04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

şa'nın neolduğu"nın kavranması açısın dan taşıdığı onemın ve dolayısıyla onu anmamamın "Marko Paşa'nın ne oldu ğu"nun kavıanması açıstndan taşıdığı onemın ve dolayısıyla da onu'anmama mın "Marko Paşa'nın ne olduğu"na ılı kın yargılarımda yol açtığı yanlışların gosterılmesı gerekır "Soylenen"ın "sıra dan soz" olmaktan olmaktan çıkıp "uya n" katına yukselebılmesı ıçın bazı nıte lıkler taşıması zorunlu sanırım 3) Sayın Aybay bır de "O zaman (1946 1950) unıversıte gençlığı Bay Er gun'un sandığı gıbı aptal değıldı Sahte Markopaşa hemen teşhıs edılmış ve dış lanmıştı " dıyor Bıı sozlerı hıçbır yere oturtamadığım gıbı anlamlandıramadım da Bukezyazımın "darzamanlar"dave bıraz acele okunduğunu bıle soyleyemı yorum Çunkune "Marko PaşaUzerıne Soz Alırken"de ve ne de Marko Paşa ıle ılgılı otekı yazılarımda, o donem unıver sıte gençlığı hakkında değıl boyle bır şey soylemek, en kuçuk bır dokundurmada bılebulunmadım Kaldı kı "Sahte" Mar ko Paşa'nın "sahtelığı"nı teşhıs etmek ıçın unıversıte oğrencısı olmak da ge rekmıyor "Okumayı bılmek" yeterlı bu nun ıçın Yazımda 'Sahte" Malum Paşa ıle "Sahte' Marko Paşa'dan yaptığım alıntılarda da açıkça gorulduğu gıbı, "Sahte" Marko Paşa amacını gızlemıyor çunku, bağıra bağıra soyluyor Sayın Aybay'ın "uyan"sının son tum cesı ıse şoyle "Bunu ('Sahte' Marko Pa şa'yı M E ) cıkaranın o zamankı 'derın devlet' desteklı ajanlar olduğu da bılınır dı " Soylendığı gıbı olmasını dılememe karşın, durumıın pek de oyle olmadığı nı duşunuyorum Çunku gerçekleşışın den yırmı altı yıl sonra Azız Nesın'ın ay raç ıçı değınmesı (C umhurıyet Done mınde I'urk Mızahı, 1973 s 56), otuz bır yıl sonra da Mım Uykusuz'la Haluk Yetış'ın kısa dokunuşlan dışında (Ke mal Bayram, Sabahattın Alı Olayı, 1978, s 95 96) "provokasyon"la ılgılı olarak bır şey ne yazıldı ne de soylendı Konuyu enıne boyuna ele alan "ılk" yazının altın da ıse, alçakgonıılluğu bır yana bıraka rak soyleyeyım, benım ımzam var (Tarıh ve Ibplum, s 175, ( remmuz 1998), ss 4 48) Daha once yayımlanmış olmasına karsın atladığım bır yazının Sayın Ay bay ın da olabılır bu 1 varlığını oğren mekten de yalnızıa mutluluk duyarım Ama oyle bır yazi yoksa, kı yok, o tum ceyı, " belkı bılınırdı, ama kesınhkle seslendırılmezdı" dıye duzeltmek gere kecek Hıç değılse o zaman Marko Pa şa'yı orten "sıs> perdesı"nın gerısınde ya tan nedenlerden bırının ete kemığe bu runmesını sağlamak gıbı bır yararı olur' Sayın Aybay'ın saptamalarımı ve yar gılarunı "ahkâm kesmek" olarak nıtele yıp hafıfsemesını "bılım ınsanı" kımlığı ıle bağdaştıramadığımı da ekleyeyım bu arada Ona duşen "sıfat takmak" değıl, "değerlendırmek" olmalıydı O zaman sorunun, savlandığı gıbı, Marko Pa şa nın yayımlandığı gunlere erışıp erış memekten kaynaİdanmadığı da ortaya çıkardı Mecelle ı Ahkâm ı Adlıye uze rıne soz almak ıçın Ahmet Cevdet Paşa ıle Medrese'de dırsek çıırutmuş olmak gerekmıyor herhalde I Osmanlı'dan Günümüze İSMET KEMAL KARADAYI Luth Kalelı nın Osmanlı'dan Gunu muze Vurgunlar Kırdılar Iftıralar Iha netler" adlı ıntelemesını(*) okuyorum Genış kapsamlı, yumusak anlatımlı, ko lay tanıtımlı, bılgılendırıcı ve unutul muşlukları çabucak anımsatıcı bır başu cu kaynak kıtap Yuzu aşkın "kaynak ça"dan yararlanılarak "ıkı yıllık çalışma" CUMHURİYET KİTAP SAYI 654 sonunda bızlere 470 sayfa ıle ulaştı rılmış Kıtabın ıçerığını ve onemını, "on soz"dekışutumce ler ele verıyor Osmanlı Devlet yapısında soz sahı bı olan donme dev şırmeler nedenıyle yabancı devletler, her zaman Osman lı'nın ıçışlerıne karışma hakkını kendıle rınde bıılmuşlardır Cahıl, delı ve çocuk yaştakı padışahlar ıle bunları yonfendı ren/yoneten cahıl ve çıkarcı donme/dev şırme devlet adamlarının bılıme ters du şen polıtıkalan, uretken toplıım varat ma yerıne, tuketen ve 'Padışahım çok yaşa1' anlayışlı 'tebaa/reaya' (kayıtsızko şulsuz hukumdar buyruğuna uyan uy ruk.kul kole) yaratmıştır Bu cahıl vekı şısel çıkar hırsıyla devlet erkını elınde bulunduranlar, ozellıkle Osmanlı'yı borç batağınasuruklemışlerdır Osmanlı Dev letı 1800'lu yıllarda ekonomık tutsaklı ğa duserek 'Duyun u Umumıye' ıle var lığını bıle kaybetmıştır Ote yandan kan ve kın uzerıne kurulan Emevı Islam ınanuyla butunleşıp Arap ve Fars kul turlerının etkısıne gıren Osmanlı, kendı dıl ve kulturune de yabancılaşarak oz lumlığını bıle yıtırmıştır O kadar kı, "nâ dan (kaba), nâpâk (pıs), bııdrak (anlayış sız) Turk' gıbı ıfadelerle aşağıladığı Turklere Şeyhulıslam fetvalarıyla ıftıra Padışah fermanlarıyla olum kusturmuş tur Osmanlı topraklarındaservetvere fah kazanan yabancılar Turk vasaları nın ve Turklerın ustunde kalabılırlerdı Gumrukler memleket zararına vabancı eşyası ıçın açık kapı halıne gelmıştı Mahkemelerımız yabancı uyrukluları bağımsı/ olarak vargılayamazdı Aıap ça, Tuıkçeden onemlıydı Medrese zıh nıyetı okul programlarında hukum yııru tecek guc ve etkınlıkteydı Dınsel eğıtım en onemlı verde tutuluvordu Ardından, 'Turk sozcuğunun kokenı ve anlamı"na geçılerek, 'Turk ırkı ılk çağlarda Orta Asya'da goruldu MO 1400'lerde Çın belgelerınde geçen 'Tu ruk' sozcuğunden uretılen 'I urk sozcu ğu, 'guçlu' anlamına gelmektedır Ote yandan Farsça'da 'Turkmanen' bıçımın de çoğullaştırılan Turkmen sozcuğu de Turkler ıçın kullanılmaktadır 'Turk'e benzer' anlamına gelen 'Turkmanend' Bu goruşu benımseyenlere gore, Muslu manlığı kabul eden Turklerbu adla anıl mışlardır Ozellıkle Oğuz Han'a bağlı goçebe boylar, 'Oğuz' anlamında Furk men sozcuğunu yeğlemışlerdır Turkçe de 'men' olarak yumuşatılan 'man' takı sı, 'azamet, asıl, ulululc, sonsuz çoğun luk anlamlarını ıçermekte ve Turkmen bıleşığınden, 'asıl' ya da 'halıs, buyuk, ustun, sağlam' anlamları çıkarılmakta dır " denıyor, sırasıyla, Turk Dılı ve Ilk Yazıt, Turklenn îlk Orgutlenmesı, Turk lerın Ana Vatanı ve Goçlerı Turklerde înanç Uygarhk ve Kadın ıle 111 kuruluş, ıçındekı Turk Beylıklerı, Atabeylıklerı, Hanlıldarı, Devletlerı, Imparatorlukla rı, Cumhurıyetlerı anlatılıyor Anlatılan lar arasında kurucular, vonetıcıler, onla rın doğruları ve yanlışları (ozellıkle dın sel cınsel.tecımselkotulukler),Osman lı yayılmacılığı, kardcş ve taht kavgaları vurgunlar ve talanlaı gasplaı ve ganı metler oldurumleı ve toplu kırımlar soyca ve soya karşı haınlıkler vb de Ale vılere, Bektaşı ve Bedıettın yandaşlanna Nesımı Mansur Pır Sultan ve benzerı duşunce ınanç sahıplenne karşı ) Donemlerın yetışkın, olumlıı nılım, sa nat, uğraş adamlarını, onların ınsanlığa ornek, ılgınç yanlarını duşuncelerını uretımlerını bırer bırer sergıleyen Lutfı Kalelı, kıtabın buyuk bır bolumunu hak lı olarak Osmanlı Imparatorluğ'nun ku ruluşuna, ılerleyışıne, genışleyış, keyfıle şış ve guçsuzleyışıne, sonunda ' nasta"la nıp yıkılışına ayırmış Sevr'e karşı Lozan, Osmanlı Imparatorluğu'na (1300 1922) karşı Turkıye Cumhurıyetı (1923 ), kul kole"yekarşıeşıtınsanve yurttaş, "ummet"e karşı ulus (mıllet), Arapça'ya karşı Turkçe "serpuş"a kar şı şapka, "!jerıat" kurallarına lcarşı Ana yasa ıle "devrım vasaları" ıle, "sosyal adalet" ılevb noktalamış Ve alıntı noktalarında yınelenen uç şa ır 'Ey Fanrı1 Dunyada ne varsa senın benım Kâbe'm Insan'dır" dıyen Mevlâ na "Cennet tennet dedıklerı/ Bırkaç koşkle bırkaç hurı" dıyen Yunus ' Ha raret nardadır sacda değıldır/ Kerâmet baştadır, taç'da değıldır/Her ne arar ısen kendınde ara/ Kudus'te, Mekke'de, Hac'da değıldır" dıyen Bektaş Velı Lutfı Kalelı yı candan kutluyoruz Ona teşekkur edelım m i r 1 1 (*) "Osmanlı'dan Gunümuze VurgunlarKırdıIartftıralarthanetler'V Lutfı Kalelı/'( an (Adıl Alı Atalay) Yayınlan/ Mar/ 2002 Alleben Öyküleri METİN FINDIKÇI Geçtığımız gun lerde Ulku Ta mer'ınbıroykukı tabı yayımlandı * Kıtap altmış sayfa ve dort oykuden oluşmaktadır Evet, sadece alt mış sayfadan olu şan dort oyku Bu kıtaptakı oykuleıı okurken kıtaptakı her satır her parag rat benı alıp bır yerlere, çocukluğuma goturdu Bunun en buyuk nedenı Sa nırım Guney Guneydoğu nun mahallı kulturunde, bunyesınde barındırdığı "lakap ' ınsanların adının onune gelen konan lakap' olmalı (Zeynep, değıl de Sıttı Zeynep Ismaıl, değıl de Çete Ismaıl gıbı) ÇocukJuğum bu kulturun içınde geçtığınden, bu turden lakapla rı fazlaca duyduğumdan olmalı kı, bu yazının başlığını Çocukluğuma Çağıran Oykuler dıye koydum Orada, Guneydoğu'da ınsanlar la kaplarını veya şoyle de dıyebılırı/, ın sanlar adlarının onundekı unlerını bo şuna almıvorlar, mutlaka bır nedenı bır geçmışı bır yaşantısı olmalı, bu unlerı nı kazanmak ıçın Işın ılgınç yanı he men hemen halkın yuzde ellısı lakabıy la unuyle tanınıyor olması Çocuklu ğumdan anımsadıklarımın arasında or neğın Fırıkık Hanna, Bınbıl Azız, Be şıktaş Ganı ve daha nıcelerı Bunların arasında en unlu olanı Fırıkık Han na'vdı Mardın sporda golcu oynayan Hanna on sekız çızgısının dışından oy le şutları vardı kı, ya gol olurdu ya da o şutu çıkaran kalecı sakatlanırdı O za manlar buyuklerımız "Geçmışte, Han na nın şutunu kurtarmak ısteyen ıkı ka lecının ellerının kırıldığını" anlatırlar dı Heı ovkunun bır put noktası vardır Ovku o vakalanan kadar guçlu olur Ta bu kı buna anlatma yeteneğı de eklen melı, anlatma şeklı de "Alleben Oyku len' butun bunların Ulku I'amer gıbı bır ustanın kdlemıyle bırleşınce gerçek ten ınsana kevıf veren oykuler meyda na çıkmış Oykuler, kıtap okunup bıtın ce, "Keşke kıtap daha kahn olsaydı, da ha tazla oyku olsaydı" dıyesı gelıyor ın sanın Oykuler bır adamın, çocukluğuna donup bakması ve anımsadıkları ılgınç olayları anlatması gıbı duruyor karşı mızda Orneğın Sıttı Zeynep'ı anlatan çocukyaşta olan yeğenı "Kılıdıkırmak zor olmadı Kapak gıcırtıyla açıldı Aya ğakalktım, elımı tozasurdum 'Of dc dım, 'amma da tozlanmış' " Ve hemen onun devamı ıkınu bolumun başında, "Kıraz Bacı odaya gırdı 'Sıttı Zevnep olmuş' " Dığer oykulerde de olduğu gı bı, oykulerın sonunu oykunun başın da okuyup anhyoruz Sıttı Zeynep ayakları yandığı ıçın kardeşının evınde yıllarca yatalak olarak yaşamış Tabıı Sıttı Zeynep'ın asıl oykusunu, oykunun sonunda bır tarıh gıbı, " Yangın Mufre zesı"nın tarıhıyle bırlıkte verılmış ol ması, oykuyu son derece çarpıcı kılmış tır Sıttı Zeynep, sevdığı erkeğı, amca sının oğluna kavuşamayan ve sevgılısı nın katılını bır mağaranın ağzında ol durdukten sonra ağaca asıp, golgesını de bır sıgara ıçen cesur yureklı bır ka dındır Ama, gerek yaşadığı evde ye ğenlerının alayı ve gerekse olumu sıra sındakı duyarsızlık, kardeşı onun cena zesıne bıle kımselerı çağırmak ısteme mesı, çağırmamasıyla acı dolu apau bır oykuyu sunuyor bızlere, Ulku Tamer Evet, bazı oyku kahramanları vardır kı yaşarken bıle tanınmasın goze batma sın ıstenıyor, "Babam bır rayton getır mıştı Doktor Cevat Bey'e goturmuş lerdı Bır ay hastanede kalmıştı 'Adını sorarlarsa Sıttı Zeynep deme, Zeynep de,' dıye tembıhlemıştı bıze" veya "Hastanın adı Bn Zeynep Sonra I, II, III ılaçlar Babam kâğıdı çevırdı Arka sınabaktı Bugunun tarıhı Saradan ol muştur " Hepsı bu kadar kahraman Sıttı Zeynep, saradan olen sade Zeynep oluvermış Gerçek hayatta da oyle ol muyor mu? Oykulerın genelınde ıkıncı şahıs an latımından daha çok bol dıyaloglarla kurgulanmış ovkuler Onun ıçındır kı ınsan suretlerıyle dolu yakın ınsan sı caklığını duvumsatan oykuleı le karşıla şıyoruz Mahallı gazetecılığı bıraktık tan sonra gazıno pavyon onunde kravat bağlamasını bılmeyenlerın kravatını bağlayarak kuçuk kı/ıyla geçımını sağ layan Çete Ismaıl Çete ısmaıl'ın "çete" lakabını daha dokuz yaşındayken sıne manın onunde çıkardığı kavgalardan, fotoğrafçıda çalışmaya başladığı ılk gunde ılk muşterıyı dovmekten kazan mıştı En son uzun bır zaman tutundu ğu matbaada, gazetecılık yapmaya baş lamıştı kı, bır gun "Belçıka'dakı şu şe hır Bruksel dıye mı yazılır, Buruksel dı ye m P " gete yarısı patronunu uyandır dığı ıçın, ertesı gun yumruk yumruğa bırbırlerıne gırmesı ve oradan ayrılma sı Ayrıca "Çete Ismaıl' oykusunde adı geçen bır başka kahraman, Sonsuz Rı rat Oğle rakısını ıçtıkten sonra maça çı kıp bır ıkı gol attıktan sonra oyundan alınması gıbı, oykude geçen hoş ens tantaneler Oyku boyunca ılgınç dıya loglar ve "Gulluçıt", "Portakallı ruya lar" gıbı şıırsel sozcuklerden ımgeler den sonra, Çete Ismaıl'ın ıntıhar etme kararı ve şeklı "Gazetemız yoneticısı Ismaü Orgun dun gece ıntıhar etmıştır Yakınları arasında Çete Ismaıl olarak tanınan arkadaşımız, matbaamızda kendını tabancayla vurarak havatına son vermıştır " Kendısının olum habe rını vazıp, klışevı kendısı hazırlaması ve gazeteyı basması ılgınç bır oyku kurgu sudur Kıtabın dığer ıkı oykusu de ay nı şekılde gerek kahramanları gerekse kurguları açısından tadına doyum ol mayan oykulerdır Ulku Tamer, sınemayla ıç ıçe olusun dan olmalı kı, oykulerı bır fılm şerıdı gı bı, okuyanın gozu onunden suzuluyor Şaırlığı dışında tıtız ve kusursuz çevırı lerıyle usta bıldığımız Tamer'ın oy kuculuğu gerçekten nefes kesıcıdır • Alleben Oykuleri / Ulku lamer / Yapı Kredı Yaytnları / s SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle