geçıyor olması endışe sıyle erkeklerı korkutmuş, kah elden ele dolanarak, kah fısıldanarak herkesın dı lıne duşmuştur Dılden dıle dolanan, ay rı bıçımlerde yorumlanan bu metnın edebı bır eser olması akla gelırdı// duş lenırdı/beklenırdı Amahayır1 Belkın'ın gunluklerıdır onlar Belkıs'ın ' manda gozu kadar buyuk el ya/ısıyla" yazdığı, muhtemelen duşuk cumlelerle ıçını doktuğu, yetışkın olma yan, acemı, mesafesız kalemınden çıkan gunlukler mahalleyı karıştırmakla kal maz, Onel'ın oykusune de karışır "Ma hallenın kızı" belkı de "Komşu kızı" ıma jını Belkıs ıle somutlayan Onel, ortak hafızamızın bu pek eskı ve epeyce hoyrat kullanılmış ılışkın duruşunda, onu erkek kahramanlann altında bır kere da ha ınletmektense, kalemı defterıyle, hat ta kıtaplarıyla belıren alışkın olunma yan bır goruntuyle çızer Yıne de verle şık komşu kızı ımajını yok etmeve yone lık değıl, başka bır kılıkla, yenıden uret mış olduğu hıssını verıyor "Belkıs'ı unutmak en lyısı belkı de Bu ış elbette kolay olmayacak Aşıktım ona ben Soyledım ya, yalnız ben mı' Bırbı rımıze açılmazdık ama domuz gıbı de 1 bdırdık Bır dekuçumsemez mıvız La fa gelınce butun mahalle yarışta Ne şış manlığıkalırdı,neçırkınlığıartık Ancak ben hıç ıhanet etmedım Belkıs'a Ağı zımdan tek kotu soz çıkmadı " Belkıs'a ıhanet etmek yaşama ıhanet etmektır sankı Ve Sacıt Elınde tufek, bır yandan evı kuşatan pohslere dıkkat kesden, bır yan dan da tıyatro ıçın çevırdığı oyunu du şunen banka soyguncusu, kolej bıtırmış 1 çevırmen " Serserı mayın gıbı dolanmaya baş lamıştım Cebımde beş kuruş yoktıı Neyse kı Sacıt var Sacıt şefımız Şu ko lejlı Ş, ımdı elınde kocaman makınelı tu fekvaı Kıstırıldıkbuevde Uçkışıyız (Alabalık Uçlemesı sf 82) Dışarıda megafonla bağıran polıs>ler ıçerıde pencerenın vanından kendını sa kınarak geçıp, kıbarca eğılıp kuçuk omuz çantasındakı kâğıtları çıkarıp, çe vırdığı oyunun son sayfalatını kontrol eden, ıyı eğmm gormuş banka soygun 1 cusu Sacıt Ne soyguncudan vazgeçıyor Ahmer Onel ne de oyun çevırısı duşuyle avuç ları ateş ateş yanan sanatçıdan îkısını aynı bedende bırleştırecek ka dar ılerı gıdıyor, sanat yaşam buluşma sı Çunku hayat oyledır1 Hayat ılerı gı der Hayat, gunluklerı orta malı olmuş Belkıs'ı da taşır, soyguncuyu da, oyun yazarlarını da, eskımış sararmış gençlık fotoğraflarına bakıp gozlerı kızaran Ba har Tevzeyı de l layat taklıdını fersah tersah aşıyor ışte Taklıdı dedığım şey sanat1 Bu ara da bı/ malzeme olmuşuz, kımın umu runda' Benı ele alalım orneğm' Yok be nı boş verın Kımse taklıt etmesın benı Ne hayat ta, ne sanatta1 " (Alabalık Uçlemesı sf, 83) " Avazım çıktığı kadar bağırıyorum Tulın1 l'ulın1 Karşı apartmandan çıkan şışko uzun paçalı ıç donuyla pencereden belırıyor Aklı sıra, beleşten bır rezalettn son per desını ızleyecek Umurumda bıle de ğıl " (Ayrdık Provası sf 74) Ayrılığı goze alamayıp, bır anlık ka rarla ustundekı bornoza aldırmadan bal kona fırlayan adam' Sırtını donup uzak laşan kadma seslenen adam1 Esas oğla nı oynamayan bır erkek fıgur Durumumuz bır haylı eğlencelı ol malı Karşı apartmandakı ızleyıcı savısı hızla artıyor "Haydı Tulın" dıyorum kendımın bıle zor duyacağı bır sesle "Don artık Mahalleye maskara olduk kızım, sen gormuyorsun tabu 1 ' Oykuler ışte bu adamın çağrısıyla, ge rı donup kapıdan ıçerı gıren kadın Tulın gıbı Bırazdan çay ıçecekler Once kısa cumlelerle konuşacaklar Sonra uzun cumlelerle Uzadıkça oda kapısın dan çıkıp hayata karışacak cumleler Bır oykunun yazılma surecı, yere dokulen eterın omru gıbıdır neredeyse Uçup kaçmadan yakalayıp bır guzel ka ğıda geçırmek gerekır " (Varlık Kıtap Ekı, Aralık 2001A Onel'ın S Bolat ıle Geçen haftakı dergımızm yazar dosyasını Ahmet Önel'e ayırmıştık Gelen yazıların çolduğu nedenıyle yayımilayamadığımız yazılar oldu. Yeşım Eyüboğlu'nun Ahmet Onel'le ilgili yazısını bu sayımızda yayimlıyoruz. YEŞİM EYÜBOĞLU Ahmet Onel, yaşamın edebıyat eserlerıne hızmet etmek uzere kodlanmış bır hareketolmadığını sezdırıyor Fakatbel kı de edebıyatın kendısı tam da oyledır Edebıyat, nayatın yazınsal sozsel kat manlarında bırıken bır hafıza Epeyce haşır neşır olmak zorunda kal dığımız, sıkıcı, ınandırıcıolmayan "gı zemlı yazar" ımajında çatlaklar yaratan, tam da yarattığı bu çatlaklarla kuvvetle nen oykulerle Ahmet Onel, hıç kımse nın edebıyat eserlerıne malzeme olmak ıçın yaşamadığını sezdırıyor Çok şukur1 Mesaıye çağııdığı dıışsel kahraman lar bayrak açıyorlar yazara "Tanımıyorsun ama hayatımı yonlen dırmeye kalkıyorsun'" Bırazdan basıp gıdıyorum haberın olsun ıstedım Ka felerde dolanacak ve çıgan dınleyeceğım Kocaman bardaklarda bıra devırıp herıflere sarkacağım " (Alacakaranlık sf 43) Işte boyle1 Yazarın, sahneye yazdığı bır oyun ıçın tasarladığı Ferıha, bam başka bırı olup dıkılır Onel'ın karşısına Karımdan daha hır^ın, daha edep sız Oysa Hamlet'ın dışısı gıbı olacak tı Ferıha, yanı sozcuklerı azat etmeden once ağzının ıçınde kırk kez dolaştıra caktı " (Alacakaranlık sf 43) Şaşkınlaşan, afallayan, sureklı fınalı nasıl yazacağını duşunen bır yazar ve bu yazarın çevresınde dolanan, yazarın ak lını çelen, fınallerın yolunu kesen, kur maca yazın dunyasını peşınden koşturan çeldırıcıler olarak oyku kışılerı Soğuyan karbonath çayı yenıden onume çekerım O sırada ıçerıye Sacıt gırer Bır sandalye kapıp yanıma oturur Omzuna asdı kuçuk çantadan katlanmış kâğıtları çıkarır "Ortak bır de şu fınalı dınle" der, dınlerım Evet aşkla dınle run " (Alabalık Uçlusu sf 90) Aşkla dınleyen bırı, dıyaloga açılan/dıyaloga kapanan sokaklara gırme den rahat etmez Gunluk konuşma dı lınde tereddut gosterılmemış dıyaloglar, Ahmet Onel'ın seçkıncıleşmek ısteme yen tutumuyla ılgılı Çoğu yerlı senaryoları, kımı romanla rı ve oykulerı rezıl eden komık gızemlı lık, "Ben en ıyıyım" dıye kaba kalın cırt lak kotu seslerle bağıran yazarlar hırslı yazınsal ataklar, butun bunlar Ahmet Onel'ın ıçıne duşmekten kendısını kur tarmış olduğu tehlıkeler olarak gorunu yor Bırıncı tekıl şahıs ağzından yazıyor Sık sık kendı belleğını hıssettırse de, "bı rıcık ben" uzerınden ışleyen bır bellek değılbu Acemı.kıışkulu herkesleşme ye yatkın otekı ye meraklı "otekı" ıle beslenmeye kurgulanmış bır bellek Oykuler kurmaca yazının esas kayna ğına dokuluyor Dolup taşan ve akmaya devam eden o ırmak "yaşam"dır Çunku en usta kurgular yaşamındır Yaşama şapka çıkarıyor Gulumseye 1 rek şapka çıkarıyor hem de "Alabalık SAYFA 8 yaptığı soyleşıden) Soyleyeceğı bır soz yokmuş gıbı dav ranıyor Ahmet Onel Belkldevardır Fa kat oyku/ya$am karş'ısında onu bulmak ne kadar zor1 Oyku/yaşam karşısında arasında, yanında, gerısınde, otestnde Ahmet Onel'ın sozu, soz soyleme sa natını bıze bırakmış olduğunu zennet mek ıstedığımız yaşamın yazımsal bah çelerınde yukselerek duyulur olmaktan kaçınıyor gıbı Daha duyulur olmak pe şınde değıl o Ofkelı değıl Yaşamı yen mek, yaşamın ustune çıkmak, nakavt et mek, gol atmak peşınde değıl Aksıne, "bır olanak var mı", dıye bakınıyor san kı Bulduğu her fırsatta yaşamın ıçıne gırebılmek ıçın Yaşamla ortunebdmek ıçın Yaşamın ıçınde en ye bılmek arzu suyla sozunden feragat ettığı hıssını ve rıyor "Çay bardağım dolu, çay bardağım boş Çayım sıcak, çayım soğuk Alnımı cama dayıyorum Bız gıbı yakıyor Kır langıç çığlıkları karanlığın ıçınden ko pup kulaklarıma kadar gelıyor Dışlerım kenetlenıyor Bacaklarım uyuşuyor ve sonunda ıçımden sokup atamadığım ala cakaranlığın bır parçası oluyorum " (Alacakaranlık sf 48) Bır "parçaolmak", zarafettır Yeryuzu ne gokyuzune bortu boceğe, zarafet1 Metodlar oğreneek, bılıncıy yuzeysel katmanlarında ışleyen, kontrol edılebı lır bır "hal" olduğuna ınanmıyorum Bu zarafetı gosteren başka yazarlar da oku duk Saıt Faıt, Cemıl Kavukçu, başka bır yapının dıbınden el sallayan Hasan AlıToptaş Ruhlarınıbırbırınedeğdıren nedır ? "Bırakın kımı zaman da yaşam sana tın onune geçsın Hanı her zaman tersı nı soylerler ya1" (Tanıklık sf, 21) Ahmet Onel, "En ıyı yaşamdır" dıyor En çıplak en ortulu yaşamdır En erkek en kadın, yaşamdır En komık en cıddı yaşamdır En usta en acemı vaşamdır Kucağına uzanın Kaybolmak uzere1 Ve G o l ' B MÜZAYEDELERDE ARANILAN KİTAP 25 YIL SONRA ÜÇÜNCÜ TEK BASKI SABAHATTİN SELEK MÎLLÎ MÜCADELE SABAHATT1N SELEK Millî Mücadele, Sabahattin Selek'ın uzman ve usta kalemıyle, yabancılann açıktan açığa yurdumuza, Anadolu'ya gelıp oturma çabasını olanca çıplaklığıyla açıklayarak gözler önüne sermekledır Halkımız Mıllî Mücadele'nin yaşlı bır ımparatorluktan genç bır Cumhunyet'e geçış dönemı üzennde zıhınlerde belırmış bmjerce sorunun gerçek ve doğru karşılığını, bugunkü olaylara bağlayarak bulabılecektır Bu konuda derınlemesıne araştırmalar yapan ve Anadolu Ihtılâlı adlı Unlü esen hazırlayan Sabahattin Selek, bırbırıne geçmiş olaylar zıncırinı bUtün aynntıları ile ılgı çekıcı yanlarıyla ıncelıyor ÖRGÜN YAYINEVİ Nunıosmanıye Cad No 28 Cağaloğlu/tSTANBUL Tlf (0212) 526 37 34 527 39 49 Faks (0212) 526 37 34 CUMHURİYET KİTAP SAYI 654
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle