Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
likte Joe da yardımcı olmak üzere balona doğru koşar. Ancak hiçbiri, o ânın ve onu izleyen trajik olayların, yaşamlarını ne kadar ezkileyeceğini bilmemektedir. Ian McEwan, çağdaş edebiyatın kara büyücüsü. Her roınanmda olduğu gibi Sonsuz Aşk'ta da okurunu şiddct, cinsel sapkınlık ve paranoya dolu dünyalarda gezdirmeyi başanyor. Ayçiçekleri/ Nalan Barbarosoğlu/ Can Yayınlan/ 13i s Ayçiçekleri'ndeki öyküler, saygısız, sevgisiz ve unutulmuş yaşamların içinden çıkıp var olmaya çalışanlan bir araya getiriyor. Işığı bulmak umudu içinde duyarsız bir yaşama biçimine katlanmak istemeyen, hayatın her alanına sızan şiddetin gölgesinde bile 'kendi' olarak var olmaya çabalayan bireylerin tanıklığını yapan; izi silinmeyen geçmişin şimdiyle bağını sorgulayan öyküler, derin ve çok katmanlı. Nalan Barbarosoğlu, öykücülüğünün olgunluk döneminde. AJemlerin Sürekliliği ve Diğer Hikâyeler/ Murat Gülsoy/ Can Yayınlan/ 204 s. Inceden inceye kendini belli eden bir ironi, zekice kurgulanmış bir olay örgüsü ve gündelik yaşamın içine gizemi ustalıkla sokan bir anlatım. Murat Gülsoy, Sait Faik Öykü Ödülü'nü aldığı Bu Kitabı Çalın'dan sonra da usta bir anlatıcı olduğunu kanıtlıyor. Yöresel ve Küresel Para KrizleriDünya Kazan Ben Kepçe:2/ Kenan Bulutoğlu/ Batı Türkeli Yaytncıltk/ 367 s. Kenan Bulutoğlu Istanbul Üniversitesi Iktisat, Hukuk, îşletme Fakültelerinde ve Boğaziçi Üniversitesi'nde profesör olarak ders verdi. 1977'de Samsun milletvekili oldu ve 197879 Ecevit Hükümeti'nde îşletmeler Bakanı olarak görev aldı. Dünya Bankası, IMF, Avrupa Imar ve Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası, UNDP, USAID, KPMPeat Manvick projelerinde uzman, danışman ve yönetici olarak, 30'dan fazla ülkede görev aldı. Kenan Bulutoğlu bu ülkelere ilişkin yöresel ve küresel para krizleri izlenimlerini aktarıyor bize. Manzaralı Bir Oda/ E. M. Forster/ Çeviren: Sevil Cerit/ îletişim Yayınları/267s. Manzaralı Bir Oda Lucy ile kuzeni Miss Barlett, Bertolini Pansiyon'da manzaralı bir odaları olsun isterler. Oysa Lucy'nin pencereden manzarayı seyretmek yerine o manzaranın içinde olmaya ihtiyacı vardır. Lucy dışarıda hüküm süren hayatın içinde yerini almak ister, aşka ve özgiir bir ruh olmaya ihtiyacı vardır. Ailetoplumkilise üçgeninde özgürleşmeye çalışan Lucy'nin karşısına şimdi de erkekler çıkmıştır. Hem onlara âşık olmak hem de özgür bir ruh olmak mümkün müdür? E. M. Forster, 1908 ydında tamamladığı Manzaralı Bir Oda adlı eserinde, tenis maçlarını, piyano resitallerini, çay partilerini fon olarak kullanır ama esas hedefi îngilız toplumunu ve sınıf ilişkilerini eleştirmektir. Usta yazar Tahar Ben Jelloun'un kaleminden çıkan Duygular Labirenti, yaşamının sonuna yaklaşmış, bir ozanın, bir kentle savaşına dair uzun bir şiir. Hint DestanlarıRamayana, Mahabharata, Harivamşa/ Derleyen M Wınternı/z/ Çeviren Korhan Kaya/ imge Kitabevı/ 112 s. Hint Destanlan'nın ünü sadece Hint Alt Kıtası'nda değil, aynı zamanda tum Uzakdoğu'da, Asya'da ve hatta Avrupa'da bilinir. Ramayana danslı tiyatrosu Hindistan'ın her yerinde oynanır; Krishna, Rama ve Hanüman gibi tanrılaştırümış kahramanlar Hint dans sanatında her fırsatta konu edinilir. Kalidasa ve Bhasa gibi büyük dram yazarları, konularını hep bu destanlardan almışlardır. Mahabharata ve Ramayana'nın dizi filmleri Hint televizyonlarında haftalarca, aylarca oynatılmaktadır. Insanların belleklerine yerleşmiş destan sahneleri ülkenin pek çok yerinde kayalara da kazınmıştır. Özellikle Ramayana ve Mahabharata büyüleyici güzelliktedir. Ne yazık ki bu destanların tamamının Türkçe çevirilerine sahip değiliz. Bu kitap, destanların konularını özet biçiminde vererek, onları sır olmaktan çıkarıyor ve okuyucunun bir fikir edinmesini sağlıyor. Londra Yanıyor/ Peter Ackroydf Çeviren: Aslı Çelık/ Can Yayınlan/ 227 s Peter Ackroyd'un günümüz 1\ u ı \<kuml Londra'sında geçen bu romanının kahramanları, dünyaya uyum YANIYOR sağlamakta ve başkalanyla ilişki kurmakta güçlük çeken bir film yönetmeni olan Spenser Spender, kansı Laetitia, eşcinsel profesör Rowan, kenar mahallede yaşayan Audrey ile Tim ve atari dükkânı işleten cüce Arthur'dur. Bu karakterlerin ortak noktası, hepsinin de büyük romancı Charles Dickens ile bir ilgilerinin olmasıdır. Peter Ackroyd, uygarük ve rahathk sunan bir kent olan Londra'nın etkileyici bir portresini çizdiği romanında, bu kentin karanlık geçmişini, yaşlı, tanıdık ama tehditkâr yanını, ünlü romancı Charles Dickens gibi son derece yalın bir teknikle ve bütün başarıyla veriyor. Dickens'ın, babasının tutuklu olduğu hapishanede doğup büyüyen bir kızın yaşamını anlatan Küçük Dorrit olan kitabını filme çekrnek isteyen Spender, Londra'nın karanlık ve vahşi yüzünü anlatan, kasvetli, edebi, küçük bütçeli bir film yapmayı planlamıştır. Sahne Londra olunca mistisizm, ruh çağırma seansları, delilik, cinayet, vahşet, yangınlar eksik olmaz. Cüce Arthur'un ışlediği cinayet, ruh çağırma seanslarına katılan Audrey, cinsel tacize uğrayan Tım'in öyküleri; kentin sesleri, kokusu, ışıkları, hatta cinselliği aracılığıyla, sinemanın yapay estetizmi ve büyüsü de katılarak işleniyor romanda. Londra Yanıyor'un sürprizli ve fantastik sonunu hazırlayansa, birbirinden habersiz iki zavallının, Audrey ile Arthur'un çılgınlığa varan takıntıları olacaktır. Sonsuz Aşk/ Ian McEıvan/ Çeviren Ülkem Gürpınar/ Can Yayınlan/ 256 s. Joe Rose, altı haftalık bir aynlıktan sonra Amerika'dan dönen sevgilisi Clarissa ile buluşmasını kutlamak üzere kent dışında bir piknik düzenlemiştir. îki sevgilinin başbaşa geçirdikleri dakıkaları, göklerde süzülen bir balon bozar. İçinde iki yolcu bulunan balon, kırlara inecek gibiyken ansızın yükselmeye başlar. Çevrede bulunan birkaç kişiyle bir M 11I .11 (>IIİM)\ U I Ml I l,l\ M KIKI II K.l e.m. forsrer Eylül Defterlerirl (19751985)/ Yılmaz Odabaşı/ Al/a Yayınlan/ 236 s. Şiir kitapları satış rekorlarına ulaşan Yılmaz Odabaşı, anılarının on yıllık kesitini kapsayan bu kitabında, şairlik ve varoluş serüvenini, militanlık ve tutukluluk dönemlerindeki ürpertici tanıklıklarını ve 78 kuşağının ertelenen şarkılarını bir roman sürükleyiciliğiyle, otobiyografik tiirde yazıyor. Bu kitap, bir toplumsalsiyasal sürecin de tutanağı ve Türkiye'de muhalif olmanın somut belgeselidir... Yılmaz Odabaşı Eylül DefterlerM Aşk Tek Kişiliktir/ Yılmaz Odabaşı? Everest Yayınlan/ 106 s Yalnızlığı enine boyuna deşme fırsatı olan yaşamında şairlik serüveninde yirminci yılını dolduran gazeteci, şair, yazar Yılmaz Odabaşı bugüne dek ikisi uluslararası olmak üzere on dört ödül kazandı. 1980 askeri darbesinde siyasal nedenlerle tutuklanarak bir yıl hapis yatan Odabaşı, Güneydoğu'da sekiz yıl gazetecilik, kitapçılık, tıbbi mümessillik gibi pek çok işle uğraştı. 1991'den beri eli yazmaktan başka bir iş tutmuyor. Şair, bu kez aşk tek kişiliktir diyor. Duygular Labirenti/ Tahar Ben Jelloun/ Çeviren Oya Güngör/ Can Yayınlan/125 s. Adı Garip'tir; yaşlı bir ozandır; otuz yıl önce Napoli'de sevdiği kadını, Ceylan'ı kaybetmiştir. lşte bu yüzden zaman zaman Napoli'nin gürültüsüyle başbaşa kalmayı ister; yıllar önce söylenmiş ve sonra kentin derinliklerindeki düşlere gizlenmiş sözleri, gencecik kahkahalan duyabilmek için. 1)1 Y(.U AK I MMRtMİ Şeytan Uçurtması/ Ali Hıkmet/ Can Yayınlan/ 63 s. "Ali Hikmet , Şeytan Uçurtılt h.Lnıtl ması ile imge dünyasını zenginM VI \ \ leştirmiş, şiirinin gövdesini daha I ( I K 1 VI VSI da sağlamlaştırmış olarak çıkıyor okurun karşısına. Şiirimizin güzergâh üzerinde yer aldığına ilişkin işaretler veriyor. Çocukluğun, yalnızlığın ve yağmurun içine işlediği dizeleriyle adeta içOdysseia'da kendi izini kovalıyor. (...) Şeytan Uçurtması'nın sakin bir acı ve pes perdeden bir hüzünle süzüldüğü ufukta, Ali Hikmet'in çizgileri artık iyiden iyiye belirlenen şair siluetini seçiyor, tanıyoruz." diyor Füsun Akatlı. Nesnevî/ Serkan \şın/ Can Yayınlan/ 74 s "Serkan Işın'ın Nesnevî'si, 'nesneler için bir başlangıç' okuması. 'Bu okuma'nın yapdabilmesi için, onların 'şey' dilini bilmek gerekiyor. Eşyanın 'sanki canlı' hayatını yazıyor Serkan Işın; masa, kalem, çöp kutusu, ve, elbette pencere! Çiftleşen, ölen eşyanın o bazen ışıklı, bazen karanlık hayatı. Serkan Işın'ın odası 'nesneler evi'dir. Odası şiir'dir onun; o yüzden de Nesnevî, bir'"Mesnevî' gibi okunur" Çağdaş bir '(M)Nesnevî'..." diyor Hilmi Yavuz... Hayat Belirtisi/ Akın Sevinç/ Can Yayınlan/ 115 s Hayat Belirtisi'ndeki öyküler, okuru, alışık olmadığı hayatlara buyur ediyor ve gündelik hayatın içinde saklı duran buluşmaların, kesişmelerin, dokunuşlann ve kırılmaların ardından gidiyor. Sahici bir anlatım, akıcı bir dil, şaşırtıcı derecede incelikli ayrıntılar ve kendini yer yer belli eden ironi, Akın Sevinç'in öykülerinin ortak özellikleri. Kimi zaman tanıdık, kimi zaman da henüz tanışamadığımız hayatların içinde dolaştıran bu öyküler, farklı anlatım yollarıyla birbirinden farklı hayat belirtilerini yansıtırken, ait olduğumuz dünyaya bir de bu belirtilerin yardımıyla bakmamıza yardım ediyor. Şerul'da Beklemek/ llasan Özktlıç/ Can Yayınlan/ 139s Aras Nehri, TürkiyeErmenistan sınırı, sınırın iki yakasında vahşi bir doğanın ortasında kalmış, yaşam bi * SAYFA 21 CUMHURİYET KİTAP SAYI 638