28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ozan hakkında ülkemizde irili ufaklı pek çok kitapkitapçık, makale yayımlandı. Yurtdışında yaytmlanan " Komintern Belgelerinde Türkiye1; Kurtuluş Savaşı ve Lozan" * kitabı, değerini hem dönemin özelliklerinden hem de çok geniş bir kitleye yayılmış dostlarının yayıldığı coğrafyadan alıyor. "Komintern Belge lerindeTürkiye" dizisinin 1. kitabı "Kurtuluş Savaşı ve Lozan", Lozan Barış Konferansı konusunda eşsiz bir kaynaktır; çünkü o yıllarda Sovyetler Birliği'nin veona yakın çevrelerin/ Komünist Partilerin Türkiye Cumhuriyeti'ne hayat veren ulusal savaşa ve bu savaşın sonunda kazanılan barışı taçlandıran uluslararası barış antlaşmasına yani Lozan Barış Antlaşması'na bakışını ortaya koyan birbirinden önem li belgelerini içeriyor. Bunun anlamı açıktır: Türkiye Cumhuriyeti'nin kimliği olan Lozan, bu kritik coğrafyada insan topluluklarının kaderine damgasını vuran uluslararası önemli sonuçları olan bir anlaşmadır. L Komintern Belgelerinde... Kurtuluş Savaşı ve Lozan dikkat çekmiştir. Türkiye bugün bir ulusal bütünlük gösteriyor. ...Arap topraklanna sahip olmak Hamid'in istibdat yönetimine epey zorluk çıkarmış, Türk askeri buralarda jandarmalık zorunda kalyaptığı konuşmayı şu sözlerle bağlar: Versay Antlaşması'na bugüne değin indirilen belirleyici darbenin devrimci Türkiye hareketinin zaferi olduğunu söylemek istiyorum. Bu zafer Sevr Antlaşması'nı paramparça etmiştir, işte bu nedenle son derece büyük önem taşımaktadır." (s. 138) SBKP(B)'nin yöneticilerinden Karl Radek ise aynı kongrede yaptığı konuşmada Türkıye'den "Yaşasın Kemal Paşa! Yaşasın Sovyet Rusya" seslerininyükseldiğini, Türk kitlelerin Çarlıkla Türkiye arasında yüz yıldır süren mücadeleye rağmen emperyalist siyaseti terkederek Türkiye hafluyia kardeşçe ilişki kurmak istediğini içgüdüleriyle kavradığını" vurguluyor. (s. 144) 12 Şubat 1923 günkü "Lozan Konferansı" başlıklı yazıda konferansın kesintiye uğramasını ÎngilizFransız rekabetine bağlayan, emperyalistlerarası çelişkilerin ner zaman olacağına ama ortak çıkarlar söz konusu olduğunda emperya Komintern'in IVII Dünya Kongreleri tutanakları başta olmak üzere, III. Enternasyonal'in aylık yayın organından, Enternasyonal Basın Haberleri dergisinden, Komintern'in yayın organından ve Komintern'ce yayımlanmış çeşitli rapor karar, tutanak ve belgelerden derlenerek hazırlanan bu yayın, yakın tarihimize ışık tutan en önemli kaynaklardan biridir. Bu kaynak, günümüzde "ulusdevlet" , "emperyalizmin niteliği" vb. gibi tartışmalarının kimi çevrelerce, yeniden gündeme getirildiği koşullarda, en başta kendini "solcu" olarak tanımlavan kişilerin "başucu kitabı" olması gereken bir kaynaktır. Bilindiği gibi, kısaca "Komintern" olarak adlandırılan kuruluş, 1919 yılının Mart ayında Sovyet devriminin önderi Lenin'inkurduğu "Komünist EnternasyonaT'in kısaltılmışıdır. Komintern, ilk iki enternasyonalden ayırdedilmek için "Üçüncü Enternasyonal" olarak da anılır. Marks'ın bizzat kurduğu I. Enternasyonal olsun, onu izleyen II. Enternasyonel olsun, Avrupa odaklı örgütlerdi. O yıllarda dünya devrimci hareketinin odağı Avrupa idı. Kapitalizmin 19. yüzyıl sonuna doğru emperyalist karakter kazanmasıyla dünya devriminin odağı Avrupa'dan Asya'ya doğru kaymaya başladı. Sovyet devrimi bu kayışı hızlandırdı, netleştirdi. Merkezi Avrupa'dan Asya'ya kayan dünya devriminin uluslararası örgütünün Sovyetler Birliği'nin güneyinde patlak veren bir başka devrimci hareketi, Anadolu Devrimi'ni, doğal olarak, büyük bir özenle izledi, dikkatini bu hareket üzerinde yoğunlaştırdı. Lozan Antlaşması'nın emperyalistlere boyun eğdiren Anadolu'daki ulusal güçlerin dünya emperyalistleri ile Türkiye'nin arasındaki hukuku belirlemesi, Ulusal Kurtuluş Savaşı kadar, zaman zaman ondan da razla, Komintern'in dikkatini çekti. Kitabın adını ve kimin tarafından yayımlandığını bilmeyen bir okur, "Komintern'in Belgeleri'nin kimi kemalistlerce kaleme aknmış metinler olduğunu sanabilir. Yer yer Kurtuluş Savaşı'na ve Lozan Antlaşması'na öylesine hayranlık dolu ifadelerle doludur "Komintern Belgeleri"... 5 Kasım5 Aralık 1922 tarihlerinde toplanan Komintern 4. Kongresi'ndekonuşan Hollanda temsilcisi Ravesteyn, Avrupa'daki siyasal durumun geniş bir tahlilini yaptıktan, özellikle Ortadoğu'daki ve Avrupa'daki IngilizFransız nüfuz alanları nücadelesini irdeledikten sonra Türkiye'nin Lozan'daki kozlarını irdeliyor. (Mustafa) Kemal görüşme sırastnda bugünkü Türkiye'yi eskisine oranla çok daha güçlük kılan önemli bir etkene CUMHURİYET KİTAP SAYI 649 KomtaternBelgeleri mıştı." (s. 111) Aynı raporda, ulusal güçlerin direnişinin önemi vurgulanırken, genel olarak AsyaAfrika'nın Müslüman halklarının önemi sık sık vurgulanıyor, "Bütündünyadaproletaryanıntek bir düşmanı vardır o aa emperyalizmdir. ... Proletaryanın ve doğu halklarının, özellikle de Müslüman halkların en güçlü düşmanı, Ingiliz Imparatorluğu'dur." (s.122) Komintern'deki ünlü Hint delegesi Roy ** ise Komintern 4. Kongresi' nde Lozan Antlasmasının Imza törenl (24 Temmuz 1923) lizmin daima ortak bir cephede birleşeceğine" işeret eden Hintli Roy, şunları ekler sözlerine : ( s. 160): Emperyalistlerin Türkiye üzerindeki emellerini sonsuz kılmayı amaçlayan emelleri, devrimci bir temel üzerinde verilecek kararlı bir mücadele ile kırılabilir" (s. 166) Yani, tanımlananLozan'ınkendisidir.. Sovyetler Birliği'nde faaliyet gösteren Kızıl Sendikalar Enternasyonali'nin Birinci Sekreteri Lozovskyise 2 Mart 1923 tarihli yazısında Lozan'ın Versay Antlaşması'nın bir yavrusundan başka bir şey olmayan Sevr Antlaşması'nın tasfiyesi yolunda bir anlaşma olduğuna dikkat çeker (s. 167) Brike adındaki Komintern delegesi ise 8 Ağustos 1923'te yani Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasını izleyen günlerde kaleme aldığı yazıda "Lozan Antlaşması'nın Versay Antlaşması'nın çöküşünün ve tasfiyesinin parlak bir örneği" olduğunu yazar: " Lozan'da hukuken tanınmış olan Türkiye'deki ulusal devrim, bugünkü tarihsel durumda Avrupa emperyalizminin güçlerine karşı çıkan parlak bir etkendir. Bu anlamda Lozan Konferansı'nın sonucu sadece Türkiye burjuvazisi için büyük bir zafer olmakla kalmamakta, aynı zamanda sosyal devrimin gelişmesi yönünde etkin kuvvetleri de geliştirmektedir." (s.168) Işte, Komintern belgelerinde Komintern önderlerinin Kurtuluş Savaşı ve Lozan için sarfettiklerei sözler ana hatlarıylabunlar: Busatırlar Lozan'ın Türkiye açısıdan taşıdığı öneminin yani sıra, dünya devrimine kazandırdığı ivmeyi vurgulaması bakımından özellikle önem taşıyor. Lozan'a övgüler yağdıran "Komintern Belgeleri"ni en başta emperyalizme karşı mücaaele konuşunda kafası karışmış kimi "Türk solcuları" na okutmak gerekiyor. • * Komintern Belgelerinde Türkiye 1, Kurtuluş Savaşı ve Lozan, Yeniden Düzenlenmiş 3 Bastm, Kaynak Yayınları, Mayıs 1998 ** Sonraki yıllarda Çin'de bulundu. Sömürveler üzerindeki çalışmalart ile tamntyor. Işte kimi örnekler: nlü Amerikalı yazar Ernest Hemingway'ın yazarlık serüveninde, gazetecilik özel bir ver tutar. Olaylan, kişileri yerinde görmeyi, tanımayı seven Hemingway'in yolu I. Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda Istanbul'dan geçer. TC'nin doğum sancılarına Istanbul'da tanık olan "savaş muhabiri" Hemingway, daha sonra Lozan'a geçerek, Banş Konferansı'nı Amerikan basını adına izler. Hemingway'in Lozan gözlemleri, Anadolu'daki savaşı kazanıp gelen "halk çocuklan" ile onların yenılgiye uğrattığı "Avrupalı kodamanlar" hakkınaa çarpıcı anlatımlarla doludur. Milliyet Yayınları'nın M. Ali Kayabal'ın akıcı çevirisi ile dilimize kazandırdığı, ne yazık ki "îşgal İstanbulu" gibi olayı tam vermeyen, özgün adı "The Hemingway'in "İşgal İstanbulu"* U Wild Years" olan kitabın "Lozan'daki Politikacılar" bölümünden çarpıcı satırlan buraya alıyoruz.. "...Herkes Ismet Paşayı görmek istiyor...Ismet Paşa kısa boylu, kara kuru bir adam...Konferansın ilk günlerinde kalabalık bir gazeteci topluluğunun Çiçerin'in ünlü "kitler toplanülan"ndan birinden çıkarken Ismet Paşanın da Savoy oteline girdiğini hatırlıyorum Kalabalıkta kencusiyle görüşmek için randevu kopartmaya çalışanlar da olduğu halde, hiçbiri onun kim olduğunu bilememişti....Asansörün kapısı önünde birkaç gazeteci onu kalabalıkta itip kakalayınca " ne komik bir durum değıl mi ekselans?" dedim. Okullu kızlar gibi gülümsedi, omuzlarını silkti ve alaycı bir davranışla ellerini kaldırıp yüzünü örttü....El sıkıştık... Kendisiyle yaptığım mülakatta çok iyi anlaştık çünkü ikimiz de gayet kötü fransızca konuşuyorduk... kötü Fransızcasını sağır taklidi yaparak örtmeye çalışıyor bmtPa$av8Mussolni du... Ismet Paşa'yı mülakattan sonra bir kere daha gördüm. Montreux'de bir dansingde oturmuş, gülümseyerek dansedenleri seyrediyordu... Dansingde yine kimse kendisini tanıyamamıştı... Ismet Paşa'nın tam zıddı bir şahsiyet ise Mussolini idi.Mussolini Avrupa' nın en büyük blöfçüsü. Mussolini beni yann dışarı çağırıp kurşunlasa bile, kendisinin blöfçü olduğu inancından geri dönmem. Kurşunlama işleri bile blöftür, derim.... ...Faşist diktatör basın mensuplarını kabul edeceğini bildirmişti. Herkes kalktı, geldi. Salonda toplandık. Mussolini bir kitap okuyarak masanın başına geldi oturdu....Yüzü ünlü kaş çatması ile daha da asılmıştı. Diktatörlüğünü gösteriyordu. ..Salondabulunan gazeteciler aracılığıyla kaç okuyucuya 'hitap' edebileceğini hesaplıyordu." • *Ernest llemıngıvay, Işealistanbulu ve îki Dünya Savaşından Mektuplar, Milliyet Yaytnlan, tstanbul 1970 SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle