28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Karikatür Vakfı bugüne kadar 25'i aşkın kitap yayımlamış. Başka ülkelerin sanatçılarının sergileriyle gelmelerini sağlayarak ufkumuzu genişlettiği gibi ülkemizin adının duyulmasına katkıda bulunmuş. Bakalım, birileri sekiz yılcfır kültür yaşamımıza katkıda bulunan böyle bir etkinliğe arka çıkıp onun süreklilik kazanmasına destek olacak mı, yoksa onu hazırlayanların günün birinde pili biterse o da yitip gidecek mi? ÜSTÜN ALSAÇ Bip festival ve karikatur kitapları yum kitapları gibi bu kitap da Türkçe ve lngilizce olarak iki dilde hazırlanmış. Karikatür Vakfı Uluslararası Karikatürcüler Örgütleri Federasyonu'nun (FECO) iiyesi olduğu için kitaplar öteki üye örgütlere de gönderiliyor, böylece yeryüzünün başka yerlerine sempozyum ve sergiler duyurulmuş oluyor. Karikatür Vakfı'nın gerçekleştirdiği öteki yayın ise Latino Americano başlığını taşıyor. Adından da anlaşılacağı gibi bu, Güney Amerika karikatürünü tanıtmayı amaçlayan bir seçki. Içinde Arjantin, Brezilya, Guatemala, Küba, Şili ve Ekvador kökenli 32 sanatçının karikatürleri yer alıyor. Kitabı Izel Rozental'in sunuş yazısı açıyor. Onu Merle Pohle tarafından yazılmış "Latin Amerika Sergisi Hakkında" başlıklı bir yazı izliyor. Dr. John Lent de "Latin Amerika Mizah Sanatı: Kendi Başına Bir Dram" başlıklı bir yazısıyla kitaba katkıda bulunmuş. Sunuş yazısını yazan Izel Rozental'in de belirttiği gibi, Güney Amerika karikatürünün Türk karikatürüne yakın yanları var. Kimi zaman yerel, kimi zaman evrensel konuları ele alan bu karikatürler Latin Amerikan çizgisiyle gülmece sanatını ülkemizde ilk kez toplu olarak tanıtıyorlar. Schneidertempel Sanat Merkezi ile işbirliği içinde hazırlanmış olan kitap büyük bir özenle parlak kâğıda, renkli olarak basdmış. Içindeki yazıların Türkçelerinin yanı sıra lngilizce ve Ispanyolca çevirileri de bulunuyor. Karikatür Vakfı'nın düzenlediği festivalin bir özelliği de her yıl bir sanatçıyı yılın karikatürcüsü olarak belirlemek ve onun bir kitabını festival etkinlikleri çerçevesinde yayımlamak. Üçüncii kitap bu nedenle bu yılın karikatürcüsü seçilen Suat Yalaz'a ayrılmış, adı da tlk Göz Ağrım Karikatür. Kitabın başında Suat Yalaz'ın kendi çizerlik serüvenini anlattığı kısa bir giriş var. Sonunda da Turhan Selçuk, Oğuz Aral ve Mehmet Çağçağ bu sanatçıya ilişkin düşüncelerini kısaca dile getirmişler. Siyahbeyaz olarak hazırlanmış kitabın son bölümünde bu çizerin yaşamöyküsü ile fotoğraflar ver alıyor. Suat Yalaz'ı genç kuşaklar daha çok çizgi romaneı olarak tanıyorlar; ünlü Karaoğlan'ın yaratıcısı olarak. Yalaz gerçekten usta bir çizgi roman sanatçısı. Ama kitabının başlığından da anlaşıldığı gibi, çizerliğe adımını karikatürcü olarak atmış. Yapıtları 195()'li yılların belli başlı gülmece dergilerinde yayımlanmış. Kıvrak çizgisi, yumuşak gülmece anlayışıyla da hemen kendini gösteriyor. Yalaz'ın çizgi romancılığı da gülmece dergileri için nazırladığı çizgi öykülerle başlamış. İlk Göz Ağrım Karikatür'de yer alan karikatürleri ağırlıklı olarak bu ilk dönem çalışmalarınaan oluşuyor. 196O'ı izleyen yıllarda Türk karikatürünün bir duraklama dönemine girmesiyle Suat Yalaz da öteki sanatçılar gibi karikatür dışında uğraşlara yönelmiş. Bir ara tarihsel romanİarıyla ünlü Aptullah Ziya Kozanoğlu'nun bir çalışmasını gazetede yayımlanacak bir çizgi roman olarak hazırlamış olması, Yalaz'ın bu alana ağırlık vermesine yol açmış. "Karaoğlan" adıyla 649 Karikatür Vakfı çıtayı sürekli yükseltiyor G f eçen mayısta Ankara'da bir festival oldu. Karikatür Festivali. Bu, Karikatür Vakfı'nınkurucusu Nezih Danyal ile eşi Hülya Hanım'ın özverili çabalarıyla gerçekleştirilen festivallerin sekizincisiydi. Uluslararası sem)ozyumuyla, tanıtıcı konuşmalarıyla, açıan sergileriyle, yarışmalı karikatür işliğiyle dolu dolıı bir festival. Festivale yeryüzünün çeşitli yerlerinden gelen karikatürcüler ue katudtlar. Türk ya da yabancı ünlü karikatürcüler, araştırmacılar ve bu sanat dalındaki gelişmeleri amatörce izleyenler bu vesile ile Ibir kez daha bir araya gelme olanağı bııldular. Festivale katılan konukların bir bölümü yapırlarından oluşan sergiler de getirmiş; onların açılışları oldu. Bunların içinde belki en önemlisi Rus grafikçi Mikhail Zlatkovsky'ninkiydi. Dünyaca ünlü bu sanatçının yaşamöyküsünü bilmeyenler sergi broşüründe onun nükleer fizik eğitimi görmüş olduğunu öğrenince şaşırdılar. Bir başka önemli sergi de bu yıl yüzüncii doğum yılı kutlanan Cemal Nadir Güler'in yapıtlaıından oluşan sergiydi. Ona bu ünlü karikatürcüyü anlatan bir belgesel eşlik ediyordu. Tan Oral da kısa birkonuşmayla bu sanatçıyı tanıttı. yarattığı çizgi roman tipinin maceralarını önce dergi ve gazetelerde, daha sonra da oağımsız çizgi roman dergisi ve kitap biçiminde hazırlayarak bu uğraşını sürdürmüş, hâlâ da sürdürüyor. Suat Yalaz zamanla başka yaratı alanlanna da yönelmiş, Karaoğlan'ı sinemaya uyarlamış, filmferini yönetmiş. Daha sonra yurtdışına, Fransa'ya gitmiş, çalışmalannı Paris'te sürdürerek kendini orada da kanıtlamış. Arada tek tük karikatürleri de yayımlanmış ama çizgi romanı ".. .bir tür kâğıt üstünde sinema yapma sanatı..." olarak gördüğünden artık ağırlık hep o yönde olmuş. 1980'li yıllarda Tekin Aral'ın yönetimindeki Fırt gülmece dergisinde yayımlanan karikatürleri onu tanıyanlara "Acaba ilk göz ağnsına dönüş mü?" diye sordurmuşsa da bu çok ıızun ömürlü olmamış. Çizgi romanın önemi Suat Yala/'ın çizgi romanın önemsenmediği, onun bir kaçış türii olduğunun, okuması yazması kıt gençlere seslenen ucuz bir yaratı alanı olduğunun düşünüldüğü bir dönemde çalışmaya başlaaığının unutulmaması gerekiyor. Karaoğlan'ın 1%0'ların başlarından günümüze kadar sevilirliğini yitirmemesiniyaratıcısının bu işi ciddiye alıp özenle sürdurmüş olduğunun bir kanıtı olarak görmek gerekiyor. Bunu Karaoğlan'ın kitap biçimindeki yeni baskılarında da izlemek olası. Çizgıleri giderek ustalaştığı gibi öyküleri de sorunları ağırlıklı olarak bilek, biraz da akıl gücüyle çözen bir kahramanın maceralarından davranış bilimsel (psikolojik) çözümlemeler içeren anlatımlara doğru gelişiyor. Bunlarbu çizgi romanı yetişkin izleyiciler için de ilgi çekici kılıyor. Suat Yalaz'ın çi/gi roman ortamını ne kadar ustalıkla kullanabildiğinin bir başka kanıtı da bu anlatım aracını kullanarak hazırladığı belgesel çizgi romanlar. Bıınlardan biri Aiatürk'e yapılan suikastları konu alıyor. Bir başkası ise Kurtulıış Savaşı sırasında Ankara hükümetini destekledikten sonra onunla çelişkiye düşüp adı eşkıyaya çıkan Çerkes Fthemi konu ediniyor. 1 ler iki yapıtta da tarihsel gerçeklere olabildiğincc sadık kalınmış ama olaylarm kurgulanışı ve çizimlerle dile getirilişi o denli ustaca ki, neyecanlı bir macera çizgi romanı gibi, bir solukta okunuyorlar. Gençliğimizde ünlü olan ve bu ününü günümüzde de sürdüren Beatles adlı bir müzik topluluğu vari'. Birgün gazetelerde Ingiltere kraliçesinin bu grubun üyelerine soyluluk unvanı verdiğini okumuştuk. O zaman yadırgamıştık bunu, biz tüm unvan ve lakapları kaldıran Atatürk devrimlerinin çocuklarıydık, ne demekti hafif müzik yapmalarıyla ünlenmiş çocuklara soyluluk unvanı verilmesi. Aradan zaman geçince bunun nedenini daha iyi anlar oldum. Ingiltere kraliçesi ülkesinin adını duyurmaya katkıda bulunmuş yurttaşlarını bir biçimde ödüllendiriyordu, böylece de başkalarını aynı davranışa yönelmeye özendirmiş oluyordu. Bizim toplumumuz bu tür ödüllendirmeleri bilmiyor, benzeri bir şeyler kurul Evet, kısa çizgileriyle sekizinci festival böyleydi. Bu festivallerin kimi başka festivallere göre tarklı bir yanı var, sona eriyorlar ama bitmiyorlar, arkalarından bir de kalıcı iz bırakıyorlar. Bundan önceki festivallerde olduğu gibi, bu seferki festivalin etkinlikleri arasında Karikatür Vakfı vayını olan üç kitabın satışa sunulması da vardı. Burada onları tanıtmak istiyorum. Kitaplardan birincisi Karikatür ve Bilişiın başlığını taşıyor. 1 ler festivalde araştırmacı ve sanatçıların katıldığı uluslararası bir sempozyum düzenleniyor. Bunların belli bir konusu oluyor, bu konu ile karikatür sanatı arasındaki ilişkileri irdeleyen bildiriler sempozyuma sunularak tartışmaya açılıyor. Bildiriler de bir kitapta toplanıyor. Böylece karikatür sanatına kuramsal açıdan yaklaşan bir belgeler derlemesi ortaya çıkıyor. Aynca bu kitap festival çerçevesinde açılan sergilerin kataloğu niteliğini de taşıyor, festivale sergileriyle katılan sanatçıların kısa yaşamöyküleriyle yapıtlarından oluşan bir seçkiyi orada bulmak olası. Bu kitaplar hem Karikatür alanındaki en yeni araştırma ve düşüncelerin yer aldığı, nem de çeşitli ülkelerden gelen karikatürcülerin yapıtlarının bir araya getirildiği bir yayın dizisi oluşturuyorlar. Karikatürün hem kuramsal yanıyla, hem de en yeni örnekleriyle ilgilenenler için paha biçilmez birer kaynak durumundalar. Bu yılki sempozyumun konusu "Karikatür ve Bilişim" olduğu için kitabın başlığı da bu adı taşıyor. Sergiler için hazırlanan karikatürler genellikle renkli olmalarına karşın burada onlar siyahbeyaz olarak basılmışlar. Daha önceki sempozC U M H U R İ Y E T K İ T A P Sektdncl festivalln kltapları Suat Yalaz'ın diğer uğpaşları mak istenirse de onu yaşatmıyor. Bir ara "Devlet Sanatçısı" unvanı veriliyordu, o denli eleştiri aldı ki, bundan vazgeçildi. Belki uygulanışında yanlışhklar vardı ama hiç aeğilse bir özendirmeydi. Başka ülkeler ner alanda buna benzer şeyler yapıyorlar, yaratıcı, üretici bireylerine sahip çıkiyorlar, onlar da canla başla bu tür etkinuklerini sürdürmeye çalışıyorlar. Atalarımız "...marifet iltirata tabidir, müşterisiz meta zayidir..", yani beceri övgüye bağlıdır, alıcısı olmayan mal yitirilmiş sayılır, demişler. Ama pek çok özdeyiş gibi ona da kulak verdiğimiz pek söylenemez. Suat Yalaz'ın kitabına bakarken aklıma bunlar geldi. Eğer kendi alanının en iyilerinden biri aranıyorsa, eğer ülkemizin yurtdışında tanınmasına katkıda bulunması koşulu da olsun isteniyorsa, ondan iyisi olabilir mi, diye düşündüm. Karika tür Vakfı yerinde bir kararla Suat Yalaz'ı yılın karikatürcüsü seçerek bu usta çizere güzel bir 70. yaş ödülü vermiş, onun bilınmeyen bir yönünün yeniden anımsanmasını sağlamış. Kim bilir, belki bu düşüncelere kapılmamın nedeni gene Suat Yalaz'ın kitabıdır. Sonlarına doğru bir yerinde Cemal Nadir Güler'in yüzüncü doğum yılı nedeniyle onun anısını yaşatmak için hazırladığı yeni bir Amcabey çizgi romanından örnekler var, altındaki notta ise böyle bir dizinin yayımlanması için başvurduğu gazetelerden olumsuz yanıt aldığı yazıyor. Ödül deyince aklıma geldi, Ankara Karikatür Festivali de böyle bir etkinlik. Karikatür Vakfı bugüne kadar 25'i aşkın kitap yayımlamış. Başka ülkelerin sanatçılarının sergileriyle gelmelerini sağlayarak ufkumuzu genişlettiği gibi ülkemizin adının duyulmasına katkıda bulunmuş. Bakalım, birileri sekiz yıldır kültür yaşamımıza katkıda bulunan böyle bir etkinliğe arka çıkıp onun süreklilik kazanmasına destek olacak mı, yoksa onu hazırlayanların günün birinde pili biterse o da yitip gidecek mi? • Karikatür Vakfı'nın yeni kitaplan: • Anonim, Karikatür ve Bilişim, Karikatür Vakfı Yayınlart, Ankara, 2002, 19.5x27.5 an • A nomtn, Latino A mericano Karikatürler, Karikatür Vakfı Yayınları, Ankara, 2001, 48 sayfa, 27 5x19.5 cm Karikatür Vakfı Yayınlart, Ankara, 2001, 27x19.5 cm Suat Yalaz'ın öteki kitaplan: • Atatürk'eSuikastler, belgeselçizgiroman, Aksoy Yayınalık, htanbul, 2000, ciltli, 141 sayfa, 17 5x24 cm • Çerkez Ethem belgesel çizgiroman, Aksoy Yayınalık, htanbul, 2000 (bırinci baskı: Yalaz Prodüksiyon Yaytnları, 1997), ciltli, 228 sayfa, 17.5x24 cm SAYFA 15 *Suat Yalaz, ilk GözA&nm Karikatür, S AY I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle